hesabın var mı? giriş yap

  • gerçekten sorulması gereken soru üstte sorulmuş. cebinden mi verdi?
    7 maaşını bağışlayıp butun turkiyeye maske kolonya ikram edebiliyor mu?
    yoksa bu devletin karşıladığı bişey mi?
    ne zamandır kişiler devlet oldu?

    edit:
    an itibariyle 809 fav almış bu entri debe'de yokken, 15 favlı bir westworld spoileri 13 favlı bir hakan ural eleştirisi 12 favlı bir fatih altaylı gafı 3 favlı bir "yasak elma" dizisiyle ilgili ne olduğu anlaşılmayan 258471263418723. entri ve daha niceleri debe'de.
    şahane gerçekten.
    tamam bu entri de bi bilgi değil belki, ben de debeye gireyim diye yazmıyorum. kendi kendime söylenmek için yazıyorum da neyse ben bişey demiyorum. sansüre karşıyız.

  • övünmek gibi olmasın ama sanırım bu benim. nerde ağzı açık, sağa sola bakan biri varsa gelir bana adres sorar. kimin kolunda saat yoksa yanaşıp bana "saatiniz var mı acaba?" der. yanımda 3-4 arkadaşım olsa bile her defasında sorunun muhattabı ben olurum. hatta gelip bir şey soracak adamı 50 metreden kestirebiliyorum artık. mesela geçen gün markette kadının biri elimdekilere bakıp "o kazandibi güzel mi ya? ben geçen o markanın profiterolünü aldım hiç beğenmedim. alıyım mı sizce?" diyerek hiç tanımadığı halde bana damak tadını emanet etti. işte bu sebeplerden, her sabah evden çıkmadan trt 2'yi açıp, saatim geri kalmış mı diye kontrol ederek; boş zamanlarımda google earth'ten bilmediğim mahallelerdeki cami, okul, cadde ve sokakları öğrenerek bana güvenen halka en doğru cevabı verebilmek için çalışıyorum. gelecek seçimlerde de adayım.

  • biri de çıkmış devleti eleştirmeyin diyor, ya allah aşkına o tayland olayında dünya seferber oldu, bizimkiler ancak baş sağlığı diler neyini eleştirmeyelim biz bu devletin?
    14 yıl önce 30bin liralık sistem trende yok diye babam öldü benim, dava açtık devlete kazandık gelmiş burada laga luga yok devlet değil. iktidarda kim olursa olsun böyle ciddi olaylarda her zaman devletin sorumluluğu vardır.

  • yunanistan'ın bozulan ekonomisinin damga vurduğu maç. dudağı kanayan yunanlı oyuncuya yokluktan sadece pamuktan bıyık takabildiler. adam levent kırca'ya döndü, ordan oraya koşup duruyor yazık. bir müslüman da çıkıp bepanthene merhem sürelim demedi, inanılır gibi değil arkadaş...

  • yan okulun öğrencilerinden dayak yiyen müdürün, okula gelip 7 öğrenci ile anlaştıktan sonra, yan okulun müdürünü çay içmeye çağırıp,anlaştığı 7 öğrencinin yan okulun müdürünü dövmelerini gülerek izlemesi.

  • yılmaz güney'in cezaevinde beş parasız olduğu günlerde çekilen filmlerinin finansörüdür. bunun için kumarhanelerinden birinin hasılatını olduğu gibi güney'in emrine vermiştir.

    kemal sunal'a meşhur olmadan önce boş senet imzalatıp kapısına esir eden ertem eğilmez'den sunal'ın senetlerini almıştır. bugün gülmekten yarıldığımız natuk baytan çekimi kemal sunal filmlerinin yapımcısı kardeşi yahya kılıç'tır.

    başta yılmaz güney ve kadir inanır filmleri olmak üzere birçok filmdeki kabadayı, kumarhane, racon sahneleri dündar kılıç'ın başından geçen olaylardan esinlenmedir.

    12 eylül döneminde 3 kez idamla yargılanmış, mamak askeri cezaevinde başlarında dönemin ünlü istihbaratçısı erkan gürvit olan üniformalı çeteler tarafından "kış günü buz dolu havuza atılma", "traktör lastiği içine konup yuvarlanma" gibi işkencelerden geçmiştir.

  • çileğin suçu neydi dedirtmiştir. bütün çaba sonunda yine bir çilek elde etmek içindi. hayır bir de videoyu izlerken aklım hep ilk pişirdiği çileklerin nerede olduğundaydı. neyse ki sonunda döktü. kaçırdım diye çok endişelenmiştim. işte bütün işsizliğimle oturup 8 dakika 38 saniyemi ona verdim.

