hesabın var mı? giriş yap

  • doguya giden ogretmenin hayat kesidi bu. buyuk ihtimal evden ayrilirken anasindan babasindan aldi o esyanin paralarini ya da lojmanda ondan once kalan kisi birakmistir. dag basinda, insanlarin haritada arayip bulmakta zorlanacagi bir noktadasin. hicbir sosyal hayatin yok. koyde sinif ogretmeniysen arkadasin dahi yok. bir basinasin. kimi zaman aklina kacirilma, operasyon, orgut gibi seyler gelince yahut esin dostun gorev yaptigin yerden bahsederken allah kurtarsin deyince okulun hemen onundeki ay yildizli al bayrak aklina gelir. vatan sag olsun dersin. yasanabilir, uygar, terorsuz bir turkiye cumhuriyet'i icin her zorluga gogus gerersin. suyun gider gunlerce gelmez, kisin elektrik bir var bir yok, yanan sobanin ustundeki güğüm eslik eder sana.

    ama birileri oturduklari luks evlerde, plaza hayatlarinda, metropol kosturmacasinda senin aldigin maasin haram oldugunu ve hak etmedigini soyler.

    mekanin cennet olsun meslektasim.

  • eşim ile lise yıllarında ayrı düşmüştük. sürekli arardım onu ancak açmazdı telefonlarımı. gecelerden bir gece, telefonumu açmıştı biricik sevdiğim. o an yaptığım ilk şey harun kolçak'ın bendeniz ile söylediği "elimde değil" şarkısını dinletmekti.

    o geceden sonra hemen barışmadık tabiki. ama yıllar sonra o anı hatırladığımızda birbirimize bakar güleriz.

    çok büyük adamsın harun abi, çok.

  • sınava girenin kazandığı denilen bölüme, 15bin doktorun aylarca çalışarak girdiği bir sınavda taş çatlasa 1500. girebiliyor.

    tus öyle devlet kadrolarına, kpsslere benzemiyor canlar, tüm uzmanlık dalları toplamında 400-500 kadro olursa öpüp başımıza koyuyor ve türkiyenin en inek popülasyonuyla birlikte sınava giriyoruz.

    tus'a yönelik özel olarak en az 1 ay sıkı çalışmadan, okul birincisi olsa barajı geçemez hiçbir tıbbiyeli. çünkü hekimlik sorulmuyor, ayrıntı bilgi soruluyor. istediğin bölümü kazanabilmen için de hayatının en az 6-7 ayını tamamen vermen ve 10-15 bin tl arası da dersaneye bayılman gerekiyor.

    tus puanına göre iyi doktor kötü doktor ayrımı yapmamamız gerektiğini öğrendiysek; konu doktorluk değil bilim adamlığı ile ilgili hale geliyor. okumayı en çok sevenler ve başarabilenler, ilgileri olan ve çok başarılı olabilecekleri alanı değil, rahat ve parası iyi branşı seçmek zorunda kalıyor. çünkü saçma politikalar neticesinde temel bilimler para kazanmıyor, cerrahi bilimler davalarla ve hayati tehlikelerle boğuşuyor, dahili branşlar ise hasta ve iş yoğunluğundan başını kaldıramıyor.

    doktor bulamayacaksınız derken ne dediğimizi sanıyordunuz kuzum? kritik alanlarda, kritik anlarda doktor bulamayacaksınız. çünkü kimse elini taşın altına koymacak kendinden vazgeçip.

    dövdüğünüz doktorlar, öldürdüğünüz sağlık çalışanları, saygınlığını yok ettiğiniz bu meslek, gözünüzü boyadıkları bu sağlık sistemi en çok halka zarar verecek, en başından bağırdığımız gibi.

    fakat siz hiç dinlemediniz.
    kendi düşen ağlamaz umarım.

  • daha önce bu konu hakkında başlık açıldı mı bilmiyorum. açıldıysa da aramaya imanın bütün şartlarını yerine getirmeme rağmen bulamadım. bulan yeşillendirsin edit'leyeyim.

    doğrusu;

    "kız arkadaşından ayrı güzel vakit geçirdikten hemen sonra muhakkak bir kavganın patlak vermesi"

    olacaktı lakin harf sınırına takıldık.

    erkekler bilir. hani bazen kız arkadaşınızdan ayrı, özellikle de onun fazla tanımadığı, sizin eskiden tanışıklığınız olan arkadaşlarınızla buluşur ve vakit geçirirsiniz, bu bir gece yemek yemek olur, bir tatil olur vesaire, bişiler olur işte.

