ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
çamaşır makinesinden kuru çıkan kazak
-
tanıdığım kazaklar içinde çamaşır makinesinden kuru çıkan tek örnek 2003'te makineyi ağzına kadar doldurup çalıştırmayı unuttuktan iki saat sonra kapağı açınca karşılaştığım kazaktır. üç kiloya yakın çamaşırı kuru kuru asmaya başladığımı, yarıya gelince bir terslik olduğunu sezdiğimi gizlemeyeceğim. bu paralelde:
en soğuk su: geçen hafta ketılı çalıştırmayı unutup on yedi dakika başında beklediğim su
en çok beklenen yemek: yemek sepetinde "siparişi ver" tuşuna basmadan beklediğim pizza ve
endi varhol: ayşe arman'dır diyebilirim.
yale'de bale okuyan hale
-
(bkz: kaç kişi girdiniz bu şakaya?)
krediye kefil olmayan 10 yıllık iş arkadaşı
-
akıllıdır.
anti debe editi: 1200'den fazla fav almış bu entry debe'ye alınmadı da 39 fav'lı entry debe'ye alındı.
bu ekotroller'i sözlükten atınca (bkz: ekrem imamoğlu'nun sözlükteki troll şebekesi), arkasından gelen (bkz: murat ongun'un manidar ekşi sözlük paylaşımı) ndan mı korktunuz? dürüm tehlikede mi dediniz?
nasıl ki siyasal atatürkçüler, burada ölü taklidi yaparak (bkz: lütfü savaş'ın rönenans rezidans açıklaması) nı vb.lerini gizleyemiyorsa sözlük de siyasal atatürkçülerin kontrolünde olduğunu gizleyemiyor.
sonuç ne oluyor peki:
görsel
hakan altun'lu gnçtrkcll reklamı
-
herkesin atlı karınca sahnesinde güldüğü reklam. bense daha dolabın içinde sakallı hakan ve saz arkadaşlarını görür görmez patladım. gevşek ağızlı mıyım ne?
7 nisan 2017 suriye'ye abd müdahalesi
-
kimyasal saldırı olayının üstünden 48 saat geçmeden suriye'nin akdeniz kıyılarındaki 2 savaş gemisinden fırlatılan 50 küsür tomahawk füzesiyle gerçekleşmiştir. bunun hazırlığının çok önceden yapıldığı belli.
rusya'nın suriye'ye kurduğu hava savunma sisteminin buna nasıl bir tepki verdiğini şu an kamuoyu bilmiyor.
türkiye tam 7 gün/1 hafta önce apar topar fırat kalkanı harekatını bitirdi.
aynı gün donald trump damadını ırak'a görüşmeye gönderdi. damat dün döndü.
rusya tsi gece 01.00 ile birleşmiş milletlere yazılı olarak abd'nin suriye'ye müdahalesine karşı önlem almasını ve uyarıda bulunmasını; bunun kesinlikle karşısında olduğunu bildirdi.
çin halk cumhuriyeti devlet başkanı 2 saat önce donald trump ile florida'da buluştu.
ben kendi bilgim dahilinde dünya tarihinde hiç böylesine karmaşık bir konjonktür görmedim, okumadım.
rusya'nın da, abd'nin de, türkiye'nin de hem iç hem dış politikası karmakarışık ve kaos içinde.
abd'de; içte, trump'un rus projesi olduğu konuşuluyor. trump'a kamuoyu desteği az. dış politikada bir kimliksizlik var.
rusya'da; içte gitgide artan kaynağı belirsiz terör ve misilleme var. bu da putin'e olan kamuoyu desteği azalttı. dışta ise ukrayna ve suriye politikasından ötürü başta nato olmak üzere üstüne gelen hatta içinde küçük enişte tayyip'in bile arasıra yer aldığı bir kesim var.
türkiye de iç politika da dış politika da toz duman olmuş durumda kimse ülke gündemine yetişemiyor.
