hesabın var mı? giriş yap

  • kurala uymayan gencin sınava alınmamasıdır. bu tip zamanlı işlerde 1 dk ile 20 dk veya 1 saat arasında fark yok. arkadaş buluşmasına gitmiyor sınava gidiyorsunuz, istersen bağdat'tan gel oraya zamanında varacak saatte ulaşmakla mükellefsin.

  • dün akşam eski sevgili adayının durduk yerde mesaj atmasıyla başlayıp ileriki zamanlarda başıma gelen aydınlanma.

    dedi: "sana aşık değilim. hepsi bu."
    dedim: "e o zaman bu gururu kırıp günler sonra yazmanı sağlayan ne?"
    dedi: "sevgi eksikliği"

    yani bir tek yalnız kalındığında hatırlanılan bir boşluk doldurucudan başka bir şey olamam hayatta.

  • "iş hayatında önemi yoktur" diye atıp tutanlara bakmayın. şimdiye kadar girdiğim her iş görüşmesinde dereceyle bitirmiş olmam karşımdaki insanın dikkatini çekmişti. bir iş için onlarca insanla görüşüyorlar ve bu, akılda kalmanızı sağlıyor. bu illa işi alacağınız anlamına gelmeyebilir, ama şansınızı artırdığı kesin. zaten faydası dokunmasa bile zararı dokunmaz o ayrı da, ben faydasını gördüğümü düşünüyorum.

    her şeyi geçtim, bu benim yüksek lisans, doktora ve yurt dışı eğitim gibi alanlarda da işime yaradı. e bunlar da cv'de gözükmüyor mu sanki? yurt dışında eğitim görmen, iyi bir master yapman karşındakini etkilemeyecek mi sanıyorsun? 1,95 not ortalamasıyla bunları nasıl yapacaksın?

    demek ki neymiş, not ortalaması mühimmiş. "her şey demektir" demiyorum, ama kolaylaştırıcı etkisi yadsınamaz.

  • ibm 1950lerde ilk sabit sürücüleri ürettiğinde sadece 3.75 mb kapasiteye sahipti. 1990lara kadar yaklaşık kırk yılda 500 mblik diskler üretmeyi başardılar. ancak ondan sonraki 30 yılda ne olduysa oldu ve şu anda nimbus exadrive dc nin 100 tb lik modeli piyasada bulunabiliyor. bilgisayarların emekleme aşamasında bile olmadığı bir dönemden bu güne, bir insan ömrüne sığan bu gelişme tam 30 milyon katlık bir artış demek kapasitede. teknolojide üstel artışın nereye varacağını insan zihninin kavrayabilmesi çok zor. bu işin içinde tam kalbinde olanlar için bile.

    bir örnek vermek gerekirse bill gates 2004 yılında 2 tb depolamayı ücretsiz sunan gmail için şu yorumu yapmıştı:

    "1 gb'tan fazlasına nasıl ihtiyacınız olur? içinde ne var? filmler mi? powerpoint sunumları mı? kaç tane mesaj var? cidden, sorunun mesaj sayısı mı yoksa mesajların boyutu mu olduğunu anlamaya çalışıyorum." kaynak

    bilgisayar ve yazılım teknolojileri artık emekleme döneminin çok ötesinde. kurumsal ölçekte kuantum bilgisayarlar için yarış devam ediyor. yapay zeka ise tüm gelişmelerden sadece daha da fazla ivme kazanarak yoluna devam edecek gibi görünüyor. nvidia gibi firmaların ürettiği özel çiplerin sağlayacağı hızla makine öğrenmesi nereye, ne hızla gidecek hesaplamak çok zor. bu konuda yazılmış bir makalede şöyle bir ifade geçiyor:

    "geleneksel olarak, yapay zeka hesaplama gücü moore yasası'na uygun olarak yaklaşık her iki yılda bir iki katına çıkmıştır. ancak 2012'den bu yana bu büyüme, moore yasası'nın çok ötesine geçerek her 3,4 ayda bir ikiye katlanarak çarpıcı bir şekilde hızlandı. bu büyüme yörüngesi, dik iniş çizgisi nedeniyle genellikle "hokey sopası" grafiği olarak tasvir edilir. alternatif olarak "j-eğrisi" olarak da adlandırılır."

    yine aynı makalede üstel büyümenin ne denli etkili ve anlaşılmaz olduğu ifade edilmiş:

    "üstel büyüme temelde her adımın öncekilerden önemli ölçüde daha büyük olduğu bileşik büyüme ile ilgilidir. insanlar bileşik büyümenin gücünü, özellikle de uzun dönemler boyunca, genellikle hafife alırlar. üstel büyümenin ilerleyen aşamalarındaki dramatik artış şaşırtıcıdır çünkü ilk aşamalar aldatıcı bir şekilde yavaş veya önemsiz görünebilir."

    şu anda hala aşılması gereken engeller var bu alanda. ancak pencere daralıyor. stephen hawking'in insanlığı bu konuda uyardığı röportajın üstünden tam on yıl geçti.

  • çoğ enteresan bir keşfim:

    the nurse said "bed time!"
    "bed time" said the nurse
    "bed zamanı" said the nurse
    bed zamanı said nurse
    bediüzzaman said nursi

    açıklayın hadi!!?

  • tarih itibariyle dün akşam tam yatıcam baktım the green mile var show tv'de bi takıldım 4.30 da bitti film. sabah 7 de kalktım maymun gibi. dedim yatayım biraz daha 8:30'a kurdum saati. 9:30 da kalktım. lan dedim bu telefon çalmadı mı acaba. bir baktım saati kurcam diye hesap makinasını açıp 830 yazmışım. kahkahalar içinde duşa girdim tabi.

  • sanırım 2002. dünya kupasında 3.lük gelmişti , bütün ülke psikopat gibi rosalinda, vahşi güzel falan izliyordu, çocuklar "ben pikaçuyum" diye camlardan atlıyordu falan.. güzel, sayko senelerdi.

    tabi kasım ayına kadar.*

  • iyi bir gelecek için naçizane bir öneri hayatınızın hiçbir aşamasında bedavacılığa alışmayın.

  • ''cezaevlerinde size ölümcül dozu vermeden önce kolunuzu alkolle temizlerler. sizin bir hastalık kapmanızı istemezler.'' demiş, ne de güzel demiştir. sen öldükten sonra politik mizah yetim kaldı be george. yukarısı diye bir yer olmadığını söylemiştin ama şimdi yukarıdan ya da başka bir yerden dünyanın bu boktan haline bakıp neler düşünüyorsun yine kim bilir.