ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
cumhurbaşkanlığı iletişim başkan yardımcısı
-
aksan bence hic önemli değil ama yazılı metindeki gramer hataları can sıkıcı.
facebook'u tahtından indirecek bir site kurmak
üç harfliler diyeni sürpriz bir şekilde çarpan cin
-
kuralları olmayan bi' cin. "he he üç harfliler he, tabii" deyip lapss diye çarpıyor. sürprizli bi' cin. evet.
sözlükçülerin başından geçen doğaüstü olaylar
-
istanbul dışında üniversite okuduğum yıllardı. annem yeni yeni namaz kılmaya başlamış, sabah namazlarına kalkamıyor henüz. bir sabah ben gelip annemi sabah namazına kaldırıyorum. kalkıyor, abdestini alıyor, namazını kılıyor... sonra tekrar uyumak için yatağa yattığında birden fark ediyor; 'iyi de bu çocuk evde değil ki!'. bir titreme alıyor kendisini. sabahın kör vaktinde koştur koştur yan komşuya gidiyor.
işin ilginç yanı, istanbul'a geldiğimde bana bu olayı anlattı ve hayretler içinde hatırladım ki söz konusu gece ben de rüyamda evdeydim ve annemi uyandırıyordum... şimdi siz bunu okurken çok saçma geliyor biliyorum. hatta bana da saçma geliyor şu an. tek başıma böyle bir şey yaşasam hayatta inanmazdım ama annem de olayın içinde ve olayın şahidi olunca ne desem bilemedim. astral seyahat falan mıdır bilmem ama böyle şeylere inanmayan, bu tür hikayelere gülüp geçen biri olarak nasıl bir anlam vereceğimi de bilemiyorum bu olaya...
doğaüstüne inanmıyorum ama bir supernatural var.
kazağın altına gömlek giyen tip
-
oğlum bu da mı kötü?
hem yakıştığını düşünüyorum hem de pratik.
gömleği ütülemeden de giyebiliyoruz böylece. ne terliyoruz ne üşüyoruz.
allah allah!
bir insan gömleğin üzerine kazak giyen kişiye niye sinirlenir lan*
10 things i hate about you
-
the fifth elementgibi tekrar tekrar basa konup izlenesi, arada ozlenip tekrar izlenesi film. insani yormadan, cok aglatmadan, bol guldurerek, guldurmese bile tebessum ettirerek kanina girer. cok carpici diyaloglar vardir hatta zaman zaman oyle ayarlar vardir ki "bunu mutlaka kullanmaliyim!!" ya da "ben niye dusunmedim!" gibi serzenislere suruklenir insan.. ms. perky ise filmin az anlasilmis super karakterlerinden biridir, patrick verona karakteriyle izledigimiz heath ledger ise bir johnny depp tatliligiyla gonlumuzu calmistir.. filme damgasini vuran "can't take my eyes off of you" serenadinda patrick'in dedigi gibi "too good to be true"!
ms. perky: people perceive you as somewhat...
kat stratford: tempestuous?
ms. perky: "heinous bitch" is the term used most often.
ve filmin en super sozlerinden biri, olayi tamamıyla ozetler:
michael: the shit hath hitith the fan... ith.
140journos'un esenler otogarı videosu
-
"yaşayandan çok yaşamayan vardır burada.."
esenler otogarını betimlemek isterken ülkenin özetini geçmiş.
aihm'in demirtaş kararı bizi bağlamaz
-
kendisi, 10 aylık hapis cezası, sicil kaydının temizlenmesi ve milletvekili seçilebilmek için aihm’e üç kez başvurmuş olan cumhurbaşkanı erdoğan tarafından söylenmiş söz.
kaynak
çin'in coronayı yenmesindeki başarısının sırrı
-
virüsü de pişirip yemiştir hayvanoğlu hayvanlar.
emrah'ın eşine aldığı 20 liralık yüzük
-
adam öz oğluna benden bir kuruş talep etmeyeceksin diye sözleşme imzalatan adam. normaldir.
6 mayıs 2015 barcelona bayern münih maçı
-
boateng messi'den yediği çalım sırasında kendi etrafında bir defa daha dönse kendisiyle karşılaşıp bize evrenle ilgili ipuçları verecekti.
ekşi itiraf
-
hayatım 2007 yılından beri sürekli inişte...
2007 yılında 24 yaşındaydım, o yaşta sahip olunabilecek en prestijli işlerden birinde çalışıyordum,sevdiğim adamla evliydim ve ondan hamile idim...önce düşük yaptım bebeğimi kaybettim,sonra eşim için işimden istifa etmek zorunda kaldım,en sonunda da eşimin boşanma talebi ile karşılaştım...27 yaşına geldiğimde ne bebeğim ne işim ne eşim kalmıştı özetle...yılmadım,küllerimden doğmak için abd'de yeni bir hayata başlama kararı aldım,yok denecek kadar ingilizce bilgimle 9 ay dil okuluna gittim,döndüğümde halen toefl'dan gerekli puanı alacak ingilizcem yoktu,yılmadım türkiye'de çalışmaya devam ettim,gerekli skoru ve dolayısıyla gerekli kabulü aldım istediğim üniversite'den ama 27 nisan günü abd vize talebim,bu anlattıklarımın "mantıklı olmadığı" gerekçesi ile reddedildi.(vize yetkilisi kadının ince ince sorduğu sorulara verdiğim cevaplar neticesinde son 5 yılı özetlemek zorunda kalmıştım.)
yine de iflah olmaz bir iyimser olarak, bardağın dolu tarafını görmek istiyorum: belki de gerçek anlamda "yeni ve güzel bir hayat" için,bir topun sert bir zemine ne kadar hızla çarparsa o kadar yükseğe çıkacağı mantığından hareketle, her şeyi kaybetmeye ihtiyacım vardır kim bilir...