ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
26 ekim 2015 cem yılmaz'ın aidat rezaleti
-
zenginin rezaleti bilem buram buram kalite kokuyor yeminle.
bir de bizim rezaletlere bak amnk, neymiş dominos 30 dakikada getirmemişmiş, yurtiçi evde bulamamışmış, 50 kuruşluk yoğurtlu sos...
fakirliğimden tiskiniyorum, tiskiniyorum..
takipçisi 40'tan az olan sözlük yazarı
-
erkek yazardir. bu gözler 15 entryli 200+ takipçili kadın çaylaklar gördü. herşey bir profil fotoğrafına bakar.
the ides of march (film)
-
amerikan politik sistemini ve isleyisini bilen, ve yavas soluklu filmleri seven herkese onerebilirim. icinde zerre kadar aksiyon olmasa da insani heyecanlandirmayi basarabilen guzel bir yapit. ama zevk alinabilmesi icin hem amerikan ingilizcesine iyi bir hakimiyet gerekli (altyazilarin basarili olacagini dusunmuyorum. ince ve ufak detaylar, espriler elbet kaybolacaktir ceviride) hem de olaylarin gercek yuzune (amerikan secim sistemi, demokratlar, cumhuriyetciler, ve entrikalari vs. vs.) hakim olmak lazim. george clooney ve phillip seymour hoffman her zamanki gibi cok iyiler, ama bir gercek var ki bu film bu iki efsanevi isme ragmen ryan gosling show havasinda. george clooney yonetmen koltugunda bence yine oldukca basarili, eger yine kendisinin yonettigi good night and good luck hosunuza gittiyse, bu filmin de hosunuza gitme ihtimali yuksek.
galatasaray
-
27 subat 2015 galatasaray sai k. erciyesspor maci basligi altinda suna benzer bir entry okumustum:
"diger takim taraftarlarinin unuttugu bir sey var: son haftalarda galatasaray ile sampiyonluk yarisina girerseniz kaybedersiniz. icinde galatasaray'in olmadigi bir sampiyonluk yarisini herkes kazanabilir ama boyle bir yarista gecilmek galatasaray'in genlerinde yoktur."
bunlarin yazildigi tarih 22.haftaya tekabul ediyor; ligin bitmesine daha 12 hafta var.
simdi yeniden bakacak oldum o entry'ye ama yazar ya hesabini kapatmis ya da ucurulmus.
ne diyeyim, takimimi benden daha iyi tanidigi icin kutluyorum kendisini.
ne alacağını anlamadan bakkala giden çocuk
-
eğer ki algıda büyük bir problem yaşamışsa, dünyanın en saçma talebinde bulunabilen çocuktur.
apartmanın altıncı katında oturan yaşlı teyze sokakta oynamakta olan bana seslenir:
- evladıııım; bana bakkaldan '...' alır mısın?
- ne aliiim?
- '...' oğlum '...'
- ne kabıııııı?
- '...', '...!!!!' al bu da parası!
- ne kabuğu yaaaaa anlamadım ki (mırıldanarak tabi)
- kısa olsun unutma!
teyze kağıt parayı mandala sıkıştırıp atar, sarı bir paraydı ama miktarını hatırlamıyorum. parayı alıp bakkala giden ben, çekingen ve ne dediği kendi kulaklarım tarafından bile anlaşılmayan bir ses tonuyla:
- abi balkabağı var mı?
- ne?
- balkabağı abi, kısa olcakmış
- yok be evladım, bakkalda ne işi olsun balkabağının
- tamam abi hayırlı işler
sokağa dönen ben, sepetini salmış balkabağını bekleyen teyzeye;
- teyzeeeee balkabağı yokmuuuuuş???
