hesabın var mı? giriş yap

  • bilinçli bir halde "tamam bitti" denilen bir an değildir. yavaş yavaş gerçeklerin görülmesiyle oluşur. an değil, süreçtir.

    yıllar sonra edit: ne kadar zaman geçerse geçsin bitiyor emin olun. süreç bazen uzasa da sonu var, inanın.

  • izmirliler üzülmesin izmir'e ayrılan paranın tamamı izmir için harcanır lakin ankara için ayrılan 955 milyon tl den 62 milyon tl bile ankara için harcanmaz.

  • bu terörist belki gebermiştir, ama kendisine ne istediyse veren zihniyet hala bu topraklarda yaşıyor.

    türkan saylan'ın, kuddusi okkır'ın, ali tatar'ın ve daha nicelerinin ahı var.

  • açılışinda yaşanan izdiham nedeni ile türk halkının görmemiş, aç, cahil, karaktersiz gibi hakaretlere uğramasına neden olmuş tükkan...

    çok değil 3 gün önce berlin alexanderplatz'da açılan mediamarktta, dün yaşanan izdihamın kat be kat fazlası yaşanmış, mağaza resmen yerle bir olmuştur. amerikada iphone denen osuruktan alet için haftalar önceden kapı önlerinde yatmaya başlayan denyolar vardır. bu dünyanın her yerinde böyledir. promosyon varsa insanoğlu gider...

    nedir bu aşağılık kompleksi, nedir bu her fırsatta kendi milletine bok atma hevesi anlamak mümkün değil.

    sanki herkes kraliyet soyu, o açılışa giden vatandaş tü-kaka anasını satiim.

    her fırsatta "türk olmaktan utandım" demek için abidik gubidik nedenler uydurmayın güzel kardeşim.. ne utangaç insanlarmışsınız lan...!

  • insanlara olan güveni oldukça sarsan olaydır.

    geçen hafta perşembe günü eşimin başına gelmiş hadisedir. bugün internet şubesinden hesabı kontrol ettiğinde fark ettik.bankamatikte 100 lira çektikten sonra kartı atm de unutup gitmiş. insanlarda nasıl profesyonellik varsa artık tek seferde çekmemiş dört seferde toplam 750 lirayı çekip gitmiş. yani hesabındaki tüm para olan 754 lira nın 750 lirasını.

    banka halk bankası. nasıl sistemleri varsa artık, benim bildiğim önce kartı verir sonra parayı. itiraz ettik,savcılığa da başvurun dediler ama pek ümidim yok açıkcası.

    giden paradan daha çok beni şu rahatsız ediyor aramızda hırsızlarla,gaspçılarla,yada katillerle yaşıyoruz o tedirgin ediyor. insanlar sanki başkalarının hata yapmasını bekliyorlar gibi nasıl menfaat sağlarırım derdinde.

    insanlara olan güvenim dibe vurmuş durumda. allah hayırlı insanlarla karşılaştırsın ne diyeyim sözlük.

    de lere takılan arkadaşlara edit: cep telefonundan yazıyorum arkadaşlar, kelimeden sonra boşluk atıyor klavye.aceleden dikkat etmedim.allah iyiliğinizi vermesin.şu olayda bile geyik yapacak birşey buluyorsunuz.
    paranın geri gelmeyeceğini ben de :) biliyorum. duyarlı, dikkatli olmanız için paylaştım.

    edit:bahse konu atm banka tarafından işlem yapılmasına kapatılmış,büyük ihtimalle kamera kayıtlarını almak için kapattılar.
    bugün savcıya gidilerek konu anlatıldı,savcı tarafından dilekçe tarzı bir yazı yazılıp polis merkezine başvurulması istendi.
    karakolda ilk gol ; ifade yazan arkadaş olmadığından bir saat sonra gelinmesi istendi, iznimiz yok deyip ısrar edince bu seferlik böyle olsun denip ifade yazdırılabildik.

    edit 3 : olayın üzerinden bir ay geçmiş durumda. ne bankadan ne de emniyetten herhangi bir dönüş olmadı. açıkcası aksinide beklemiyordum

    son edit: savcılıktan çağırdılar. parayı çeken şahsın birkaç fotoğrafı gösterilip, tanıyıp tanımadığımızı sordu. tanımadığımızı belirttikten sonra emniyette şahsın kimliğini teşhiş edemedik diye yazı gönderdiğini söyledi. banka da sorumluluk bizde değil deyip yazı göndermiş. dosyayı kapatacağım dedi, ellerinde bir sürü böyle faili meçhul dosya olduğunu, genelde bu şekilde şahsın yakalanamadığından falan bahsetti.
    anlayacağınız bu ülkede herkes kendi güvenliğinden sorumlu. nokta.

