ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
24 ocak 2019 pamukkale turizm'in iflas etmesi
-
yazık oldu piyasadaki çok az sayıda olan eli yüzü düzgün firmadan bir tanesiydi. o güzel firmalar o güzel otobüslere binip gittiler, demirin tuncuna otobüs firmasının piçine kaldık. (bkz: ismi lazım değil)
edit: mahkemece iflas kararı kaldırılmış, resmi açıklama.
4 ağustos 2015 adana sıcağında yumurta pişirmek
2022 bitcoin krizi
-
kazanırken iyiydi geleceğin para birimiydi ... kaybedince de, kriz savaş haa öyle mi ?
buyurun sokaklar sizin, kimse size garanti mi verdi?
kendinizi zora sokacak miktarları, ne olduğu bilinmeyen bir şeye yatıran net kumarbazdır.
zorunlu edit: bitcoin'in batacağını ima etmedim, sadece belli sayıda (5-10 kişi) sermayederin kontrolünde olan, istedikleri zaman çıkartan istediklerinde düşen bir para birimi, bütün coinler de ona endeksli, ne bekliyorsunuz ki ne olacağı tamamen muamma
sarılarak uyumak
-
altta kalan kol karıncalanırsa çekin olum aptal olmayın.
edit: “altta kalan kol karıncalansa da çekmem felç olsa da çekmem” gibi bir şeye cevaben yazmıştım.
imla hataları yüzünden insanlardan soğumak
-
- eylenmeyi cok severimde oğle diskoda barda deyil arkadas arasında ..
- bye
- sende mi ?
cep telefonu rehberinde kayıtlı fantastik isimler
-
(bkz: arabayı sattığım adam)
hakan ural'ın kızıyla dudak dudağa öpüşmesi
-
ak troll'lerce savunulabilen hareket. ne esnek omurganız varmış arkadaş, kendi öz kızını pijamalı görüp tahrik olma ihtimalinden yakınan yobazı da savunuyorsunuz, kızını dudağından öpen herifi de.
debe edit'i: yalan yalan yalan! dolan dolan dolan! 20 sene oldu, istifa ulan! (video)
eşim taharet almıyor
-
(bkz: sol elin kendi kendini dezenfekte etmesi)
biri sol elle yapsa dezenfekte özelliği var yazmış. şaka değil mi.
edit: sen o kadar bilgilendirici şey yaz, 100’ü geçmesin. sonra bu entry 700. ben şok ben iptal
hayata dair iç burkan detaylar
-
sabah işe gelirken yolda 2 çocuk el etti. durdum. gidecekleri yer benim yolumun üstüymüş, 12-13 yaşlarında ya varlar ya yoklar. biri urfalı, adı onur; diğeri çankırılı, adı fazlı.
"gelin" dedim. koşa koşa neşeli bir şekilde arabaya bindiler. işe gidiyorlar. yolda muhabbete başladık.
restoranda garson! olarak çalışıyorlarmış. çocuklar başka bir hizmette çalışıyorlar ama utandıkları için mi garson demeyi seçtiler kestiremedim. ben yine de her ihtimale karşı görevimi yapıp restorana, düzene, sisteme sıkı bir sövdüm.
- "iş başı kaçta?"
- "08:30 abi."
- "paydos saat kaçta?"
- "12"
- "öğlen 12 mi olm?"
- "yok abi, gece 12"
- "olm 12 çok değil mi yavv."
- "bu iyi abi, bundan önce başka yerde çalışıyorduk gece 2'yi buluyordu, hele bir de bayram arifesinde gece 3'ü 4'ü bulduğu oluyordu abi."
