ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ösym'nin nisan tus 2016 sınav ücreti rezaleti
-
bugün açıklanan 2016 nisan tus klavuzuyla haberdar olduğumuz rezalet. çok değil daha 6 ay önce yapılan bir önceki sınav 100 lira iken pek sevgili kurumumuz 220 lira yapmışlar sınavı. neyin bedeli allahınızı severseniz bu aradaki 120 lira fark? her sınavda en az 5 tanesi hatalı çıkan sorularınızın mı? 2 ayda sonuç açıklayamamanızın mı? yanlış soruların iptali için açılan davaların paraları mı bunlar? neyin parasını bizlerden çıkarıyorsunuz? nerede görülmüş %120 zam yahu! sınav değil düpedüz soygun!
edit: hiç sevmem bu edit olayını ancak doktor olup 220 lirayı fazla bulan insanların varlığını gösteren vs. vs. demiş bazı yazar arkadaşlar. şimdi ortada bir rezalet var ve bu rezalet maaştan tamamen bağımsız. konumuz doktor maaşı değil ama madem konu buraya gelmiş benim de söyleyeceklerim var o vakit. yeni mezun oldum ben. 1 yıldır intörn doktordum. pek bilmezsin intörn doktorluğu anlatayım. ayda en az 6-7 gecemi hastanede geçirdim; birçok kez 36 saat boyunca hastanede kaldığım oldu; acilde, serviste, yoğun bakımda, ameliyathanede, poliklinikte her yerdeydim. çocuğun hastalandığında ben bakıyordum, reçetesini yazan bendim, kafanı yardığında dikişini atan da bendim, öykün alınırken sekreterlik yaparak bilgisayara geçiren de bendim. herhangi bir sektörde çalışan herhangi bir insandan daha az çalışmıyordum. hastanede etrafımda benden yaşça küçük hemşireler, personeller, teknikerler vardı. her biri maaşlarını alırken ben 340 lira harçlığımı alıyordum. 2 aydır mezun, işsiz, gelirsiz, sadece tus çalışan bir doktorum. benim gibi yüzlercesi binlercesi var inan bana. 25 yaşındayım babamdan para istemeye utanıyorum. ve sen gelmiş burada bana neden 220 lirayı, %120 zammı çok bulduğumu soruyorsun öyle mi?
edit 2: doktor olduğunu her yerde belirtme ihtiyacı! demiş bir yazar arkadaş. "tus"la ilgili bir konudan bahsederken benim ve başlıktaki diğer birçok yazar arkadaşın doktor olduğunu anlamasına sebebiyet verdiğimiz için ben şahsım adına bu naif, kırılgan arkadaştan özür diliyorum.
sadece aptallar 8 saat uyur
-
para kazanmak için yazılan bir kişisel gelişim kitabını kanıtlamak için başka kişisel gelişim websitesinden verilen ornekleri gördüğümüz olaydır.
bak arkadasım az uyuyan afyonu henüz patlamamış birine anlatır gibi anlatıyorum. günde 8 saat uyursan bu seni aptal yapmaz, iki saat uyuyup zombi gibi geziyorsan da bu senin tercihindir ama sana da normal uyuma düzeni olanlara aptal deme hakkını vermez.
kisa uyuma konusuna gelince bu konuda yapilan bilimsel arastirmalar var, bak burada amerikan kalp sagligi akademisi tarafindan yapilan az uyumanin hipertansiyon riskini arttirdigina dair arastirmanin detaylari var
bak burada da yeteri kadar uyumayan genc yetiskinlerin genel sagliklarinda gorulen bozulmalara yonelik bir calisma var
bir baska calisma da kisa sureli uykunun kadinlarda olum riskini nasil arttirdigina dair yapilmis
para kazanmak icin yazildigi bu kadar belli olan bir kitabi ovenleri gercekten anlamiyorum. bir de kalkip "ama da vinci 2 saat uyuyormus" diyenler var ya onlar herhalde gunde 4 saat daha az uyusalar da vinci falan olacaklarini zannediyorlar. bu son link de onlar icin gelsin
for whose advantage
-
kin'e göre daha bir thrashtir bu albüm, daha bir cıncınlıdır, pis metalciye göredir. ilginç de bir kaset kapağı ve kapak arkası var idi.
albümün de 2. şarkısı aynı zamanda.
corporate decisions made each day
affecting everyone
commercial growth is all that counts
not harming anymore
invade in trust, ideals unjust
hide your reality
invisible truth, enslaving youth
for useless vanity
they do not want to see
their own stupidity
unskilled hands work unashamed
out of necessity
incompetence and sickening greed
void of mentality
abolish choice, deal to the voice
dismiss it as a lie
you violate, claim to create
keep smiling when you die
they do not want to see
their own stupidity
for whose advantage anyway?
