hesabın var mı? giriş yap

  • tadım kaşığı diye bir şey yok. aşçıların minimum %80'i yemeğin, tatlının tadına bakmak için kullandığı kaşığı, kepçeyi (evet kepçeyi) tekrar ürünün içine sokuyor.
    zaten masterchef 'te de görüyorsunuz; milyonların önünde dahi bunu yapan var.

  • delikan76 ve eşinin 2 numara'sı, delikan05'in kardeşi, ikinci çocuğumuz, oğlumuzdur.
    allah'a şükür bugün sağlıkla doğmuştur.

    rezerve bir nicktir. o kadar uzun kalır mı buralar bilmiyorum ama ileride yazar da olur. 33. nesildir.

    dükkanı kapattık, başbakan gibi 3 gazı vermeyiniz.
    daha dün gibi, 7 sene çabuk geçmiş.
    (bkz: ali) (bkz: erim)
    (bkz: adını feriha koydum ama mahmut diyorum)

    her sağlıklı çocuk bir lütuf, bir mucizedir. allah herkese sıralı ölümler versin, evlat acısı yaşatmasın diyerek duyuru, paylaşım niteliğindeki bu yazıyı kapatabiliriz arkadaşlarım...

  • internet cafeye polis baskın yapar ve counter strike oynayan çocuklardan birinin yanına gelir:

    +ver bakim kimliğini.
    -abi kimliğim yanımda değil valla.
    +ulan kimlik olmadan ben ne biliyim terörist misin nesin?
    -yok abi. ben kantırım zaten.

  • ''asıl salaklık 20 yıl boyunca siyasal islamcı bir şoförü tek adam yapmaktır'' düşüncesine sevkeden başlıktır.

    ''dingil sen önce kendi kıçına bak'' derler adama.

  • insana "keşke küme düşseydik, keşke 5 sene durumu toparlayamasaydık da şunları duymasaydık" dedirten açıklama. 3 temmuzdan sonra senin gibi bir yalakanın arkasında durduğum için bana da yazıklar olsun.

  • az evvel kendi ellerimde yaptığım ve 3 koca dilim acımadan hunharca gömdüğüm harikulade yiyecek. bu italyanlar damaklarının tadını biliyorlar arkadaş, ha bizim yağlamamız da efsane, yağlamayı lazanyaya asla değişmem ama lazanya da bir farklı be.

    her neyse, hadi size de denenmiş tarifini vereyim de belki denersiniz köftehorlar.

    şimdi malzemeler;

    10 dal lazanya
    500 gr. kıyma
    1 orta boy kuru soğan
    2 diş sarımsak
    1 orta boy rendelenmiş havuç
    10 adet dilimlenmiş mantar
    6-7 adet kabuğu soyulmuş domates
    1 tatlı kaşığı rendelenmiş taze zencefil
    2-3 dal arzuya göre biberiye veyahut defne yaprağı
    mevsimine göre eğer bulabiliyorsanız 1 dal ince kıyılmış kereviz sapı
    2-3 yemek kaşığı zeytinyağı
    yeterince tuz, karabiber ve bir tutam şeker

    beşamel sos için;

    2 yemek kaşığı tereyağı
    3 yemek kaşığı un
    2,5-3 su bardağı süt
    100 gr kadar kaşar peyniri
    1 yemek kaşığı parmesan peyniri
    muskat cevizi
    karabiber
    tuz

    fırından almadan önce konulması için de 50 gr. kadar daha kaşar peyniri rendesi

    arkadaşlar evvela barilla'nın haşlanmadan kullanılabilen lazanyaları var ben onlardan kullandım. iç harcı içinse ilk önce zeytinyağını genişçe bir teflon tavada kızdırdıktan sonra kıymaları ekledim. kıymalar renk değiştirdikten sonra soğan, sarımsak, domates, mantar, havuç ve zencefillerin hepsini kavrulan kıymanın üzerine ekledim. defne yaprağını da ekledikten sonra güzelce karıştırıp kısık ateşte pişmeye bıraktım. kısık ateş ve ağzının kapatılmadan pişirilmesi önemli çünkü harcın biraz sulu kalması gerek. iç harç pişince almaya yakın tuz ve karabiberini de ekleyip karıştırdıktan sonra ocağın altını kapattım.

    geldik beşamel sosun hazırlanmasına. burada püf nokta kesinlikle muskat cevizi. gerçekten beşamel sosa harika bir aroma katıyor. her neyse, sos tenceresine tereyağını koyup erittikten sonra unu koydum. unsu koku gidene kadar da unla tereyağını kavurduktan sonra sütü ekledim, sütünüz biraz ılık olursa iyi olur. sosu sürekli karıştırdım ki topaklanmasın. sos koyulaştıktan sonra rendelenmiş peynirleri de sosun içine attım ve en son ocaktan alırken muskat rendesi, karabiber ve tuzla sosu tatlandırdım.

