hesabın var mı? giriş yap

  • fatih altaylı: türkiye'de cumhuriyet'i savunanlar var.
    ilber ortaylı: evet.
    fatih altaylı: fakat bu ülkede cumhuriyet'e sövenler de var.
    ilber ortaylı: onlar gerizekalı.

  • eşinizin sana birsey söylecem sözü ile başlayıp ömür boyu süren kelimelerle tarifi olmayan olgu.
    anne ve babadan binlerce kere duyulmuş anne baba olunca anlarsın sözünün hakllığı karşısındaki boyun eğiş.

    hamilelikle beraber bütün ilgileri üzerine çeken eşin kıskanılır ama vereceği hediye karşısında nefret ettiğiniz kaprisler bile çekilir. çünkü ödül çok büyüktür. karnındaki varlığın hayal edilmesi, onun nasıl birsey olacağı, acaba doğru mu yaptık, daha erken değil miydi, bu boktan dünyaya bir canlı getirmek bana mı kaldı, ona bana sağlanamayan şeyleri sağlayabilecek miyim, bana mı benzeyecek annesine mi sorularıyla geçen dokuz koca ay. sezeryan tarihinin belli olduğundaki içinde kopmaya başlayan fırtınalar.
    ve büyük gün.
    ameliyathane önünde hastanede neden sigara içilmiyor lan şeklindeki küfrediş. anne babanızın olm tamam kendine gel telkinleri. doktorun hemşireye ufak dozda bir anti-depresan verelim emri. 15 dakikalık bir operasyonun yıllardır sürüyormuş hissi. elin ayağın birbirine dolaşması.
    veeeee
    hemşirenin kollarına bıraktığı minik şey. "şey" çünkü ne olduğuna karar vermek güç. "şey" çünkü dünyada onu anlatmak için bir kelime türetilmemiş. şey çünkü o aslında sen. şey çünkü ben ne büyük sevgiler yaşadım tezinin çürütüsü.
    hoşgeldin kızım bebeğiiimmmm
    kimsenin ağlatamaz dediği sen kollarındaki minik şeye bakarak hüngür hüngür ağlıyorsun. kollarındaki savunmasız canlının sıcaklığı bütün benliğini yakıyor. yaprak gibi titretiyor içini bedenini.
    kimselere vermek gelmiyor içinden. hemşire "almam lazım bazı kontroller yapacağım" dediğinde yavrusuna gelen saldırı karşında aslanlaşan kediyi şimdi çok daha iyi anlıyorsun.

    hastaneden eve gelişi, ağlaması uykusuz geceler, annesinin emzirdiği anlardaki olağanüstü büyü, doğallık. ben neden emziremiyorum neden tek vücut olamıyorum serzenişi.
    ilk sokağa çıkışı, ilk gülüşü, ilk ses çıkarışı, ilk dişi,ilk,ilk,ilk,ilk,ilk...................

    seni çok seviyorum
    hoş geldin kızım
    hoşgeldin şimalim
    baban

  • siyaset bilimi: hayır teyze hemen başbakan olamıyorsun öyle.

    eğer time dergisini her hafta okumak istiyorsanız ingilizce olanını yazıp eğitim alabilirsiniz.

  • şampiyon kokoreç'in mecidiyeköy şubesinin yemeksepeti'nde gelen olumsuz yorumlara verdiği inanılmaz samimi ve bir o kadar da efsanevi ayarlardır.

    örnek:

    müşteri: hayatımda yediğim en kotu kokorectı bı daha asla.
    şk: birincisi, hayatınızda yediğiniz en kötü kokoreç olmasının sebebini yazmamışsınız. ikincisi, gerekli kontrolleri yaptığımızda gördük ki, siparişiniz normal sürenin de altında ulaştırılmış sizlere. buna rağmen hızımıza da en düşük puanı vermişsiniz. aynı zamanda bu siparişten hemen 2 gün sonra tekrar sipariş verip tekrardan ürünler hızlı ulaşmasına rağmen 2-2-2 şeklinde paunlama yapmışsınız. sebep olarak da kokoreçin domatesli olmasını göstermişsiniz. ama domatessiz olsun diye not bile yazmamışsınız.

    -----------

    sayın müşterimiz; "kokoreçine güvenmeyen domatesle sunar" gibi bir özlü söz yazmışsınız fakat şampiyon kokoreç'in bütün şubelerinin kokoreçi domates ve biber ile pişirerek sunduğunu bilmiyorsunuz muhtemelen. bu, kokoreçimize güvenmediğimiz değil, bizim tarzımızın bu olduğunu gösterir. ki, hemen her kokoreççi de bu şekilde yapar. sadece ege bölgesinde, özellikle izmir'de kokoreç yalnızca kimyon ile sunulur. ayrıca bu bizden ilk siparişiniz değil. domates istemediğinizi belirtebilirdiniz.

