hesabın var mı? giriş yap

  • dedeler çalışır, didinir, uğraşır iş kurar ve büyütür. babalar bu işi geliştirir daha ileri taşır. 3. nesil de playboy olur alemlere akar. biraz düzgün olanı da klüp başkanı falan olur ve paraları ezerrler. türk burjuvasının yaşam döngüsü budur.

    t: magazinsel bir hikaye

  • 7500 lira
    10 nöbet
    plastik cerrahi asistanıyım. döner 1000 kusur lira yatmıyor. nöbet paraları yatmıyor. yatarsa 3000 civarı. el cerrahisi, maxillofacial travma vs bakıyoruz. kopan parmağı dikeceğim sürede duvar boyasam daha çok kazanırım sanırım.

    edit: şimdi buraya şunu da eklemek istiyorum. hocalar da istifa etmeye basladı. hocası olmayan bölüm asistan alamaz dolayısıyla uzman yetiştirmez.plastik cerrahi gibi özeli tatlı olan branşlarda bu sıkıntı yakın zamanda iyice hissedilecek. ismini vermeyeceğim bir kaç üniversite kliniği yakın zamanda kapanacak. halkımıza bol şans diyorum. umarım tedavi olmak için satacak eviniz, arabanız dededen kalma tarlanız vardır. yüz ve mandibula kırıkları için bulunduğum yerde 40.000 lira cash istiyorlar. nakit yoksa özeller yatırmıyor bile. haberiniz olsun.

    edit2: bu işin ciddiyetini anlayamamış arkadaşlar gene toplanmışlar başlığa. doktor olduğum halde başıma bir şey gelse devlette tedavi olamayacağımı düşündüğüm için korkuyorum özel sağlık sigortası araştırıyorum. sizdeki bu özgüven gençliğinizden geliyor olmalı.

  • bu dunya kupasinin elemelerinde tam bir skandal yasanmistir ayrica. fifa afrika/asya elemeleri diye * bir sey yaratmis, malum nedenlerden etiyopya ve kore cumhuriyeti girememistir bu elemelere. elde kalmistir 9 takim; bunlardan cin cumhuriyeti "biz endonezya ile oynamayiz" demis, boylece 8 takima inilmis, ceyrek final tarzi mucadeleler baslamistir. (2'ser takimdan 4 grup biraz sallama bir durum tabii) cin halk cumhuriyeti endonezyayi gecmis, turkiye "ben israil'le oynamam lan" demis ve elenmis, kibris "ben oynamiyorum arkadas" deyip cekilince misir yari finale cikmis, sudan da suriyeyi gecmistir.

    yari finalde endonezya "arkadasim israil'e gitmeyiz biz, tarafsiz sahada oynayalim yoksa cekiliriz" demis, fifanin buna yaniti "cekilirseniz ekim'e kadar" olmustu. ekim ayinin gectigini farkeden endonezya "cekildik o zaman" deyip onurunu korumus; israil milli takimi oyunculari da "lan gene bosuna kamp yaptik .mina koyayim" diye homurdanarak finale kalmanin sevincini yasayamamisti. diger yari final musabakasinda ise misir cekilmis, sudana "hasktir lan finale ciktik" demek kalmisti.

    final maci ise apayri bir hikaye. soyle ki, "bizim turkiye ve endonezya'dan neyimiz eksik lan" diye dusunen sudan, "arkadasim oynamiyom lan ben israile karsi deyince" israil otomatikman dunya kupasina gidecekti. lakin hem israilli oyuncularin "lan bosuna kamp yapacaz diye goturuyonuz, beni colugumdan cocugumdan ayri koyuyonuz, dunya kupasi da boyle olursa ben gitmiyom lan" diye isyan bayragi acmalari, hem de fifanin "ya biz bir bok yedik, hem de cok fena yedik, temizlemek icap eder" diye dusunmesi sebebiyle, "hocam duuuuuur, statu degistiriyoruz" anonsu gelmisti. fifa amcalar "arkadasim, simdi kura cekiyoruz, avrupa elemelerindeki grup ikincilerinden biri israil'le final maci gibin birsey oynayacak, kazanan gider" diyip torbaya girismis, belcika diye bagirmislardi. fakat onurlu belcika "tasak mi geciyonuz lan bizimle" diyerek s.ktiri basmisti. "olsun lan daha 8 takim var" diye teselli bulan fifa, bu sefer galler diye bagirmisti. gallilerde onur denen sey gezmediginden ve de dunya kupasi'na ilk defa katilabileceklerinden mutevellit britanyali rahatligi ve vurdumduymazligiyla "aye aye aye" diyerek hevesle kabul etmislerdi bu ikinci sanslarini.

    neticede galler israil'e halk tabiriyle "orda 2 burda 2" ittirmis, israil gol atamayacak kalibrede bir takim olarak dunya kupasina katilmaktan ve rezil olmaktan kurtulmustu. gerci * galler gruptan cikmis, ceyrek finalde brezilyaya tek golle boyun egmisti.

    edit: fifa baslayip uefa bitirmisiz, oztokyolu sag olsun duzeltti.