  • şu an evli olmamı sağlayan 7 sene önceki davranış. tabii yüz yüze cesaret edemediğimden sms yolu ile
    hatırladığım kadarıyla;

    - uzun süredir beni bu kadar heyecanlandıran kimse olmamıştı, sence bunun adı ne? cilekli sut
    yaklaşık 2-2,5 saat ses seda çıkmaz? ben sms attığıma bin pişman, aklımdan bir sürü şey geçerken
    - nasıl inanacağım sizin olduğunuza? tatile nereye gitmiştiniz? (çok garanticidir de kocam, inanmaz ben olduğuma, müdürünün onu sevindirmek için attığı bir sms sanır)
    - erdek (bu ne biçim adam ya, şaka mı?)
    - beni de uzun zamandır kimse bu kadar heyecanlandırmamıştı, bu mesajın gerçek olduğuna ancak yarın servise bindiğinde göz göze geldiğimiz zaman inanacağım.

    hala hayatta yaptığım en doğru şeylerden biri olduğunu düşünüyorum. sürekli gelen mesajlar üzerine edit: kimilerine bir cesaret örneği oldu bu entry, kimileri imrendiğini ama olumsuz geri dönüşten korktuğunu söyledi kimileri de inanamadı bu duruna nedense. 3 gün önce 12. evlilik yıldönümümüzdü, eşim ve kızımızla birlikte kutladık.tabii ki her şey her zaman güllük gülistanlık olmuyor, tartışmalar, kırgınlıklar, küslükler... ama bütüne baktığımda sevgi her şeyin üstünde. siz de kalbinizin sesini dinleyin gençler..

  • halihazırda; 1957, 1958, 1960, 1966, 1967, 1982, 1986, 1990, 1991, 1992, 1995, 2003, 2009, 2016 ve 2017 senelerinin ulusal lig şampiyonudur. resmi olarak, 15 şampiyonluğu, üç yıldızı bulunmaktadır.

    34 haftalık bir istatistik çıkarmak için, kazanma ihtimalimizin yüksek olduğu osmanlıspor maçını, ortalamamız olan "2-0" skordan hesap ettim. maç sonunda farklı olursa editleyeceğim.

    beşiktaş, 2016-2017 sezonunda; ligin en çok puan toplayan (77), en çok gol atan (71), en iyi averaja sahip olan (41), en çok galip gelen (23), en az mağlubiyet alan (3), iç sahada namağlup şekilde en çok puanı toplayan (43), dış sahada en çok puanı toplayan (34), maç başına şut ortalaması en yüksek olan (13,0), maç başına kaleyi bulan şut sayısı en yüksek olan (6,1), topa sahip olma oranı en yüksek olan (61,2), maç başına hava topu kazanma oranı en yüksek olan (55,1) ve en çok korner kullanan (6,6) takımı oldu. bu şekilde bu şampiyonluğun ezici bir dominasyon olduğunu söylememiz gerekiyor.

    bu şampiyonluğun beşiktaş şampiyonlukları arasındaki yerine bakalım şimdi de. lig her zaman 34 hafta şeklinde oynanmadığı için puan ortalamalarıyla sıralama yapacağım. 2 puanlık sistemdeki galibiyetleri de 3 puana çevireceğim bunu hesaplarken. ayrıca bir turnuva şeklinde düzenlenen 1957 ve 1958 şampiyonluklarımız bu listede yer alamayacak.

    1960 ---> 2,74
    1992 ---> 2,54
    2003 ---> 2,50
    1991 ---> 2,34
    2016 ---> 2,32
    1995 ---> 2,32
    2017 ---> 2,26
    1966 ---> 2,23
    1990 ---> 2,20
    1986 ---> 2,13
    2009 ---> 2,00
    1967 ---> 1,92
    1982 ---> 1,80

    yakın geçmişte karşılaştırabileceğimiz en iyi takım örneği yine 2016 yılında şampiyon olan beşiktaş takımı olarak görünüyor. bu konuda bir karşılaştırma yapmamız gerekiyor çünkü geçen seneden düşük bir grafik çizdiğimiz aşikar.

    ilk olarak beşiktaş'ın kadro seviyesinin bu sene için avrupa ve ligi birlikte yürütecek kadar iyi olmadığını söylememiz gerekiyor. mario gomez öven entry'ler girmeyin hemen çünkü geçen yılki kadro da yeterli değildi ki, avrupa ligi grubumuzu üçüncü sırada bitirip erkenden lige döndük. bu sene avrupa'da 12 maç ve çeyrek final yapmış bir beşiktaş'tan bahsediyoruz. olmaması gereken evdeki kayserispor beraberliği, deplasmandaki antalyaspor beraberliği gibi maçlar tam da bu maçların zamanına denk geldi. beşiktaş'ın şuanki puanına 4 puan eklediğiniz zaman kazanılmış en iyi şampiyonluklardan biri çıkıyor karşımıza.

    beşiktaş geçen sene gol kralı çıkardı (26). bu sene son maçlarda hat-trickler gelmezse çıkaramayacak (18). bunun nedeni vincent aboubakar'ın geç form tutması olarak görülebilir. ancak gol sayısında da geri olduğumuzu söylemeliyiz.

    beşiktaş geçen sene asist kralı çıkardı (12), bu sene asist krallığında gün itibariyle ikinci sırada (13). beşiktaş'ın geçen sene ortadan oyundan kaynaklı oyunu ofansif orta sahadan asist kralı çıkarırken, bu sene en çok asist yapan oyuncumuz bir kanat oyuncusu oldu.

