hesabın var mı? giriş yap

  • flashback: 90lı yıllar. star 1 televizyonu. boş bir koridor ve gittikçe yaklaşan topuklu ayakkabı sesleri.

    tak.... tak.... tak... tak.....

    sonrasında bülent ersoy. ablanız kurban olsun size...

  • özel okuldaki hocaların en büyük hayali devlet okulunda öğretmenlik yapmak iken velilerin hayali daha iyi eğitim alsın diye çocuğu özel okula göndermek. bu işte bi terslik var ama bilemedim.

  • şahan

    "ne filmler çeviriyorsunuz?" sorusuna sinemacılar, "bırakın şov yapmayı" lafına şovmenler, "ya resmen kıvırıyorsun" lafına dansçılar, "ne dolaplar dönüyor burada?" lafına mobilyacılar falan alınıp da tepki mi versin o zaman?

    bu kervana "artistlik yapma" lafina artistler, "bu olanlar resmen komedi, komik oluyorlar artik" gibi laflara komedyenler gibi devam eder durur. bu laflarin hicbir hakaret icermez. ısteyen istedigi gibi konussun demokrat kardesler. ne yeri ne zamanı ne ortamı bunların bence."

    adamsın şahan.

  • benim oğlum henüz 8 aylıkken o çok yakın denen bir şahıstan rsv virüsü aldı. ağzı burnu aka aka geldi bebeğimi mıncıkladı sevdi. şımarıklık olmasın diye ses etmedim. nihayetinde ciğerlerine inen rsv ile günlerce hastanede kaldık. küçük yaşta rsv benzeri hastalıklar geçiren çocukların çoğunda kronik bronşiolit oluyor. şuan oğlum 4 yaşında. bizim ikisi evde ve biri arabada olmak üzere 3 tane nebulizatörümüz var. yazın tatile giderken bile yanımızda taşıyoruz. ciğerleri hırıl hırıl. ventolin taşikardi yapıyor birde ama ne yapalım mecbur kalıyoruz. çok uzun zamandır koruyucu amaçlı kortizonlu fısfıslar kullanıyoruz.

    siz her boku çok iyi biliyorsunuz. biz bilmiyoruz. onlar bizim ciğerimizin en kıymetli köşesi dokunmayın diyorsak dokunmayın. her boka muhalif olmayın ve size söyleneni yapın!

  • avrupalıların oryantalist merakının bir örneği olan kişi.

    özellikle iskandinavlarda var bu, türkiye'yi çok egzantrik, oryantalist ve heyecanlı buluyorlar. hindistan'a gitmeyi gözü yemeyen türkiye'de buluyor kendini.

  • cubuk makarnaya spagetti diyen piyasa kizdan daha samimi daha icten olan kizdir... git babanin parasiyla italya'da ye spagettini yavsak kiz...

  • bisiklet sürerken belki de en keyif aldığım zaman yokuş çıkmaktır. herhangi bir tehlikesi olmadan, manzarayı izleye izleye, düşüncelere bata çıka, bazense hiç bir şey düşünmeden sadece yola, zirveye konsantre olarak pedal çevirmek bisiklet sürmenin en keyifli anlarındandır bana göre.

    vites değiştirmeyin diyenlere itimat etmeyin. yokuş çıkarken de inerken de tabi ki vites değiştirilebilir. bu sadece sizin performansınızla ve vitesi doğru anda doğru şekilde değiştirebilmeniz ile ilgili bir durum. bütün yokuş aynı eğimde olmadığı için eğime göre doğru viteste çıkmak sizi daha az yorar. eğimin biraz daha azaldığı noktalarda biraz artırabilirsiniz vitesi, daha dikleşen yerlerde düşürebilirsiniz. vites değiştirirken zamanı iyi ayarlayın. tam pedala yüklenirken çatur çutur vites değiştirmeyin. ileriye bakın eğer eğim artıyorsa önceden değiştirin. vites değiştireceğiniz zaman pedala uyguladığınız gücü biraz azaltın ki zincirdeki gerginlik azalsın ve kolay değişsin.

    ayağa kalıp da pedala yüklenmeye çalışmayın. enerjiniz daha çabuk biter, hatta eğime göre değişmekle birlikte yüz metre sonra tıkanırsınız. bunun yerine yokuşa başlarken vitesi düşürüp, selenin ön kısmına doğru gelin, biraz öne eğilin, pedalı daha çok çevirerek ve daha düşük bir hızda çıkmaya çalışın.

    belirli aralıklarla su için. sıvı kaybedeceğiniz için bunu yerine koymak önemli.

    önünüzde sizin performansınıza yakın birisi gidiyorsa onun arka tekerleğine yapışın. yani sizin ön tekerleğiniz ile onun arka tekerleği arasında beş on santimetre olsun. bu psikolojik olarak onu takip etme içgüdüsü yaratacaktır sizde. bu da tıkanma eşiğinizi biraz yukarı çekecektir.

    pes etmeyin. çok kötü olmadığınız sürece asla durmayın. durursanız tekrar harekete geçmeniz çok daha zor olacaktır. hızınızı neredeyse sadece dengede kalabilecek kadara indirin yine de durmayın.

    yılmayın. aynı yokuşu başka zaman tekrar çıkın. üçüncü dördüncü çıkışınızda farkı fark edeceksiniz.

    bisikleti sporunu hobi olarak görmeye başladıysanız ya da bisiklete spor amaçlı binmeyi düşünüyorsanız kesinlikle spd pedal teknolojisine geçin. bu sayede hem pedala basan ayak, hem de yukarı doğru kalkan ayak güç üretmiş olacak ve daha iyi dengede duracaksınız. hem arazide hem asfalt yolda, hem yokuş çıkarken hem inerken düz pedala oranla çok daha verimlidir.

    (bkz: bisiklet /@lonelycowboy)

  • ilber ortayli'nin direkt olarak cahilsiniz demesinden daha agir ifadedir.

    hocamiz bir muhabbete girer, fransa'nin tarihinden bahsederken fransizca kelimeleriyle zihinleri yorar ve ardindan "biliyorsunuz, puşkin bu okuldan (buraya fransizca bir sey gelecek) mezun olmustur ve hem fransizca ve hem rusca'ya hakim olmustur..."

    isin garibi, karsisindakiler de böyle konusuyor. insanda "ulan bir ben mi bilmiyorum bu bilgiyi" yükü olusturur, ic sikintisi yaratir.