  • north american* firmasının ürettiği yaklaşık olarak mach 6.7* (7200km/s) hızına çıkabilen, kendisine ait hız rekorunu nasa'nın x-43a'sına kaptırmış, uçaktan ziyade sanki bir roketi andıran mamafih b-52 stratofortress'den bu şekilde fırlatılan 50 feet uzunluğunda, 22 feet kanat açıklığına sahip hipersonik uçaktır. bu özellikleri ile kendisine havacılık dünyasının speedy gonzales'i diyebiliriz.

    x-15 günümüzde sadece bazı görsellerde karşımıza çıkan, ismi anıldığında yukarıda verdiğim bir iki temel özelliğinden bahsedilip zamanında kırdığı hız rekorlarından dolayı yüzeysel olarak tanınmış bir uçak. halbuki yazının ilerleyen kısımlarında yer vereceğim ve bu uçağın 12 test pilotundan biri olma şansını yakalamış astronot neil armstrong'un ay yüzeyine indikten sonra söylediği "kendisi" için küçük ama "insanlığımız" için büyük olan o ilk adımın atılması için yapılan uzay araştırmalarında hatırı sayılır miktarda veri sağlamış emektar bir uçaktır. bu verilere ait tüm araştırmalar amerikanın resmi ve özel kurumları işbirliği ile x-15 programı adı altında yapılmıştır.

    araştırmalarıma göre x-15 programının ve uçağının ilk konsept tasarımları 1952 yılına dayanıyor. amerikanın ulusal havacılık danışma komitesi* önderliğinde mevcut uçakların, ulaşabildiği ses hızına yakın ve altındaki hızlardan (1 mach) mach 3.2 seviyelerine ulaştırılması ve buna yönelik bir araç tasarlanması için çalışmalara başlanıyor. bu noktada naca'nın* amacı uzay uçuşu ve bunun olası sonuçları hakkında daha kapsamlı araştırmalar yapmak ve veri elde etmek. 2 yıl sonra naca x-15'in temel teknik özelliklerini belirleyip amerikan hava kuvvetleri* ve deniz kuvvetlerine* sunuyor. naca, navy ve usaf x-15 projesi için eylül 1954'te ortak mutabakata varıyorlar. ardından hava kuvvetleri 1955'te 3 adet x-15 araştırma uçağının geliştirilmesi için north american firmasını seçiyor.

    north american firmasından baş proje mühendisi charles feltz önderliğindeki ekip ilk tasarımları ve labaratuvar deneylerini yapıyorlar. ilk temel x-15 uçağı (daha sonra 2. uçakta bazı değişiklikler yapılıyor) tek kişilik, orta kısımdan tek kanatlı olarak tasarlanmış olup amacı hipersonik hızlarda (yaklaşık 5 mach) ve yüksek aerodinamik sıcaklık oranlarında uçağın stabilitesini, kontrolünü ve diğer fiziksel olgularını test etmek. uçağı bu hızlara ulaştıracak roket motoru thiokol chemical şirketinin roket tasarım bölümü olan reaction motors tarafından yapılmakta. x-15 başlarda 16,380 lb'lik itme gücüne sahip çift xlr-11 motorlarını kullanırken, daha sonra 57,000 lb itiş üreten, gaz koluyla ayarlanabilir* xlr-99 motoruna geçiş yapmıştır.

    x-15, yoğun atmosferik koşullardaki uçuşlar için geleneksel aerodinamik kontrolleri kullanıyor. burnu sağ ve sola hareket ettirmek için dikey sabitleyici üzerindeki kontrol dümenleri kullanılırken, aşağı ve yukarı hareket yahut senkronize biçimde farklı yuvarlanma hareketleri için kuyruk kısmındaki yatay yüzeyleri kullanır. dünya atmosferinin dışındaki ince havadaki uçuşlar için x-15'in bir reaksiyon kontrol sistemi mevcuttur*. uçağın burun kısmındaki hidrojen peroksit itişli roketler x-15'e yatay ve dikey eksenli hareket ve sağa-sola dönüş hareketleri sağlarken kanatlar ise yatış hareketlerini *** sağlıyor. x-15'in dış kısmı atmosfer sınırları içerisindeki yüksek aerodinamik ısınmaya dayanabilmesi için inconel x adlı bir nikel-krom ısı emici ile kaplanmış. kabin ise alüminyumdan yapılmış ve dış gövdeden tamamen izole edilmiş.

