ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
tinder'da photoshopla savaş pilotu olan adam
-
solotürk koymuş adam, aşağı da kurtarmamış. buna inanan, sikilmeyi hak ediyordur.
esenler otogarı'nın son hali
-
iki kova boya atmışlar, alt tarafı mazgal sökmüşlermişmiş.
o otogar mafyanın elindeyken içerde otopark haracı kavgası bitmiyordu. otobüs manevra için alt katlara indiğinde midemiz bulanıyordu. tuvaletleri saymıyorum...
e yapılsaymış madem bu kadar kolaysa?
25 sene neden yapılmadı? anca tıraş.
cevap kağıdının isim bölümüne ünlü ismi yazmak
-
cevap kağıdına ismen "avarel dalton" yazdıydım da dersane müdürü sonuç kağıdını evimize kadar getirmişti.
tabi dersane müdürünün babam olması bu eve getiriş sürecinde daha etkili olabilir.
samsung'un apple'a verdiği ayar
-
samsung'un bu tarz paylaşımları beni hiç coşturmuyor. çünkü zamanında şarj aletlerini kutudan çıkaran apple'la dalga geçip bir sonraki jenerasyonda kendileri de aynı boku yemişti. bu şirketin telefon tarafından sorumlu sosyal medya yöneticisi, içeride olup bitenlerden bihaber bir mal bence.
edit: samsung bey; apple, kulaklık girişini kaldırdığında da aynı şeyi yapmış.*
bu arada, android kullanıyorum. fanboy damgası vuran olmadan belirteyim.
edit 2: mesajla bilgilendirildiğim iki şeyi daha eklemeye geldim.
hafıza kartı desteği ile arttırılabilir depolama alanı konusunda apple ile dalga geçip amiral gemisi telefonlarında hafıza kartı desteğini kaldırmışlar.
apple'ın dizüstü bilgisayarlarında sadece type c girişi var diye dalga geçip aynı şekilde dizüstü piyasaya sürmüşler.
edit 3: biraz daha gündemde kalırsa bunlar bana dava açar. yeni bir bilgi daha geldi.
çıkarılabilir batarya konusunda da alay edip dahili bataryaya geçiş yapmışlar.
yurt dışında yaşanan dumur olaylar
-
öğrenciyken kampüs içindeki bir yurtta kalıyordum. bir akşam odamın ampulü patlayınca nöbetçi yetkiliden ampul alıp odama çıktım ve yenisiyle değiştirdim. yarım saat sonra teknik ekip gelip ampul patlamış onu değiştireceğiz dedi, ben zaten değiştirdim deyince şaşırıp gittiler.
ertesi sabah yurt müdürü odasına çağırıp neden ampulü kendim değiştirdiğimi, teknik ekibin vaktinde gelip gelmediğini sordu. daha sonra da "sen öğrencisin senden beklenen derslerde başarılı olman, tekrar benzer bir şey olduğunda teknik ekibi bekle ampul takmak senin işin değil" gibi bir tiratla dumura uğramama sebep olmuştu.
üzerinden yıllar geçti ancak ben hala vakti gelince kimseyi beklemeden *ampulü değiştirmemiz gerektiğini düşünüyorum sevgili sözlük. (bkz: 14 mayıs 2023 genel seçimleri)
alman konsolosluğu
-
istanbulun en güzel ikinci terasına sahip bina.
kıdem tazminatının kaldırılması
-
beceriksiz siyasilerin, ekonomiden anlamadan ülke yönetmeleri sonucu "sıcak para nerden buluruz amk" sorusuna buldukları yanıt...
kıdem tazminatının tüm kontrolü devlete geçecek ve dolayısı ile çalışanlar kıdem tazminatlarını taaa emekli olduklarında anca alabilecekler. yani işveren işçiyi çıkarsa dahi kıdem tazminatını ödemeyecek işçiye, o hakkın bizde saklı merak etme diyecek devlet ve o parayı işverende değil kendinde biriktirecek.
yasanın çıkmasıyla beraber tüm kıdem tazminatlarının tamamı ya da kısım kısım bir şekilde kendine ödenmesini sağlayacak.
böylece sıcak para gelecek ki krizi öteleyebilsinler.
kriz kapıda değil artık, kriz başladı ve krizin deliği büyümesin diye önlem almaya çalışıyorlar.
iç güvenlik paketi olsun kıdem tazminatı kaldırılması olsun.
hep bunlar kritik planlar.
hele olur da kriz çıkarsa diye suçlanacak adam da hazır. faizi düşürmeyen erdem başçı.
ülkeyi belediye başkanı yönetirse daha çok şeyler göreceğiz.
dini inanışlarının kurbanı olan türk halkı bazı şeylerin farkına varır mı merak ediyorum ama gün geçtikçe şemsiye daha derinlere doğru ileriyor ve korkuyorum ki mutlaka açılacak...
1000 tane ateistin gündemi belirlemesi
-
(bkz: genç hafızlar rahatsız)
derdini kimseyle paylaşmayan insan
-
''tüm kişisel olaylarımıza birer sır gözüyle bakmalı ve iyi tanıdığımız olan kişilere, gözleriyle gördüklerinin dışında tümüyle yabancı kalmalıyız. çünkü en masum şeyleri bilmeleri bile, zamana ve koşullara bağlı olarak bize zarar verebilir. genel olarak; zekamızı söylediğimiz şeylerle değil, üzerinde sustuğumuz şeylerle ortaya koymamız daha iyidir. birincisi kibir, ikincisi ise akıllılıktır. her ikisi için de sık sık fırsatlar çıkabilir. ama ikincisi sürekli bir yarar getirirken, biz çoğu kez birincisinin sağladığı geçici doyumu tercih ederiz.''
(bkz: arthur schopenhauer)
konya'dan ankara'ya günübirlik gelip giden kız
-
oysaki üniversiteyi bir iki sene evvel kazansaydı abla evinde kalacaktı.
evdeki hesabı çarşıya uymayan kız, kızımız.