peki ne olacak?
bu liderlerin iç politikalarında güvensizlikle karşı karşıya olduğu için dış politikada geri adım atacak, sükunetli davranacak lüksleri yok. hele de putin'in hiç yok. uçağının vurulmasından, diplomatının öldürülmesinden, patlayan bombalardan beri sükunetini korudu. rus askerler ve siviller öldükçe ülke içindeki desteğini kaybetmeye başladı. bunca olaydan sonra çıkıp da 'ben suriye konusunda geri adım atıyorum. abd'nin dediği olsun.' asla diyemez.
iki ihtimal var.
1- ya bu trump'un şekil için ilk ve tek saldırısı olacak ve konu kınamalarla kapanacak. zaten böyle bir durumda abd rusya'ya öncesinde haber vermiştir. trump bir nevi rusya'ya 'biraz füze atıp toplumun gazını alayım, kamuoyunu arkama alayım. sen de müsade et' demiş anlaşmışlardır. ruslar birkaç günlüğüne bombalanacak yerden çekilip savunma sistemlerini kapamıştır.
2- ya da trump tamamen rusyadan habersiz şekilde saldırıya başlamıştır ve saldırıya devam edecektir. türkiye'de tayyip olmasa bile türkiye ister istemez bu işin bir parçası olacak, incirlik'i açacak. dengelerin aleyhine değiştiğini gören putin mecburen bu durumun karşısına çıkmak zorunda kalacak.
işte o zaman sonrasını çok merak ediyorum.
okuyanın hayatını değiştirecek entry'ler
-
hayatının sikilmesi saniyeler alır, daha fazlası değil.
şu an senin için problem olan şeyleri bir kağıda sırayla yaz. hayatını zindana çeviren, seni deli eden sorunları yaz. yaşamını çekilmez kılan dertlerini. hayattan soğutan şeylerin tümünü alt alta sırala...
--- spoiler ---
trafikte seyrediyorsun, sadece bir kaç saniye gözünü yoldan ayırdın. telefona ya da radyoya baktın. gözünü alan bir tabelaya takıldın. iş yerinde yaşadığın tartışmayı düşünüyorsun.
dikkat et !!! frene bassss !!!
az evvel bir çocuğa çarptın ve çocuk çarptığın an öldü.
haydi şimdi kağıda yazdığın sorunları bir daha oku.
--- spoiler ---
gürültü yapan üst komşunu uyarmak için üst kata çıktın.
neden sana bağırıyor ki ? o da ne sana vuracak mı yoksa ?
bu adam kendini ne sanıyor !
attığın tek bir yumruk adamın kafasını merdivene çarpmasına sebep oldu. az evvel üst komşunu öldürdün.
haydi şimdi kağıda yazdığın sorunları bir daha oku.
--- spoiler ---
telefonun nasıl da ısrarla çalıyor. ısrarla, ısrarla ve ısrarla.
o da ne 4 cevapsız çağrı. ablan aramış. abin de aramış.
az evvel annen ve baban trafik kazası yapmışlar. araçtan sağ çıkan olmamış.
haydi şimdi kağıda yazdığın sorunları bir daha oku.
--- spoiler ---
kaç gündür omzun ağrıyor ve sen doktora yeni mi gidiyorsun !
metastaz mı ? o da ne demek ?
akciğerindeki kanser kemiğe mi sıçramış. oysa sadece basit bir omuz ağrısıydı.
son evre mi ?
haydi şimdi kağıda yazdığın sorunları bir daha oku.
