hesabın var mı? giriş yap

  • sadece fibonacci sayılarıyla değil, aynı kuralla oluşturulacak her dizide bu oran elde edilir. (yani bir dizide n. ve (n+1). terimler toplanarak (n+2). terim elde ediliyorsa, terimler arasında altın oran bulunur.)
    bir örnekle açıklayalım, iki sayı seçerek dizimizi oluşturmaya başlayalım. hesaplama kolaylığı açısından bu sayılar 2 ve 3 olsun. böylece dizimiz 2, 3, 5, 8, 13, 21, 34... olur. hımm, bu fibonacci dizisi oldu zaten. "bizi mi kandırıyosun lan it oğlu it" dediğinizi duyar gibiyim, bir daha deniyorum. sayılarımız 1 ve 5 olsun. sayı dizimizin ilk 10 terimi şu şekilde olur: (10 terim kullanmanın bir faydası var, birazdan açıklayacağım) 1, 5, 6, 11, 17, 28, 45, 73, 118 ve 191. son iki terimi birbirine bölelim: 191/118=1.618... bu işlem ilk terimlerde yapılırsa sonuç tabiki altın orandan uzaklaşır ama terim sayısı büyüdükçe, elde edilen oran altın orana ((sqr(5) + 1) / 2) yaklaşır.
    şimdi gelelim 10 terim meselesine, 1, 5, 6, 11, 17, 28, 45, 73, 118 ve 191'den oluşan dizide 10 terim var. bu terimlerin toplamı da: 495. 495 aynı zamanda 7. terimin (45) 11 katı.
    n. ve (n+1). terimlerin toplanarak (n+2). terimin elde edildiği dizilerde, 10 terimin toplamı her zaman 7. terimin 11 katıdır.
    peki bu ne işe yarar? ne bileyim, sözlüğe falan yazılabilir.

  • görümcesi binemediği için asansörden inmeyi aklına getiremeyen, asansördeki erkeğin inmesini isteyen kara yobazın tartaklanma hadisesi.

    hamdi dayı'nın yerinde olsam ben de inmezdim.

  • bir sene kadar önce karşıma çıksa gülüp geçerdim buna. geçen sene arada arkadaşlarla fifa oynarız diye ps aldım ve en son 10-15 sene önce oyun oynamış birisi olarak demeliyim ki video oyunu kesinlikle sanattır ve hatta bir adım ileri gidiyorum ve diyorum ki bence günümüzde süper kahraman senaryolarına sıkışmış orijinal içerik üretemeyen sinema'yı da geride bırakmıştır.

    ben last of us oynarken hissettiğim dram ve duygu yoğunluğunu en son hangi filmden aldığımı hatırlamıyorum bile. daha yeni horizon zero dawn'ı bitirdim, rahatça söyleyebilirim ki bu oyun 2000'li yıllarda yazılmış en kaliteli bilim kurgu senaryoları arasındadır. yanına yaklaşabilecek film tek tük aklıma geliyor.

    ben çocukken oyun bomboş kafa dağıtma aktivitesiydi. şimdi adamlar senaryo, oyunculuk, seslendirme işlerini öyle seviyeye taşımışlar ki oyunun oyun kısmı sadece hikayedeki boşlukları doldurmak için var gibi bir şey. şu horizon zero dawn'daki kurguyu, mesajları, dinler ve insanlar üzerine yapılan felsefeyi daha önce de söylediğim gibi çok nadir filmde görürsünüz. dolayısıyla video oyunu sanattır, hatta günümüzün en sağlam sanat dallarından biridir diyorum.

  • acun firarda programında, acun'un yurtdışında bir barda önüne gelen kıza sarkıntılık yapıp yılışan bir tipi gösterip, "görüyorsunuz sayın seyirciler magandalık sadece türklere özgü degil, avrupa'da da magandalar var" demesi, ardından o kişinin gelip, "abi nasılsın? ben de türküm" demesi.

  • işiniz vardır, daha gün ağarmadan hazırlanır, evden çıkarsınız. sokaklar bomboş, tek bir insan, tek bir araba yoktur. ama o ıssız, sokak lambasının aydınlattığı ve cızırtısının tek ses olduğu sokakta biri size doğru yaklaşıyordur. dikkatli baktığınızda gördüğünüz şeyin 6-7 yaşlarında ufak bir kız çocuğu olduğunu farkedersiniz. tek başına ip atlayan bir kız. üzerinde en şık ve temiz kıyafetleri, yüzündeki gülümsemesiyle yakınlaşıyor, yakınlaşıyor, yakınlaşıyor...

  • ünlüye tapma sendromu (cws).
    ünlü birinin kişisel, profesyonel hayatının detayları ile aşırı obsesif bir bağımlılık kurmayı içeren bozukluk. özellikle instagram, twitter gibi sosyal medya araçları ile ünlülerin kişisel hayatına ister istemez dahil olunuyor, ve aşırıya kaçılırsa takıntı derecesine kadar ilerleyebiliyor bu minik stalklar. psikolojide adı yeni konulmuş denilebilir, ve aşağıdaki gibi kategorilere bile ayrılmış.

    simple obsessional
    love obsessional
    erotomanic
    entertainment-social
    ıntense-personal
    borderline-pathologica

    tabi her şey ünlülerle ilgili değil bu bozukluğu sahip kişiler düşük özgüven, toplumdan kendini ayrıştırma, hayal kurmaya yatkınlıkla, hatta daha ileri versiyonları şizofreni ile ilişkilendirilmiş.
    bu sendromu, yunan tanrılarının yerine konulacak boşluğun, önce politik liderlerle sonra ünlülerle dolduğundan dolayı oluştuğu ile ilgili görüşler de var, özellikle medyanın katkılarıyla oluşan "karizmatik lider"lerin biz garibanlarda yarattığı etki de benzer bir durum. aynı şekilde kendi jenerasyonum için 90'lar ünlülerinin bu derece bir hayranlık duygusu oluşturulacak şekilde pazarlandığı görüşündeyim. şu an z jenerasyonu kimlere hayran olmakla meşgul bilmiyorum, bts ve benzeri koreli gruplar olabilir, kime hayransanız hemen o hayranlığı yere indirin ve bir an önce özgüveninizi geliştirmeye bakın derim.