hesabın var mı? giriş yap

  • carl jung'un izinde türetilmiş; myers-briggs kişilik göstergesi olarak da bilinen on altı farklı kişilik tipinden biridir.
    ayrıca, dünya nüfusunun %1-3'ünü oluşturdukları söylenir.

    açılımı: introversion*, intuition*, feeling*, judging* olarak verilebilir.
    bu karakter tipine mensup insanlar gözlemcidir; ortamın nabzını yoklar, bir olaya ilk atlayan olmazlar -misal, çalan telefon ve kapı zilleri dahil- , olayları kenarda durup izledikten sonra, içgüdülerinin de önderliğinde, edindikleri intibaya göre hareket ederler. empati güçleri çok kuvvetlidir; karşılarındaki insanın ne düşündüğü, ne hissettiği onlar için önemlidir. diğerlerinin çıkarları ve sağlıkları için mücadele etmeye hazır tiplerdir. işin komiği(!) bunu kendine dönecek herhangi bir çıkar gözeterek değil; sosyal bir refleksle yaparlar.
    çocukluklarında da genelde oyunlara ilk atlayan, diğer çocuklarla hemencecik kaynaşan tipler olmadıkları için anne-babaları ve yakın çevreleri tarafından "çekingen", "utangaç" olarak addedilirler.
    halbuki çocuk o esnada grubu gözlemliyor ve kendini rahat hissettiği zaman içine dahil olmayı planlıyordur; gözlemlediği bu gruba hiç dahil olmamayı da tercih edebilir, bir müddet sonra çocuklara oyun kurduğu ve olası tartışmalara müdahale edip huzuru sağladığı da görülebilir. kısacası; gizli liderlerdir.
    yaşla beraber sosyal çevreleri, sosyal zekaları, gözlem ve tecrübeleri geliştikçe çok çabuk ve kolay iletişim kurabilen insanlara dönüştükleri için sıklıkla dışa dönük karakterlerle karıştırılırlar.
    aksine, bu insanlar kendilerini yenilemek için daima kendi iç dünyalarına dönmeyi, kalabalık ortamlardan kaçınmayı arzularlar.
    mesela, bir partide onları pistin ortasında delice dans ederken görmeniz çok düşük bir ihtimaldir.
    daha ziyade, zamanlarını evde oturup kitap okuyarak, film izleyerek veya üretimlerine eğilerek geçirmeyi; kendilerini bu şekilde deşarj etmeyi daha uygun bulurlar.

    daha faydalı ve kaynağa dayalı bir takım bilgilere erişmek isteyenler buradan başlayabilir.

  • cem uzan'ın motorola'yı dolandırmasından bu yana yabancılara atılmış en büyük kazığı attık galiba çinliler'e sayesinde.

  • servis şoförü bir abimiz var, çok iyi bir insandır.
    hiç kimseyi kıramaz, nerede olursan ol görevi olmasa da hızır gibi yetişir gelir.
    kurban bayramından önce müdür beyi sorup duruyordu odasında mı onunla bir şey görüşeceğim diye.
    her gün soruyordu bir türlü denk gelemiyordu, bir gün aradım abi gel yalnız şu an müdür bey dedim.
    utana sıkıla girdi odaya. ne konuşuldu bilmiyorum, araya epey bir zaman girdi nasıl oldu hatırlamıyorum o abinin bir hafta boyunca 2 bin lira için bayram arifesi utana sıkıla müdürü sorduğunu öğrendim.
    öyle üzüldüm ki, boğazım düğüm oldu resmen.
    onun üzerinden de epey zaman geçti abiyle bir yerde rastlaştık bi emrin, arzun var mı diye sordu estağfurullah dedim gözleri dolu doluydu sustum kaldım.
    dün akşam beni eve bırakırken insanın rızkı için rezil olması çok ağır be kızım dedi.
    kıytırık bir sebepten fırça atmış müdürlerden biri.
    bir kolim vardı zorla aldı elimden kapıya kadar taşıdı.
    böyle iyi bir insanın bin türlü eziyetle iki kuruş kazanmaya çalışırken kötü hissettirilmesini sindiremiyorum.
    eczacılık ve hukuk okuyan iki kızı olan emekli bir öğretmen bu adam.

    edit: entry' i okuyup burs göndermek isteyen bir sürü kişi oldu, var olun. ne diyeceğimi bilemedim, yardımcı olmak isteyen herkes sağ olsun.

    nicklerini paylaşmayı uygun bulmuyorum(zaten isimlerini, kim olduklarını ben de bilmiyorum) birkaç yazar cüzi olarak olarak tanımladığı fakat öğrencinin şu an ihtiyaçlarını karşılamaya gerçekten yardımcı olmuş paylaşımlarda bulunmuş, yardımcı olan herkes sağ olsun.

  • dönercinin başında kuyruğunu bacaklarının arasına sıkıştırmış mahzun mahzun bakan kulağı sarı küpeli güzel köpeğe kıyamayıp tavuk döner almaktır.
    o kadar aç insan varken köpeğe de döner mi ısmarlanırmış diye böğüren tüm yaratıklara kulağımı tıkayıp dönercinin gözü önünde yaptım bir de bunu.
    insanlar ister, insanlar çalışır, insanlar derdini anlatır ama onlar anlatamaz.
    onları gören herkes yolunu çeviriyor. kimse başlarını okşamıyor.
    evet aynı durumda olan insanlar da var ama bu demek değildir ki bu hayvanları görmezden gelelim. of of efkarlandım yine. :/

  • burada millet vergiye tepki gösteriyor. adamın cevabı “otomobil alana müstahak”. anana müstahak gerizekalı herif seni. fransızların 250 yıl önce yaptığını, şimdi bırak yapmayı altyapısını bile oluşturamıyoruz. işte bu gibi sığırlar yüzünden. yarın bir gün gıdaya %10000 vergi konsa “gıda alan adama müstahak” der bu gerizekalılar.

    edit: sanki bu ülkede kullanmadığın/almadığın bir şeyin vergisi düşüyormuş gibi bilmiş bilmiş yazıyolar bi de. sen önce hiç kullanmadığın köprünün, tünelin parasını öde.

  • sevincini paylaşmış kadın, kimi niye geriyor anlamadım. ilk işe girişte, evlenince ve nişanlanınca dağıtılır bu tarz şeyler. sevinç paylaşmaktır, gelenektir.

  • ...

    -ikb (insan kaynakları'ndan burcu)
    -b (ben

    -ikb: evet, son olarak öyle bir şey söyleyin ki her şeyi unutalım (artık ne dediysem mülakatın ilk kısmında) sizi işe alalım? (bunu söylerken gözleri parlıyor, dahiyim ben yha:)) diyor içinden)
    -b: hmm.. büyük bir hipermarket zinciri olarak merkezinizin küçükbakkalköy'de olması sizce de ironik değil mi?
    -ikb: ... ??!?

  • sitesi türk istilasına uğramış. forumdan bir diyalog:
    - why do you write turkish in the english subforum?
    it's rude and it's getting out of control
    +beğenmiyosan çık git lan terket ülkeyi

  • ne sizden üstün ne de efsane olan nesildir. sadece sizin sahip olmadığınız bazı şeylere sahipler. bütün akranları da aynı durumda. muhteşem, olağanüstü ötesi filan olmayacaklar, muhtemelen sadece belli kalıplar içinde düşünebilen bütün gün internette oyun oynayan zavallılar olacaklar. bizim nesil de bilgisayarla büyüdü ne oldu? herkes facebook'ta koyun yetiştiriyordu bir ara.