hesabın var mı? giriş yap

  • temel olarak şimdiki fizik anlayışımıza göre zamanda yolculuk mümkün değildir fakat geleceği bilemediğimiz dolayı bu önerme şimdilik geçerlidir. eğer bir zaman makinemiz olsa ve zamanda bir yolculuk yapacak olsak yanımızda bulundurmamız gereken şeyler, amacımıza ne yapmak istediğimize ve ziyaret etmeyi planladığınız döneme bağlı olarak değişebilir. ancak genel olarak bir düşünce deneyi yapsak, acaba nelere ihtiyaç duyardık.

    ara not: bu saydıklarımın bir çoğu geçmişe gittiğimiz taktirde geçerli olacaktır.

    kimlik ve dokümanlar: zaman içinde seyahat ettiğimizde, illaki o dönemdeki insanlarla etkileşime girmeniz gerekebilir. bundan kaynaklı dönemim koşullarına göre kimlik, pasaport ve diğer belgeler sizin tanımlanmanızı, fark edilmemenizi veya başınızın derde girmemesi konusunda yardımcı olabilir.

    para:yukarıda söylediğim gibi insanlarla etkileşim kaçınılmaz olduğundan bu kısımda elzemdir. bundan kaynaklı olarak her dönemin ekonomik yapısı farklılık gösterecektir. elinizde o dönemin para birimine ait , para bulunması gerekmektedir veya aşırı geçmişe gittiyseniz ve takas sistemi varsa, yanınızda buna uygun miktarda, çeşitlilikte materyal yahut değerli eşya işinizi görecektir.

    giyim: bence olmazsa olmaz bir durum örnek verecek olursak marty mcfly geçmişe gittiğinde üzerindeki kırmızı şişme yeleği herkes can kurtaran yeleği sanmıştı ve dönemin insanları garipsemişti. onun için geçmişteki dönemin kıyafetlerine uygun giyim eşyaları yanınızda bulunmalıdır. bu, hem dikkat çekmemenize yardımcı olur hem de o döneme daha iyi uyum sağlarsınız.

    modern aletler: bunları bu gün kullandığımız en basit aletlerden en karmaşık aletler olarak sıralayabilirz. örnek verecek olursak mesela aşırı geçmişe gittik ve ateş yakmamız elzem bir duruma dönüştü, çakmak veya kibrit gibi materyaller önem arz eder yine bir el feneri mesela. ayrıca marty mcfly gibi karşıdaki kişiyi bir düşünceye sevk edeceksiniz mesela bir walkman'e ihtiyacınız olabilir.* burayı biraz da sizin hayal gücünüze bırakıyorum.

    taşınabilir enerji kaynakları: illaki bazı durumlarda yanınızda bulunan elektronik veya günümüz modern eşyalardan yararlanacaksınız. bunlardan en basiti fener olabilir mesela. gittiğiniz zaman çizgisinde prizler ve elektrik altyapısı gibi yapılar olamaya bilir bunun için yanınızda piller ve taşınabilir enerji kaynakları taşımanız size pek çok şeyde yardımcı olabilir.

    sağlık ve güvenlik malzemeleri:zaman içinde seyahat etmek bazen sizi kötü durumlara sokabilir. örneğin çeşitli sağlık riskleriyle karşılaşabilirsiniz. bunun için ilk yardım malzemeleri, temel sağlık ürünleri ve çeşitli ilaçlar işini görebilir. yine insanları bir tarafa bırakacak olursak tehlikeli hayvanlar karşınıza çıkabilir ve güvenlik ekipmanları(çeşitli silahlar....) yanınızda olmak zorundadır. bunların hepsi sizin beklenmedik durumlar karşısında hazırlıklı olmanıza yardımcı olabilir.

    yemek ve su: zamanda yolculu ekstrem bir kamp olarak düşünecek olursak gittiğiniz dönemde başınıza ne geleceğini bilemezsiniz.ziyaret ettiğiniz dönemdeki yiyecek ve içecek temininde sorun yaşayabilirsiniz veya o dönemin yiyecek kültürü ve sağlık standartları farklı ise hasta olmanıza neden olabilir. bunun için aynı kampa gider gibi yanınızda yeteri miktarda yiyecek ve su olması, yapmış olduğunuz gezintinizi zevkli hale getirebilir.

    bilgi: insanlarla etkileşim kaçınılmaz olacağından ziyaret ettiğiniz dönemle ilgili temel bilgileri, dönemin kültürünü, geleneklerini ve tarihi hakkında bir yoksa, bence ne kadar akıllı ve zeki olduğunuzun bir önemi bulunmamaktadır. çünkü onların baktığı perspektiften bakamazsınız ve muhtemelen başınızın belaya girmesi kaçınılmazdır. örnek verecek olursak outlander dizisinde claire fraser adlı karakter geçmişe gitmiş ve geçmişte yaptığı bir kaç uygulama neticesinde cadı, şifacı veya büyücü olarak yaftalamıştı. bu, yanlış anlamaları ve uyumsuzlukları önlemek için ne diyoruz bilgi önemli.

