hesabın var mı? giriş yap

  • 26.07.2023 tarihinde habertürk'te yayınlanan ht360 programında atılan manşet:
    "kılıçdaroğlu sertleşiyor mu?"
    ben olsam "12 yıllık iktidarsızlığa rağmen hala sertleşebiliyor mu?" diye manşet atardım sanırım :pp

    görsel

  • beylikdüzüne metrobüs gönderebilen bir ülkeye karşı daha plütonun gezegen olup olmadığını senelerce çözememiş bir kurum. bence bakan haklı.

  • böyle insanları üzmeyin. bunlardan biri kuzenim. evin tek oğlu. 7 kız kardeşi var. babasını 20 yaşında kaybetmiş. babası benim babamdan beter pis bir adammış. ölünce hiçbirşey bırakmamış tabi. senelerce orda, şurda burda çalışarak kardeşlerine ve annesine bakmaya çalışıyor. babadan anneye anneden de ona hepatit b hastası bir yandan da hastalığıyla uğraşıyor. annesi de hipertansiyon, diyabet ve diyaliz hastası. o da ölürse bu dünyada napacam diyor. hayat herkese gülmüyor işte. kınamayın insanları.

  • göz göre göre işgal ediliyoruz ve halkımızın yarısına bunu anlatamıyoruz. nasıl bir çaresizliktir bu?

  • [3/9]
    goruldugu uzere bizimkiler coktan istanbulu ele gecirmeyi akillarina koymuslar, bizansin gelecegi parlak degil. once sirp kralligi sonra muslumanlar/turkler derken adamlar tum ic kaynaklarini tuketmisler. ozellikle bizim beyliklerin 12.yydan itibaren anadoluyu paylasmalari bizansin en buyuk asker kaynagi olan topraklarin yokolmasi demek, o yuzden salt parali askerlere dayaniyorlar ve bu da hem cok pahali hem de yeterli degil.

    uzun donemde olasi stratejiler, avrupali kuvvetlerle bir savunma anlasmasi yapmak ve/veya yunan ortodoks kilisesini latin papalikla birlestirerek, katoliklerin himayesine girmek. ikincisine elbette halk zerre destek vermiyor, ilkine de avrupalilarin pek ilgisi yok, kendi sorunlari var. iste bu yuzden meslektasi yildirim’in mektuplarina cevap yazarken, imparator 2. manuel avrupada ciktigi destek turunda gereginden fazla iyi sans dilegi ve gereginden cok daha az yardim sozuyle karsilasiyor. tam bu sirada osmanlinin ankara savasinda bozguna ugramasi ve yildirimin esir alinisi, bizans icin buyuk bir firsat ama osmanlinin yeniden dirilip tehlike olusturmasi ihtimali, avrupalilarin aralarinda anlasip birlesik bir kuvvet getirmelerini gerektirecek kadar yuksek degil anlasilan.

    timur bursaya kadar gelip baskenti yagmaliyor, osmanli haremini toptan alip goturuyor ve butun bu olaylar sirasinda ankarada ele gecirmis oldugu yildirimi bir kafeste gezdiriyor (bazi yerlerde kafesin altin oldugu soylenir, bilemem, bayeziti altin kafese de koysan evim demistir) fakat yildirima pek de kotu davranilmamis anlasilan; ertesi sene oldugunde cesedi bursaya goturuluyor evine gomulmesi icin. timur da semerkanda donmus ve cin’i isgal etme planlari yaparken oluvermis. timurun buralara kadar gelip etrafi dumduz etmesinin onemi sadece bizansin bir firsat kacirmis olmasi degil. anadoludan kacan binlerce turk avrupaya goc etmis ve bazi kayitlara gore anadoludaki turk nufusu avrupadakinden daha az kalmis. tabii bu goc, gemilerini fahis fiyatlarla servise sunan cenevizlilerin kesesine yaramis.

    yildirimin olumunu takip eden taht mucadelesinde, sirplarin kurtardigi yildirimin buyuk oglu suleyman, bizansla muttefik oluyor fakat kardesi musa onu ve sponsoru olan sirplari siddetle bastiriyor. bunun uzerine musa’nin zulmunden bikan sirplar, onunla anlasamayacaklarini anlayan bizanslilar ve bazi turkler, en genc kardes mehmeti destekliyorlar. celebi mehmet bu sayede tahta cikiyor. bariscil bir politika guduyor ve bizans imparatoru 2. manuelle kisisel bir dostluk kuruyor. bursa’daki yesil camii ile hatirlanan zati muhterem 1421’de oluyor ve yerini kendisi gibi bariscil bir adam olan ikinci murata * birakiyor.

