hesabın var mı? giriş yap

  • caz tarihinin bir numaralı efsanesi. birşeyler kaydetmeye ufacık yaşında başlayan van gelder, blue note için 1953 yılında çalışmaya başladı. part time kayıt yapan isim, aslında optometrist olarak çalışmaktaydı. 1959 yılında tamamen kendini müziğe adadı. cazın bütün devleri ile beraber çalışmış ismin tekel olduğu da söylenir. sallallahu aleyhuvesselleme selam olsun, kısaltması rvg pek mühimdir; blue note'un özel rvg edisyonlarını görürseniz, elinizi asla korkak alıştırmayın, kapın.

  • lütfen birisi şaka falan desin, viral olması için çekilen yalan bir video desin. böyle bir iyiliğe böyle bir sonuç, soğukkanlılık, sonrasında güvenmeyeceksin demesi akıl almayacak bir durum. serbest gezmeyi bırak nefes bile alması bu dünya için zarar olan bir ruh hastası.

  • tamamlandığında hubble uzay teleskobundan daha kaliteli görüntü elde edebilecek olan gözlemevi.

    yer konuşlu teleskopların en büyük problemi uzaydan dünyaya ulaşan ışığın atmosfer tabakaları nedeni ile pek çok defa kırılıp yansımasıdır. gelen ışıktaki bu dağılma nedeni ile teleskoplarda elde edilen görüntüler dağınık ve işlenemez halde olur.

    doğu anadolu gözlemevinde bu problemi aşmak için iki özel sistem birden kullanılacak.

    ilk olarak teleskobun 4 metrelik aynası özel bir sistem ile bozulmanın tersi şekilde titretilerek düzeltilecek.

    ikinci olarak ise troia adı verilen ve türkiye'de üretilen adaptif optik sistem ile aynadan gelen ışık mikro aynalar ile bir daha düzeltildikten sonra teleskobun kamerasına iletiliyor.

    bu iki sistem sayesinde atmosferden kaynaklı bozulmaların neredeyse tamamı düzeltilerek dag teleskobu sanki uzayda çalışıyormuş kalitesinde görüntü elde edebilecek. düzeltme farkına bir örnek

    bunların yanında görüntünün kalitesini dolaylı olarak iyileştiren bir başka sistem ise teleskop binasının içinin binanın dışı ile aynı sıcaklıkta tutulmasını sağlayan özel soğutma sistemi. bu sistem sayesinde gözlemevinin kubbesi açıldığında teleskop aynası ve optikleri üzerinde yoğuşma oluşmayacak. ayrıca ani ısı değişimi nedeni ile aynanın yüzeyi esnemeyerek görüntü kalitesi bozulmayacak.

    dag gözlemevi kasım 2020 itibari ile 37-38 milyon dolara kurulmuş olacak. bu fiyata bu kabiliyette ve büyüklükte bir teleskop yapmak gerçekten mucize denilebilecek bir başarı.

    teleskop ile ilgili bilgiler için kaynak teleskop ile ilgili bilgiler için kaynak

  • 2 tane kanatlı kuşun sesleri elbet değildir.

    insanların araba park edişleri, yayalara saygı duyması, selamlaşması çöplerini kapılarının önüne koymamaları bazı detaylardır.

    işimiz kuşlara kaldıysa sabahları balata gelin amk martı sesinden geçilmiyor.

  • adam kibarlik etmis, kendini suclamis. illa “degersiz” oldugun suratina carpilsin mi istiyorsun? nasil bi’ cevrede ortamda yetisiyorsunuz mk siz.

  • mango'nun merkezine doğru artan çekim kuvvetinden dolayı kadına 4 dakika gibi geliyor ama bu süre kapısı önünde iki buçuk saate denk. kadın çıktığında erkek yaşlanmış saçları beyazlamış oluyor. olay ufkundan uzak durmak en iyisi.

  • üçüncü bölümümüzle devam ediyoruz.

    tarihi eser korumasındaki doğan apartmanı'ndan almış olduğu üç daireden biri olan 3 numaralı dairede, benimle çalışmaya başlamadan önce, mutfak ile orta salon arasında kapı açmak maksadı ile, yıkılması kesinlikle yasak olan taşıyıcı duvarı yıktırmış olan kişi.

    aynı kişi, daha sonra, manzarasına geliyor diye, imar izni olan iki katlı bir yapıyı, uğur dündar'ı sıkıştırarak, skandal olarak televizyondan kampanya başlatmak suretiyle yıktırmaya çalışmıştır. uğur dündar bunu yemeyince, söz konusu yapının sahipleriyle, arkalarından hiçbir iş çevirmemiş gibi oturup konuşmuş, "ne güzel olmuş burası" demiştir.

    eski sevgilisi olan mankenleri, oyuncuları ve birkaç kişiyi daha model olarak kullanıp hazırladığı fotoğraf sergisinin açılışından önce bütün fotoğrafları benimle birlikte teftiş ederken şöyle demiştir:
    "işte şimdi gelecek bakacak herkes, vay be diyecek, adam bu karıların hepsini s*kmiş... işte bunu dedirtmek için yapıyorum bu sergiyi!"

    biraz da eğlenelim...

    gelin, audi marka olan arabasını alırken neden özellikle a8l modelini seçtiğini kendisinden dinleyelim:

    "abi, şimdi a6 alacak halimiz yok. koskoca okan bayülgen'iz. a8 almam lazım. e ama arada dünya kadar bilmemkaç euro fiyat farkı olmasına rağmen, dışarıdan bakınca a6 mı a8 mi olduğu anlaşılmıyor. tek fark, arkadaki yazı. bu audi, yazı karakterini öyle bir seçmiş ki, 6 ile 8 birbirine benziyor. sonra beni gören taksici bilmemneci diyecek ki bu kesin a6, zaten türkiye'de a8 bir avuç var. yok ya! ben o kadar fiyat farkı verecem, a8 alacam, ama beni a6'ya biniyor sanacaklar! eee, ben de baktım ki sadece a8'lerde olan bir l modeli var, "long" manasında, onu aldık ki yandaki "l"yi görünce anlarlar a6 olmadığını. elçilik arabası gibi araba tabi long olduğu için, köşeleri möşeleri dönemiyoruz, ama o kadar para verip a6'ya biniyor dedirtmem." (argodan arındırılmıştır)

    türkiye'nin serge gainsbourg'u desinler sana istiyordun, onun da sonu pek hoş olmamıştı, hatırlatırım.

    devam edeceğiz...