    beşiktaş geçen yıldan 2 maç az galibiyet aldı (25-23), geçen yıldan 4 maç fazla beraberlik aldı (4-8) ancak aynı zamanda geçen yıldan az mağlubiyet aldı (5-3). mağlubiyet sayısının azalmasındaki başlıca etken vodafone arena oldu (0 mağlubiyet).

    beşiktaş geçen yıldan az gol attı (75-71), az gol yedi (35-30). beşiktaş'ın maç başına gol, isabetli şut, ikili mücadele kazanma yüzdesi, maç başına korner yüzdesi düşerken; maç başına şut, maç başına topla oynama, maç başına başarılı pas, maç başına toplam korner yüzdeleri arttı. özetle beşiktaş; daha çok gol arayıp daha çok pozisyona girmesine rağmen geçen seneden daha azını skora çevirebildi. bu da beşiktaş'ın sene boyu golcü sorunu çektiği gösterir.

    beşiktaş geçen yıl gollerin çoğunu bitime yakın (60-90) dakikalarda atarken, bu sezon ikinci yarının hemen başında (46-60) attı. bu da bu sezonun büyük bir şenol güneş becerisi olduğunu kanıtlıyor. oyunu okuyup etki ettikçe galibiyetler gelmiş.

    beşiktaş, geçen yıl şampiyon takımlara karşı oynadığı 8 maçın, 6'sını kazanırken; bu sezon 5'ini kazandı. ancak özellikle ezeli rakiplerine karşı geçen yıl aldığı 3 galibiyetin yerine bu sezon sadece 1 galibiyetin gelmesi beşiktaş'ın en domine şampiyonluğuna mani olan şeyler oldu.

    ligin ilk 4 sırasının kendi arasındaki maçlara bakarsak;

    başakşehir 12 puan
    fenerbahçe 11 puan
    beşiktaş 6 puan
    galatasaray 1 puan

    şeklinde bir puan tablosuyla karşılaşıyoruz ki bu da beşiktaş'ın geçen yıldan düşüşünü açıklıyor. özellikle de diğer takımlara karşı mükemmele yakın futbol oynayan beşiktaş için bu kabul edilebilir bir durum değildi. beşiktaş, bu 3 takıma karşı sadece evinde oynadığı maçları kazanabilseydi, puan ortalaması 2003 senesine neredeyse eşit oluyor. kısacası şampiyonluğun kolayca gelmesi için bir sergen aradı beşiktaş.

    bir özet geçecek olursak; beşiktaş, defansif yönden geçen seneden iyi bir görüntü çizerken, ofansif yönden geçen yılın gerisinde kaldı. bir sol stoper, bir etkili kanat ve bir formda aboubakar (veya gol atma geçmişi olan iyi bir pivot santrafor) yeni sezonda bizi 2016'nın da üstüne çıkaracaktır diye düşünüyorum.

    biz stadın açılış gününde sene sanki metin ali feyyaz pankartını açarken bunun bir seri olacağını da ima etmiştik. metin ve ali'nin sezonları bitti. şimdi sıra en golcü olan feyyaz'da. herkes üzerine düşeni yaparsa bunu başarabilir, tarihimizde olmayan uzunlukta serilere doğru yelken açabiliriz.

    bu takımı türkiye'nin en büyüğü olma yoluna bizler soktuk, en büyük olduğunu görmeden de ölmek yasak. zafer bizim oldu, oluyor, olacak. kutlu olsun.

  • haha video güzel, togg'un özeli dışında üretim videolarını izlemeyi severim. ortaya logo koymalarının sebebi sanırım bu tarz videolar stock görseller olarak kullanılmaya müsaittir.

    entry'ler sitem dolu ve bunun nedeni bildiğiniz 100% özel sermaye yani turkcell,zorlu, bmc gibi şirketlerle hayata geçen projeyi iktidar partisinin "akp araba üretiyor, vooaaahh" diye paylaşmasıdır. akp'nin cebinden çıkarıp araba üretiyormuş gibi kastığı siyasetin bu kadar para harcanan bu ticari faaliyete vereceği zararları anlatmak isterim. (ki akp'nin bunları umursadığını sanmıyorum)

    bu proje sırf akp ile siyasete alet edildiği için iç pazarda bunun olumsuz etkilerini çok yaşayacak.(genellikle iç pazarda tutunamayan projeler dış pazara da tutunamaz) togg=akp algısı oluşacağı için akp'ye oy vermeyen demiyorum bizzat nefret eden 50% ve fazlası nüfus kafadan bu arabayı almayacak. bu arabayı gördüğünüz yerde " akp'li" düşüncesi kafanıza zuhur edecek. bunun bi ticari marka için ne kadar berbat olduğunu biliyor musunuz?

    özellikle akp iktidardan düştüğünde, bağımsız yargı ve medya tarafından dökülecek kirli çamaşırlar ve açılan dosyalar ile bu marka çok talihsiz bir duruma düşecektir. o yüzden 100% yerli olmasa da 100% akp siyasetine alet edilmiş bu projeye yatırım yapan şirketlere vah vah diyorum. olsun yine de bir tecrübe işte, bir girişim.