    fakat kader bu adami asker yapmaya zorluyor cunku artik 2. manuel yasli ve daha agresif bir politika guden oglu 8. john’un ekibinin (bunlarda baska isim yok) sozu geciyor. 1422’de 2. murat istanbulu kusatiyor ama duvarlari asamayinca, 13 yasindaki kardesini kullanarak anadoluda isyan cikaran germiyan ve karaman emirlerinin uzerine yuruyor, sonra gerisin geri balkanlara.

    1430’da 2. murad selaniki ele gecirince, bizansta got tutusmasi tabir edilen bir fenomen gerceklesiyor ve sonunda latin dunyasinin yardimini alabilmek icin roma’da, kiliseleri birlestiren ve idari birtakim degisiklikler ongoren bir anlasma imzaliyorlar. fakat anlasma hem buyuk halk tepkisine hem de politik bolunmeye yolactigindan yururluge konulamiyor; boru degil sonucta, 1000 yildir ortodoks kulturunun merkeziyken bir gecede insanlar bunu degistiremezler. bizansin isi ister istemez agirdan almasi yuzunden, papalik da hala mesafeyi koruyor; onlarin amaci avantajli durumlarini kullanarak kontrol alanini genisletmek tabii. ek olarak diger ortodoks ulkelerin de bizansa tepkisi buyuk oluyor, patriarcha bagli olan ama bizans topraklarinda yasamayan yuksek din adamlarinin dortte ucunun destegi bir hareketle kaybedilmis oluyor dogal olarak. yani bir bakima bizans, romadaki pirince giderken eldeki bulgurdan oluyor.

    zaten bu siralarda kiliselerin birlesmesi yerine osmanlinin yonetimini kabul etmek isteyen yunanlilar da cogalmis. herkesin bildigi latin serpuşu yerine türk sarığı görmeyi yeğlerim sozu de, biraz yanlis da olsa bu baglamda akla geliyor. sozun sahibi lucas notaras, son bizans megaduxu (mega doux), resmen olmasa da pratikte basbakanliga tekabul eden bir pozisyon bu. yanlis baglam olmasinin nedeni, notarasin aslinda epey pragmatik bir insan olmasi ve tek derdi ortodoks muhafazakarlari fazla uzmeden, papalikla mumkun oldugu kadar arayi iyi tutmak. bu dogrultuda da roma’da yapilan lobi calismalarina uzun suredir katiliyormus zaten. fakat bu politikalari imkansizlasinca iki taraf da ondan nefret ediyor ve onu kendi propagandalarinda seytanlastiriyorlar; bu yuzden de bu son ve en meshur bizans megaduxunu tarih, yalnizca bu sozlerle hatirliyor.

    2. murat selaniki ele gecirdikten sonra balkanlardaki akinlari durdurmaya calisirken, belgradda durduruluyor. bundan cesaretlenen macaristan krali, sirplarin ve bizansa biraz seker uzatmak isteyen papanin yardimlarini yanina alarak, karamanlilarla koordineli bicimde saldiriyor. 2. murat once anadoluda karamanlilari yeniyor, sonra da balkanlara ucuyor ama saatlerimiz haziran 1444’u gosterirken karsilasan iki buyuk ordu, yeterli avantaja sahip olmadiklarini dusunerek savasmaktan vazgeciyor. iki tarafin lideri kendi kutsal kitaplarina ellerini koyup barisi 8 sene mi 10 sene mi ne bozmayacaklarina yemin etmisler.

    murat geri dondukten sonra, papanin gonderdigi birliklerin komutani olan kardinal, “kafire edilen yemin yeminden sayilmaz” diyerek macarlari gaza getiriyor ve ordu anlasmayi saniyesinde bozarak tuna nehrini geciyor. kahpe bizans bu noktada delikanliligin kralini yaparak, kardinali serefsizlikle sucluyor ve imparator 8. john bu macar ordusuna yardim etmeyi reddediyor. sirplar da geri cekiliyorlar ve bu sayede 1444’teki varna savasinda, murat dusmani 3’e 1 oraninda bir sayisal ustunlukle ezerek, hem macar kralini hem de kardinali olduruyor. yillardir kafa dinlemek icin bekleyen 2. murat firsat bu firsat diyerek yari emeklilige geciyor ve basa 12 yasindaki oglu mehmet’i getiriyor.