    ütopik aletler : işte benim en çok sevdiğim bölüme geldik. artık burada biraz daha yazıya hayal gücü ekleyebilir ama abartmadan. örneğin yanımızda dune evrenindeki holtzman kalkanı muhakkak olmalıdır fakat bu kalkan her türlü silahı etkileyecek şekilde çalışması gerekmelidir ki en zor durumlarda bile hızlıca sıyrıla bil ya da frodo'daki güç yüzüğü(zaten sauron değilseniz tek bu işe yarıyor) yanınızda olmalı ki taktığınız anda görünmez olun.
    benim listemdeki bir bak alet ise görevimiz tehlike filmlerindeki yüksek teknoloji ürünü maskeler ve ses değiştirme cihazları. fakat ses cihazı hem sesinizi değiştirmeli hemde dönemin dilini konuşmanıza yardımcı olmalı.
    seçtiğim bir başka ütopik alet ise dragon ball animesindeki kapsüllerdir çünkü bu kapsüllere* barınaktan tutunda her şey sığabiliyor ve tekrar tekrar kullanılabiliyor.

    hayal gücünün bir sonu olmadığından yazımı burada bitirirken bonus olarak daha önce izlediğim zaman yolculuğuyla ilgili bir kaç dizi ve filmle öneriyorum.
    -outlander(dizi)
    -steins gate(anime dizi)
    -back to the future
    -timeline
    -just visiting
    -the time machine
    -kate and leopold
    -hot tub time machine
    -the time traveler's wife
    -toki o kakeru shôjo

    şimdiden iyi seyirler.....

  • gelin itiraf edelim. okul bitti bir şekilde işe başladık. kimimiz kpss ile atandı aileden uzak şehirlere gittik kimimiz özel sektörün cazibesi ile uzak şehirlere, ülkelere çalışmaya gitti. ilk zamanlar her şey çok güzel. cepte para var, özgürlük var. bir kaç ay sonra yavaş yavaş sorumluluk binmeye başladı üstümüze. yemek yapmak, bulaşık yıkamak, ütü yapmak, ev temizliği vb. işler uzayıp gidiyor. bir sonu yok.

    o an işte hanginiz; "amk ben bunları yapmak için mi onca sene okudum!!!!" demedi? ben dedim. ama sonra evlendik barklandık. evin sorumluluğunu iki kişi paylaşmaya başladık. eşimizde çalışıyorsa çift maaş olduk. gelir seviyemiz ve yaşam standardımız yükseldi. ama aramızda bazı hayvanlar evin bütün sorumluluğunu kadına yükleme yolunu seçti. ana evi rahatlığını yaşamaya devam etti. halbuki o kadın onca sene öküzün birine hizmet etmek için mi okumuştu?

    bence boşanma davasındaki bazı laflar cımbızlanmış ve haber değeri taşıması için uğraşılmış. yoksa kimse "ben boğaziçi mezunuyum sarma sarmam" "ben odtü mezunuyum ütü yapmam" demez. sanmıyorum. bence "ben bunca sene bu öküze hizmet etmek için mi okudum" demiştir.

  • ürkütücü bir beyan. sen sanıyor musun ki gelip ordu ile işgal edecekler? bu ne demek? her an her yerde patlama bekle artık demek. türk milleti güçlüdür, cabbardır, cevvaldir de... o görünen düşmana karşı anam. pazar yerinde canlı bomba patlatırlarsa çocuğunu, eşini, anneni nasıl koruyacaksın, facebook gazıyla mı? alışverişe gitmeye korkar olduk. bok ettiniz memleketi bok.

  • ilk defa bi çizgi filmde karakterlerden birinin öldüğünü gördüğüm sahnedir. böyle gözyaşı ve dram barındıran çizgi film olmaz olsun. bana bunu izlettiren ebeveynlerime de ne diyeceğimi bilemiyorum.
    bi bunun, bi de süper baba'nın ağlak bir insan olmama katkıları çoktur.

  • tur bisikleti ile uğraşıyorum, anadolunun bazı yerlerine pedal çevirdim. hani kıyıda köşede kalmış dağ köyleri falan, tamam çok lakap duydum da. köylerinden birinde resmen muhtar bize şunu dediler, git kahveye şerefsiz mustafayı sor size yer göstersin.

    kahveye gittik. mustafa bey orda mı dedik, hangi mustafa dediler. şerefsiz olanmış dedik. şerefsiz mustaaaf benim diye birisi kalktı. çok distopik bir anadolu insanımız var adam bide benimsemiş ya sdlkfsşdfşlsd.

