hesabın var mı? giriş yap

  • dün sabah, puslu ve ağaçlık bir yolun kenarındaki kaldırımda yürüyen maskeli insanlara bakarken şöyle dedim:
    tam bir distopyaya döndü dünya.

    insanlar birbirinden kaçıyor, herkes maske takmak zorunda, görünmeyen ve ölümcül olabilen, davranışı kestirilemez bir virüsün yarattığı giyotin tepemizde, insanlar işlerinden ve aşlarından oldu, milyonlarca insan hastalandı, milyonu aşkın insan öldü, haftasonları sokaklar boş, sinemalar, tiyatrolar kapalı, konser diye bir şey yok artık, herkes birbirine kuşkulu gözlerle bakıyor acaba enfekte mi diye düşünerek, iktidarlar bunu kontrol etmek niyetiyle ya da bazen başka niyetlerle yasaklar ve sınırlamalar getiriyorlar hayata...

    son 10 yılda distopyalara dair filmlerin ve romanların ne kadar popüler olduğunu düşünün şimdi. zombili, doğal felaketli, politik yıkımlı distopyalar... insanlar çılgınlar gibi distopya izliyordu son yıllarda. zombiler dünyayı ele geçirmiş, birbirine bulaştırıyor, birtakım insan da bu dünyada zombi olmadan ve asıl önemlisi diğer insanlara yem olmadan yaşamaya çalışıyor. veyahut dünyada kıtlık var, insanlar birbirine düşman olmuş, birbirini ezerek hayatta kalmaya çalışıyor. veya dünya düzenini kontrol eden gruplar var ve insanları korkuları kullanarak kendi isteklerine göre hareket ettirecek şekilde manipüle ediyor...

    jung'un böyle bir teorisi vardır. dünyada olacak büyük hadiselerin öncesinde insanların kolektif bilinçdışları ile bu olacak olaya işaret ettiklerini söyler. olacak olay, insanların bilinçdışında var olur önce, sonraysa gerçeğe dönüşür. bir çeşit kolektif, farkında bile olunmayan durugörü.

    kimbilir, belki de son yıllarda distopyalara gösterdiğimiz bu büyük ilgi, bu yaşadığımız distopyanın bir habercisiydi...

  • bu tu$lar $u i$levlere sahiptir:

    ilk olarak "m" harfi : memory'nin kısaltmasıdır.
    " m + ": ekrana girilen sayının genel hafızaya "+" olarak kaydedilmesi içindir.
    " m - ": ekrana girilen sayının genel hafızaya " - "olarak kaydedilmesi içindir.
    " mr ": hafızaya + ve - olarak kaydedilen değerlerin son halini gösterir.
    " mc ": hafızaya alınan değeri tamamen siler. bunun için öncelikle "mr" tu$unu kullanıp hafızaya kaydedilen değeri görmek gerekir. yoksa tu$ i$levini yerine getiremez.

    bir örnekle konuyu anlatacak olursak :

    3 farklı arkada$ınıza olan borçlarınızla cebinizde bulunan ve borç ödemeye ayırdığınız paranızı kar$ıla$tırıp geriye kalan borcunuzu görmek isterseniz eğer:

    ali'ye olan borçlar : 10 + 15 + 5 ytl = 30 ytl
    veli'ye olan borçlar : 8 + 5 +12 ytl = 25 ytl
    ahmet'e olan borçlar: 7 + 4 + 9 ytl = 20 ytl olsun.

    cebinizdeki para : 40 ytl olsun.

    $imdi bunu hesap makinesindeki artık esrarengiz olmayan m'li tu$ları kullanarak hesaplayalım:

    ilk olarak :10+15+5=30 sonucunu elde ederiz ve akabinde "m+" tu$una basarız. "c / ce" tu$larından biriyle ekranı sıfırlarız ve ekranın sağında veya solunda "m" harfi belirir. bu aslında "m+" dır ama zaten pozitif bir sayıyı i$aret ettiğinden + i$aretine gerek kalmaz.

    ikinci olarak: 8+5+12=25 sonucunu elde ederiz ve akabinde "m+" tu$una yine basarız. yine ekranı sıfırlarız.

