hesabın var mı? giriş yap

  • tcdd işçilerinin kurduğu bir halk takimidir, isyankardir, gezi parkinda bayraklariyla çarşıyla beraber meydana cikan en kalabalik taraftar gruplarindan biridir.
    futbol dışında yüzme ve su topu takımlarıyla nice başarılara ulaşmıştır.
    su topunda 17 yıl hiç yenilmeden, 22 yılda da tek mağlubiyet alarak toplamda 29 kez türkiye şampiyonu olmuştur.

    manş denizini yüzerek geçen ve dönemin dünya rekorunu kıran ilk türk erkek yüzücüyü (erdal acet) çıkardığı gibi ilk kadın yüzücüyü de (nesrin olgun) çıkartmıştır.
    ayrıca güreş, basketbol, bisiklet ve voleybol'da kadın ve erkek branşları vardır.

    başakşehir, osmanlı gibi ne idüğü belirsiz kulüplerden çok daha süper lige layıktır.

    edit: takimin baskaninin ethem sancak'in kardesi oldugunu hatirlatan mesajlar aliyorum. bu kisiler gelip gecidir, kulupler, taraftarlar ve onlari var eden gecmisleri kalicidir. sancaklarin parasi salgin sebebi ile tum kuluplerin icine girdigi ekonomik darbogaz doneminde adana demirspora gidecekse gitsin. herkes akkoyun karakoyun kimler onlari biliyor zaten. demirspor, onlar gelmeden once de superlig'in kapilarini zorlayan, ama playofflarda sanssiz sonuclar almis olan, her sezon hedefi superlig olan kalburustu bir takimdi.

  • istisnasız her haftasonu canım anamla mezarının başında yaptığımız sohbetlerdir. yalnız ben konuşurum anam sadece dinler oğluna cevap vermez.

  • artık ciddi ciddi yapmayı düşündüğüm evdir. projesine başlıyorum.

    başlangıç olarak böyle bir şey yapmayı düşünüyorum. bir kaç yaz bununla idare edeceğim.
    sadece hurda bir römort bularak eline canavar'ı alacaksın. kesip biçeceksin sonrasında sadece yalıtım, kaplama ve işin görsek kısmı kalıyor.

    şehir merkezinden biraz uzakta hobi bahçesi edineceğim. bahçe'ye de böyle bir şey yakışır. yardımsız yapılabilir ama maliyeti biraz yükselir.

    hızımı alamayıp artık evimi komple bu tarz birşey haline getireceğim. (bundan sonrasına yardım gerekli tabi ki)
    kalaabalık mı olduk? hooop çözüm basit.

    neyse gerçek hayata dönelim.

    *öncelikle uygun ve güzel araziyi buluyorsunuz.
    *size uygun konteynerı seçiyorsunuz. muhtemelen nakliye konteynerı olur. boyutlarının belirli uluslararası standartlara göre yapılmıştır ve projenizi bu kasaya göre şekillendirebilirsiniz. cam, kapı ve pencere boyutlarını proje aşasında belirlemeniz gerekmektedir.
    *belediye danışılarak gerekli izinlerin konuşulup belgelendirilmesi. (ama siz tanışanacak bir yapı kurduğunuz için pek sorun olmaz gibi.)
    *yardımcı görsel ve projeye sadık kalmaya özen gösterin.
    *demir konteynerı kesip biçmek zor olacağı için bu işin zorluklarını tasarım aşamasında belirleyin ve boşuna malzeme kesimi yapmayın.
    *aldığınız konteyner muhtemelen sadece demir olacaktır. ilave yalıtım için dış ve iç kaplama yapabilirsiniz.
    *dış görsel için dekorasyoncu gezip istediğiniz görünümü kazandırabilirsiniz.
    *iç dekor için yine aynı şekilde büyük bir ar-ge çalışması gerektirir.
    *enerji için güneş paneli veya jenaratör+akü kullanabilirsiniz.
    *tuvalet için seyyar tuvalet.
    *su için üst kata uygun hacimde bir su deposu.
    *evet rahatınıza bakabilirsiniz artık.

  • hergün facebook'ta 100 paylaşım yapan insanın, doğumgününde o gün hiç facebook'a girmemiş gibi yapması, paylaşım yapmaması, cool takılması, duvarına yazılanların sonlanmasını beklemesi.

  • erkek: merhaba, bir gasp ihbarında bulunmak istiyorum.
    memur: gasp mı? olay nerede yaşandı?
    erkek: 21. sokak ve dundritch caddesinin arasında yürüyordum. bir adam aniden silahını çekerek, bana tüm paramı ona vermemi söyledi.
    memur: ve siz de verdiniz mi?
    erkek: evet, söylediğini yaptım.
    memur: yani tüm paranızı hiç direnmeden, yardım istemeden ya da kaçmaya çalışmadan mı verdiniz? bağırmadınız üstelik?
    erkek: evet, ama çok korkmuştum, beni öldüreceğini düşündüm!
    memur: hmm, ama söylediğini yaptınız. ayrıca anladığım kadarıyla bir hayırseversiniz.
    erkek: evet, hayır kurumlarına bağış yapıyorum.
    memur: yani para dağıtmayı seviyorsunuz, para dağıtmayı bir alışkanlık haline getirmişsiniz. herkese veriyorsunuz galiba.
    erkek: bunun konumuzla ne alakası var?
    memur: herkesin sizin para dağıtmayı seven biri olduğunuzu bile bile fiyakalı takımınızla dundritch caddesinde yürüdünüz ve gasp sırasında hiç karşılık bile vermediniz. kulağa, parayı isteyerek vermişsiniz de sonradan pişmanlık duymuşsunuz gibi geliyor. söyleyin bana, bir pişmanlığınız yüzünden onun hayatını karartmak istiyor musunuz gerçekten?
    erkek: bu tamamiyle saçmalık!
    memur: bu, tecavüzle aynı şey. kadınlar tecavüzcülerini adalet karşısına çıkarmak istediğinde her gün bu muameleyle karşılaşıyorlar.

    (kaynak, ertuğrul uzun)