hesabın var mı? giriş yap

  • anonymous'un neye karşı olduğunu yine bir türlü anlayamadığım sızdırılma.

    şimdi sen iddia ettiğin gibi hükumete karşıysan onların sitelerini hack'lersin, bir şekilde zarar verirsin. orasını anlayışla karşıladığım gibi destek de veririm, ama sen türk insanının, türkiye vatandaşlarının özel bilgilerini internete sızdırıp duruyorsun. hükumete falan karşı değilsin, direkt türk insanına karşısın.

    benim bu coğrafyada doğmak dışında senden ne farkım var? bana niye yapıyorsun bunu? zavallı vatandaşın ne suçu var?

    edit: mesaj atanlara teşekkürler. anonymous, bu hack'le ilgili hiç bir alakaları olmadığını duyurmuş. sahiplenen de çıkmadı. çok garip gerçekten...

    debe editi: (bkz: furkan bebeğe yardım ediyoruz kampanyası)

    debe editi 2: (bkz: rehber köpekler derneği) - (bkz: #60468430)

  • candan erçetin'in kliplerinde "bu dünya böyledir, biz bunları çok zaman önce yaşadık, gördük, dertler gelir geçer" der gibi yaptığı gülümsemesi.

  • insanlar aynı şarkıları dinlemeyi severler çünkü beynimiz onlara karşı duygusal bağlar geliştirir. onlarla birlikte şarkı söylemek ve dans etmek de daha kolaydır ve yeni parçalar bulmaya çalışmaktansa zaten sevdiğiniz müzikleri dinlemek çok daha az çaba gerektirir. (bkz: mere exposure effect)

    yakın zamanda yapılan bir çalışmada, aynı şarkıyı tekrar tekrar dinlemeyi neden sevdiklerini anlamak için bir grup insanla anket yapıldı. bazı insanlar kendilerini olumlu ve mutlu hissederken, diğerleri "acı tatlı" (bittersweet) bir duyguya sahipti. müziğe düşündüğümüzden daha fazla bağlanabileceğimiz ortaya çıktı.

    iyi bir müzik parçası size bir şeyler hissettirir ve bu mutlaka mutlu hissedeceğiniz anlamına gelmez. hala sizi üzen, kızdıran veya sakinleştiren bir şarkıya bağlanabilirsiniz.

    aslında müzik, dopamin veya "iyi hissetme" hormonunun salınmasıyla ilişkilendirilmiştir. yani sevdiğiniz bir şarkıyı dinlemek beyninizdeki ödül sistemini harekete geçirerek sizi o şarkıya bağımlı hale getirebilir.

    işleri daha da ilginç kılan şey, şarkı sizi üzse bile beyninizin yine de iyi bir doz dopamin salgılayacak olmasıdır. oldukça tuhaf, değil mi? bu tamamen birçok insanın karanlık bir doğaya sahip şarkıları dinlediğinde aldığı "acı tatlı" duyguyla ilgili.

    bazı şarkıların sizin için hiç sıkıcı olmadığını hiç fark ettiniz mi? eğer o şarkıyı hayatınızdaki kritik bir olay sırasında dinlemişseniz, o şarkı kafanıza takılır ve hiç eskimez.

    bazı şarkıların sizin için asla eskimemesinin ardındaki psikoloji, insan beyninin doğası gereği çağrışımsal olmasıdır, bu yüzden müzik ona yeniden yaşamak istediği mutlu bir zamanı hatırlatabilir.

    maldivler'de harika bir tatil geçirdiğinizi hayal edin. bu, birçok insan için hayatta bir kez yaşanabilecek bir deneyimdir ve bazen nasıl hissettirdiğini hatırlamanın tek yolu, oradayken ilk duyduğunuz harika parçayı dinlemektir. bir çeşit zaman yolculuğu gibi!

    uzun süreli belleğimiz, örtük bellek (implicit memory) ve açık bellek (explicit memory) olmak üzere iki farklı türe ayrılabilir. açık bellek, geçmişin kasıtlı, bilinçli bir şekilde hatırlanmasıdır. açık bellek, ders kitabı öğrenimi veya deneyimsel anılar gibi bilinçli olarak farkındalığa getirilmesi gereken şeyleri içerir.