  • 10 yıl önceydi. çalışanlar bilir, yeni işe başlayan mühendis maaşları 1500 tl (1000 dolar) civarındaydı. iphone’lar 2000 tl civarıydı. iyi bir araba 35-45 bin arasına alınırken , iyi evler 250-300 bin civarındaydı. halkın ağırlıklı kısmı asgari almıyordu, mavi yaka çalışan maaşları sektöre bağlı değişmekle birlikte genelde 750-800 tl net ücretten başlıyordu. bu da 500 dolar yapar.

    özetle durum daha iyiydi, genel olarak iphone, ev, araba herkes için alınabilir fiyatlardaydı. 10 yılda ekonomik olarak inanılmaz fakirleştik. alım gücündeki düşüş berbat boyutta.

    gelen mesajlar üzerine edit : konut fiyatları lokasyon ve büyüklüğe göre değişir. iphone içinde vergili türkiye fiyatını yaklaşık olarak yazdım. bu noktada önemli olan kısa sürede ekonomik olarak nereye gittiğimiz.

  • kendini beğenmişliği yüzünden itici olan stand-up'çı. "bu biraz zaman alıyor", " anca" gibi şeyler söyleyerek espriye gülmeyenlere anlamamış muamelesi yapıyor.

    onlar anlamamış değil, sadece komik bulmadılar atalay.

  • (3 sene oncesi. tuvalet caminda bir marlboro insani, yari belinden disarda, cigerlerine yazik etmekle mesgul*. tuvalet kapisi calar.)
    anne - oglum, hadi gel asagi tatli yicez.
    ben - anne musadenle sicmaktayim. gelicem 5 dkya.
    anne - iyi peki.
    (bir kac saniye sonra hemen yandaki ebeveyn tuvaletinin cami ve panjuru simultane olarak acilir. anneyle goz goze gelinir.)
    anne - evet, hakkaten siciyosun. hatta sictin!!
    ben - eeee... sey...

  • açılınn ben geldim. aşık olduğum kadınla evliyim, 2,5 yaşında bebemiz var ve sevdiğim işi yapıyorum. gelecek kaygısı yaşamamak için şimdiden çeşitli yatırımlar ile çocuğumuzun geleceğini kurtarmaya çabalıyoruz. evlendiğimizde hiçbir şeyimiz yoktu,kirada oturup en ucuz mobilyaları almıştık. şimdi evimiz oldu ama hala aynı mobilyaları kullanıyoruz çünkü ev dediğin dört duvar içinde pahalı eşyalar değil, ev benim için ailemin içerisinde olduğu yer. herşeyi dişimizden tırnağımızdan arttırıp birlikte yaptık daha doğrusu eşim sağolsun dört duvarı yuva yaptı. yuvayı gerçekten dişi kuş yaparlar dedikleri doğruymuş arkadaşlar, . üç gün sonra aç kalsam, işsiz kalsam şuna eminim karım arkamda dağ gibi durur. herkese içerisinde sevgi ve huzur olan yuva dilerim arkadaşlar.

  • insan sevgisiyle dolu bi' hoca, cemaatini de bu şekilde yönlendiriyor. hümanist. evet.

  • italya'da, roma imparatorluğu döneminde zenginlerin tatil bölgesi olarak bilinen yer. fantastik.

    baiae, ms. 79’da vezüv yanardağının patlaması sonucu sular altında kalmış. patlama sonucu yaşanan volkanik aktiviteler kıyıyı 400 metre kadar içeri çekmiş ve baiae’nin sular altında kalmasına yol açmış. roma döneminin las vegasıymış. baiae ‘lüks ve keyifle' eş anlama gelir ve dönemin ultra zenginlerinin sayfiye alanıdır. şehrin altın çağında, dönemin ünlü romalılarından julius caesar, nero, pompey, marius ve hadrianus gibi isimlerin burada evleri varmış.

    1
    2
    3
    4
    5

    kaynak

    @sweet leaf tarafından 2 ay önce verilmiş bir ukteymiş. bana denk geldi doldurması*.