ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
metroda arkadaşının eline veren dayı
-
bunların ev sahibi olduğu evi kiralamaya kalksan eve erkek arkadaşını/ kız arkadaşını getiremezsin diye şart koyarlar. pis herifler.
eski sevgilinin unutulmayan sözleri
-
"ben senin kiskanacagin hicbir sey yapmadigim icin sen kendini kiskanc degilsin saniyorsun"
hakliymis pic.
kışı güzel kılan detaylar
-
en sevdiğim mevsim kıştır benim için ve bana kışı sevdiren sayamayacağım kadar detay var. bir kısmı şöyle :
karın yağışını izlemek, kaç yaşında olursan ol gökyüzünden beyaz kar tanelerinin düşüşünün verdiği heyecan ve hayret hissi.
yılın ilk karında dışarı koşup insanların ne yapıyor bu bakışı altında kahkaha atarak kendi etrafında dönmek. kar tuttuktan sonra kartopu oynamak, karda yuvarlanmak
kimsenin basmadığı bir yerdeki karlara basmanın verdiği haz
kat kat giyinmeye rağmen deli gibi üşümek, soğuktan başka bir şey düşünemediğinden kafandaki rahatsız edici her düşünceden ve sesten kurtulmak
hafif bir kar ya da yağmur eşliğinde kulakta kulaklık sevilen müzikleri dinleyerek ve soğuktan titreyerek istiklal caddesi ya da kadıköyde yürümek, sonra sokaktaki kestaneciden kestane alıp yemek, kestanenin insanın içini sıcacık yapması
evde ailecek oturmuşken yenen kestane
vapura binip herkes soğuktan içerde otururken sıcak bir sahlep alıp vapurun dışına oturmak, bir yandan yüzüne çarpan rüzgardan üşürken bir yandan sahlepin içini ısıtması
soğuktan elin, burnun kıpkırmızı olmuş eve geldikten sonra yapılan sıcak duş ve sonra üstüne battaniye alıp peteğin yanına oturarak iyice ısınmak.
sobada kestane yapılan, sonra portakal yiyip kabuğu sobaya atılan çocukluğunun kışlarını hatırlamak ve özlemek
kar yağıyorken camdan dışarıyı izleyip müzik dinlemek. şehrin beyazlığından büyülenmek, karın ne kadar mucizevi ve güzel olduğunu düşünmek, sokak lambasına bakıp kar yağıyor mu diye anlamaya çalışılan, yere kar tutar tutmaz anneye dışarı çıkmak için baskı yapılan küçüklüğü hatırlayıp gülümsemek.
hasta olmamak için sürekli mandalina yemek çeşitli bitki çayları içmek
sonunda sıcak bir yere varacağını biliyorsan üşümek.
kar, karın ne kadar güzel bir şey olduğundan bahsetmiş miydim? sanırım dünyadaki en sevdiğim şeylerden birisi. sadece o bile kışı güzel yapmaya değer.
ah bir an önce kış gelse de üşüsek, kafamdaki susmayan düşünceleri soğukta dondurabilsen. yazdan iyice bunaldığımı fark ettim.
türk sinemasında yeri dolmayacak insan
-
bütün o isimleri keşfeden ertem eğilmez.
evde bir günlüğüne rte gibi davranmak
-
bazen sudoku çözmek yerine gerçekleştirilebilecek eylem, beyin fırtınası, eğlencelik. evde recep tayyip erdoğan olsam, ne gibi şeyler, söyler, ister, nelere ne gibi tepkiler gösterilirdi diye düşünürüm.
mesela ben şu anda açım. hanım uyansa da kahvaltı hazırlasa diye bekliyorum. şunu derdim herhalde:
- 11:30'da kahvaltı hazırlamayan bedelini ağır öder...
(bkz: eylül'de huzursuzluk çıkaran bedelini ağır öder)
hanım kalkmazsa da,
- biz iki yumurta kırmasını da iyi biliriz.
(ara: *iyi biliriz)
evde sitcom tiplemesi gibi oluyor, komikçene ama dışarda başbakan olunca ay ay...
donanımhaber ölücüleri
kaşmir
-
bel fıtığından ameliyat olmuş ,üç ay rapor verdiklerinden evde yatıyordum. eşim, akşam işten dönerken mukavva bir kutu getirip açtığında , daha bir haftalık yavru kedi, avucuma oturdu. adını kaşmir koyduk.
o tarihten bu yana 20 yıl kadar geçti. birlikte yaşlandık. çok şey gördü . 1999 depreminde ataköy semtinde korkudan üç gün gizlendi. 6 aylıkken yatağımıza işedi. kastrasyon yaptırdık. siyam kedileri yün yemeği severlermiş. 2002 yılında yün iplik yuttu,veteriner zor kurtardı.