  • 99669999996669999996699666699666999966699666699 99699999999699999999699666699669966996699666699 99669999999999999996699666699699666699699666699 99666699999999999966666999966699666699699666699 99666666999999996666666699666699666699699666699 99666666669999666666666699666669966996699666699 99666666666996666666666699666666999966669999996

    1) ilk iki dokuzu seç
    2) f3 tuşuna bas
    3) 9 tuşuna bas, sonuç şaşırtıcı :)

    deneyin gerçekten şaşırtıcı.

  • yani ne var bunda eleştirilecek birşey göremiyorum adam merak etmiş denemiş, şaşırmış.. bence de garip bir olay bir türk hayatında kaç kere -48 derece görür? sanki bunu yazan şahıs sibirya’da uzun dönem askerlik yaptıda çok biliyor..adamı cahil gibi göstererek ne geçiyor elinize helal olsun dediğim abimizdir. gelip burda bilmiş ayağına yatan adamlardan daha delikanlı bi abi

  • 10 kasım ramazan ayına denk geldiği zaman ahmet necdet sezer anıtkabir defterini imzalarken su içmişti.bu tayfa o zaman da ağzına sakız etmişti konuyu.sonra bu tayfanin istediği gibi isimler cumhurbaşkanı oldu.namaz kılan oruç tutan muhafazakar olduğunu iddia eden kişiler.ahmet necdet sezer oğlunun düğününün parasını kendi cebinden ödemişti ayrıca kaldığı süre boyunca faturalarını kendi maaşından ödüyordu muhafazakarlar ise itibardan tasarruf olmaz mantığıyla halkın vergileriyle lüks içinde yaşıyor.bu paçavra site tam da günümüzü anlatıyor namaz kıl oruç tut istediğin kadar kul hakkı ye.klasik akp eylemi.her ilde gormussunuzdur.agizlarindan allah düşmez sürekli ibadet showu yaparlar ama her naneyi de yerler

  • fransa'dan yeni döndüm. kusura bakmayın da almanya ve ingiltere hariç (ingiltere'nin de ne kadar kıta avrupasında olduğu tartışılır), avrupa ülkelerinin durumu türkiye'den daha parlak değil. fransızlar dahi sarı yeleklilerden, grevlerden ve hükümetten bıkmış durumda. fakirlik orada da var. ay sonunu orada da getiremiyorlar. evler kutu gibi. hayat pahalı, paris'te de trafik var. ne yazık ki halkın geniş bir kısmı patronlara, hükümetleri de onların çıkarlarına çalışıyor. elbette insanlar birbirlerinin hayatlarına türkiye'deki kadar müdahil değiller, ancak fransa'da da senede yaklaşık 160'a yakın kadın eşleri, sevgilileri ya da yakınları tarafından katlediliyor. göçmen gözünden bakacak olursak da ne kadar entegre olursanız olun siz bir yabancısınız. kıta avrupasının liberal geleneği ne yazık ki abd ve kanada kadar gelişmiş değil. daha dün telefonda görüştüğüm bir fransız arkadaşım, neden aniden döndüğümü sordu. fikirlerimin, onlarınki gibi olmadığında ne kadar değersiz ve işe yaramaz görüldüğünü söyledim. hiç de liberal olmadıklarını belirttiğimde bunları onaylamak zorunda kaldı.
    evet, aniden döndüm. pişman da değilim. döneli henüz birkaç hafta oldu, işlerimi yavaş yavaş yoluna koyuyorum. eğer tekrar yurtdışına çıkarsam, gideceğim ülke kesinlikle kıta avrupasında olmayacak.

    edit: durumun ingiltere'de daha beter olduğuna dair süser arkadaşlardan mesajlar alıyorum. şunu eklemem gerekiyor ki; ben fransa'da expat ya da bir şirkette çalışan olarak bulunmadım. master ve doktora eğitimimi orada tamamladım. akademinin diğer alanlara göre daha özgürlükçü ve liberal olması beklenir. böyle olması doğaldır zira fikirleri tartışıp ortaya temel hipotezler koymak esastır. ancak üzülerek belirtmem gerekiyor ki fransa'da onlar gibi düşünmediğinizde düşüncelerinizin hiçbir değeri olmuyor, direkt olarak bunlar yanlış damgası yiyorsunuz. bu durum fransa'da bu işi yapan bir alman ya da amerikan araştırmacı için daha farklı olabilir. ancak sorun tam olarak burada başlıyor. geldiğiniz ülke itibariyle sizi ikinci üçüncü sınıf insan yerine koyarak, kendi doğrularını empoze ediyorlar. bunu biraz da türkiye'den giden avrupa sevdalısı akademisyenler bu hale getirdi. bunlardan farklı bir profil sergilediğinizde atipik kategoride değerlendiriliyorsunuz ve hayat sizin çekilmez bir hâl alıyor.

    edit 2: italya'da da durum aynıymış yok mu artıran ?
    edit 3 : almanya daha da betermiş.
    edit 4 : kervana belçika da dahil oldu.
    edit 5 : norveç'te böyle dertler yokmuş. iskandinav ülkeleri denenebilir.