    üçüncü olarak: 7+4+9=20 sonucunu elde ederiz ve akabinde "m+" tu$una yine basarız. ve yine ekranı sıfırlarız.

    dördüncü olarak: "mr" tu$una basarız ve ekranda 75 sayısını görürüz. ( bu sayı, 30, 25, 20 sonuçlarının her seferinde "m+" tu$u marifetiyle hafızaya "+" olarak yani eklenerek kaydedildiğinden dolayı 30+25+20=75' dir.)

    böylece tüm borçarımızı hesaplamı$ olduk.
    son adım olarak: cebimizdeki parayı bu sayıdan çıkartırız. yani:

    40 yazıp "m-" tu$una basarız. bu da hafızadaki toplam tutardan 40 ytl yi çıkartmak demektir. "mr" tu$una basılınca ekrana gelecek sayı 35 olacaktır.....(ikinci yöntem olarak $u i$lemi de yapabilirsiniz:ekrana gelen sayı 75 olacak ve direkt olarak bu sayıdan 40 sayısını çıkartırız. sonuç 75-40=35 ytl olur ve bizim ödeyeceğimiz borç 35 ytl olarak hesaplanır.)

    bu konuyla ilgili hesaplamalar bittiğinden dolayı son i$lem olarak "mc" tu$una basılır ve hafızadaki kayıtlı tüm bilgiler silinmi$ olur.

  • müthiş türk aile yapısını örnekleyen bir ifade.

    ilgisiz bir baba, vizyonsuz bir anne ve bu ikisinin arasında sıkışıp kalan ufku dar çocuklar.

    bu insanlar niçin böyle bunun da sebepleri var mutlaka.

  • bende 85 yasinda olsam satmam evimi. 3 milyon euro'yu o yastan sonra öhöömm neyse. ama 30'lu yaslarimda boyle bir teklif gelse evimi satar sulalemi de yaninda promosyon olarak veririm. hic vatan millet duygusu kasamam bu konuda.

  • valla mühendis gözüyle şöyle bir baktım iyi kötü tahminlerimi söylüyorum:

    -kesin olarak son kat, muhtemen de son 3 kat kaçak.
    -normalde bodrum, sığınak vs olması gereken ve görülebildiği kadarıyla şu anda dükkan olarak kullanılan bir bodruma sahip. (evden eve nakliyatı demiyorum onun da altı)
    -soldaki terasımsı diğer binayla bitişik nizam kısmı kaçak. dolayısıyla altındaki dükkan da kaçak.
    -dükkanın kaçak olan kısmını tek dükkan olarak büyütmek için kolon kiriş ortaya karışık dalınmıştır gibi tahminim var.

    gerçek tahminim orası da değil ama. görünen kadarıyla bahçe dahil komple altını oymuşlar binanın ve bahçe kadar bir bodrum yapmışlar. (bahçenin altında penceresi gözüküyor) . yani binanın altı ve bahçenin altı komple bodrum gibi sanki. muhtemelen projesinde olmayan ve bu büyütme nedeniyle genişleyen kiriş-döşeme açıklıkları zamanla ekstra katların bindirdiği yüklerle de deforme olmuş ve bina bodrum katın içine yutulmuş gibi inmiştir.

    edit: yıkılma anında gördüğüm kadarıyla problem gerçekten de burada gibi. zeminle bodrum arasındaki döşeme aşağı iniyor gibi gözüküyor. yani bodrum üstündeki bahsettiğim kirişlerden bir veya bir kaçının patlama olasılığı yüksek. yıkılma nedeni evden eve nakliyatın altındaki tabliyeyi taşıyan kirişlerin patlaması muhtemelen.

    edit 2: https://eksiup.com/8975049b2184 arkadaşımın uyarısıyla bunu da ekleyeyim . bu kapalı çıkma kirişleri duvarlardan daha ince. tüm katlarda da bu boyutlarla iş yaptıklarını düşünürsek binanın durumu pek iç açıcı değilmiş zaten.

    edit 3: https://eksiup.com/6f73cebb8653 anlattığım şeyin görseli.

    so guess what?

    aynı problemler yanındaki binada da var? hatta onun yanındakinde de. üzerinde maşallah yazandan bahsediyorum. hatta onda napacağız çatıyı canım diyip çatıyı da daire yapmış çok zeki müteahhit. peki bu bina gözden kaçtı ama yanındaki bina da bir problem var mı diye bakacak mıyız? tabi ki hayır dostum. bu binada biraz yalandan araştırma yaparız. yaşıyorsa projeciyi-müteahhiti göstermelik bir içeri alırız (ikisi de yaşamıyordur eminim binanın yaşını düşününce) ve sıradaki yıkılacak binayı bekleriz. bu binalar bu halleriyle bir kaç bin lira para yatırarak imarla barışmış bile olabilirler. sonuç olarak imar böyle bir şeydir. küs olmanın ne lüzümu var?