    geldik ölümcül kısma. borcama bu harika karışımları birleştirmeden evvel biraz zeytinyağı dökün, dökün ki dibi yapışmasın. bu arada fırınınızı da 180 dereceye getirin ısınsın yavaş yavaş. borcamı yağladıktan sonra biraz beşamel sostan dökün, borcamın tabanını, böylece lazanyaları dizmek için hazır konuma getirmiş bulunuyorsunuz. daha sonra lazanyaların üst üste gelmemesine dikkat ederek tek sıra halinde dizdikten sonra üzerine kıymalı içten döşeyin. onun üzerine de beşamel sosun değmeyeceği yer kalmamak üzere beşamel sosu da ekleyin. bu şekilde elinizdeki sos, makarna ve kıymalı harç bitene kadar işlemi devam ettirin. en üste kalan beşamel sosu iyice dökerek fırına verin. 30 dakika sonunda biraz daha kaşar rendeleyin ve fırındaki enfes karışımın üzerine gezdirin. kaşarlar kızarınca fırını kapatın. makarnayı fırından çıkarın ve bir 10 dk dinlenmeye bırakın. daha sonra yanına ister kola, ister bir kadeh kırmızı şarap koyarak afiyetle tüketin efenim. yarasın!

  • karman (macar-amerika asıllı bir fizikçi) bu limiti kafasına göre seçmemiştir.

    hesaplarına göre deniz seviyesinden 100 km (62 mil) yükseklikte atmosfer o kadar incedir ki cismin uçabilmesi için gerekli kaldırma kuvveti sağlanamaz, bu yükseklikte uçuşun sağlanabilmesi için o yükseklikteki yörüngesel enerjiye karşılık gelen hızın aşılması gerekir. dolayısıyla standart havacılık teknikleri ile (kanatlar) burayı aşmak mümkün olmuyor.

    öte yandan, biliyorsunuz dünya'nın atmosferi gündüz mavi görünüyor. sebebi atmosferde güneş ışığının saçılması (bkz: rayleigh saçılımı). kàrmàn çizgisinde artık atmosfer o kadar incedir ki, o noktada durduğunuzda dünya atmosferinin mavi kıvrımını görebilirsiniz, artık aşağısı mavi, yukarısı siyahtır (160 km'den yukarısı tamamen siyahtır).

    böyle olunca burası dünya'nın bittiği, uzayın başladığı nokta olarak tarif edilmiştir.

    bugün bunun net bir tanımı yok. "uzay nerde başlıyor" dendiğinde çok çeşitli tanımlar yapılmaktadır. abd 90 km seviyesinde uçan bazı pilotlarına "uzaya çıktı" muamelesi yapmıştır mesela. alternatif bir tanımda da "atmosferin sürtünmesine maruz kalmadan bir tam turunu tamamlayabilen dairesel yörüngelerin olduğu yükseklik uzayın alt sınırı seçilsin" denmiştir. bu 150 km civarına karşılık geliyor.

    karman limitini geçen ilk insan yapımı cisim, v2 roketleridir.

    not: bu entry 28 şubat 2016 ekşisözlük direnişi süresince katalanca olarak sunulmuştur. (bkz: bütün entry'lerini katalancaya çevirmek) bundan çok daha kaliteli yüzbinlerce entry bu süreçte yok olmuştur. bir zamanlar devletin milletini ebleh yerine koyması yasaktı, bazı yasaklar özlenebiliyormuş.

  • adamın biri bara girmiş.

    üç duble viski içtikten sonra barmene dönmüş ve;

    -“ödeyecek param yok, ama cebimde 25 santimlik bir piyanist var. sana istediğin her şarkıyı çalabilir..” demiş.

    barmen sert bir ses tonuyla;

    -“hadi oradan sarhoş” demiş.

    adam o anda elini cebine atmış. 25 santim boyunda gerçek bir piyanist çıkarmış. üstelik piyanosu da önünde...

    barmen şaşkın bakışlarla;

    -“türk marşı” diyebilmiş kısık bir ses tonuyla.

    bir döktürmüş ki sormayın, 25 santimlik piyanist...

    -“bu nasıl iş” demiş barmen şaşkınlık içinde barda içen adama...

    adam cevap vermiş;

    -“hurdalıkta bir lamba buldum, bin yıllık. parlatmak için ovarken içinden bir cin çıktı. bin yaşında, çökmüş ve kulakları da zor duyuyor.”

    elini öbür cebine atmış, çok eski bir lamba çıkarmış. barmenin önüne koymuş.

    -“ovala ve dilek dile” demiş...

    barmen ovalamış lambayı hakikaten ihtiyar, ayakta zor duran bir cin...

    cinin bir eli kulağında; “haa... hii...” deyip duruyor barmene...

    barmen düşünmüş ve hemen bir dilek dilemiş;

    -“burada bu sigara dumanı ve içki kokuları arasında, iki ciğerim de perişan hale geldi. bana iki yeni ciğer” demiş.

    hooop!..

    barın başında, pos bıyıkları, kocaman şapkaları, yeşil kırmızı kılıkları ile iki yeniçeri belirmiş.

    barmen adama dönmüş ve;

    -“bu nasıl bir cin?!.. yeniçeri değil, yeni ciğer istemiştim” demiş.

    adam barmene cevap vermiş;

    -“ya ben 25 santimlik piyanist mi istedim sanıyorsun!.."

    debe için teşekkürler. fıkraların devamı gelecek... :)

    edit: bu fıkra mükerrerdir...

  • "metin oktay öldü: cennet artık tek forvet.
    lefter öldü: cennet artık çift forvet
    aykut kocaman öldü: cennet tekrardan tek forvet. lefter artık sol açık."*