    x-15 uçağı tamamlandıktan ve program dahilinde ilk kez nasa'ya teslim edildikten sonra 3 araçla birlikte toplamda 199 uçuş görevi yapılmıştır. ilki 8 haziran 1959' da scott crossfield tarafından takatsiz bir şekilde yapıldıktan sonra 1960'daki ilk xlr-99 roket motorlu uçuşu da yine kendisi gerçekleştirmiştir. en yüksek hıza 1967 yılında amerikan hava kuvvetlerinden william j. knight ( 6.7 mach) ulaşıyor. bu uçuşların 7 tanesini de hepimizin yakinen tanıdığı nasa astronotumuz neil armstrong gerçekleştiriyor. verilere göre kendisi 5.74 mach hızına ulaşmış. yine program dahilinde nasa'nın 3 pilotuna atmosfer sınırlarını aştıkları için astronot kanatları * ** verilmiş.

    x-15'in başta kendisi ve programı başlangıç kısmında belirttiğim hız rekorları da dahil uzay araştırmaları ekseninde geleceğe yön verecek onlarca bilimsel ve teknik gelişmeye ön ayak olmuştur. bilhassa gemini, mercury, apollo projeleri ve uzay mekiği gibi insanlı uzay uçuş programları için yukarıda yer verdiğim hipersonik hava akışı, aerodinamik ısınma, hipersonik hızlarda kontrol ve bunların insan fizyolojisine etkileri gibi konularda çok önemli veriler elde edilmiştir. örneğin ilk defa bir hava aracının aerodinamik kontrollerden çıkıp, uzayda duruş kontrolünü sağlayabilmek için reaksiyon kontrollerine ve bu kontroller vasıtası ile tekrar atmosfere girip aerodinamik kontrollere geçişi başarılı bir şekilde yapılmıştır. aynı zamanda bu uzay uçuşlarında pilotun korunması için ilk pratik tam basınç giysisi de kullanılmıştır. araştırmacılar x-15 pilotlarının kalp atışlarının bu uçuşlar sırasında 145 ile 185 arasında olduğunu ölçmüşler. diğer hava araçlarındaki normal kalp atış hızlarının 70-80 arası olduğu düşünüldüğünde stres faktörünün bu değerlere etkisinin ne derece etkili olduğu ispatlanarak gelecekteki mekik görevlerini idare edecek pilot ve astronotların olası psikolojik davranışlarına yönelik veri sağlamıştır.

    görüldüğü gibi amerika'nın uzay yarışındaki başarısı tesadüf ve şanstan ziyade araştırma ve geliştirme sonucu uzun yıllar elde edilen verilerin sentezlenerek nasıl sonuca varıldığına çok güzel bir örnek teşkil etmektedir. zira yazının bütünü oluşturan x-15 programı ve türevleri daha sonraki ay görevlerine ön ayak olmuş, ay görevleri sonucu elde edilen bilgi ve veriler uzay araştırmalarında apayrı bir sayfa açmış, özellikle atmosfer dışına yapılan görevler minimum hata düzeyine indirilmiş, dünyanın yörüngesinde futbol sahası büyüklüğünde bir uluslar arası uzay istasyonu oluşturulmuş, mars'ın başını çektiği bir çok gezegene rover'lar gönderilmiştir. tüm bu kümülatif ilerlemenin sonucu olarak belki de çok uzak olmayan bir gelecekte mars'a insanlı bir görev yapılıp hepimizi heycanlandıran yeni keşiflere yelken açılacak.

    kaynaklar:

    https://www.nasa.gov/…s/factsheets/fs-052-dfrc.html
    https://en.wikipedia.org/wiki/north_american_x-15

    x-15 hakkında belgesel ve video'lar

    https://www.youtube.com/watch?v=c_4uifhnaze
    https://www.youtube.com/watch?v=ravylfc6fsm
    https://www.youtube.com/watch?v=cfnxs03fa5s

