hesabın var mı? giriş yap

  • bunları yazarken dahi zorlanıyorum..
    aslında bu konuda konuşmaktan, okumaktan, yazmaktan kaçıyorum ya da kaçıyordum.
    tam 5 senedir borderline'ım.
    daha öncede tanı koyulmuştu ciddiye almadım.
    bir süredir psikotik ataklarım öyle sıkıntılı bir hal aldı ki görmezden gelemez oldum.
    bu zor, bunu anlatmak zor yaşamaksa imkansız.
    biri var, o siz değilsiniz bazen de tamamen sizsiniz.
    öyle öfkeli ki hayata.. her şeyi yakıp yıkabilir, herkesi silebilir, zaman tanımaz insan ayırmaz..
    her daim gırtlağınızda eli, ne zaman boğacak beni tekrar diye tetikte olmaktan yorgun düşmüşsünüz.
    boğuyor da sık sık, ama öldürmüyor kelimenin tam anlamıyla süründürüyor.
    bir kelime, bir bakış, bir fotoğraf bile yetiyor karşınızdaki insandan nefret etmenize.
    temelinde kaybetme korkusu var..
    öyle korkuyorsunuz ki sevdiğiniz birini kaybetmekten, kaybetmemek için varınızı yoğunuzu ortaya koyuyorsunuz. oysa bazen kimsenin gittiği falan olmuyor. paranoyalarınız sizi avucunun içine almış adeta esir ediyor..
    zihniniz bildiği tüm işkenceleri uyguluyor üzerinizde..
    kafanızda hep aynı şey ''uyursam geçecek, içersem geçecek''..
    kaçmaktan başka hiçbir yolunuz yok gibi, tüm evren bomboş gibi..
    çığlık çığlığasınız ama kimse duymuyor gibi.
    ne kadar para, başarı, kalabalık olursa olsun bu yetmiyor..
    öyle çok duyulmak istiyorsunuz ki dinlemeyi unutuyorsunuz.
    o kırgınlıklar, üzüntüler öfkeye dönüşüyor.
    benim ağzımdan mı çıktı bunlar - bunu ben mi yaptım diyeceğiniz şeyler söylüyor ve yapıyorsunuz.
    pişmanlık duyuyorsunuz, gerçek sizi buluyorsunuz derken fısıldıyor kulağınıza o elin sahibi..
    ''ama seni sevse şöyle yapmazdı, hak etti - canı cehenneme''
    az önce özür dilemişken birden kin kusar hale geliyorsunuz..
    karşınızdaki şaşkın, üzgün, yorgun..
    ne olur anlayın, ne olur dinleyin bizleri..
    evet zor, evet yorucu ama sadece şunu kendinize hatırlatın ''bizler sevilmek isteyen çocuklarız..''
    bizler siz bizi sevin diye her şeyi yapabilecek olanlarız..
    tedavisi zor ve uzun bir süreci kapsıyor..
    yakınlarım bendeki dengesizliğin farkındalar ve ellerinden geldiğince yardımcı olmak istiyorlar..
    her gün iki kişi uyanmak ve kimin ne zaman neye nasıl tepki vereceğini bilmemek öyle zor ki.
    tek istediğim sizler gibi uyanmak.
    geçmişi arkada bırakmak,
    insanlara kızmamak,
    kendimden daha fazla ödün vermemek,
    kaçmak için değil de dinlenmek için uyumak..
    başklarından bağımsız biri olmak, sizler gibi biri olmak.

    şöyle bir yazarların bulunduğu destek grubumuz var

  • pek mümkün değil. çünkü lastik çizme giyip çamura bastı. üzerine düşeni yaptı yani.

    yine de insan sormadan edemiyor: "daha kaç vücut gerekli, benim seni unutmama?" taner bey.

