hesabın var mı? giriş yap

  • -hangi okul?
    --hacettepe...
    -maaşallah! tıp yani!
    --yok alman dili ve edebiyatı.
    -ankara üniversitesi mi?
    -- yuoo! hacettepe...
    - e tıp o zaman!?
    --hayır teyzecim almanca bizim...
    -ama hacettepe demedin mi?
    -- evet teyze doktorum ben
    -maaşallah! tü tü tü...

  • 5 kardeşiz doğum sıralarına göre meslekleri:

    1. inşaat mühendisi + öğretmen
    2. profesör
    3. beyin cerrahı
    4. müzisyen
    5. sedet

    bu çizelgeye bakınca doğru 2. çocukta kalite tepe yapıp sonra düşüyor.

  • 9 yıllık aşçılık eğitimi, 7 yılık aşçılık tecrübesi. makaleler, bildiriler..

    gelen misafirlerime dr oetker'in hazır tatlılarını yapıyorum. "-hayatımızda böyle tatlı yemedik" diyorlar

    ben böyle ibnelik görmedim.

  • misvak dergisinin referandumda hayır oyu verenleri şeytanla özdeşleştirdiği, efes şişesiyle de ayrıca mesaj vermeye çalıştığı karikatürdür.
    bu, açık açık hedef gösterme değil de nedir?
    komiklik yaptığını zannetmek bir yana bu kafa, bu anlayış nasıl bir kin, nasıl bir merhametsizlik örneğidir?
    eğer bu ülkede bir gram adalet varsa, yeminine sadık tek bir savcı varsa bu karikatürün hesabı sorulmalıdır.

  • dakika 62:emre aşık kafası bandajlı olarak oyuna girer...
    dakika 66:emre aşık, altıpasta ıskaladığı bir top sonrası rakip forvetin kafasına tekme atarak pozisyonu savuşturur.

    bence maçın özeti budur.zira biliyorum ki jan koller 10 yıl sonra anılarında şöyle yazacaktır:

    "2-0 öndeydik,her şey istediğimiz gibiydi,çeyrek finale çok yakındık.
    fakat birden başı sarıklı adamlar üzerimize gelmeye başladı,hatta birisi arkadaşımın kafasına tekme attı.sonrasında ise inanılmaz bir şekilde maçı kaybettik..."

  • ifade etme hususunda çığır açmış muhteşem bi adam. okudukça zihni berraklaştırıyor:

    "insanın dramı sanki başka türlüsü de olabilirmiş gibi görünmesine rağmen yaşamın tadına varamaması yaşamın keyfini gereği gibi çıkaramamasıdır. karmaşık çelişkili düşünceler ve duygular arasında korkular ve kaygılar içinde bocalayan ne istediğini ne istemediği tam olarak bilemeden tatsız bir yaşamı sürükleyip duran insanın bu durumu gerçekten acıklı… ya da şöyle söyleyelim: insan kendi kendinden habersiz koşar adım ölümüne yol alıyor".

    "şiddet sadece bir başkasını öldürmek değildir. bir keskin söz kullandığımızda, bir kişiyi dikkate almayan bir davranış yaptığımızda, korkuyu hissettiğimiz için itaat ettiğimizde bunlar da şiddettir. öyleyse şiddet tanrı adına bir katliam yapmak, bir toplum ya da ülke adına öldürmekten ibaret değildir. şiddet bunlardan daha da çok kez ustaca, daha derindir ve bizler bunlarla şiddetin daha derin olanlarına başvururuz".

  • 1971 yılında annesini, eşini ve üç çocuğunu öldürüp 19 yıl boyunca sırra kadem basan new jerseyli katil.

    işi oldukça planlı tertip etmiş. önce annesini ve eşini öldürüyor, sonra iki çocuğu evden gelince onları öldürüyor. sonra öğlen yemeğini yiyip büyük oğlunun okuluna gidip futbol maçını izliyor, sonra onu eve getirip onu da öldürüyor. sonra çıkıp kendisi ve ailesi üzerine olan banka hesaplarını kapatıyor, eve dönüp kendisinin bulunduğu tüm fotoğrafları deforme ediyor. tüm ışıkları yakıp, radyoyu açarak evden çıkıyor. tam 19 yıl sonra america's most wanted programı vesilesiyle virginia'da farklı bir kimliğe bürünmüş bir şekilde bulunup yakalanıyor.

    cinayetleri dünyanın yozlaşmışlığından ailesinin ruhlarını kurtarmak için işlediğini beyan etmiş. ayrıca keyser söze karakterine de esin kaynağı olmuştur.

  • içine koyduğu peyniri biliyordur ne güzel. bi de, sırf tabakta geldiği için bir tosta 20 lira vermiyordur.

  • ilgili fotoğraf hunharca eğlenen turistlerle, onlara hizmet eden ve muhtemelen üç kuruş para kazanabilmek için canını ortaya koyan emekçi bir türk vatandaşını içeriyor.

    turistlerin hiç bir kabahatı yok, hunharca eğlenip gülebilirler, geniş geniş gezebilirler tabii ki. bu fotoğraftaki dram ise hükümet denen vicdansızlar kadrosunun ülke insanına reva gördükleridir.