hesabın var mı? giriş yap

  • beren saatçi'nin sevinirken ağzı yamuluyor. hep anırma, ağlama olmamış, bir ara mutlu olmuşlar besbelli, flaşbekte izledim. şimdi behlül'ün amcasını gördüm. bihter'in kocası olması gereken bu adam savaş ay hırkalı bir devlet dairesi çaycısını andırıyor. normalde berenle bir münasebeti olabilmesi için en az 300 trilyon değerinde bir altın kaplama saylon kostümüyle gezmesi şart. ama seyirci bunu bu haliyle yemiş, kabullenmiş. zaten yakışıklı amca olsaydı otomatikman aldatmaya kıl olacaktık. madem geçkin, madem çaycıl, o zaman aldatıleybıl.

  • kendisi (sanıyorum) bir röportajında (bkz: kemal sunal) ile dostluğunu şöyle anlatır;

    "kemal benim çok çok eski arkadaşım. neredeyse 50 yıl. 50 yıl olmasa bile, nereden baksan bir 45 yıl var geride. o yıllarda başladı dostluğumuz kemal'le...

    çok güzel şeyler paylaştık; her şeyden önemlisi de parasızlığı paylaştık. en parasız günlerimizde, ben aksaray'da oturuyordum, kemal ise zeyrek'te. taksim'den çoğu zaman birlikte yürürdük. karlı günlerde, köprünün açılmasını beklemeden, 'pencereden kar geliyor, aman annem gurbet bana zor geliyor' türküsünü söyleyerek beni eve bırakırdı kemal.

    bir gece elimden anahtarı alıp, dış kapıyı açmaya çalıştı ki; kapıya sokar sokmaz kırıldı, elinde kaldı anahtar. anahtar kırılınca bana dönüp aynen şöyle dedi 'kerpetenin var mı?' dedim ki 'kemal, ben genç bir bayanım, tamirci değilim, kerpeten ne arar bende!' son çare uyandırdık evdekileri, gelip kapıyı açmak zorunda kaldılar...

    parasız yıllarımızda birlikte çok turne yaptık. iki oyun arası soframızı kurardık bir iskemle üzerine; taze ekmek ve ton balığı yerdik birlikte...

    o günlere, o parasızlığa, o günkü aklımızla dönmeyi çok isterdim. kemal keşke şimdi de aramızda olsaydı ve biz yine o yıllara dönebilseydik."

    debe editi olsun bu.

  • "yaşadığın çağın seni kurban etmesine izin verme. bizi çökertecek olan, yaşadığımız dönem olmadığı gibi, toplum da değil. suçu topluma atarsan o zaman çözümü de toplumda ararsın."
    "aslında bu dünyada iki tür insan var: bu dünyada iki tür insan olduğuna inananlar ile buna inanmayacak kadar akıllı olanlar."
    "eşitlik farklı şeylere benzer gözle bakmak değil. eşitlik farklı şeylere farklı gözle bakmak."
    böyle hoş cümleler var ama jitterbug perfume'deki ritm sorunu bu kitapta da mevcut. sanki? (okuyalı neredeyse 20 yıl oldu gerçi.)
    her şey postmodern bir masaldan yansısa da gerçek dünya bu değil sayın robbins! bir de ortadoğu'dan bakarak yazmayı deneyin...

  • ermeni kimliğiyle öne çıkan ve propaganda yapan grubun, ermenistan topraklarındaki ilk konseridir.

    kendilerinin ilk albümü 1998'de çıkmıştır. demo dönemlerini falan saymıyorum.
    17 senede asıl vatanlarının anca akıllarına gelmesi ayrı ironiktir.

  • - hesabımdan 9 milyon dolar çekmek istiyorum,
    + ama hesabınızda bu kadar yok malesef,
    - ne kadar var acaba,
    + 550 tl,
    - tamam alayım onu ben.

  • ilginc olay. bana yillar evvel bi ankarali firmanin akrabama yaptigi jesti hatirlatti bu.

    soz konusu sirket kriz doneminde calisanlarina maas odemez hale geliyor. sartlar zorlasiyor. bu sartta herkes allah belani versin patron modunda istifa edio gidiyor. istifa etmeyen 5-10 kisi kaliyor. 1 sene sonra sirket kendini toparlayinca istifa etmeyip kalan herkese ev aliyor patron.

    akrabam halen o evde oturur ki suan ki degerini soylersem aglarsiniz kiskancliktan.