--- spoiler ---
hayatının sikilmesi saniyeler alır, daha fazlası değil.
elindekilerin keyfini çıkar. çevrendekilerle mutlu ol. sevdiğin insanların bunu hissetmelerini sağla. yaşamaya bak. hiçbir şey sandığın kadar uzun sürmeyecek.
edit : (bkz: sma hastası gökalp’in kahramanı ol kampanyası)
dört harflilerin pis kokması
-
(bkz: anan)
kadıköy sokaklarında amaçsızca tek başına dolanmak
-
sıkıntılı bir ruh halinden en iyi çıkış yoludur. bilhassa da haftaiçi. zira cumartesi pazar aşırı kalabalık olur. eve, sahaflardan alınmış bazı kitaplar, cafer erol'dan alınmış 200 gram lokum ve elden düşme bir fönle dönmek pekala mümkündür.
ayrılık sonrası kararları
-
komik kararlardır. her ayrılık bir milattır, önemsenen bir ilişki olduğunu varsayarsak tabi.
1. artık kolay kolay "seni seviyorum" denilmiycek
2. hisler ne derse desin akılla hareket edilecek
3. hiç bir klasik taktik küçünmeyecek hepsi uygulanacak (kaçan kovalanır vs)
4. her içinden geldiğinde aranmayacak sevgili yada adayı
5. düzelir diye beklenmeyecek, düzgün değilse en karizmatik şekilde baybay denecek
6. yeni stajyerle yüz göz olunmayacak, herkesle hanım bey diye konuşması sağlanacak
7. kimseye, yeni stajyere de acınmayacak, en ağır işler sınavı olsa bile ona yüklenecek
8. gülümseyerek uyanılacak, sevgili olsa da olmasa da
9. anne iki günde bir aranacak
10. her zaman hoş ve bakımlı görünülecek
11. eski dostlar aranacak, onlara zaman ayrılacak, sonra niye kimse beni aramıyo diye hayıflanılmayacak
12. az içilecek, ortamlardan ve mekanlardan mümkün olduğunca uzak durulacak
13. öküz olma sanatı öğrenilecek
14. bencil olma sanatı öğrenilecek
15. dört aydan önce bağlanılmayacak
editle devam ediyoruz:
16. eski sevgiliye geri dönülmeyecek, her dilde, kültürde ve durumda asla! (gülmeyin len)
2011/17. karaoke yapılacak
2013/oylandıkça karşıma çıkıyor, gülüyorum da bu sefer en çok 15. madde güldürdü. 4 ay: ) stajyerle yine yüz göz olup sıçtığımı da eklemeliyim. neyse hadi bakalım, büyüyoruz, değişiyoruz ama silmiyoruz geçmişimizi.. ayrılık konusunda bunu yazdığım zamandan beri çok şey öğrendim, madem bu kadar sık okunuyor onları da burada söyliyim.
müptela olmayın sevgilinize. kendinize de müptela olmayın. müptelalık kötü değil, bilakis, en tepesinde "hayat"ın kendisi yazan bir "müptela olunacaklar listesi" yazabilirim buraya. mutluluğunuzun kaynağını tek bir insana indirmeyin. düşününce ne acı değil mi: o varken mutlusun, yokken mutsuz. saçmalık bu. ha, böyle bir gerçeği hepimiz yaşıyoruz, bir bacak entrisiydi: hayatlarımız o kadar boktan ki piyango çıkınca düzelecek sanıyoruz. gibi birşey. söylenecek çok şey var ve ayrılık acısı çekene gerçekten üzülürüm ondan yazıyorum. şunu da diyip kaçiyim şimdilik: zamanında kendimi biri için duvardan duvara vurmuştum. sonra biri için kendimi yerden yere attım. 3-4 ay önce de, yatakta tek başıma yatıyorum, birini seviyorum, çok severek yüzünü düşünüyorum, şöyle bir düşünce geldi: öncekiler iyi ki olmamış. şükür ki olmamış. ne şanslıyım ki olmamış. şimdi, bundan sonrası ne olur hiç belli olmaz ama ne olursa olsun, öncekiler iyi ki olmamış. bunun niyelerini nedenlerini yazamam, kendimden bahsetmek konusunda epey gerilediğim için şimdi bile kendimce fazla gitmiş olabilirim ama sizler için değerli ayrılanlar kendimi zorladım bak. üzülmeyin. üzülmeyince geri geliyorlar zaten: ) hadi çav şimdilik.