this reckless nature you display
is raping those who have to obey
undignified
undisciplined
undeserved
unashamed
unexplained
undisturbed
they do not want to see
their own stupidity
for whose advantage anyway?
this reckless nature you display
is raping those who have to obey
computer'ı türkçeye bilgisayar olarak geçiren tip
-
kanaatimce on numara bir iş yapmıştır ve bu resmen bir çeviri başarısıdır.
dolara müdahale yerine paladin basmak
-
şu şartlarda yapılması en doğru olan eylem. bakın anadolu'da bulunan bir devlet olarak ormanlar, gıda ve et bakımından sıkıntı yaşamamamız gerekiyor.
eğer dolara müdahale etmek yerine odun ve et üretip bunları at arabalarıyla ticarete salıp altın ile dengede tutup sınırsız sayıda paladin basarsak ortadoğu ve balkanlar'daki bütün ülkelere tek atabiliriz. tek attığımız ülkelerin kaynaklarına da çöküp ayasofya kilisesini wonder olarak kullanırsak dolara molara ihtiyacımız kalmaz elhamdülillah.
çare paladin.
düzenleme ile @bz isimli yazarın uyarısı: hazır et ve odun varken halberdier ve skirmisher basalım ki doğu'dan persler fillerle girince "benim halberdierim işini bilir" diyebilelim.
ikinci düzenleme: arkadaşlar dolar kurunun yükseliş hızı yüzünden elim ayağıma dolaşmış şimdi fark ettim. başlık "dolara müdahale etmek yerine paladin basmak" olarak düzeltilirse daha iyi olur. ha böyle iyi akarı kokarı yok denirse beni bağlamaz.
7 mayıs 2020 edit: başlığı açtığım gün yani (tam diyebiliriz) 2 sene önce dolar kuru 4.59 imiş.
60 yaş üstü insanın iğneyle uyutulması
-
hayatında hiç 60 yaşında insan tanımamış bir öküzün saçmalaması.
nikola tesla'nın 60 yaşından sonra aldığı patent sayısını biliyormusun sen ? 60 yaşının altında ki senin kaç patentin var ki üretimden, katkıdan bahsediyorsun sen sığır?
60 yaşından büyük kaç yönetmen var biliyormusun. stanley kubrik 60 yaşından sonra eyes wide shut' ı çekti. sen hangi filmi ürettin bu yaşına kadar.
ben bu örnekleri çoğaltırım da, sen bana iki neden sayarmısın, sen ne işe yarıyorsun? dünyaya katkın nedir?
hastası olunan sözler
-
"eğer bir adam uğrunda çalışmadığı bir liraya sahipse, başka bir adam hiç almadığı bir lira için çalışmıştır."
tavan 2. sezon
pizza tarihinde çığır açan hintli pizza ustası
-
gülecez diye açtık,fasfakir çocuklar, derme çatma tezgahta ozenle birseyler yapan gariban bir sokak satıcısı.(amcam ugrasiyor guzel yapıyo)
videoyu acmayın,malesef iç burkucu.
cv'ye bakıp bakıp aramayan firma
-
cv'ye bakıp bakıp 3 kere reddedildiniz mesajı gönderen firma kadar üzmez.
gerçektir. başıma geldi ve artık üçüncüsünde firmanın insan kaynakları sorumlusunu bulup mail attım.
"kariyer.net'teki ilanınız üzerinden üçüncü kez olumsuz cevap dönüyorsunuz. ben başvurumu geri çektim. beni o kadar da reddetmenize gerek yok. ilki yeterliydi."
dilan polat dosyası ekibinin görevden alınması
-
iş kel'e kadar gitti desenize.
bir sinemada yaşanabilecek en dumur olaylar
-
bugun gittik akademi sinemasina, biraz gecikmeyle, biletleri falan aldik, yergöstericiye verdik, herif yirtti, geçin istediiniz yere oturun bombos dedi, bizde girdik içeri, zifiri karanlık içersi, oturduk bi yere, arkadan bi ses:
-çok isabetli seçim. dedi
sinemadaki öbür iki kişinin önüne oturmuşuz...
sarhoşken eski sevgiliye mesaj atmak
-
bu eylemi gerçekleştireceğinizi anladınız ve pişman olacağınızı mı düşünüyorsunuz?
şöyle yapabilirsiniz: 3406'ya herhangi bir şey yazın yada boş mesaj gönderin bir lösemi hastası çocuğun tebessümüne ortak olun.
(bkz: lösev)
edit: deniliyor ki "o raddeye gelindiğinde bunu nereden hatırlayacağız?" çözümü kolay: içmeye başlamadan önce eski sevgilinin telefon numarasını 3406 olarak değiştiriyorsunuz ve sorununuz kökten çözlüyor. esenlikler efenim.