  • eğer ki bu eyleme karşılık olarak "ya sapık mısın sen ya salak şey" gibi bi' cevap alıyorsanız, bilin ki karşınızdaki bir türk kızıdır, kaçın. eğer ki melüm melüm bakışlarla birleşmiş dingin soluk alış verişler duyuyorsanız, bilin ki karşınızdaki kız ecnebidir, ingilizce konuşmayı deneyin. eğer ki siz bunu söyledikten sonra hemen kaybolmuşsa ve etraf sessizse bilin ki o bordo berelidir ve merak etmeyin o sizi bulur.

  • dün gece saat 05:32 gibi yazdığım kitaptır. hiç telif hakkı istemeden sizlerle paylaşıyorum.

    (arka kapak)
    uykunuzun en güzel yerinde horultularla mı uyanıyorsunuz? tam içiniz geçmişken gürültüyle mi irkiliyorsunuz? doğru yerdesiniz.
    horlayan insanı susturma teknikleri üçe ayrılır. bunlar "kısa süreli", "orta süreli" ve siz muhteşem sözlükçülerin de tahmin edebileceği gibi "uzun süreli" tekniklerdir. bu eserde hepsini bulacaksınız.

    (içerik)
    kısa süreli teknik:
    kısa süreli bir gürültü yapılır. öksürmek, yalancıktan hapşırmak ya da şiddetlice burun çekmek, hepsi olur. bu gürültü horlayan kişiyi uyandırmaz. (gürültüye uyanan kişi zaten horlamaz.) ama uykusunu böler. bir an için rahatsız eder. horlayan kişi döner, yuvarlanır tekrar uyur. ama yaptığı bu hareketler solunum yollarını açar, horultuyu keser. uyumasıyla birlikte 3-5 saniye içinde yeniden horlamaya başlayabilir. seyrek olarak horlamayı tamamen kestiği de görülür.
    bu teknik diğerlerine nazaran daha başarısızdır. kolay yönü, diğer tekniklere göre daha kolay ve daha tehlikesiz oluşudur. yatağınızdan hiç kalkmadan, hiç efor sarfetmeden bu tekniği uygulayabilirsiniz.

    orta süreli teknik:
    horlayan kişinin yatağı (abartmadan) sallanır. 4.6 şiddetinde bir deprem yaratılır. bu teknik (kişinin deprem hassasiyetine göre) horlayan kişiyi uyandırabilir. uyandırmasa bile, kısa süreli tekniklerde olduğu gibi uykusunu böler, hareketlenmesine sebep olur. sonuç olarak, uyandırsa da uyandırmasa da horlayan kişiyi rahatsız eder ve horultuyu keser. bu teknik kullanılırsa kısa süreli tekniğe göre daha iyi sonuçlar elde edilir. horlayan kişiye yeterli miktarda rahatsızlık verilirse en az 30 saniye kadar sessizlik hüküm sürer. bu teknikte de bonus olarak horlamanın tamamen kesildiği olur. horlamanın tamamen kesildiği durumlar, oran olarak kısa süreli tekniklerden daha fazladır.
    bu tekniğin kısa süreli tekniklere göre zor yanı, kas gücüne dayalı olmasıdır. ayrıca daha risklidir. "elimi korkak alıştırmayayım, ehöhohe." diyerek, yaratacağınız depremin şiddetini fazla kaçırırsanız, horlayan kişi birden uyanır. soru işaretleri içeren bir ifadeyle yüzünüze bakar. böyle durumlar için uygun bir yalanı hazır bekletmeniz iyi olur.*

    uzun süreli teknik:
    bu teknik horlayan kişiyi sabaha, hatta ne sabahı ebediyete kadar susturur. elinize bir yastık alıp sessizce yanına yaklaşın. yastığı horlayan kişinin ağız ve burnunu kapatacak şekilde yerleştirin. şiddetle bastırın. daha sıkı bastırın. sizin uykunuzu piç ettiğini hatırlayın. bastırın! yastığı bastırdığınız anda horultu kesilecektir. ama horlayan kişi debelenmeye başlayacaktır. debelenmesi kesilinceye kadar bastırın. (hatta debelenmesi kesildikten sonra 30 saniye daha bastırın. garanti olsun.)
    bu teknik diğer tekniklere nazaran tartışmasız biçimde çok daha başarılıdır. kötü tarafı, kas gücüne dayalı olması ve yok edilmesi gereken bir ceset*(1) ortaya çıkarmasıdır.

    *(1): bu tekniğin riski tamamen size aittir. kullanılmasından doğabilecek hukuki sorunlardan firmamız sorumlu tutulamaz.

    anneme...
    babama...
    bu bilimsel çalışmamda bana yardımcı olan rahmetli oda arkadaşıma....