    örtülü anılar bizim bilinçsiz ve otomatik anılarımızdır. örneğin, bir müzik aleti çalmak veya birisi ilk birkaç kelimeyi söylediğinde bir şarkının sözlerini hatırlamak. hafızanın büyük bir kısmı bilinçaltında gerçekleşir.

    açık bellek, hatırlama olmadığında kaybolurken, örtük bellek daha kalıcıdır ve daha fazla uygulama yapılmasa bile ömür boyu sürebilir. açık bellek sistemleri, alzheimer hastalığı gibi durumlardan zarar görür. alzheimer hastalığı olan yaşlı yetişkinlerde müzik, anıların kilidini açmaya ve iletişimi geliştirmeye yardımcı olabilir.

    örtük bellek, pasif olarak fon müziği dinleyerek oluşturulabilir. hatta arka planda tekrar tekrar çalındıkları için bazı müzik parçaları için bir tercih geliştirebiliriz. bu psikolojik fenomen salt maruz kalma etkisi (mere exposure effect) olarak bilinir.

    örtük bellek, klasik koşullanmanın bir biçimidir. bir olay, bir duygu ve bir şarkı, örtük bellek yoluyla birbirine bağlanır. bir müzik parçası çok duygusal bir olayla eşleştirildiğinde, o anda hissedilen güçlü duyguyu geri getirmek için etkili bir işaret olabilir. örneğin, “candle in the wind” şarkısı genellikle prenses diana ile ilişkilendirilir çünkü elton john onu cenazesinde seslendirmiştir.

    müzik, otobiyografik bellek (autobiographical memory) oluşturmaya yardımcı olur. müziğin canlandırdığı anılar genellikle hayatımızın belirli zamanlarından gelir. çoğu insan, 10 ila 30 yaşları arasındaki anıları gereğinden fazla bildirme eğilimindedir. psikologlar buna "hatıra çarpması" (reminiscence bump) adını verdiler. hatıra çarpma döneminden gelen müzik, hayatınızın diğer dönemlerinden gelen müzikten daha fazla anı ile ilişkilendirilebilir. bir şeyleri ilk kez deneyimlediğimiz için, gençlik yıllarımız ve yirmili yaşlarımız hayatımızda özellikle önemli ve heyecan verici dönemlerdir. müzik tercihi de orta ergenlik yıllarında şekillenir.

    pek çok şarkı bizim psikolojimize göre yazılır. dikkatimizi çekmek ve onları akılda kalıcı kılmak için genellikle "kanca atan bölümler" (hooks) içerirler. örneğin, enstrümantasyonun daha belirgin kullanıldığı korolar, onları yüksek sesle söyleme isteği uyandırabilir.

    akılda kalıcı şarkı (catchy), insanların kolayca eşlik edebileceği, basit bir melodiye sahip herhangi bir şarkı olarak tanımlanır. akılda kalan şarkılar beynimize yapışır ve onları tekrar tekrar çalma isteği uyandırır.

    birçok işletme, ürünleriyle ilişkilendirmek için tv veya video reklamlarına akılda kalıcı şarkılar eklemeyi sever. parça kafanızda çalmaya devam edecek ve bir sonraki alışverişinizde size şirketin markasını hatırlatacaktır.

    pek çok insanın şarkılara eşlik etmeyi sevmesi hiç şaşırtıcı değil. bu nedenle bir parçayı ikinci veya üçüncü kez dinlemek her zaman ilkinden daha iyidir.

