hesabın var mı? giriş yap

  • adamı pc başından kaldıramıyorum diye şikayet ediyordum, demin gördüm motorla pokemon avında. işin yoksa sokaklarda adam ara bundan sonra, en azından eskiden yerini biliyordum.

    az önce bankaya gittik, veznede iki tane bulmuş, ona seviniyor , 1700 liralık kredi taksidini de topladığı pokemonlar ödeyecek sanırım.

  • evet, türkiye'dedir. meşhur olan en psikopat biliminsanları bile bu kadar makaleyi kariyerleri boyunca ancak yazabilirken, güzel ülkemizde farkedilmeyen dehalar bu sayıyı 5 yıla sığdırabilmekte. o değil de haftada bir bilimsel makaleye denk geliyor, çok merak ediyorum "buradan da bir skandal patlar mı acaba" diye (nitekim bkz: fizikte bilimsel aşırma skandalı) , umarım öyle bir şey değildir ama yine de bunca zamandır mustafa saltı da dahil olmak üzere bu derece kısa zamanda bu kadar fazla makale yazan birini görmemiştim.

    http://fen.ege.edu.tr/~jfourier35/

    edit: bu başlığı açtıktan sonra sayfa içeriği nedense uçuverdi.

    edit2: "editör"ü olduğu dergilerden birinin sayfasındaki makale listesi:
    http://www.sapub.org/…journalid=1070&personid=16145

    edit3: 1 haziran 2012 itibari ile universite ile ilisiginin kesildigi haberleri dolasmakta. bolum websayfasindan ismi de silinmis.

    edit4: doktora tezinin tamamen kopyala-yapıştır olduğu ortaya çıktı*. tezi de iptal edilmiş. ama hiç bir resmi kurumdan, tek bir resmi açıklama gelmedi. intihalin kendisinden ziyade bu sessizlik türkiye akademisinin utancı olarak hatırlanılmalıdır. bir makalesi çok prestijli bir dergi olan journal of mathematical physics'ten geri çekildi.

    edit5: leiden ranking'e göre ege üniversitesi matematik ve bilgisayar bilimlerinde kendisinin makaleleri ile dünya ikincisi oldu. olay türkiye'den insanların leiden ranking'i uyarması ile dikkatleri çekti, en sonunda milliyet ege'ye manşetten haber oldu: http://i.imgur.com/ew2pe0p.jpg (bkz: #35638118)

  • yaşadığımız coğrafyada mutlu olmak oldukça lüks olsa da, normal eğitim almış, ortalama gelir düzeyine sahip sıradan bir insan için mutlu olmak aşağıdaki şartlar sağlandığında olabilecek bir durumdur.

    * kendi kişisel alanını yaratarak nispeten biraz daha izole bir hayat yaşaması. bu kişisel alana yeri geldiğinde en yakın aile bireyleri dahi girmemelidir. bilirsiniz trafikte takip mesafesi diye bir kural vardır. tıpkı bunda olduğu gibi, mesafe hayat kurtarır. insan ilişkilerinde mesafe her zaman mutluluk getirir.

    * iş hayatında beraber çalıştığı insanları kendi ailesi ile tanıştırmayarak özel hayatını sürekli olarak ayrı tutmak.
    * iş hayatında kendini yenileyen, faydalı ve kalifiye bir insan olmak. işini layıkıyla yapan insanlar kişisel tatmine çok daha kolay ulaşır.

    * mümkünse eğer müstakil bir eve sahip olmak. site vb. yaşam şartlarında farklı kültürlerden insanlarla sürekli olarak sorun yaşamak olası bir mutsuzluk sebebi.

    * olmayacak şeyleri zorlamamak . hem evlilik, hem diğer gönül işlerinde, hem de iş hayatında her şey sizin istediğiniz gibi olmaz . zorlarsanız bu size ekstra bir yük getirecektir. sürekli kendinizden taviz vermeniz gerekeceginden zorlamak anlamsızdır.

    * evcil hayvan sahiplenmek. iyi hissetmek ve paylaşmak için hayvanlar insanlardan çok çok daha iyi bir partner.

    * beslenme. kilo problemi insanları mutsuz eden etkenlerin başında gelen bir olumsuzluk. sebze ağırlıklı ve dengeli beslenen insanlar hayata 1-0 önde başlar.

    * spor yapmak. kapalı spor salonlarına sıkışmadan özellikle hafta sonları yapılan doğa yürüyüşü, sahil gezintisi gibi aktiviteler hafta boyunca oluşan yorgunluğu ve stresi atmanızda önemli rol oynar.

    * profesyonel olmayan müzik, resim , ahşap işleri vb. gibi sanatsal uğraşları olan insanlar iç huzura çok daha kolay kavuşur.

