ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
smurfs'ü şirinler diye çeviren kişi
-
kimsenin bilmediği, ama bir teşekkürü hakeden insan. şirinlemek, şirine vs. bravo gerçekten, harika.
yeri popeye'ı temel reis diye çeviren kişinin yanıdır.
tek başına yaşamanın dezavantajları
-
benim sevmediğim bi şeysi var bunun. çok minik, aslında kimse farketmiyo muhtemelen ama, benim biraz sinirime dokunuyo.
akşam eve geliyorum, yatana kadar ses telleri pasif, yatarken zaten pasif, sabah kalkıyorum, alelacele işe gidiyorum, teller hala pasif. iş yerinde, belki bi 15-20 saattir hiç hareket görmemiş ses tellerim, ilk rasladığım iş arkadaşıma günaydın derken bi garip oluyo, çatallı gibi garip bi ses çıkarabiliyo. yarım öksürük/boğaz temizleme gibi bişiden sonra sorunsuzca günaydın diyebiliyorum ama akabinde.
bu durumdan zerre haz etmediğim için sabahları işe giderken yolda, bi kere bile olsa mutlaka "aaa eee ooo öööö uuu üüüü ıııı iiii" diyorum. en fazla 5saniyemi alıyo.
çok küçük hesapların adamı diye milletle dalga geçiyodum. şimdi şu halime bak.
yaran olaylar
-
sene 1997, mekan yurt odası.
odada tek bir bilgisayar var, pentium 100.
ram 8 ya da 16. (ben smyrna'nın uyarısıyla eklemek isterim ki megabyte!)
internet bağlantısı falan yok he, insanlar minesweeper'da rekor kasarak eğleniyorlar sırayla.
bir akşam odaya girdiğimde bir tedirginlik hissettim ama yorgunum zaten hiç takmadan çıktım ranzama. derken bilgisayarın sahibi geldi. birşeyler konuşuldu ve adam parladı!
"nasıl nasıl?????" diye kükreyince de kulak kabarttım, duyduğum ilk şey:
"ben 3 taneden fazlasını koymayalım demiştim, dinletemedim".
ne üçü beşi, ne koyulmuş derken eleman bana seslendi "gel bir el at da şunu halledelim".
olay şu ki minesweeper'dan sıkılmış ahali bir oyun bulmuş, oyun da 6 cd'lik (ulan devamını anlatamıycam utançtan). hepsini birden sığdıramayınca 4 tanesini cd sürücüsüne zorla sokuşturmuşlar. sonuç malum..
biz kasayı sökerken kendini savunan olayın saçmalığının hala farkında olmadan söyleniyordu, "üçer üçer koyalım demiştim ben, dinletemedim".
edit: bi de şöylesi var #16245044
amerika'da afedersin hostessiz uçaklara da bindik
-
recep tayyip erdoğan'ın bugünkü konuşmasından bir kesit. şimdi oradaki 'afedersin'in görevi nedir, 'amerika'nın ayıp bir kelime olmasından mı, yoksa 'hostes' kelimesinin abdest bozmasından mı, tartışmaya açık.
inanılmaz tatlı göğüsleri olan dost
-
aglatan kivrandiran tanim.
modern insanın eski krallardan daha kral olması
-
dopamin ve serotonin uretimi bakimindan ayni seviyede degillerdir. kral yasamini surekli yuksek dopaminle gecirdigi icin mutlu yasadi, mutlu oldu.
siradan insan, kiyasla daha cok imkana sahip olmasina ragmen bu sahibi oldugu seylerin hicbiri ona toplumun genelinden daha fazla dopamin saglayacak bir tatmin vermiyor.
homeostasis de oyle goreceli bir sey iste.
gökhan zan'ın ayı zannettiği kuğu
-
köydeki tavuğun bile maruz kalmadığı bir harekete maruz kalmış gariban hayvancağız. nasıl da şaşkın bakıyor.
-al sana pide, ye.
-abi ben zarifliğin, inceliğin simgesiyim.
-sen yemezsen ben yiyorum.
windows türkçesiyle istiklal marşı
-
medeniyet denen canavarın tek dişi kaldı ve kapatılması gerekiyor.
[dişçiye gönder] [gönderme] [daha fazla ayrıntı]
2000 liralık döner hesabı
-
adam galiba benim hayalimi gerçekleştirdi ve döneri bütün haliyle satın alarak ısıra ısıra yedi.
beyaz futbol
-
abdülkerim: aynı şeyleri söylüyoruz. niye birbirimize bağırıyoruz ki???
sdfsdlkhfkjsdfhks
platoniğin aşırı umut veren sıradan davranışları
-
"bir kisi bir yere bakiyorsa orada ilgilendigi bir sey vardir. bir kisi bir seye ozellikle bakmiyorsa orada ilgilendigi bir sey kesinlikle vardir."
tarzinda bir cumlesi vardir freud amcamizin. cok severim. guvenirim ve kendimde test yapip onaylamisligim da vardir...
simdi hal boyle olunca digerleri de boyledir diyebiliyorum kendimce. kendi kendime. su an olmasa da benim de vaktiyle platonik takildigim birisi vardi.
karsilasiriz: kafasini one egip yere bakar.
yan yana yurumek zorunda kaliriz: tam aksi istikamete bakar.
ayni ortamda bulunuruz: telefonuyla ilgilenir.
falan filan. n.s.a. bu kiz beni siklemiyor, belli. boyle dusunuruz. ama isin icine freud girince "hatun bana hasta. acilsa da kurtulsa garibim" falan diye dusunup sanki ben ona degil de o bana platonikmis triplerine giriyorum. ortada yanlis bir sey var ama cozemedim.