  • her şeyden önce paintball bir spordur. paintball'u savaş talimi olarak gören ve antimilitarist saiklerle paintball'dan uzak duran ya da paintball'u karalayan, yeren kişiler hata etmektedir. paintball ile gerçek bir çatışmayı kıyaslamaya çalışmak abesle iştigalden öteye gidemez çünkü paintball çok daha farklı dinamiklere sahip bir oyundur. bu konu paintball camiasının da en hassas olduğu konulardan biridir. bu sebeple paintball sahalarında verilen brifinglerde bile savaş, silah, ölüm, öldürmek, mermi, kurşun gibi gerçek bir çatışmayı andırabilecek tüm kelimelerin kullanılması yasaklanmıştır.

    türkiye'de profesyonel olarak türkiye atıcılık ve avcılık federasyonuna bağlı olarak düzenlenen türkiye paintball ligi ile hayat bulmaktadır.

    türkiye paintball ligi'nde the millennium european paintball series kuralları ve millennium series'de 2006 yılından beri uygulanmakta olan ve takım başına boya topu harcamasını azaltırken tek bir etkinlikte mümkün olduğunca fazla müsabaka yapılmasını sağlama amacı taşıyan m7 disiplini benimsenmiştir. türkiye paintball ligi'nde saha kadrosunun 5 kişiden oluşuyor olması da oyuncu azlığının sonucu değil, m7 disiplininin kuralları gereğidir.

    profesyonel paintball son derece hızlı bir oyundur. bu nedenle de adı sıklıkla speedball olarak anılır. günümüzde uygulanan m7 formatında maç süresi 10 dakikadır ve takımlar bu toplam süre içinde 3 set kazanmaya çalışır. her bir setin arasında yalnızca 2 dakika ara verilir. takımlar bu süre içinde temizliklerinin yanında boya topu ve diğer tüm eksikliklerini tamamlamak zorundadır. bu sayede oyun konsepti tam anlamıyla hıza dayalı bir hal almıştır.

    oyunda kullanılan işaretleyici/markerlar* saniyede 10,1 top atabilmektedir. markerların teknik yapıları bundan çok daha fazlasına* müsaitken millennium kuralları top sarfiyatını azaltmak için m7 disiplininde atış sayısını saniyede 10,1 olacak şekilde kısıtlamıştır. profesyonel paintball markerları yüksek atış hızının yanında doğru top ile kullanıldığında son derece isabetli aletlerdir. alışılmış senaryo oyunlarında kullanılan tippmann markerların aksine profesyonel oyuncular tarafından kullanılan dye, planet eclipse gibi firmaların ürettiği üst seviye markerlar 55 metrelik sahanın bir ucundan karşı uçtaki oyuncuyu her atışta vurabilecek kadar isabet sahibidir.

    profesyonel paintball 55 metreye 33 metrelik yapay ya da doğal çim zemin üzerine kurulmuş, etrafı bir boya topunun geçmesine izin vermeyecek nitelikte bir ağ ile çevrilmiş, farklı şekillerde ve içleri hava dolu 35 siperin* bulunduğu bir sahada oynanır. siperlerin simetrik dizilmesini gerektiren bir kural bulunmamaktadır.

    genel inanışın aksine paintball çok da fazla can yakan bir oyun değildir. tabii ki vurulan oyuncunun canı yanmaz demek doğru olmaz fakat bu acı öyle abartılacak bir acı değildir. çok hassas bir bölgeden isabet almadığı sürece vurulan oyuncu sonraki sete acısını unutmuş bir şekilde girer.

    paintball'da en önemli kural - ki bu kural her şeyden daha önemlidir - oyun sahası ya da markerların bulunduğu ve ateş edebileceği her yerde painball için özel olarak üretilmiş bir maske takılmasıdır. paintball her ne kadar zararsız bir oyun olsa da göz ve çevresine isabet edecek bir boya topu kolaylıkla görme kaybına sebep olabilir. ayrıca paintball seven ve düzenli olarak oynayan her oyuncunun da kendine ait bir maskesinin bulunması en doğrusudur.

    profesyonel paintball'un nasıl bir şey olduğunu merak edenleri şuradan alabiliriz:
    http://www.youtube.com/watch?v=ur8onftlyk0