  • sizin ben adaletinizi si.eyim!

    allah belanızı versin...

    lan geçtim artık malum kişiyi... milyar dolarlık israflarını; dünkü belediye başkanı bile artık hangi tüyü bitmemiş yetimin hakkını yediyse 500 araçlık konvoylarla görüntü veriyor, golf sahalarından tarım kurtarıyor. sokaklar ultra lüks alman arabaları ile dolu, ki hepimiz en çok da o şerefsizler biliyor ki biz bu kadar zengin bir ülke değiliz, artık hırsızlık organize hale gelmiş tabana yayılmış, lan resmen hırsızlıkta sosyalist davranılmaya başlanmış... herkes bir yerden adilik peşinde ama bu adamı böyle yakalıyorsunuz...

    bu ülkenin yasalarını çıkaran milletvekilleri, bu ülkenin adalet sisteminin kilometre taşları hakimleri, savcıları, yüksek veya alçak! yargı organları... güvenlik güçleri kolluk kuvvetleri... lan bu adamı böyle kıskıvrak sakatlarcasına yakalayan bu düzene çanak tutan bu ülkenin sözde vatandaşları... sizin ben adaletinizi cibiliyetinizi sileyim! allah topunuzun yedi bin türlü belanızı versin!

    e mi?

  • babamın vefatından 10 gün sonra annemle evlilik yıldönümleri olmasından mütevellit anneme sanki babam almış gibi bir hediye alıp, onun ağzından bir şeyler yazıp, parasını ödemiştim. anneme verdikten birkaç dakika sonra gardırobu açık olan babamın takımlarına göz gezdirirken ilk elimi attığım cepte tam olarak küsuratıyla beraber hediye için verdiğim para çıkmıştı. böyle şeyler bana çok saçma gelse de hiçbir zaman anlam veremediğim bir olay olarak kayda geçmiştir benim için.

  • nasıl bir konfor alanı lan bu dedirten vazgeçiş.

    hiç mi ailenin yanından ayrılmadın bu yaşa kadar? ne yaşadın da 48 saate türkiye'ye geri dönme kararı aldın? büyük konusmayayim ama; adımımı londra'ya atar atmaz beni zikmeleri, ve orada kaldığım müddetçe her gün zikeceklerini beyan etmeleri lazım dönmem için.

  • aylar önceki bir siparişimde anlaşmalı dükkanlarından birinin iademi kabul etmeyip para iademi yapmadığı alışveriş sitesi.

    hakem heyetine başvurup paramın iadesi yönünde sonuç aldım ve akabinde bunların asistanına bağlanıp ilgili dükkanın telefon numarasını istedim. bilin bakalım ne oldu? tabi ki vermediler numarayı. "biz sizinle ilgileneceğiz" deyip geçiştirdiler...

    15 gün sonra icraya başvuracağım mecburen. uğraştığım para da inanın bir günlük harçlıktan hallicedir... kazıklanmaya tahammülüm olmadığından uğraşıyorum sırf.

    20 yıldır internetten onlarca firmadan yüzlerce ürün almışımdır, hayatımda bu kadar iğrenç çalışan, müşteriyi sürekli kazıklamaya çalışan bir firma görmedim. kapalıçarşı esnafı ile yarışırlar.

    trendyol pişmanlıktır arkadaşlar.

  • kızların çoğunlukta olduğu bir grupsa vay halinize dedirten durumdur... örnek vermek gerekirsek:

    erkekler:
    +beyler bugün hocanın verdiği makale neydi?
    - x makalesi
    +eyv.

    kızlar:
    +kızlar bugün hocanın verdiği makale neydi?
    -x makalesi
    +çok sağol canım (kalpler, öpücükler falan)
    -önemli değil bitanem benim (kalpler, öpücükler falan)
    +(farklı farklı kalpler öpücükler)
    -(dahada farklı farklı kalpler öpücükler)

    diye devam eder...

  • başlık : eski sevgilime laf soktum faaaak

    3. işte bu yüzden eski sevgilin

    10. sen anca laf sok millet neler sokuyordur şimdi ona

  • hasan can kaya hiç sevmem, programını da izlemem fakat şu memleket savunma, dağdan taştan oluşan koca şehri kişileştirme mallığı ne zaman son bulacak güzel ülkemde? böyle ezikçe bir şey olabilir mi lan? ''elazığ özür bekliyormuş'' ahaha.