hesabın var mı? giriş yap

  • dokuzdan dördü çıkaramayan itü mezunu inşaat mühendisinin yaptığı evlerde oturmak

    edit : inşaat mühendisleri ve itü mezunlarından bolca hakaret içerikli mesaj aldım genellikle yanlış anlamış olamaz mı minvalinde. inşallah oturduğunuz evlerde, geçtiğiniz köprülerde statik - mukavemet hesaplarını yanlış anlamamışlardır sayın inşaat mühendisleri.

  • yeni karakter açıldı. thodex.

    --- spoiler ---

    1-lan kaşar sülü, thodex soyguncusu fatih özer’e bir günde interpol kararı çıkardık ancak arnavut polisi elinden kaçırmış hikayesini millete yutturdun. ama ben doğrusunu herkese anlatacağım. sen bilmiyor musun arnavutlukta kuş uçsa benim haberim olur?

    2-lan süslü sülüman, mahalle arasındaki kavgalarda bile 10 kişi tutuklanıyor.adam 2 milyar dolarla kaçmış,göstermelik birkaç tutuklama yaptınız.senin oğlunun,benim televizyonlara çıkardığım yeğenin vasıtasıyla, şahısla irtibat kurup paranın kaç lirasını aldınız,onu da anlatacağım

    3- süslü sülüman, sana olan kızgınlığım senin hırsız olmandan dolayı değil. zaten her yer hırsız dolu. senin devletin namusunu lekelemenden dolayı.

    4- gücünün yettiği gariplere diyordun ya size devletin gücünü göstereceğim diye, ben de sizin kör olmuş gözlerinize yüce allah’ın gücünü göstereceğim. sizi rezil edeceğim.

    5-akraban sadık soylu özel yerlerde beklettiği nakit paralarını yatla yunanistan’a kaçırmak için planlar yapıyor ya, ondan da haberim var. gerçi hangi polise şikayet edeceğim, sizi hangi polis kardeşimiz alacak? ipin ucu puştun elinde, onlar ne yapsın?

    6-buraya gönderilen devlet görevlisi kardeşlerim, lütfen siz bir süre olaya müdahil olmayın. süslü süleymanla derin mehmetin yakınlarının koordine ettiği kiralık katillerle ben bir yüzleşeyim, onları paket servis yapıp bunları bir rezil edeyim.

    7-gelecek olan kiralık katil mi devlet görevlisi mi bilmediğim için rahat hareket edemiyorum. siz bir süre lütfen karışmayın. lan sülü, allah’ın tuttuğunu kimse azad edemez. bizi allah tutmuş, kim eder azad.

    kaynak

    --- spoiler ---

  • çorba ya da pudingi pişirirken bir süre hep aynı yöne karıştırıp "alıştırdıktan" (?) sonra aniden ters yöne karıştırıp "şaşırtmak" (!)

  • flört dönemi her türlü angaryaya en açık olduğumuz dönem. evlenme niyeti ve vaadi olmasa da, erkeğin kadına aile babası rolündekini başarısını, kadının erkeğe ev hanımı potansiyeli hakkında ilk intibaı vermeye kastığı stajerlik dönemi gibi bir şey. zaten sözlükte de aratın stajer (stajyer?) asistan angaryaları gibi örnekleri bulacaksınız. özetle bu örnekten de anlaşılacağı üzere en güzel angarya, karşılıksız iş ve emek olduğu kadar, karşılığı verilecek olsa bile mahiyetinin ne olacağı belirsiz bir takım umut ve hayaller sırası ve sayesinde de yaptırılan angaryadır.

    hayatımda bu tip flört dönemlerinde en az iki kere ev taşıdım, nereden baksan 200-300 kilometre yol gittim, toplamda 20-30 saat hiç bir alakam olmayan yerlerde bekledim, bir düzine kadar hiç bir şekilde muhatap olmamam gereken adamla 'böyle' (elimle iç içe geçmiş kanca hareketi yapıyorum) oldum. ne oldu sonuç? sıfır.

    yani o flörtlerden beklentim, flörtlerin sevgilimleşmesiydi, olmadı. koliyi taşıdığım, yatağı, şilteyi sırtlandığımla kaldım. terli terli 'ne önemi var canım?' derkenki sahte babacanlık ifadelerinden öte yüzüme bir ifade konduramadı bu işler. o kadar kolisini, kaya gibi sofasını, masasını taşıdığım bir kişiden de ne bir hayır duası aldım, ne başka bir şey.

    bunu niye yazıyorum? şundan. bir kaç vakit evvel bir kızlan tanıştım. öyle 'maksatlı' tanışma da değil, normal tanıştım. kız sürekli beni arıyor, ne yapıyon, ne ediyon. dedim, 'vay yazış'. sonra bugün öğlen saatlerinde aradı, dedi ki 'otis ev taşınacak.'. yaaa. işte o an böyle bir sevindim anlatamam. iyi ki flörtleşmemişim. flörtleşeydim yine taşıyacaktım koli koli, bali bali, koli baliyi. ya çok yorgunum hastayım, bir yetiştirmem gereken iş var dedim, oturdum bu entry'i yazdım. şimdi buradan bana eşyasını taşıtmış olan diğer iki kıza sesleniyorum: sağa sola eşgalimi mi dağıttınız ulan? otis bıraktı artık o işleri. kendini zor taşıyor. yallah.

  • hayatını kaybetmiştir.

    şimdi yukarıdan bize bakıp "en çok bana fatiha okuyacaksınız!" diye kızacak. nur içinde yatsın. tebessümle anılacak bende hep.

    edit: "ben saksı değilim! ekme o çiçeği mezarıma!!"

    :)