hesabın var mı? giriş yap

  • plastik şişe doğada 5000 yıl sonra yok oluyormuş. 1.si kim o kadar bekledi de gördü amk, sallamayin. 2.si dün attım, sabah yoktu.

  • 9.sınıftayım peder "takdir getir bilgisayarını yenilicem" dedi. ben de getirdim, geldi f5'e basıp gitti.

  • uzun suredir ara$tirdigim ve daha saglikli olabilmek adina 2.5 haftadir uygulamaya ba$ladigim yeme bicimi.
    benim oncelikli amacim hormonsuz, katiksiz gidalarla beslenmek oldugu icin bu yolu sectim. uzun vadede saglik icin cok iyi taze besin tuketmek. hastaliklara *, kilo sorunlarina da care.
    oncelikle $unu soyleyeyim. halen kitaplar okuyorum ve henuz uzman degilim. ancak daha fazla enerjim oldugunu hissediyorum.

    raw foodistler cok siki olmadikca cig yiyecekleri 75 %'e sinirlayabiliyorlar. yani ba$ka gidalar da tuketilebiliyor. bu ne demektir. arada caniniz biftek mi istedi, tavuk mu yiyebilirsiniz. pizza mi o da ok. ama normal kiloda $yeti$kin bir insan icin gerekli olan 2000 kalorinin 1500 kadari meyve, sebzeden gelecek. ozellikle ilk aylarda.
    et tuketecekseniz carpaccio, deniz urunlerinde ise sashimi onaylanir. tuz ise kesinlikle yasaktir. kaya tuzu tercih edilir.

    en cok yaprakli ye$illeri tuketirler. nedir bunlar, marul , maydonoz , ispanak . her sebze raw foodism'de tercih edilmez. mesela, karnabahar, brokoli, lahana sindirmesi zor oldugundan bu gruba girmez. bunlar da tuketilir ama ilk firsatta tercih edilmez.

    raw foodist icin ilk $art iyi bir blender edinmektir. degi$ik meyve ve sebzeleri bu $ekilde saglikli bir icecege donu$turulebilir.
    bu yeme bicimine ali$irsaniz bir de dehydrator edinmek lazim. * meyveleri bu $ekilde kurutabiliyorsunuz. katki maddesi olmadan.

    ilgilenenler icin $u linkleri verebilirim. yenebilecek gidalari listelerler.

    http://www.raw-food-health.net/…stofvegetables.html

    http://www.raw-food-health.net/listoffruits.html

    http://www.raw-food-health.net/listofnuts.html

  • zararlı cemiyetlerden ismailağa cemaati'nin sözde şeyhinin ölümüdür. darısı benzerlerinin başına. toprağı sığ, ateşi bol olsun... konyak

    23 haziran 2022 mahmut ustaosmanoğlu'nun ölmesi başlığını da ben açmıştım. verdikçe veriyor...

    "efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, türkiye cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. en doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır." mustafa kemal atatürk

    edit: bu, şeyh ilan edildiğinde osurayım derken sıçacak halde olduğu için ölümü pek dikkat çekmedi. oysa 23 nisan coşkusu şimdiden başlamalıydı.

  • sanırım tarihi bir buluşa şahitlik edeceğiz. 21. yüzyılın en önemli buluşlarından biri olabilir. hatta nobel ödülü aldıracak bir buluş olabilir. tarihin gelişim konusundaki seyir hızını çok ani değiştirecek yeni bir bilimsel çalışma diye düşünüyorum.

    bir arkadaşın güncel hayata etkileri ile alakalı twitterda ki floodunu bırakıyorum.

    - yalnızca türkiye'de her yıl tahmini olarak 18-24 milyar kwh elektrik, iletim ve dağıtım kayıpları nedeniyle boşa gidiyor. bu, 7/24 çalışan 3 adet akkuyu nükleer santrali reaktörüne eşdeğer. süper iletkenlik, yüksek gerilim ve akımlarda kayıpsız elektrik iletimi sağlar.

    - araştırmacılara göre, lk-99 maddesi son derece basit laboratuar ekipmanları ile yaklaşık 34 saatte hazırlanabiliyor. bu, çok kolay bir şekilde ölçeklenebileceği anlamına geliyor.

    - kuantum bilgisayarlar, kubitlerde tutarlılığı korumak için süper iletkenler kullanır. oda sıcaklığındaki ve basınçtaki ufak değişiklikler, bilgisayarların bozulmasına neden olabilir. ancak lk-99 sayesinde artık kuantum bilgisayar herkes tarafından kullanılabilir olacak.

    - elektrikli araçların bataryaları ısınmadan dolayı çok çabuk tükeniyor. süper iletkenler ile batarya ısınmasının önüne geçerek elektrikli araçların menzilleri artacak ve şarj süreleri azalacak.

    - aynı şey telefonlar ve bilgisayarlarımız için de geçerli. artık süper iletkenler sayesinde 0 direnç kaybı olacağı için telefonunuz ısınmayacak ve bilgisayarlarınızdaki soğutma fanlarına ihtiyacınız kalmayacak.

    - süper iletkenler, güçlü manyetik alanlar oluşturabilir. bu, mr gibi tıbbi görüntüleme teknolojilerinin kalitesini ve hassasiyetini önemli ölçüde artırabilir. bu, artık mr cihazlarının daha hassas ve daha ulaşılabilir olacağı anlamına geliyor.

    - oda sıcaklığındaki süper iletkenler sayesinde hava sürtünmesi olmadan nesneleri taşıyabilen manyetik levitasyon sistemleri gelişecek ve yaygınlaşacak. lk-99, hızlı trenler ve diğer taşımacılık sistemlerinin etkinliğini ve hızının artırmasına yol açacak.

