ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
27 mart 2024 pfdk sevk kararları
-
bir futbol federasyonu düşünün ki karar almak için mahalli idareler genel seçimlerini bekliyor. muhtar adayı gibi oturmuş pazar gününü hesap ediyorlar. fıkra gibi aq.
her yeni gün rezillikte bir adım daha ileri gidiyor adamlar...
thor
antalya'da pitbulların parçaladığı adam
-
pitbulllar gebertilsin sahipleri tutuklansın
edit: köpek seviyorsanız alın golden besleyin amk ne tatlı zararsız hayvan
ben milletvekili oğluyum haritadan yer beğen
-
adam akıllı bir ülkede yaşasa idik; milletvekili olan baba tvlere çıkar oğlum adına tüm vatandaşlardan ve polis teşkilatından özür diliyorum derdi. tabi bu normal şartlar altında geçerli bir durum.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: nihayet bugün ben de otobüste ayar verdim
bugün sabahtan akşama kadar sandalyede oturmuş olmanın verdiği yorgunlukla otobüsle eve giderken, yayıla yayıla oturduğum koltuğa bir teyze geldi. baktı, baktı bir daha baktı. ben de ona baktıktan sonra camdan dışarı çevirdim başımı. teyze:
-bu yaşa gelmişsin, yaşlılara yer vermeyi öğrenmelisin artık, dedi.
-bu yaşa gelmişsin, kendi ayakların üzerinde durmayı öğrenmelisin artık, dedim.
otobüste 2 saniye sessizlikten sonra bir kahkaha koptu. sonra da ilk durakta beni dışarı attılar. bu da böyle bir anımdır.
sahibinden.com'daki barok tarzı döşenmiş daire
-
müthiş bir görmemişlik ürünü. hayatımda gördüğüm en leş dekorasyona sahip ev. o dolaplar pahalı diye estetik olmak zorunda değil güzel kardeşim.
yaran okul müdürü sözleri
-
o zamanlar ülkücü gençlerin hakim olduğu bir lisede okul genelinde yapılan sınıf aramasından sonra
toplanan sigaraların hepsinin amerikan malı olması sebebiyle
cuma istiklal marşı töreni öncesinde müdürün kalabalığa
- milliyetçiyiz diye geziyorsunuz, hepiniz marlboro içiyorsunuz puştt herifler
samsun için, maltepe için demesi. *
(bkz: kasımpaşa lisesi)
anneanne ile diyaloglar
-
anneannem 100 yaşını aştı. kafası hala zehir gibi. hafıza muhteşem. kendi işini gücünü de görüyor. uzaktaki çakal kuzenimler telefonda konuşuyoruz, anannemi versene diyor. handsfree'ye alıyorum konuşmayı hep birlikte dinliyoruz:
- ananne nasılsın?
+ hastayım yavrum, her yerim ağrıyor.
- sana bişey olmaz ananne allah seni unuttu bence.
+ tövbe de yavrum.
- rahmetli büyükbabamı gördüm geçen rüyamda.
+ vay yavrum, nasıldı büyükbaban?
- iyiydi seni soruyordu.
+ ne diyordu?
- o kocakarı nerde kaldı. 15 yıldır bekliyorum gelsin artık, diyordu.
kısa bir sessizlik....
+ yakında hepimizi önüne katıp geliyor deseydin ya yavruuumm...
bipolar bozukluk ve sanatsal yaratıcılık
-
stanford'da bipolar bozuklukla yaraticiligin correlation'i olup olmadigini ortaya cikarmaya calisan bi makale yazmislar. burdaki arkadaslar da onu referans veriyorlar, 'aha bakin bu bilinen bisey' demek icin.
yapmayin, etmeyin. yaraticilik kelimesini bi tanimlayin bana once? nasil olculur, birimi nedir filan bu cevaplarla gelin bana. ondan sonra bilimde de 'bu bilinen bi gercek' dediginiz makaleleri sadece basliklarini okumadan gelin de yazin.
stanford'da yapilan arastirmada baron-welsh art scale denen dangalak otesi bir testle bipolar insanlari normal insanlardan ayirmaya calismislar yaraticilik adina. 1950lerde bulunmus bu test nasilmis biliyo musunuz? 100-200 tane degisik resmi once sanatcilara gosteriyosun, onlarin begenip begenmemelerine gore her resim adina bir like ve dislike probability cikariyosun.
ondan sonra herhangi bir insanin sanatcilik degerini bulabilmek icin de bu resimleri ona teker teker gosterip begenip begenmedigini soruyosun. resimlerin toplaminda istatistiksel oranlarda sanatcilarin begendiklerini begenenler yaratici cikiyor. yine resimler konusunda sanatcilarla ayni fikirde olmayanlar da art ozurlu cikiyor. makalede varilan sonuc da su: bipolar insanlar sanatcilarin begendikleri resimlerden normal insanlardan daha cogunu begendi diye normalden daha yaraticiymis. sanatcilar... normal/bipolar insanlara gosterilen resimler... sonuc: there's a relation with creativity and bipolar disorder. hadi ordan be demek istiyorum sayin seyirciler.
lutfen bipolarligin ve yaraticiligin iliskisini sorgulamadan once kendinize su sorulari sorun:
1. yaraticilik nedir, olcu birimi nedir, nasil karsilastirilir?
2. bipolar insan hayatina normal devam ederken bu rahatsizligi ortaya ciktiginda dan diye icindeki yaraticilik da ortaya cikabilir mi?
3. yazarlar sairler ressamlar muzisyenler vs. onlarin her allahin gunu yaratici olmasini bekleyebilir miyiz? elbette onlarin da uretmeye cok istekli oldugu ya da caninin hic bisey yapmak istemedigi donemler olamaz mi? bu her insanda yok mu? peki bu belirtiler bazi sanatcilarda bipolarlik belirtileriyle karistiriliyor olabilir mi?
evet sorun bunlari kendinize, ondan sonra da eger size bipolar teshisi konduysa ve caniniz istiyosa "yuppig yuppig ben bipolarim yaraticiyim, i am special" diye ortalikta bi guzel gezinin.
alkolün uçağı düşüreceğini sanan yurdum insanı
-
de icing denen olayı bilse uçağa hiç binmeyecek insandır.
boşanacaklara tavsiyeler
-
matkap kullanmayı öğrenin çok zor oluyor sonra! mesela ben son iki saattir komşuların pazarını piç ediyordum, bu matkabın modları varmış... butonu çekiç üzerine getirince darbeli moda geçiyormuş. perde duvar üzerinde 2 saatte 2 cm derinliğe ulaşabildim, 1. haftanın sonunda rafları çakabileceğimi umut ediyorum.
bir de dübel, tornavida, pense falan nedir öğrenin. ay pis bunlar, toz tutuyor diye bütün alet edevatı adamla beraber yollamayın.
not: 19 litrelik damacanayı mutfağa taşımak için halterci olmanıza gerek yok, yan yatırıp yuvarlayın. sebile takarken koparmadan ziyade, silkme işe yarıyor, sakın unutmayın.