hesabın var mı? giriş yap

  • ''bir misafirliğe gitsem
    bana temiz bir yatak yapsalar
    herşeyi, adımı bile unutup
    uyusam...

    kalktığımda yatağım hala lavanta koksa
    kekikli zeytinli bi kahvaltı hazırlasalar
    nerde olduğumu hatırlamasam
    hatta adımı bile unutsam''

    (bkz: melih cevdet anday)

  • yapılan bazı paylaşımlarda kendini gören ali, metroda kitap okurken tanımadığı bir kızın fotoğrafını çektiğini ve kızında fotoğrafın altına "entel olcam kız tavlıcam diye kendini yırtan izban kekosu :d terliklerine bayıldım :* " yorumunu görünce biraz da duygusallık ile yazdığı ve bir kitap sayfasında paylaştığı alttaki yazı ile bir kez daha düşündürmüştür hepimizi.

    yazıdan önce değinmeden geçemeyeceğim şey ise, şu sosyal medya zımbırtısı yüzünden her şeyden haber çıkarma, dalga geçme veya bilgelik taslayanları görmek ( paylaşımı yapan kız ve onun gibiler) ne kadar mide bulandırıcı olsa gerek. her sabah normal hayatta ne tarz birisi olduğunu bildiğin insanlar dünya'nın filozofu, enteli geçinir değil mi çevrende, hepsine haklısın hep bir sus diyesin gelir mi?

    işin komiği insanları hala kıyafetleri, ayakkabısı vs. yargılayacak ölçüde sadece potansiyele sahipler. kıyafet insanda izlenim bırakır evet ama bu önyargı olmamalı. diğerleri için hayat gittiği tatil de en güzel fotoğraf açısını bulmak için milyon kare, pahalı ya da ünlü bir restoran ise sınıf etiketleri, ödenemeyen kredi kartları ile alınan şeylerin fotoğraflarını paylaşmaktan, telefona gömülen hayatlardan ibaret.

    ha, bir de en nefret ettiğim kitap okumak marifet değildir önemli olan okuduğun ve yaşadığındır. herkes kitap okur, kimisi sabahtan akşama ama boş okur, önemli olan bir şey çıkarabilmektir. bu yüzden bunları yazma gereği duydum, başkalarının hayatlarını bilmeden kimileri kitaplardan bir şey çıkarmaya çalışırken kimileri de popüler kültürün meraklısı ama her ne hikmetse bu ülkenin filozofları kesilir diyeyim de, yazının devamını siz okuyun.

    ali uçar arkadaşımızın paylaşımdaki ifadesi,

    "arkadaşlar fotoğrafta ki şahıs benim ve hiç utanmıyorum karşımda oturmuş olan kıza veya çevremde hiç kimsenin namusuna bakmadığım için.. evet ben cebi çok zengin bir insan değilim hatta ilkokul 6 sınıf terkim annem babam ayrı toplumun huzurunu kaçıran soytarı olmadım utanıyorum...

    çalmıyorum çalışarak kazanıyor param yettiğince kitap almaya kütüphaneye gitmeye çalışıyorum çok utanç duyuyorum böyle bir insan olduğum için...

    elbisem kirli terliğim bindiğim metroya uygun değil işte zihnimi kirletemiyorum utanıyorum. ama her ne olursa olsun bana kitaplar böyle olmayı öğretti insan olmayı hayvanlaşıp çevremi kirletemiyorum üzgünüm utanıyorum...

    ali uçar"

    https://www.facebook.com/…199100475/?type=1&theater

  • hesaba gerek yok, konda kendisi yapmış zaten:

    ilkokul mezunu: 50% akp, 19% chp
    ortaokul mezunu: 43% akp, 17% chp
    lise mezunu: 36% akp, 30% chp
    üniversite mezunu: 29% akp, 35% chp
    master/doktora mezunu: 12% akp, 55% chp

    konda'nın kendi yorumu:

    "eğitim seviyesi arttıkça ak parti’ye oy verenler azalırken, chp’ye ve kısmen mhp’ye oy verenler artıyor."

    akp'nin bakanının yorumu:

    "eğitim seviyesi arttıkça akp oyları azalıyor."

    trollsün eyvallah da, hem rakamlar ortadayken hem de adamın gol diyorken ayıp oluyor biraz.