    - muhtemelen bu yılın nobel fizik ödülü kazananı olacak olan bu yeni teknoloji, ayrıca elektrikli uçaklar, daha etkili rüzgar türbinleri, daha verimli güneş panelleri gibi akıllara gelmeyen birçok yenilikçi uygulamayı mümkün kılabilme potansiyeline de sahip.

    https://twitter.com/…nes/status/1684560116115443712

  • yıl: 1996
    yer: kayseri fen lisesi

    mabeyihumayun ve oda arkaşları o gün farkli bir sesle uyanır.normalde “ kalkın yavru kuşlaaar!” diye bağıran nöbetçi hoca, “ bu ne laaan, manda boku mu laaan!” diye bağırmaktadır.derken daha önce uyanmış olan angeleyes kahkahalarla odaya girer:

    - nooluyo lan dışarıda?
    - hahahahaaa
    - ne var lan nooluyo?
    - bok var! hahaha.vallaa git bak istersen..

    bunun üzerine mabeynihumayun yataktan kalkıp koridora çıkar.ortalık ana baba günüdür.koridorun tam ortasında ise bir yığılma vardır.o tarafa gidenler “ öğhh, iğrenç” gibilerinden söylenerek ortamdan uzaklaşmaktadır.mabeyn kalabalığın ortasına geldiğinde yerde kocaman bir bok kütlesiyle karşılaşır.sabah sersemliğiyle beraber herkes gibi söylenip hemen uzaklaşır,odaya döner.

    halen mayışık bir halde olduğu için tekrar yatmayı düşünür.normalde nöbetçi hoca milleti sabah etüdü için uyandırmıştır ve kahvaltıya yaklaşık 1 saat vardır.herşeyi göze alıp yatmaya karar verir ( sabah etüdüne gitmeyenin haftasonu izni iptal ediliyordu)

    - ali olum ben yatıyom, beni kahvaltıya uyandır
    - oh beyim yatsın biz kaldıralım.neyse yat sen ben gelir uyandırırım seni.
    - :)

    mabeyn uykuya tekrar daldıktan sonra birinin dürtmesiyle uyanır, karşısındaki milleti etüde aldıktan sonra son kontroller için yurda dönen nöbetçi hocadır:

    - nooldu olum niye yatıyon hala?
    - ee kem küm..
    - nooldu olum hastamısın?
    - e evet hocam
    - hmm.karnın mı ağrıyo?
    - evet hocam ( asıl sıçtığım an budur.yazı bitiminde bu parantez içini tekrar okuyun)
    - tamam yat sen.
    - :)

    kahvaltıdan ve ilk iki dersten sonra biyoloji yazılısı için gelen anonsla herkes koşmaya başlar: “ 2c ve 2d sınıfları sınav salonuna gidiniz..”
    herkes yer tutmak için salona koşarken (bkz: pole position/@mabeynihumayun) mabeyn bi ses duyar, ses müdüre aittir:

    - mabeyn efendi gel bakalım buraya
    - hocam sınavımız var
    - sınavdan sonra odama gel

    mabeyn, muhafazakar olan müdürün kendisini bir gün önce kız arkadaşıyla gördüğü için okulda böyle şeyler yapmaması konusunda uyaracağını düşünmektedir.

    sınav sonunda millet derse giderken mabeyn müdürün odasına gider:

    - hocam beni çağırmıştınız
    - gel senle bahçede konuşalım

    (kısa bi hal hatır sorma işinden sonra)
    - söyle bakalım neden pisledin koridora?
    - !”^”$^”$???
    - tamam olabilir yetişememişsindir, ama niye temizlemedin?

    sabah koridordaki görüntü, nöbetçi hocayla yaptığımız diyalog gözümün önünden film şeridi gibi geçti.ihalenin bana kaldığını anlamıştım..
    o şaşkınlık ve sinirle müdüre ne cevap verdiğimi tam olarak hatırlamıyorum.ama müdür benim yapmadığım konusunda ikna olmuştu ve kendisine de müdür yardımcısının benim ismimi verdiğini söyledi.soluğu müdür yardımcısının yanında aldım:

    - hocam benim adımı nasıl verirsiniz müdür beye?
    - dur oğlum sakin ol
    - hocam kolay mı adam harcamak o kadar?
    - dur oğlum.bana ahmet bey (nöbetçi hoca) senin yaptığını söyledi

    soluğu bu kez nöbetçi hocanın yanında aldım:

    - hocam nasıl olur benim adımı verirsiniz?
    - heeheeee
    - hocam gülmeyin nolur
    - olum sen söylemedin mi bana karnım ağrıyo diye, başka da yatan yoktu ben sen olabilirsin dedim.sen yaptın demedim.
    - mnskym…

    derken bir anons daha: “ tüm lise 2 erkek öğrencileri erkek yurdunda toplanınız..”
    yaklaşık 70 kişi temizlenmiş olan bokun olduğu yerde toplandık.müdür yardımcısı geldi ve güzel bi nutuk attı.

    - çocuklar, olabilir yetişememişsinizdir.ama neden temizlemediniz?
    - şimdi çıkmasın zaten kim yaptıysa yalnızken beni görsün.
    arkalardan çatlak bi ses: hocam herkesten numune alın, labaratuarda bulalım kim yapmış..

    öğrenciler arasında fiskos başlamıştı bile.herkes sabaha karşı birilerinin apar topar odalara kaçtığını anlatıyordu..ama hiç kimse isim telaffuz etmiyordu.

    aradan yıllar geçti, faili halen meçhul.ama yeni jenerasyon kendisine bir kahraman seçmiş bile..

    pilav günleri için okula gittiğimiz zaman okulun öğrencileri yanımıza gelir:

    - abi mabeyn abi kim?
    - benim
    - abi valla helal olsun, süper bi protesto…