hesabın var mı? giriş yap

  • içinde 84 farklı mineral olduğu iddia edilen tuz. öncelikle bilmeyenler için söyleyelim; kaya tuzunun (ki himalaya tuzu da bir çeşit kaya tuzu) ana içeriği halit mineralidir ve bu mineralin formülü nacl'dir. halit dışında kaya tuzlarında çok az miktarlarda başka mineraller de bulunabilir. bu mineraller genellikle evaporit grubundan olup çokça silvit (kcl), jips (caso4·2h2o) veya polyhalitetir (k2ca2mg(so4)4·2(h2o)). bu mineraller formüllerindeki ana elementler dışında yine iz miktarlarda başka elementleri (altın, bakır, demir, krom, nikel, arsenik, molibden, nadir toprak elementleri vs.) içerebilir. himalaya tuzu da yapılan incelemelere göre yüzde 98 oranında halit'ten oluşmakta, geriye kalan yüzde 2'lik kısmı ise yukarıda saydığım diğer tuz mineralleri. yani içinde hepi topu 3-4 mineral ve bu 3-4 mineralin yapısındaki sodyum, kalsiyum, potasyum, magnezyum, sülfür, silisyum, oksijen gibi elementlerin yanında çok az miktarda da (ppm veya ppb oranında) başka elementler var. bu elementlerin toplam sayısı da 84, minerallerin değil. yani bu 84 farklı mineral lafı tamamen kandırmaca. ayrıca himalaya tuzunun rengi hafif kırmızımsı/pembemsi. bunun da nedeni diğer tuzlara oranla biraz daha fazla demir içermesi.
    özetleyecek olursak; himalaya tuzunun içeriği diğer kaya tuzlarıyla genel olarak aynı. sofranızda kullandığınız tuzlardan tek farkı işlenmemiş olması olabilir (ki bundan da o kadar emin değilim). onun dışında diğer tuzlara göre sağlığınıza doğrudan etki edecek bir yönü yok. alelade bir tuza yüksek miktarda para dökmeden önce iki kere düşünün bence.

  • populasyonu baya artmis site. uskudar amerikan piyasasinin buyuk bolumu burda. tanidik gordukce sasiriyo insan niyeyse. bi bug'i var yalniz, kendimi baskasinin mesaj kutusunda buluverdim bikac kere.

  • fener gol attıkça fenerbahçeliler "gs'lilere girsin" tarzı cümleler kullanıyor. arkadaşlar, bize girmesini istiyorsanız delikanlı gibi gs maçına çıkıp gol atacaktınız. olympiakos'a attıgınız gol neden bize girsin aq.

  • bu aralar canım sıkkın. en çok da, "neden?" sorusuna sıkılıyor. dün gece kaçış edebiyatına dalmak istedim bu yüzden.

    beceremedim ama. kaçamadım. ellerim hep geride kaldı; kurguladığım hikaye zihnimde olup bittikten çok sonra, ancak bir tarihçi gibi kayda geçirebiliyordum. yapamayacağımı anladım ve kariyerimi yarıda bırakmaya karar verdim, ama tek neden elbette bu değildi.

    ismi çok garip geliyor. inşaat inşa edicisi veya tost pişirici makinesi gibi. edebiyat, kaçmak için değilse ne için var? romain gary de uzaklaşma ihtiyacımı karşılıyor, jrr tolkien de. burada ve şimdi varolmak istemediğim için kitap okuyorum. başka dünyaların, başka insanların varolma ihtimaline esir oluyorum kitap okurken. ne mutlu bir esaret o!

    hayır ben bu işi yapamayacağım. "belki" cevabını sevmediği için dünyanın en güzel kadınlarını elinden kaçıran benim gibi insanların, daha net bir iş tanımına ihtiyacı olur hep. esnaf olmaya karar verdim; brülör satacağım. üçe alıp beşe satacağım.

  • dolar rekor kırarken hazine ve maliye bakanı niye sessiz diye sitem ediyorlardı, bence sessiz kalmaya devam etsin..

    stajyer damat bile bu kadar saçmalamamıştı..

    bu açıklamalar bile akp iktidarının artık fiilen bittiğini gösteriyor zira ya deliye yatıyorlar ya da abi bizim çapımız zaten buydu ne bekliyordunuz diyorlar...

  • hidayet karşısında oturuyorken doping yapmış bir oyuncunun milli takıma çağrılmasının etikliğini federasyon başkanına basın toplantısında sormuştur.

    helal olsun.

    ayrıca soru sorarak adam yaralamak suçundan polise ihbar edilebilir. karşısındakilerin cibiliyeti o kadar çünkü. adamlar ibo'dan özür istedi resmen.

  • filmde barinan en büyük mantik hatasi meger yilmaz erdogan´mis.
    yeni farkettim.

    behcet necatigil´i canlandiriyor bu adam; necatigil 1916 dogumlu, film 1941´de geciyor, yani sair 25 yasinda.
    yilmaz erdogan 50 yasinda bir adami canlandirir gibi. bir de genc sairler hocam diye hitap ettiklerinden kendisine, aralarinda cok büyük bir yas farki varmis gibi aktarilmis; fakat muzaffer tayyip uslu 1922, rüstü onur da 1920 dogumlu. yani üc sair neredeyse akran.

    46 yasindaki adam 25 yasindaki bir sairi canlandirirken, 30 yasindaki karisi da 17 yasindaki bir karakteri canlandiriyor.
    ailecek bir sorun var.