    -------------

    çok daha fazlası için: http://istanbul.yemeksepeti.com/…&categoryname=4574

    (bkz: domates istemediğinizi belirtebilirdiniz)

  • orjinal adı kokaku kidotai, ingilizce çevirisi mobile armored riot police olan. masamune shirow tarafından ilk kez 1989 de young magazinde yayınlanan aynı isimli manga'dan uyarlanan 1995 yapımı mamoru oshii tarafından yönetilmiş cyber-punk bir animedir. manga'sının çok ses getirmesi üzerine çekilen bu anime, manga'sından daha fazla ses getirmeyi başarıp, çoğu cyber-punk yapımına ön ayak olmuştur (en bilineni `the matrix`). sadece bir action ve science fiction filmi olmaktan çıkıp çok farklı yönlere eğilim göstermesi yönetmenin ustalığı ile ilgili olan bir konudur. kabuğun içindeki ruh anlamına gelen gelen ghost in the shell, içerdiği felsefe ve psikolojik olgulardan dolayı japonya'da bazı üniversitelerde artık eğitim amaçlı kullanılıyor bile kullanılıyor. manga'sında kesin bir yer belirtilmemiş olsada rivayete göre kobe şehrinde yani mangasının yaratıcısı masamune shirow'un yaşadığı yer olarak söylenir. film'inde ise asya kültürü ( genel olarak çin) kullanılmıştır. ilk gösteriminde istenilen ilgi görmeyen film sonralalarda blade runnergibi kült olma yolunda ilerlemiş ve bunu başarmıştır da.
    konusu, birim 9 isminde gizli bir bölümün " kuklacı (puppet master)" olarak bilinen bir hacker'ın peşine düşüp onu yakalamasını ele alıyor.kovalamaca sonucunda asıl önemli olan anakarakter binbaşı kusanagi'nin, insan ve cyborg arasındaki tek farkın " ruh" olup olmamasını sorgulamasıdır. açılış sahnesinde geçen " beyninde çok ses var " cümlesinin üstüne binbaşının " adet dönemim geldi " demesei en akılda kalıcı noktalardan biridir . bu konuşmanın sonunda akılda kalan soru " binbaşı acaba insanları hor görüp onlarla alay mı ediyor? yoksa binbaşı aslında ne kadar insan olmadığnı (kanama "canlı" bir varlığa ait bir durum olduğundan) ama olmak istediğini mi gösteriyor bize". akılda kalıcı en önemli noktalardan biride ayrıca binbaşının nerdeyse hiçbir zaman göz kırpmıyor olmasıdır. yönetmen bunu " kusanaginin bir " kukla olarak gösterme " durumundan ibaret olduğunu söylemiştir.

    filmin sonraki yıllarda (teknoloji hayatımıza girdikçe aslında) inanılmaz bir sükse yaratması sonucu: ghost in the shell 2: innocence, ghost in the shell: stand alone complex solid state society, ghost in the shell: stand alone complex, ghost in the shell: stand alone complex 2nd gig, ghost in the shell: individual eleven, ghost in the shell: the laughing man ve son olarak ilk filmin remake'i olan ghost in the shell 2.0 (iki film arasındaki farklar; çizim kalitesinin geliştirilmiş olması ve bazı sahne ve konuşmaların kaldırılıp yerine yeni sahneler konması ayrıca seslendirme sanatçılarının (seyu) bazılarının değişmesinden ibaret) diye devam ve ara filmleri çekilmiştir. devam filmlerinin nerdeyse hiç biri ilk film kadar " derin " bir anlam gütmemesindenmidir nedir, diğer filmlerde çok sevilmesine karşın, ilgi herzaman ilk filmde kalmıştır. özellikle ghost in the shell 2: innocence filminden sonra yapılan çoğu yapım felsefe ve psikoloji'den çok siyaset konusunu ele almıştır.

  • tanrı uludur = allahü ekber.

    hah arapça öğren illa anlamlı ibadet etmek istiyorsan diyebilirsin ama olmuyor öyle işte.

    mesela god is great derken de anlamını biliyorum ama “tanrı uludur” derken ki gibi olmuyor. çok basit bi sebebi var aq çünkü türk'üm ben, anadilim türkçe. ha “allahü ekber” demişim ha “god is great” demişim ikisi de uzak ve duygusuz gelir bana.

    maliki yevmid din ne mesela. insan ibadet ederken anlamlı ibadet etmek istemez mi, robot musun sen ezbere iş yapacaksın.

    bi gün yine bu topraklarda türkçe ezanlar okunması dileğiyle.

    edit: ayet düzeltildi.