  • ferrari kullandığım için hiç aramadığım yol yardım ve danışma hattı.

    ferrari'nin böyle bir hattı bile yok, zira bozulmuyor meret.

    fakir gibi porsche kullananların ihtiyacı olabilir tabi.

  • kardeşimin yaşadığı bir olaydan örnek vereyim. internetten ayakkabı bakıyoruz, bir camper modeli beğendi, sonra gidip mağazada bakıp denemiş. 'pek beğenmediğini' söylediğinde tezgahtar hayretle bakarak 'daha önce camper kullandınız mı?' diye sormuş, kardeşim kullanmadığını söyleyince tepeden bakan bir tavırla 'belli' diye yanıtlamış.
    ne demek belli lan? mecbur muyuz yani camper'ı beğenmeye anlamadım ki ya da camper giymediysek ayakkabı konusunda fikrimiz geçersiz mi oluyor..
    hayır bir de camper yani, lüks mağaza sayılmaz, pahalıca ayakkabılar satan bir dükkan..velev ki armani olsun, gucci olsun..velev ki tezgahtarı değil, dükkan sahibi olsun, marka üzerinden birini aşağılamak görmemişliktir, kekoluktur, kimse kusura bakmasın..

  • filmi izledikten sonra bu olayı haberleştiren gazetenin internet sitesini inceledim adamlar harika bir gazetecilik yapmış hayran kalmamak elde değil.*

    bu olayı bizim gazeteler haberleştirseydi eminim haberin ilk sayfası şöyle olurdu;
    tinder avcısı kim ?
    tinder nedir?
    tinder nasıl kullanılır ?
    tinder anlamı ne ?
    tinder imsak saatleri

  • ronaldo havale yapmış kendisi de iş bankası müşterisi ya o yüzden.

    başarısız kurgu denemesi.

  • uzun japon kılıcı. samuray kılıcı olarak da bilinir. tek yönlüdür. hafif bir kıvrımı vardır.

    katana kullanımında amaç düşmanı tek darbe ile öldürmektir. bu yüzden katana tek yönü oldukça keskin, savrulmaya meyilli ve darbe esnasında kullanıcıya hareket gücü kazandırması için hafif eğiktir. bu eğiklik çok tercih edilmese de saplamak için de kullanılır.

    katana orjinalinde bir samuray kılıcı olduğu için hak eden samuraya özel olarak ustasından yapılırdı. bir katana yapımı ortalama 1 - 1,5 sene sürmektedir. tabii yeni tekniklerle olayı kısalttılarsa bilemiyorum ama gerçek bir katana ustası için ideal süre budur. katana çift elle tutulacağı için sapı kaymaya, terlemeye karşı koruyucu olsun diye genellikle köpek balığı derisinden yapılır. boyu kılıcın sahibine orantılı yapılır. ortalama japon boyu hesaplandığında 1.40'tan başlar 1.60-70'e kadar çıkar. ve eğer yanlış hatırlamıyorsam 3 çeşit çeliğin farklı noktalarda kullanımıyla oluşturulur. eğer istenilen kılıç elde edilemezse o emek tamamen çöpe gider, usta yeniden yapar.

    katana dünyanın en keskin kılıcı olarak bilinir. amaç da zaten kesmektir. kurşunu bile ikiye bölebilir. fakat kılıç sonuçta ne kadar mükemmel bir ustanın elinden çıkmış olursa olsun ruhu yoktur. ruhunu sahibi verir. ruhsuz ellerde ancak kişinin kendisini kesip biçmesine neden olur. katana sahibiyle bütün halinde etkilidir.