evimizin bu küçük bireyi ,doğası gereği biraz vahşi ve huysuzdu. “ kırık kuyruk” denilen bir kısa kuyruğu vardı. bu yüzden görenler biraz şaşırıyordu. yabancı biri ile bağırarak konuşursak o da bizimle birlikte muhatabımıza bağırarak miyavlardı. nankör değil sadıktı.
son bir yıldır ,diş taşı yüzünden zor günler geçirdi. taşları temizlemek için narkoz verilmesi gerekiyormuş, uyanamaz dendi-biz de öyle düşündük- taşlar temizlenemedi. kuru mamadan konserve mamaya geçildi. yaşlanma nedeniyle kemikler gücünü kaybetti,kaslar eridi. atlamayı bırakın zor yürür hale geldi. inatla çişini kumuna yaptı. temizliğine özen gösterdi.
son üç gün yemedi,içmedi. enjektörle verilen sıvıyı bile tükürdü. sonra dünyayı terketti.
50 yıl sigara içip bıraktığımda ne haldeysem, şimdi de aynı haldeyim. 20 yıl ,dile kolay…
tanım : dün ölen kedimizin adı.
krize rağmen vatandaşın çılgınca alışveriş yapması
-
çünkü bugün 5 liraya almazsan yarın 10lira olacak. aslında talep biraz öne çekildi. fırtına önce hazırlık yapıyor millet
17 aralık 2020 üç karikatüristin ortak açıklaması
-
paylaşmayın olsun bitsin. inanın kimse erdil yaşaroğlunun kariktürlerinin yokluğunu da çekmez. profil resmi yapan bireysel kullanıcıya bile dava açmış adam, çıkmış ticari sitelerle işimiz diyor. bu kadar rahat yalan söyleyenden korkarım ve bulaşmam karikatürüne bile.
otobanda ort. 95 km/s hızla gidene ceza kesilmesi
-
x ile y arasını 3 saaaaattteee indirdik diye böğürüyorlar sonra da 3 saatte gidene ceza kesiyorlar.
emrullah gülüşken için isveç'e uçak gönderilmesi
-
o uçakta benim 0,000000000001 kuruş hakkım varsa, o hakkımı helal etmeyeceğim olay..
sen hem "şansınız olsa hepiniz avrupa diye ölürsünüz" diye türkiye'yi ve türk milletini küçümse hem de benim fakir halkımın parasıyla özel uçakla buraya gel.. 26 bin dolar diyorlardı o uçağın kalkması için gereken paraya... o 26 bin dolarla kaç aile doyardı kimbilir..
kızın tweet'te yazdığı ifade;
(bkz: şansınız olsa hepiniz avrupa diye ölürsünüz)
tweet'in ekran görüntüsü. tepki gelince sildi.
https://pasteboard.co/j5wz52g.jpg
not: bu arada bana başvurmama rağmen hala ne ptt'den maske ne de eczaneden almak için maske kodu falan gelmedi.
eczaneye tc söyleyip öyle alınacak dediler. eczaneye tc söyledim, yine maske çıkmamış.
mauricio lemos
-
adı fenerbahçe ile anılan las palmas stoperi.
youtube'da las palmas'ın bu sezon oynadığı maçlar full halleriyle bulunmakta. oradaki maçların bir kaçını izledim haber çıktıktan sonra nedir ne değildir görmek için.
iyiler:
- agresif, cesur, önde karşılayan stoperlerden
- birebirde adam geçirdiğini görmedim
- yan toplarda topun nereye düşeceğini iyi seziyor, hava toplarını alabiliyor
- oyun konsantrasyonu daima yüksek, adam adama markaj da rakip oyuncuya nefes aldırmıyor, tuvalete gitse onunla gider
- frikikler ve uzaktan şutlar var
kötüler:
- lakaytlık sorunu var. work rateler rezalet. (erol bulut'un çözmesi gereken bir şey)
- uzun pasları fecaat. mümkünse denemesin.
- yine lakaytlıkla bağdaştırabileceğim, son adam haliyle çalım atmaya çalıştığı oluyor. fb taraftarı işler iyi giderken baya sever bu tipleri ama o çalımı batırıp gol yedirirse fb kariyeri biter.
eyyorlamam bu kadar umarım hayırlı uğurlu gelir kulübümüze
bir otomobilden %277 vergi almak
-
burada millet vergiye tepki gösteriyor. adamın cevabı “otomobil alana müstahak”. anana müstahak gerizekalı herif seni. fransızların 250 yıl önce yaptığını, şimdi bırak yapmayı altyapısını bile oluşturamıyoruz. işte bu gibi sığırlar yüzünden. yarın bir gün gıdaya %10000 vergi konsa “gıda alan adama müstahak” der bu gerizekalılar.
edit: sanki bu ülkede kullanmadığın/almadığın bir şeyin vergisi düşüyormuş gibi bilmiş bilmiş yazıyolar bi de. sen önce hiç kullanmadığın köprünün, tünelin parasını öde.