- ne balkabağı oğlum, maltepe maltepe, kısa maltepe alıcaksın
- heeee tamaaaam (bozuntuya bile vermeden)
şimdi düşünüyorum da;
balkabağı lan balkabağı...
hangi insan evladı bakkala gidip balkabağı ister, ulan?
o değil de, balkabağı dediğimde bakkalın suratındaki ifadeyi hatırlıyorum da.. :)
r2d2r2d3
-
dini eleştirmemiş , dinden gözü dönenleri eleştirmiş yazar.
yaran inci sözlük entry'leri
-
üşenmedim okudum. iyi ki okumuşum*
otobüste yanımdaki kız feci osurdu benden başka
kimse anlamadı onun osurduğunu çünkü yan
yanaydık ve kendi kıç bölgemde titreşimi hissettim.
çok güzel kızdı aslında böyle bir şey yapması beni
üzmüştü. daha sonra koku hafiften yayılmaya ve
kız da bunun farkında olduğu için kızarmaya başladı.
tabi ben hiç durur muyum ? hemen camı açtım ve
ayağa kalkarak; hanımlar beyler, az önce talihsiz bir
şekilde minibüsün içine osurdum. burnunuza çürük
kavun kokusu gelebilir, aldırış etmeyin. siz hiç
osurmadınız mı ? sen şoför amca, akşam televizyonun karşısına yatıp ntv sporu açtığın
zaman, burnunu karıştırırken hiç inletmedin mi
ortalığı? çocukların odada gülmedi mi hiç ? sen,
şişman olan kız. sen hiç deprem etkisi yaratmadın
mı zeminde ? klozeti parçalamadın mı hiç ? beni hor
görmeyin arkadaşlar, evet osurdum, ama bilinçli değildim. sadece, osurdum. diyerek gözyaşlarımla
beraber oturdum. yavaştan bir alkış sesiyle beraber
yıkıldı minibüs. şoför deli gibi kornaya basıyor ve
herkes zart zurt osuruyordu sonra yanımdaki kızla
göz göze geldik. gözlerini kapatıp bana doğru
eğildi. heyecandan kalbim çıkacak gibi olmuştu. ben de gözlerimi hafif kapatıp eğildim. ağzını uzattı
hafif araladı, yaklaştık.. gargh diye bi geğirdi amk
kevaşesi kendimden geçtim. direkt gömdüm
kafayı, müsait bi yerde indim. iyi yapmışmıyım
beyler ?
preposition
-
en cok kullanilan edatlardan at, on ve in birer ornekle aciklarsak,
* at: canli veya nesnenin belirli, ozel bir noktada bulundugunu belirtmek icin kullaniriz.
i am at john's hause. (john'un evindeyim.)
* saatlerde veya belirli&ozel zamanlarda veya durumlarda at kullanilir.
at six o'clock
at the weekend (british english)
at noon
at home
at the beginning
* on : canli veya nesnenin yatay, dikey eksen ya da herhangi bir yuzeyin* uzerinde oldugunu belirtmek icin kullaniriz.
my favouritte show is on tv now. (favori programim su an tvde)
( tv duz bir ekran gibi dusunursek, show ekranin uzerinde olacaktir.)
i am writting on the board. (tahtaya yaziyorum)
* gunlerde on kullanilir.
on sunday
on (the) weekdays (hafta ici gunleri)
on the weekend (american english)
* in: canli veya nesnenin kapali bir yerin icinde oldugunu belirtmek icin kullaniriz.
i like to work in my room. (odamda calismayi severim.)
* aylarda, mevsimlerde ve yillarda in kullanilir.
in july
in ramadan (ay)
in summer
in 1970
in the twentieth century (20. yuzyil)
***
simdi bosluklari dolduralim
1) i am driving _________ the road * *
2) my friend is ________ the theatre * *
3) i forgot my wallet ________my car. * *
ailem karslı ben izmirliyim
-
basit hesapla karşıyakalı oluyor bu kişi ;
kars : 36
izmir : 35
(36+35) / 2 = 35.5
ve karşıyakamızın 103. yılı *
istediğim eczaneden ilacımı alıyorum
-
kanser ilacını bulamayıp, yardım istediğinde dilenci muamelesi gören kızı akla getiren söylem.