    insanlar olarak bildiklerimizi bilmediklerimize tercih ederiz ve müzik sözleri de bir istisna değildir. ne de olsa, daha önce hiç dinlemediğiniz bir şarkı yerine, sözlerini bildiğiniz bir şarkıyla dans ettiğinizde, dans hareketleriniz her zaman çok daha belirgin olacaktır.

    kaynak:
    https://www.musicianwave.com/…s-over-and-over-again
    https://www.psychologytoday.com/…sic-evoke-memories

  • bundan daha büyük bir hikaye biliyorum aynı böyle.

    esas oğlanın marmara iibf diploması var ama üniden bir tane fotoğrafı bir tane arkadaşı yok ama neler neler başarmış herkes de inanmış.

    süper hikaye

  • içki içmiyorum, hiçbir zaman da içmedim çok şükür; fakat içmek isteyenin özgürlüğünün en başta ben savunurum.

    virüs yasakları ile ne alakası olabilir içki satışının ..?

    bakın bu sarı inekdir, bugün bunu verirseniz yarın ağlamaya hakkınız olmayacaktır.

    dünyanın hangi ülkesinde virüs kısıtlamalarında içki satışı yasaklanmış?

    zorunlu edit: ben bu entryi gece sahura kalktığımda, başlıktaki ilk entryi okuduktan sonra girdim. yasak var mı , yok mu ben hala anlamadım. eğer yasak yoksa araştırmadan yazdığım için hatalıyım. yasak varsa görüşlerim aynıdır.

    yeni edit :
    andy warhol abimizin bir zamanlar " herkes bir gün 15 dakikalığına ünlü olacak " demesi gibi , günümüzde insanlar değilse de bazı konular bir günlüğüne gündem oluyor ve sonra da unutuluyor. bu alkol yasağı mevzusu da aynen bu şekilde oldu ve şu anda kimsenin umurunda değil , çoktan unutuldu bile . . .
    benzer şekilde sol framde gündem olan , fırtınalar koparan her konu bir gün sonra unutulup gidiyor.
    sağolsunlar birçok arkadaş mesaj göndermiş hepsine teşekkür ederim ; avrupada alkol yasağı yokmuş , sadece akşam belirli bir saatten sonra ( bu saat her ülkede farklı ) alkollü içki satışı varmış. bazı ülkeler cafe vb. yerlerde içki içilmesini bir süreliğine yasaklamış , ama evde içmek serbestmiş.
    bir tek rusya 11 günlüğüne bizdeki gibi içki yasağı koymuş ; bunun sebebi olarak da millet ayık kalsın ki , onlara aşı yapabilelim diyeymiş :)

  • helal olsun lan bize. 5 yıl önce piyasanın bu hale geleceğini kim bilebilirdi? adamlar şarkı sözleriyle devlet adamlarını korkutuyor daha ne olabilir ki? gurur duyuyorum gurur!

  • "ya su an yasadigimiz dunya aslinda nesli tukenen bi irkin yasamlarini surdurmek icin yuzbinlerce yil once sectigi yasanabilir bir gezegen ise?" diye dusuncelere surukledi beni bu film.

  • (bkz: ankapark rezaletinin kimseyi çıldırtmıyor oluşu)

    750 milyon dolar lan. bak bir daha diyorum. 750 milyon dolar.

    ulan en fanatik akpli olsam şu meseleden sonra oturur iki dakika düşünürüm.

    bu kadar fakirin fukaranın yetimin öksüzün hakkına girip pişkince sırıtabilmek, insan içinde gezmek... tarih sizin gibi insanları yazarken yeni bir kelime bulmak zorunda kalacak. akpli siyasetçi utanmazlığı anlamında. normal kelimeler karşılamıyor bu kansızların yaptıklarını...

  • okul öncesi öğretmenliği:(eğitim süresi 5 yıl) "biraz daha okusan da lise öğretmeni ne bilim en azından ilkokul öğretmeni olamaz mısın?"