    neyse sen çok güzel vakit geçirir ve ait olduğun yere dönersin. vallahi ne iyi oldu ne zaman görmüyordum arkadaşları da şöyle eğlendim de böyle eğlendim de hepsinin sana selamı var da falan filan derken bir kavga çıkar. hiç alakasız yere ama. çok osuruktan bir sebepten yani. büyür de büyür. kıç kadar mevzu olay olur. en son dayanazsın ve dersin ki,

    "yahu kırk yılın başı arkadaşlarla vakit geçirdim ya ondan olay çıkarıyorsun di mi, çıkarmasan şaşardım, hep aynı şeyi yapıyorsun, ben farklı insanlarla arkadaşlarımla vakit geçirmeyi seven bir insanım tamam mı senin gibi değilim, cidden yazık ya..."

    işte en söylenmemesi gereken şeyi de söyledin ve bütün ipleri onun eline verdin. artık %100 haklı olduğun, gerçekten de ondan ayrı güzel vakit geçirmeni kıskandığı için çıkardığı boktan bir kavga için gidip ezile büzüle özür dileyeceksin, aşkım bitanem ben seni çok özledim de, haklısın öyle dememliydim de, bik bik bik bik.

    allahım en nefret ettiğim şey ya.

    düdüt: msj kutum ağlama duvarına döndü arkadaşlar. sözlük yazarı hemcinslerimi bu yazı üzerinden "sen mi yazdın bunu?" diye taciz eden kız arkadaşlarına bir çift lafım var; birce, pelin, merve, büşra, ayşe, zeynep, fatma, irem, ayça, selma, duygu, seda, esma, defne ve diğerleri, hepinize söylüyorum, evet bu yazıyı ben yazdım, yani senin erkek arkadaşın, sevgilin, sözlün, nişanlın, kocan olan ben yazdım. sorup durma artık.

    düdüt 2: "eline sağlık ama fav'layamıyorum çünkü görürse kavga çıkar" diyen tayfa. ağlattınız. ama siz başka bir başlığın konususunuz.

  • evet çekinmiyorlar. osurmaya karar verip o an osuruyorlar...

    çok denk geldim bu insanlara .aşırı dikkatli ve burnu hassas bir insan olduğumdan mıdır, gece yolculuğunu sevdiğimden midir bilemem hep yakalarım (gece herkes uyuyor sanıp salıyor ipneler,ben uyur muyum lan baksana sen şu gözlere!)

    birgün star diyarbakır turizm ile silvana gidiyorum,acil gitmem lazım. tatil olduğu için uçaklarda yer yok mecbur otobuse bindim ilginç bir seyahat oldu,bu seyahatim osuruk nedir, ne kadar keskin olabilir,insan osuruk kokusu ile nasıl çift görür,kedi boku aslında güzel kokuyor olabilir mi,ense köküne saplanan keskin ağrı ne sebeplidir sorularına cevap bulduğum seyahat olmuştu.
    arkadaş osuruğun da bir şekli,bir derecesi olur. ne bileyim bu kadar keskin bir osuruk olur mu? o değil bu kadar keskin bir koku olur mu! coğrafyanın özelliği sanırım.arkadaş 4 yaşında çocuk osurur da bütün otobüs kokar mı? ne yedin sen minik şeymus? nedir derdin koçum o yaşta? oyle osurulur mu bitanem..ileride allah korusun kobay ederler adamı.

    horlayan mı ararsın, osuran mı, sümküren mi..ulan nerdeyim dedirtmiş bir seyahatti. koridorda çocuklar sıralanmış uyuyor,ayaklarımın altına bişeye çarpar gibi oldum bi baktım bir çocuk kafası! yatırmışlar koltukların altına! hay allahım..
    hani bir de bu şehirler arası otobuste ağlayan çocuklar var ya, hah onlar yoktu..bizim otobusdekiler direk anırıyordu

  • tuğba ekinci ile aynı kaderi paylaşmıştır.

    bırakın şu şarkıyı yıldız tilbe söylesin amk!

    yıldız tilbe'nin laneti üzerinize olsun.

  • (bkz: hazır mıyız arkadaşlar)

    gene yüzlerce kişiyi söğüşleyip amacına ulaşacak kızdır. iyi alıştılar amk. yurtdışında sıradan bir okuldan kabul al, parayı millet versin sen de abd'de iki sene o bar senin bu kafe benim elin conileriyle sefa sürüp instagram'da like kas. memleketin diğer çocukları da okul bitince işsiz kalıp öğrenim kredisi borcunu nasıl ödeyeceğini düşünsün.

  • pazarda bir şeyler satan ilk kadınmış gibi davranılarak yazılmış kıytırık bir hikaye. kızın tam yanında soğan satan teyze var aynı hikayeyi ona neden yazmadınız? cihangirli olmadığı için o teyzeyi kadından saymıyor musunuz ?