hesabın var mı? giriş yap

  • oyuncak tavşanının boncuk gözlerini ısırıp kopartmış, yutup yutmadığını anlamaya çalışıyorum:

    - ılgın nerede bu tavşancığın gözleri?
    - ben onları ısırıp koparttım!
    - ama yutmadın, di mi?
    - (eyvah yakalandık bakışı) yere attım.
    - eğer yuttuysan altını değiştirirken kakanda görürüm biliyorsun değil mi?

    bu yeni bilgiyle ufku iki katına çıkan kızım birkaç dakika sonra yanıma geliyor ve:

    - baba ben artık kakamı tuvalette kendi başıma yapmak istiyorum. sen gelme. ben yaparım.

  • henüz baba olmamış, evlat sevgisi görmemiş insanlara dert olan baba. büyük konuşmamak lazım gencler, trolluk yaparken dahi.

  • hayal dunyanizda utopik bir sehir olsun ve o sehri cok seveceginizi, tam da boyle bir yerde yasamak istediginizi dusunun. sonra bu utopyanizdaki sehrin guzelliginin 100 kat guzelliginde bir yerin oldugunu hayal etmeye calisarak beyninizi zorlayin. iste tam orasi burning man ya da sehir adiyla black rock city.

    cep telefonunun, elektrigin, suyun, teknolojinin ve en onemlisi paranin olmadigi bir yer burning man. bir festival degil, bir kamp alani degil. cok daha otesi. herkesin yemegini, icecegini, yatagini, sanatini, kiyafetini kisaca herseyini ucretsiz paylastigi, herkesin birbirine karsi insancil yardimsever oldugu bir yer orasi. hayatimda kendimi en guvenli hissettigim en cok eglendigim yer ayni zamanda.

    2013 nufusu 68 bindi, 28 yildir duzenli olarak her sene artan bir nufusu var. kurallar insan sayisiyla her sene artsa da ozgurlugun en ileri duzeyde oldugu sehir orasi. burada ne kadar yazarsam yazayim, ne kadar anlatirsam anlatayim, ne kadar hakkinda video izlerseniz izleyin gitmeden hayal edemeyeceginiz kadar olaganustu bir yer. gunun 24 saati her saniye binlerce etkinlik var. her turlu muzik konserinden, degisik konseptli partilerinden, spor musabakalarindan, sanat arabalarindan, resim sergisinden, yogasindan, yarislarina kadar surekli her yerinde farkli bir etkinlik var sehrin. bir hafta boyunca hic uyumazsaniz yine cok seyi kacirdiginizi dusunebilirsiniz. cok cok buyuk sanat eserleri var sehrin her yerinde ve hepsi sifir para gozetilerek sadece gonullu olarak bu sehir icin yapilmis.

    28 yildir duzenlenen etkinlikte bebeginden, cocuguna, yaslisina gencine her kesimden cok fazla insan var. bu sehirde dogup buyuyup her sene katilan binlercesi var. sehirde nikahini kiyan, cocugunu doguran, torunuyla gelenler var. bu sehirde normal hayatta olmayacak her turlu guzellik var. bu sehirde sasirma diye bir duygu yok. cunku hersey dunyadan farkli ve herkes kendisini kisiligini hicbir cevre baskisi gozetmeden istedigi gibi yasayabiliyor. elglence de burda, ozgurluk de burda, cilginlik da burda, insanlik da burda, paylasim da burda. olabilecek en olumlu sifatlarin hepsi birlesip burada toplanmis. normal hayattaki sacmasapan binlerce davranisin, aliskanligin, olayin ne kadar anlamsiz oldugunu daha bir iyi anlayabilirsiniz bu sehirde.

    bu kadar guzelliginden bahsettikten sonra bundan sonra gidecekler icin de ufak tavsiyeler vereyim de yardimim dokunsun. bu sehre hiçbir şey goturmeyip, elbise bile giymeyip giderseniz hic sorunsuz guzel bir hayat yasayabilirsiniz o bir hafta boyunca. fakat tabi herkesin kendi ihtiyacini ve paylasim adina baska ihtiyaclari da goturmesi beklenen durum. temel ihtiyaclar zaten internette her yerde bulunabilecek seyler. su, gaz maskesi, deniz gozlugu, el feneri, renkli kostumler, cadir, uyku tulumu vs.. bunlar disinda en temel ihtiyac bisiklet. sehrin simgesi bisiklet cunku. sanat arabasi olmayan herkesin bisikleti var sehirde. yurumek cunku zor o buyuk sehirde, bisikletiniz olsa bile cok yuruyeceksiniz. olmadigi durumda dusunemiyorum. sehirde herkesin gecici kullanabilecegi bisikletler var o isinizi gorecek. cogu tematik kampta banyosundan, mutfagina kadar her turlu ihtiyac var, o kamplarin coguna festival oncesi kucuk bir ucret karsiligi kaydolabiliyorsunuz. kolonyali mendilden, sprey suyuna, gatorade icecegini ve konserve yemekleri bol bol alirsaniz temizlik/yemek/icmek gibi en temel sikintilarinizi bir hafta boyunca hic yasamazsiniz. zaten belli bir esik noktasi sonrasi hicbir seyi kafaya takmadginizi ve her turlu ortama uyum sagladiginizi farkedeceksiniz. normal hayatta uykucu da olsaniz orda sehrin buyusu ve guzelligine kapilip hic uyumayadabilirsiniz. kendinizi birakin, rahat olun, plan yapmayin, bir suru yapilacak, gezilecek, gorulecek sey sizi bulacak zaten, cekinecek, korkacak hicbir durum yok. gercek hayattaki onceliklerinizin, aliskanliklarinizin pesinden gitmeyi birakip cok olumlu degisimler kazanacaksiniz sonunda, bunu bilerek o anlarin tadini cikarin.

    burning man'in kotu yanlarina gelince, yilda bir kez yapiliyor ve sadece 8 gun suruyor. ilk 5 gunu artarak dinamiklesen sehir, son 3 gun azalarak bosaliyor ve sessiz bir yere donusuyor. burning man sonrasi normal hayata, ayni sacmaliklara, sikintilara, ozellikle is hayatina donmek cok pis koyuyor. bir de 2014 burning man icin daha 350 gun kaldigini bilmek en uzucusu. bir sene boyunca internetten fotograflarina bakarak hatirlayarak kendimi teselli edecegim. simdiden seni cok ozledim burning man...

  • "ilkokul 1 den 2 ye geçtiğimiz yaz tatiliydi. göcekte teknedeydik. bendeniz kolluklarla yüzüyorum o aralar. dedim ben bu kollukları ayağıma takarsam suyun üstünde yürürüm aq. taktım ayaklarıma kollukları atladım tekneden tabi ayaklar yukarda gövde suyun içinde kaldık öyle. boğuluyodum birader çok fenaydı. allahtan peder bey görmüş çekti çıkardı ayaklardan."

  • son birkaç gündür programı izlemeye başlayan annemin yarışmalarda varlığıyla yokluğu bir olan taner'i ilk defa bugün fark etmesiyle "bu çocuk kim adanın yerlilerinden mi?" diye sorarak bombayı patlattığı yarışma.

  • he amk 20 milyon insanı öldürelim demiş. acaba attığınız gol olmasın biraz nüfus kontrolü yapın, 3 çocuk zırvasının peşinden koşmayın yoksa daha beter oluruz demeye getirmiş olabilir mi?