ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
tick tick... boom
-
teaser'ı düşen, sonbaharda netflix'te yayınlanacak jonathan larson'un orijinal tiyatro oyunundan uyarlanan lin-manuel miranda filmi. andrew garfield, alexandra shipp, vanessa hudgens, bradley whitford, judith light, joanna adler filmin kadrosunda yer alan oyuncular. uyarlamayı tony ödüllü steven levenson yaparken, lin-manuel miranda filmi yönetti.
konusu: 1990 yılında geçen tick, tick…boom!, new york'ta yaşayan hevesli müzikal bestecisi jon'un hikâyesini anlatıyor. jon, garsonluk yaparken bir yandan da sıradaki muhteşem amerikan müzikali olmasını ve bu sayede nihayet büyük çıkışını yapmasını sağlamasını umduğusuperbia'yı yazmaktadır. aynı zamanda, jon'un kariyeriyle ilgili tutkuları için kendi hayatını askıya almaktan bıkmış olan kız arkadaşı susan'ın baskısı altındadır. bu sırada en yakın dostu ve ev arkadaşı, madison avenue'daki yüksek maaşlı bir reklamcılık işi için yaratıcı hayallerinden vazgeçmiştir ve evden taşınmak üzeredir. jon, 30. doğum günü yaklaşırken kaygı ve endişe doludur. acaba hayalleri, ödediği bunca bedele değecek midir?
https://www.youtube.com/watch?v=kajxfrshqfw
kıyafetleri yüzünden tutuklanan hafızlar
-
trajikomik olay. tutuklananlar islamcı, tutuklayanlar islamcı ve suçlu yine laik, seküler ve atatürkçü kesim...
yaran inci sözlük entry'leri
-
baslik: tayyibin en sevdiği oyun
entry: http://c11.incisozluk.com.tr/…000/6/40756_of865.jpg (halka geçirme oyunu)
bu güzeldi.
padişah için savaşıp tek partiyi eleştirmek
-
tam da türk milletine özgü bir durumdur.
adamlar kurtuluş savaşı'nı padişah ve osmanlı için vermişler (cumhuriyet'in c'si bile gündemde değildi), sonrasında cumhuriyet kurulmuş, halka seçme ve seçilme hakkı verilmiş.
ama yıllar sonra söylenen hep aynı türkü: tek partili dönemde diktatörlük vardı. amın oğlu sanki o güne kadar çok partili demokratik bir ortamdaydık da, bir anda mı geldi diktatörlük. geçiş dönemi işte.
aynı amın oğluna sorsan osmanlı'yı geri getirmek ister ama lafa gelince tek partili dönem.
tek parti siksin sizi aq.
7 mayıs 2020 döviz kuru haberlerinin yasaklanması
-
nasıl yani suriyeli kardeşlerimiz ülkesinin para biriminin tl'den daha değerli olduğunu göremeyecekler mi?
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"ulan peyami safanın yazdığı 100 sayfalık romanı 5tl ye aldım bizim muhtarın yazdığı tek sayfalık ikamet kağıdını 3 tl ye. demek kitap yazsa milyarlar istiyecek pezevenk"
bir pakistanlının londra belediye başkanı olması
-
sadik han, londrada doğup büyümüştür. bir göçmen değil, ingilizdir kendisi. göçmen olan ailesidir.
nitelikli göçmen ile, her bir sikimi yaparım ağğbi göçmenini ayırt edemeyecekseniz, bu işlere girmeyeceksiniz.
adamlar öyle bir sistem kurmuş ki, içeri girebilmek için tanrı olmanız lazım alanınızda. ha yok mu, sistemi kırıp gidebilen, bir şeyler yapabilen elbette var. ama yine de aşırı kontrollü. bizde sınırı aç ağzına kadar, doldur ne var ne yok. sonra eee bunlar göçmen aga. nerden biliyorsun? ajan mı? terörist mi? sabıkası var mı? dökümanları ne kadar gerçekçi? geçmişine dair elinde ne var? nelere ulaşabiliyorsun?
bunları bilmeden alınan herkes, potansiyel bir tehdittir. yoksa kimse kalifye olan, işine saygısı olan, topluma yararlı bir bireye hayır demez. ama onu satmanın yolunu bulman lazım.
göçmen alan ülkelerin sistemlerine bak, kendi vatandaşlarına bu durumu nasıl tanıttıklarına, nasıl açıkladıklarına bak, ondan sonra başlık aç.