çocuklar en az 15 saat çalışıp gece 12'de eve geliyorlar ve buna iyi diyorlar. hem de günlük 25 lira için. kahır mı etsem yoksa benden neşeli oldukları için imrensem mi bilemedim.
ramazan davulu geleneği kaldırılsın kampanyası
-
edit 2: yasak olan iller ve ilçeler olduğunu okuyorum, eğer ilçenizde yasaksa davulcunun olduğu zaman zabıtaya haber verebilirsiniz. yasaklanması için bulunduğunuz il/ilçe belediyeliklerine, kaymakamlığa birçok kişi tarafından dilekçe verilerek, iletişim maillerine e-posta göndererek bu sorunun üzerine gidilebilir. ayrıca cimere yazılabilir, 153 çağrı merkezi aranabilir.
edit: arkadaşlarım başlıktaki ve imza kampanyasındaki amaç ses duyurabilmek, farkındalık yaratmak. yorumlarınızla hem fikrinizi söylerken hem de kampanyayı üstte tutabilirsiniz. yorumlarda birçok faydalı bilgiler ve çözüm önerileri bulunuyor. imzalamayı unutmayın. ayrıca sosyal medyada paylaşarak ekşi sözlük dışında da bu sorunu dile getirebiliriz.
change.org bağlantısı
bu gürültüye bir son verin!
bu gelenek adı altında insanları rahatsız eden uygulamaya artık bir son verilmesi gerektiğini savunanlarca oluşturulmuş kampanya.
21. yüzyılda kimsenin sahura uyanmak için ramazan davulcusuna ihtiyacı olmadığı bir dönemde, gelenek adı altında; hastalar, bebeği olan aileler, yaşlılar, çoluk çocuk demeden araba alarmları eşliğinde tokmağı daha hızlı vuran ve bunun sonucunda para isteyen insanlara ihtiyaç yoktur.
japonya'da bulunup türkiye'de bulunmayan şeyler
-
(bkz: türkiye büyükelçiliği)
teselli etmeyen teselliler
-
(bkz: senin derdin dert midir benim derdim yanında)
gibi olayı kendi üzerine çevirmek ya da; "işte bak şu senden daha kötü durumda", "elindekinin kıymetini bil", "keşke ben senin yerinde olsaydım" türü cümleler kurarak teselliye ihtiyacı olanın derdini küçümsemek asla teselli vermez. aksine bir de sırtına suçluluk duygusu ekler insanın.
hele "sen benim yerimde olsaydın, ne yapardın hiç bilmiyorum" var ki, tam evlere şenlik.
günün 18 saati çalışan otobüs bozulunca şaşırmak
-
akıl ve mantık yoksunu bir bünyenin metrobüsleri korumak adına uydurduğu saçmalık olsa gerek.
ulan dallama bu otobüsler günde 18 saat çalışmak ve binlerce insanı taşımak için dizayn edilmedi mi? yani görevleri bu... uçaklar da günde 14-18 saat uçuyor. hatta hiç durmadan 18 saat uçan uçaklar da var. çalışma şartları da ağır. kaç bin metreye çık, bilmem eksi kaç derece, basınç düşük, in çık in çık... e iyi o zaman onlar da bozulsun, en fazla düşerler ne olacak ki. böyle mantık olur mu?
günlerce, aylarca ve hatta yıllarca hem de oldukça ağır şartlar altında hiç durmadan çalışan makinalar var... ama çalışıyorlar... çünkü bu iş için dizayn edilmişler. doğru ekipmanı doğru işte doğru bir şekilde kullanınca arızalar da iyice azalacaktır. ama sen o iş için dizayn edilmemiş makinayı al getir, bozulunca da şartlar ağırdı, hiç durmadan çalışıyordu de... olacak iş mi?
dediğim gibi bu otobüslerin işi bu. günde 18 saat çalışıp binlerce yolcu taşımak... şartlar bu... ve otobüsler bu iş için dizayn ediliyor. ve onun için 2-3 milyon lira ediyorlar... sağlam olsun, dayanıklı olsun, bozulmasın, ekonomik olsun diye o kadar para veriliyor.
yahu ortadaki salaklık karşısında dilim tutuluyor... ne mantıksız insanlar var be!
hastanede yangın çıkar, yoğun bakımdaki hastalar ölür, sağlık bakanı çıkıp zaten öleceklerdi diye açıklama yapar. aynı mantık, daha da doğrusu aynı mantıksızlık...