hesabın var mı? giriş yap

  • dün gece the 100 izliyoruz. "post apokaliptik dawson's creek" olarak tanımladığım bu dizinin replikleriyle arada dalga geçiyoruz. bir sahnede bir karakterin ağzından şunu dedim:

    - but.. how? how!!?

    o sırada sessizce oturan ve normalde hiç havlamayan köpeğimiz birden ayağa kalktı bana dönüp çıkıştı:

    - hav! hav!

    gülmekten diziyi izleyemedik bir süre. sonra aynısını sevgilim denedi ona yapmadı. köpek de the 100'la dalga geçiyor bence, bilerek espriye katıldı. arada diziyi izlerken sıkıntıdan derin bir iç çektiği de oluyor "hay sizin izleyeceğiniz diziyi..." diye.

  • bu geceki performanslarini izliyorum da, beyazdan kasitlari eroin olabilir. zira baska bir kimyasalla boyle bir kafa mumkun degil.

  • bir insan düşünün ki ekşi sözlük gibi bir mecrada hakkında yazılan her on sözden dokuzu onu övmek için yazılsın.

    ekşi kurulduğundan beri siyasetten spora, sanattan edebiyata böyle bir insan yoktu... bu adama kadar.

    nedeni ise; ister tiyato, ister sinema, ister dizi, ister dublaj kabul ettiği en vasat projede dahi en iyi performansını sergilemesi.

    adam hakan muhafız gibi vasat altı bir dizi de dahi hamlet sahneliyormuş gibi ciddiyetle yapıyor işini.

    pargalı karakterine hakkını verebilmek için 3 ay italyanca 3 ay almanca 3 ay rum şivesi ile konuşmak için eğitim alıyor... söyleşi

    uncharted oyunlarının her biri için haftada 6 gün 15 saate varan mesailerle 6 ay dublaj yapıyor, prodüksiyonun tamam dediği yerlerde bile içine sinmediği için sil baştan dublaj yapıyor dublaj anları

    peki kimdir okan yalabık?

    13 aralık 1978, istanbul doğumlu. ailesi balıkesirli. ailenin ikinci çocuğu .

    ilköğretimi maçka ilköğretim okulunda okuyan yalabık, oyunculuğa da bu dönemlerde başlıyor.

    roportajda söylediğine göre ortaokula başlayacağı sene ağabeyi ozan (kendisi yönetmendir) , ferhan şensoy'un ferhangi şeyler oyununun kasetini eve getirmiş. tek kişilik bu oyunu defalarca dinleyip ezberledikten sonra oyuncu olmaya karar vermiş.

    liseyi şişli terakki lisesi ve sakıp sabancı anadolu lisesinde bitiren oyuncu, 1993 yılında cengiz deveci'yi lisede çalıştırıcılığa davet ettirerek sakıp sabancı anadolu lisesi tiyatro topluluğu'nu kuruyor.

    1997 yılında istanbul üniversitesi devlet konservatuvarı tiyatro bölümünü kazanıyor bu bölümdeki çabaları onu 1998 yılında kenter tiyatrosu'nda oynadığı martı oyununa taşıyor.

    arada pek çok klipte, reklamda ve dublaj işinde çalışıyor ama istediği bu değil.

    gülüm, kolay para adlı sinema filmlerinde ve yılan hikâyesi, serseri, hatırla sevgili adlı tv dizilerinde rol alıyor.

    2010 yılında yavuz turgul'un yönettiği av mevsimi filminde hasan karakterini canlandıran oyuncu, bu rolle 4. yeşilçam ödülleri töreninde en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülünü kazanıyor.

    cem yılmaz'ın anlattığına göre sette en çok çalışan ve en sesszi insanalrdan biri.

    bu ödüllerde yetmiyor ve aynı sene kadir has üniversitesi film ve drama yüksek lisans programında eğitim görüyor.

    çeşitli reklam ve animasyon filmi seslendirmeleri yapan okan yalabık, uncharted oyunlarının türkçe dil seçeneğinde ana karakter nathan drake'i seslendiriyor...

    2011 yılında show tv'de yayınlanmaya başlayan muhteşem yüzyıl adlı tarihî dizide pargalı ibrahim paşa rolüne 82 bölüm boyunca hayat veriyor ve dizi izleyicilerinin büyük kısmı (hala) diziyi sadece o ve hürrem için izliyor.

    yalabık, 2016 yılında balkan savaşı'nın geride bıraktığı etkileri beyazperdeye taşıyan, ozan açıktan'ın yönettiği annemin yarası filminde mirsad karakterine hayat veriyor.

    aynı yıl bülent üstün'ün aynı isimli çizgi romanından uyarlanan kötü kedi şerafettin isimli animasyon filminde adnan ve çizer, kung fu panda 3'te ise ana kahraman po'yu seslendiriyor, animasyon filmlerine dublaj yapmaya devam ediyor ve başta alfred hitchcock tarafından beyaz perdeye de uyarlanan 39. basamak oyununu ve berkun oya'nın dünyada karşılaşmış gibi oyununu sahneliyor, pek çok oyunda sahne arkası desteği de bulunuyor.

    yalabık amatör olarak fotoğrafçılıkla da ilgileniyor instagram

    tam 15 yıldır bu adamın oynadığı dublaj yaptığı herşeyin dvd/bluray ve posterlerini topladım imzalatmak için...

    tüm arkadaşlarının dediği şey şu; ona ulaşmak zor, özel hayatına çok düşkün ve çok kapalıdır.

    oyunların sonrasında da arka kapıdan çıkıyor, kalabalık sevmiyor falan.

    onu şu ya da bu şekilde tanımış herkesin ortak fikri şu ki; adam kendisine gösterilen tüm bu saygıyı hak ediyor...
    ve ayrıca herkesin söylediği şeylerden bazıları da şunlar; çok kitap okur, çok araştırır, çok müzik dinler, çok film izler, çok tiyatro izler vb....

  • ülkedeki birlik duygusu.

    2000 yılbaşı bir dini güne denk geliyordu diye hatırlıyorum. işgüzar bir muhabir camiden çıkanlara yılbaşıyla ilgili sorular soruyordu. konuşanların hepsi yeni yılı kutlamış ve eğlenen insanlar hakkında son derece hoşgörülü sözler sarfetmişti. ülke ayrışmamıştı.

    bir başarı kazanıldığında ülkenin her kesimi sevinirdi. 2002 dünya kupasında kürt gençlerinin türk bayraklarıyla sokaklara fırlayıp nasıl coşkulu kutlama yaptıklarını hatırlarım. bir felakette herkes üzülürdü. depremin doğusu batısı yoktu. ülke ayrışmamıştı.

    insanlar ayrışmamıştı.

  • hayir efendim bitaksi ile %100 alakasi olan olaydir. burada anlatilanlara gore bu adam katil ruhlu, sapik bir herif. boyle tipleri uygulamadan ayiklamak bitaksinin gorevi.polisin vurdumduymazligi da sasirtmadi. illa birinin olmesi mi gerek?