ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
görüyorum yumurtayı çok pişmiş yiyorsunuz olmaz
-
bir rte beyanı. öyle değil aslında ama olsa şurda şaşıracak bi insan evladı da çıkmaz sanırım rte böyle açıklama yapsa.
"görüyorum bazı yerlerde yumurtayı çok pişirip getiriyorlar. bakın özellikle kadınlarımıza sesleniyorum yumurtayı çok pişirirseniz bişeye benzemez hafif kayısı kıvamında olacak ki güzel olsun. biz evde hep böyle yiyoruz siz de öyle yapın. bunu sağlamak için dışarda kahvaltı yaptığınız mekanlara talimatı veriyorum bundan sonra yumurta hep kayısı kıvamında gelecek"
ivan petroviç pavlov
-
köpeği tarafından şartlı reflexlendirilerek her zil çaldığında köpeğine yemek veren adam
uçakta gürültücü çocuk yüzünden çıkan tartışma
-
çocuğun çıkan kavgadan hoşnut bir şekilde ayağını vurmaya devam etmesi ilginç gerçekten. çocuğu oyalayacak başka bir şey yok mu ablam? yeni nesil anneler topluma illallah ettiriyor valla
beyaz futbol'u yarı hızla oynatarak izlemek
-
yorumcuların gerçek kimliklerini buldukları yöntem. "kahve bardaklarının içinde ne var?" sorusunun cevabını bulmamıza yardımcı olabilecek muhteşem bir çözüm.
şuradan devam ederken hızı 0.5'e getirin. el hareketlerine falan da dikkat.*
şu bölüm de çok fena ahmet çakar ve rok resitali.
hızı galiba sadece chrome'da değiştirebiliyoruz.
önemli edit: artofshredding adlı yazar da şurada değinmiş benden önce.
ben bu yazıyı kızıma yazdım
-
anne tarafından yazılmış güzel, duygusal bir yazı. eleştirmek için söylemiyorum ama benim şahsi düşüncem bu tarz yazıların sadece yazıldığı kişiyle paylaşıldığında daha değerli olduğu. yani paylaşacaksa da yazının muhatabı paylaşmalı bence.
a101'de yoğurtların içinde gezinen kedi tartışması
-
bir kadının çok gerekli feveranı sonrası yaşanan tartışma.
yahu sokak kedisinin market dolabında ne işi var? kadın haksız mı? o kedi üstünde sayısız mikrop taşıyor. oradaki tüm gıdalara da o mikrobu saçıyor; merhamet biraz yahu. böyle hayvanseverlik mi olur?
şule çet
-
kansızın biri istedi diye nasıl başlık silinebiliyor bilen var mı?
(bkz: şule çet)başlığını (bkz: çağatay aksu)nasıl sildirebiliyor aga??
yapmayın, bu nasıl adalet mekanizması??
tanım:cinayete kurban gitmiş bir kadındır.
(bkz: şule çet'in katil zanlılarının tutuklanması)
(bkz: şule çet'in otopsi raporu)
edit:(bkz: aslagelmeyecektelefonubekleyenadam) katkısı ile ;
kaynakça;
(bkz: şule çet)
(bkz: berk akand)
(bkz: çağatay aksu)
(bkz: şule çet cinayeti)
(bkz: 20. kattan ölüm mesajı)
(bkz: şule çet'in otopsi raporu)
(bkz: 15 mayıs 2019 şule çet duruşması)
(bkz: şule çet'in katil zanlılarının tutuklanması)
(bkz: reddedilince tecavüz edip balkondan atan erkek)
edit2:(bkz: e v r a k) katkısı ile ;
(bkz: #90689150)
iz bırakan kitap cümleleri
-
"yatağımın karşısında bir pencere var. odanın duvarları bomboş. nasıl yaşadım on yıl bu evde? bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? ben ne yaptım? kimse de uyarmadı beni. işte sonunda anlamsız biri oldum. işte sonum geldi. kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım."
-tutunamayanlar-
aziz yıldırım alex de souza'nın yanında osuruyordu
çatlak şanzel
-
öncelikle kendisini tanımıyorum. videoyu izlemedim. kendisi hakkındaki bilgim son dönemde debeye giren girdilerden ibaret. fazla da bilgim olmasını istemiyorum.
yakınının ölme sebebinin doktor hatası olduğu sadece kendi iddiası, kanıtlanamayacak bir durum. ama kendisinin katil olduğu kanıtlanmış ve kendisi tarafından da itiraf edilmiş bir gerçek.
böyleyken kendisi ile nasıl empati yapılabilir? empati yapmamız neden bekleniyor?
ne kendisi ne de başka bir katil ile empati yapmayı düşünüyorum. hayatta herkes kadar acı çekiyor, herkes kadar sinirleniyor, herkes kadar öfke nöbeti geçiriyorum. babamın hastalığı sebebi ile ömrümün yarısını cerrahpaşa’da geçirmiş durumdayım. gırtlak kanseri başlığı benim girdilerimle dolu. yaşadığım hiçbir şey karşımdaki insanı öldürmem gerektiğini düşündürtmedi.
ben ölmüş olan doktor ve ailesi ile empati yapabilirim ancak. çocuğum bir psikopat tarafından öldürülse, çocuğumun katilinin cezası okuduğu yıl kadar bile olmasa, çocuğumun katili yıllar sonra bir programa çıkarılsa ve olayı anlatıp kahkaha atsa, kahrolurum.
son sözüm armağan çağlayan‘a; buraya geldiğinizde sadece merak ettiğiniz kişilerle röportaj yaptığınızı ve yapacağınızı söylemiştiniz. bir katili merak etmenizi anlamıyorum orası başka da. “ben bu kahkahayı atarken öldürülmüş insanın ailesi ne düşünür?” diye de merak ettiniz mi hiç? ben ettim. ve size olan tüm saygımı yitirdim.
edit: gelen mesajlar için teşekkür ederim. babam hayatta ve iyi durumda. bu konuda çoğunuzla aynı fikirde olmamıza sevindim, sevgiler.
arap nüfusu %5 olan bir yere ayn el-arab demek
-
suriye sınırları içinde olup adı ayn-el arab olan şehre ayn-el arab demektir. bir ülkedeki yönetim boşluğundan faydalanıp, o şehri ele geçirip, adını değiştiriyoruz demekten çok daha insalcıl ve makuldur.
mauro icardi
-
şimdi gidip zor bir pozisyonda gol atacak iyi izleyin :))
edit: şaşırtmadı :))
marmaray'da su sızıntısı
-
üzerine sakız yapıstırmak suretiyle basitçe halledilecek sorun. hic mi cizgi film izlemediniz amk!