hesabın var mı? giriş yap

  • markette veya barda satılması ile arasında fark yoktur. laik bir ülkede normal durumdur. istemeyen almasın, içmesin. isteyen kararında içsin ve alkollü araç kullanmasın. kimse de kimseye karışmasın.

    drink responsibly

    not: alkol kullanmıyorum. kullanana da laf etmiyorum. alkol almayan herkese bu bakış açısını tavsiye ederim.

  • kemal kılıçdaroğlu cümlesi. keşke diyoruz tabii de öyle olmuyor işte.

    "o yoksul insanların vergileri ile kendine 1000 odalı saray yapıyorsun. o sarayı chp iktidarında odtü’ye tahsis edeceğiz. bu iktidar bitmiştir. lüks içinde yaşıyorlar. gırtlaklarına kadar dolara boğulmuş durumdalar. benim derdim onlar değil. bu ülkedeki işsiz insan. her evde tencere kaynayacak. "

    link

  • evde kadın varken yemek yapmak israfa girer. önce dolaptaki dünden kalan kadın tüketilip ardından yemek yapılması çok daha makuldür.

  • kendisini beğenmeyenler emin olun ki demet akalın'ı değil, ceylan'ın cover'ladığı şarkıların gerçek sahiplerini dinlemeyi tercih ediyorlar. abartılı tarz ve vokallerini "cool" bulabiliyorsanız da geçmiş olsun, yüzünüzü bir yıkayın.

  • hakkında ilginç bir deney olan yoksunluk şemasıdır.

    bir çocuğun özellikle anne ve babasıyla güvenli mi güvensiz mi bağlandığının tespiti ile ilgili bir deney yapılıyor. bu arada güvenli bağlanma, çocuk ihtiyaç duyduğunda olması gereken ilgi, şefkat, özenin ebeveyn tarafından sağlanmış olduğu bağlanma, güvensiz bağlanma da güvenli bağlanmanın tersi ve kaçıngan güvensiz bağlanma ve anksiyeteli güvensiz bağlanma şeklinde 2 türü olan bağlanma türü.

    söz konusu deneyde; 3 -4 yaşlarındaki bir çocuk annesiyle beraber, oyuncakların olduğu yabancı bir ortamda ve yabancı bir görüşmeci ile bir arada bulunuyor. anne ile görüşmecinin sakin bir şekilde konuştuğunu gören çocuk bir süre sonra annesinin kucağından inerek oyuncaklarla oynamaya başlıyor. o aşamada, görüşmeci anneye, çocuğa bilgi vermeden odadan çıkmasını söylüyor. annesini odada göremeyen 3 türde bağlanma durumu olan çocukların tepkileri aşağıdaki şekilde oluyor:

    güvenli bağlanan çocuk; oyuncakları bırakıp kapıya yöneliyor ve ağlayarak anneyi arıyor. anneyi görünce kısa sürede teskin oluyor ve bir süre sonra da tekrar oyuncaklarla oynamaya dönüyor.

    anksiyeteli güvensiz bağlanan çocuk; tıpkı güvenli bağlanan çocuk gibi yine ağlayarak kapıya yöneliyor ancak anneyi görmesine, annenin kucağına alıp onu teskin etmeye çalışmasına rağmen sakinleşmiyor ve sonraki süreçte de annenin kucağından inmiyor.

    attığı mesaja 30 dk boyunca dönülmediği için o süre zarfında 22 mesaj atan biriyle beraberseniz, anksiyeteli güvensiz bağlanması olan biriyle beraber olabilirsiniz.

    kaçıngan güvensiz bağlanan çocuk; annenin yokluğunu farkettiği halde hiçbir tepki vermiyor ve oyuncaklarla oynamaya devam ediyor. çocuk yakından incelendiğinde, her türlü stres belirtilerini ( tedirginlik, derinin soğuması, nefes alış ritminin değişmesi vb) göstermesine rağmen, öğrenilmiş bir çaresizliği olduğu için annenin olmayışına bilinç düzeyinde tepki vermiyor.

    bir sebepten biten bir ilişkiniz ve sonrasında ayrılığa tepkisiz kalıp hayatına kaldığı yerden devam eden bir ex sevgiliniz varsa da; kaçıngan güvensiz bağlanmadan dolayı duygusal yoksunluk şeması olan biriyle beraber olmuş olabilirsiniz.

    yani ilerleyen yaşlarda sorunlu ilişkilerle boğuşan yetişkinlerin çoğunun, bebeklik ve çocukluk döneminde ebeveynleri ile doğru ve olması gereken bir ilişkileri olmamıştır genelde. onlara çok kızmayın... geleceğin mutsuz nesillerini yetiştirmek istemiyorsanız da, eşyalarınıza, arabanıza, sosyal medya hesaplarınıza özen gösterirken çocuklarınızı ihmal etmeyin. 1 tane hayatları olacak ve bebeklik- çocukluk dönemi yaşadıkları bu hayatın akışını zannettiğinizden daha çok belirleyecek...

    edit: imla

  • ilkokulda çok hızlı koşardım ben. ilçeler arası yarış yapılacaktı, öğretmenlerim gidip annemden rica ettiler, takım kurulacak oğlunuz da olsun diye. annem "terler bizim oğlan üşütür" dedi göndermedi beni. bakışa bak amk. işte çocukken terlemeden koşmayı becerebilseydim şimdi alkolik olmazdım belki.

  • ilk turda herkese eşit dağıtılan parayla açık artırma usulü mülklerin satın alındığı, ikinci turda bu mülklerin kapalı ihale yoluyla daha büyük paralara çevrildiği, hızlı, öğrenmesi kolay çok keyifli bir oyun. filler gibi görünse de bağımlılık yapıp defalarca oynatabiliyor kendini. mekaniği batak oyununu andırıyor. genel olarak batak seven arkadaşlarımın hepsi bu oyunu da sevdiler. ben de çok seviyorum.

    (bkz: kutu oyunları)
    https://boardgamegeek.com/boardgame/172/sale