ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kıraç'ın milli takım şarkısı
-
allah bu millete bir daha milli takım marşı yazdırmasın
-tarkan
pokemon go
-
cemevinde charizard bulduğum oyun.
hakkatten aleviymiş.
5 yılda 270 makale yazan akademisyen
-
felixis'in biraz daha kurcalamasi halinde bir kac saate kalmaz ilkokul diplomasini yirtar kendisi. güleyim mi aglayayim mi sasirdim valla.
11 aralık 2023 halil umut meler'in yumruk yemesi
-
bok çukuru burası, bok çukuru.
rooney'nin oğlunun galatasaray forması giymesi
-
fenerbahçeli olmama rağmen gururlandıran olaydır. futbol dahil birçok konuda bize tur bindirmiş bir ülkede, türkiye'nin bir değerinin -bireysel de olsa- benimsenmesi ne güzel lan!
suruç'ta doktora atılan dayak
-
ben hiç karışmam hasta yakınlarına. hayvan gibi doluşurlar mesela. enfeksiyon olacakmış, işimizi yapmamız engellenecekmiş filan bunlar tırt sebepler. aradan sıyrılır bakarım, bakamazsam az bekler diğer tarafa geçerim. ama asla ses etmem. çıkın ya da güvenliğe çıkartın hasta yakinlarini asla demem. banane amk. şartlar suriye iken ben neden isviçre kalitesinde hizmet vermeye calisayim ki?
kızılay kan bağışlarının dip yapması
-
icimin el vermedigi boykotlardan biri olsa da; sebebi ne pandemidir ne sirdir. sebebi;
(bkz: 7.9 milyon $ kızılay bağışının ensar'a verilmesi)
(bkz: kerem kınık)
baba kız diyalogları
-
- hanimiş canım kızım? hanimiş hanım kızım? hanimiş güzel kızım?
- ...
- hanimiş tonton kızım? hanimiş kokoş kızım? hanimiş güloş kızım?
- :)
- hanimiş şeker kızım? hanimiş şerbet kızım? hanimiş bal kızım?
- agu
inşallah daha konuşuruz, daha yazarım..
saray'a 650 milyon tl'ye opera ve kütüphane yapımı
-
devlet zenginleştikçe, binaları büyüdükçe halk fakirleşir. bence harika oluyor, yiyin beyler daha çok yiyin. sizi destekleyenler de ölsün açlıktan. sizi desteklemeyecek kadar eğitimli olanlar aç kalmamanın yolunu bir şekilde bulur ne de olsa.
hiç arkadaşı olmayan insan
-
üniversite yıllarının ekseriyetle bitmesi ve hiç nefes almadan işe başlamam ile evrilmiş olduğum insan. yani tabii ki arkadaşlar var fakat zamanla aramamaya ve sormamaya başladıkça bağlar kopuyor ve kayboluyor. bir de üstüne istanbul ve iş hayatının yoğun temposu büyük faktör bu durumlarda. bu durumu sorun olarak görmüyorum çünkü, kitap - müzik - film - bomonti gibi etmenlerle hayatımı kısmen stabil bir düzeyde tutuyorum. çoğu zaman rahatlatıcı oluyor. çünkü insanlarla anlaşmak kolay değil, özellikle kolay anlaşılabilir bir yapıda değilseniz. böyle bir duruma alışıp, tekrardan eski arkadaşlarla görüşmeye başladığınızda, kimseye eyvallahınız olmuyor artık. herhangi bir blöf ya da naz ile falan hiç uğraşmıyorsunuz. direkt bağlantıyı koparıyorsunuz. çünkü böyle zamanlar size çok açık bir şekilde tek başına yaşamanın rahatlığını öğretmekte. süreç her ne kadar biraz kaotik olsa da.
çok takılmamak lazım yani, herkes bir süreç için bu duruma düşüyor.
birkaç buluşma sonra kaybolan erkek
-
ara verdiği sevgilisiyle barışan erkektir. arkasından soğuk su içiniz.