    * özellikle bizim gibi ülkelerde siyaset denilen pislik çukuruna hiç yaklasmamak. bu öyle bir girdap ki sosyal hayatınızı zehir edebilecek potansiyele sahip.

    * uzak mesafe ilişkisi yaşamamak. belki biraz genelleme olacak ama bu tür bir ilişki yaşayıp mutlu olan kişi sayısı bir elin parmaklarını geçmez.

    * kitap okumak. bu kişiden kişiye değişse de benim açımdan, bir insanı mutlu edebilecek en güzel aktivitelerden biri. her kitap ayrı bir pencere, her yazar başka bir dünya. insan ruhu kocaman bir uzay gemisi misali, her kitapta başka bir gezegene yolculuk yaparak kendini mutlu eder.

    *sosyal medyayı kısıtlı bir şekilde kullanmak. sözlükte sürekli başlıklarda denk gelirsiniz, ınstagram'ın çukur, twetter'in nasıl bir yalan dünyası olduğundan bahsedilir durur. buna paralel olarak çevremde gözlemledigim, aktif olarak bu sosyal medya platformlarını kullanan kişilerde genel bir mutsuzluk durumu ve huzursuzluk mevcut.

    * değer vermek kavramını yerinde ve hakkıyla kullanmak. canlı olmayan, maddi varlıklara (araba, telefon vs.) hak ettiğinden fazla değer yükleyerek anlamlandırmamak.

    bir köpeğin bakışlarından, bir çiçeğin yeni yeni açan tomurcugundan veya bir çocuğun masumiyetinden insan mutlu olur. yeter ki sevmesini ve bakmasını bilin.

  • sermayesiz bir iş için çok temiz para. toprak olup çürüyecek bir vücudu hala diriyken paraya çevirmek lazım. tebrik ediyorum bu içerik üreticisi hanımefendiyi.

  • yargıtayın hukuk skandallarına yeni halka:
    yargıtay aym’nin can atalay kararını tanımadı, aym üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu!

    buna karar verecek olan anayasa mahkemesidir. anayasa ihlallerini anayasa mahkemesi inceliyor ve kararları bağlayıcı. yasalar da anayasaya göre çıkartılıyorsa yasa ihlalleri de anayasa ihlalini doğurur bu nedenle anayasa mahkemesinin yetki aşımı yoktur

  • avrupada bi yerlerde elbette ama haritada gostermemi beklemek yanlis olur

  • multitasking konusu uzun süredir kadınların uzman olduğu bir şeymiş gibi konuşulup durdu. lakin konuyla ilgili kesin veriler ortaya koyan bir araştırma yok. çoğu iddia söylentiden veya kanıtlanamamış verilerden ibaret. burada konu ile ilgili cinsiyet farklılığı bölümüne bakabilirsiniz: https://en.wikipedia.org/wiki/human_multitasking . ayrıca kadınların multitaskingde daha iyi olduğunu iddia eden az sayıda araştırmadan biri olan bu araştırma bile sadece sosyal ilişkileri ve grup çalışmasını işaret ediyor ki bu çalışma bile yeterli kanıt sunamadığı gerekçesi ile kadınların multitaskingde daha iyi olması yönünden kanıt olarak kabul edilmiyor.

    multi tasking ile örnek olayın bağlantısı sanırım şöyle yapılmış: ortamdaki sesin algılanması ile yön tayininin aynı anda gerçekleşmesi gereken eylemler. erkek task sayısını azaltma yoluna gittiğine göre multitaskingde kötü olması bu durumun sebebi olabilir.

    ortada bilimsel olarak yapılan araştırmalarda bile yeterli kanıt yokken, duyma gibi(duyduğunu anlamak eyleminden farklı) ekstra çaba istemeyen bir eylem ile yön tayini gibi odaklanmayı gerektiren eylemlerin aynı anda gerçekleşmesinin ne kadar multitasking olduğu da ayrıca muamma.

    tespitin kaynağı büyük olasılıkla bireysel deneyimler olunca elbette ortaya ancak böyle bir tespit çıkıyor. tespiti değerlendirenler de böyle bir durumla(muhtemelen) karşılaşmış olmalarına istinaden doğruluğuna inanıyor olabilir. ancak bilim böyle işlemiyor. senin şahit olduğun toplam araç içi deneyimlerin kaçında sürücü erkekti, kaçında kadındı? erkeklerin içinde kaçı bahsedilen eylemi gerçekleştirdi, kadınların içinde kaçı? gerçekten arada anlamlı bir fark var diyecek kadar örneklem genişliğine ulaştın mı? karşılaştırılan koşulların kaçında ortamlar birbiri ile aynıydı veya yakındı(ses seviyesi, yorgunluk düzeyi, dikkat seviyesi gibi kişisel faktörler)?

    muhabbet dönsün, geyik olsun diye yapılınca güzel, ufuk açan tespitmişcesine yaklaşılınca malca.