15 yaşındaki kızını 2 kere hamile bırakan adam
-
1 yıl içinde tutukluluk hali sonlandırılıp, adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştır. eylül'deki duruşmasını dışarıda beklemektedir. yani eşine, o kızcağıza ve ağabeyine yönelttiği ölüm tehditlerini gerçekleştirebileceği şekilde...
allah belanızı versin ya. artık bu yaratığa da hapishanelerde yer yoksa kime var? ne biçim ülkeymiş be...
türk usulü çocuk yetiştirme teknikleri
-
çocuğu elaleme göre yönlendirmenin de, içinde bolca bulunduğu bir tuhaf teknikler.
* okullar açılınca, oyun konsollarını ortadan kaldırmak, saklamak. sabahın köründe uyanmış, okulda kafası ambale olmuş çocuğun, koskoca bir öğrenim dönemi boyunca sadece ders çalışmaya mahkum edilmesini hiç anlamadım. o yasakla aklı oyunda olan çocuktan ne kadar verim alınır, hep kafamı kurcalar. okulu asıp, internet kafelere giden çocukların çoğu bu kategoride sanırım.
* okul, kurs, evde ders çalıştığı masa üçgenine kıstırılmış çocuğu sürekli eleştirmek. serpil hanım'ın çocuğu daha başarılı olduğundan, serpil hanım'la sidik yarışı için gereksiz yere kursa gönderilen ve akşam karanlığında sırtında 10 kilo çantayla nefes nefese dönen çocuğa balkondan seslenerek, "fırından ekmek al." diyerek, yokuş yukarı yollamak. çocuk eve girince, "hemen yemeğini ye, ödevlerini yap." demek. iyi de, o çocuğa bu kadar görev yüklemişsin, kendin akşama kadar ekmek bile almamışsın.
* çocuk kazayla bir şey kırınca, dökünce dövmek. korkudan sinmiş çocuğu üzerinden kendini överek "ben çocuklarımı çok güzel yetiştirdim. bana cevap veremezler." diyerek, komşu muhabbeti yapmak.
* kendine kozmetik ürünleri almayı ihmal etmeyip, misafir günlerindde 20 kişiyi tatlı, börek, pastayla ağırladıktan sonra çocuğu peynir sıkıştırılmış ekmekle okula yollamak. sakız bile istese kızmak ve almamak. bir gofret istediğinde bunu hemen alınca şımaracağını sanmak.
* yaz aylarında 40 derece sıcakta, kış aylarında eksilerde seyreden ayazda misafirleri geldi diye çocuğu sokağa yollamak. sonra da "eve gel artık." diye balkondan yırtınmak. çocuk gecikince, "baban gelince görürsün sen." demek.
* çocuğunu döven öğretmene kızmayıp, bir de üstüne yalakalık yapmak.
* çocuğun odası dağınık olmasa bile "odanı topla. sabahat teyzenler gelecek." demek. sabahat teyzeye bu kadar derli toplu görünmek için çocuğu sıkıştırmanın amacını yıllardır anlamadım. sabahat teyze müfettiş sanırım. hem bu sabahat teyze, başka birine "ah şekerim, şükran'lara gittim, çocuğunun odası dağınıktı." dedikodusunu yapacak veya dağınık odayı ayıplayacak tipse, neden o eve sokulur, bunu da anlamadım.
edit: bazı kişiler, bunların benim başıma geldiğini sanmış. sadece çevremde gözlemlediğim şeyler.
atm pin kodunu tersten girmek
-
bu atm'ler öyle cihazlar ki pin kodunu tersten girince polisi çağırdığı gibi iki ters bi düz girilince de bir dansöz ve saz heyeti çağırıyor.. bunu çok nadir kişi bildiği için aramızda kalsın..