türkiye'de en az çalışıp en iyi maaşı alan meslek
-
(bkz: milletvekili)
chp'nin 13 yıllık akp iktidarını özetlediği video
-
tüyleri diken diken eden, ne türlü stres testlerinden geçtiğimizi hatırlatır;
https://www.youtube.com/watch?v=sc4aruxi_m4
https://twitter.com/…nchp/status/660143253014970368
içerik;
(bkz: 13 mayıs 2014 soma maden ocağı patlaması)
(bkz: madenciler güzel öldüler)
(bkz: 17 mayıs 2010 zonguldak grizu patlaması)
(bkz: yusuf yerkel)
(bkz: 31 mayıs 2013 taksim gezi parkı polis saldırısı)
(bkz: hrant dink)
(bkz: ergenekon operasyonu)
(bkz: 10 ekim 2015 ankara barış mitinginde patlama)
(bkz: 20 temmuz 2015 suruç canlı bomba saldırısı)
(bkz: 28 aralık 2011 şırnak'taki köylülerin bombalanması)
(bkz: 11 mayıs 2013 reyhanlı bombalı saldırısı)
(bkz: 19 ekim 2011 çukurca çatışması)
(bkz: 5 eylül 2012 afyonkarahisar'daki patlama)
(bkz: 11 şubat 2015 özgecan aslan cinayeti)
(bkz: kadına şiddet abartılıyor)
(bkz: ak-saray)
(bkz: yarbay mehmet alkan)
(bkz: sırtta çuvalla cenaze taşımak)
(bkz: 11 haziran 2013 çağlayan adliyesi gözaltıları)
(bkz: dilek doğan)
(bkz: metin lokumcu)
(bkz: 10 yılda 10723 işçinin iş kazası sonucu ölmesi)
(bkz: 6 eylül 2014 mecidiyeköy asansör kazası)
(bkz: 28 ekim 2014 ermenek kömür ocağı kazası)
(bkz: madenci oğlunu yırtık ayakkabıyla uğurlayan baba)
(bkz: oğlum yüzme de bilmezdi suyun içinde ne yaptı)
(bkz: 23 ekim 2011 van depremi)
(bkz: 2015 ekonomik krizi)
(bkz: kıyıya vuran suriyeli göçmen çocuk cesedi)
(bkz: suriyeli mülteciler)
ve daha onlarca rezalet.
edit: (bkz: oy ve ötesi t3 gönüllüsü çağrısı)
(bkz: özet oy ve ötesi sandık müşahidi eğitimi)
kablosuz pilsiz topsuz mouse
-
organik mouse'dur bu.. bildiğin fare'dir.. peynirle çalışır..
ünlü biriyle ilişki yaşamış sözlük yazarları
-
biraz garip bir şekilde yaşadığım olaydır.
2 sene öncesiydi. gezi parkı protestoları yeni yeni bitiyordu. ama insanlar pencerelerde tencere tava çalmaya, yolda yürürken alkışlamaya, arabadayken kornalara basmaya devam ediyordu az da olsa.
çocukluk mahallem olan zeytinburnu kazlıçeşme'den bir çocukluk arkadaşım askere gidecekti, mahallede onun eğlencesini yaptıktan sonra herkes şahinlere doluştu. 10 araba varsa 8 şahin 1 kangoo 1 peugeot 207 falan vardı. şahin hegemonyasının olduğu bir mahallede büyüdüm yani.
arabalara binildikten sonra başladık zeytinburnu'nu tavaf etmeye. semtin her yerini inlete inlete dolaştık. her kırmızı ışıkta inip meşale yakıyor, tezahürat yapıyorduk. zeytinburnu'nun bize dar gelmeye başladığını hissettik ve rotayı bakırköy'e çevirdik. orası bizim semtimize en yakın ve en elit semtti. zeytinburnu'nda büyüyen çocuk kız arkadaşıyla ilk bakırköy'e gider örneğin. bakırköy bir markadır zeytinburnulular için.
sahilden bakırköy'e doğru yardırıyorduk. ataköy sahildeki gelik restaurant'ın karşısındaki benzinlikte indik arabalardan başladık 'askerin kralı zeytin'den çıkar!' diye bağırmaya. arabaların hepsinde türk bayrakları dalgalanıyor. camlardan insanlar alkışlamaya tencere tava çalmaya başladı.
benzinliğin yanından geçen bi taksi bi anda benzinliğe doğru kırdı ve durdu. içinden uzun boylu, hatta dev gibi heybetli, yaşına rağmen dünya yakışıklısı bir adam indi. bi baktık tarık akan. orada bulunan herkesin çocukluğuna en az birkaç kere misafir olan büyük adam. herkes şok geçirdi, bazısı adamı göremedi hala 'bu vatan bizimdir bu böyle biline' diye tezahürat yapıyorlar. tarık akan bize doğru koşup 'gençler sizinle gurur duyuyoruz sizi çok seviyoruz' diyerek sarıldı. hayır ulan biz seni daha çok seviyoruz moduna girip biz de sarıldık adama.
evet, tarık akan bizim asker uğurlama eğlencemizi gezi protestosu zannetmişti. ama işin ilginç kısmı benim o akp'li çocukluk arkadaşlarım tarık akan'a sarıldıktan sonra 'hükümet istifa' diye bağırmaya başladı. çok garip şeyler oluyordu. arkada kalıp tarık akan'ı farketmeyen arkadaşlar onu görünce 'kovaladıkça kaçan ateşböceğim misin?' diye şarkı söylemeye başladılar hep bir ağızdan. adam da gülerek alkış tuttu. sonra koşarak taksiye döndü. biz de yola devam ettik.
anlatırken sanki saçma bi rüyaymış gibi geliyor ama gerçek valla.
edit: seni ve dimdik duruşunu çok seviyorum, çok özleyeceğim.