ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
başka firmalarla görüşüyor musunuz
-
- başka firmalarla görüşüyor musunuz?
- ulan hıyar, siz başka adaylarla görüşmüyor musunuz?
bdp'lilerin 23 nisan'ı protesto etmesi
-
23 nisan'ın bdp'lilerin bayramı olmadığı doğrudur. eşek kadar adamsınız lan elinizde balonla gezecek haliniz yok ya.
3 kasım 2020 ege üniversitesi'nin attığı tweet
-
laik bir ülkede devletin bir kurumunun böyle bir üslupla konuşması ancak ve ancak alay konusu olur. bu ülkede farklı dini inanca sahip veya inançsız insanlar bunu hakaret olarak algılayamaz mı kim çoğunluktaysa onun dinini geçerli sayan bir devlet olmaz olursa yarın ateistler çoğaldığında camileri kapatmayı kendisine hak görür o zaman bana saygı duyun diye ağlayamazsın. devletin dini olmaz, devletin hastanesi dini bir üslupla konuşamaz bu müslümanların kendi haklarına vurduğu bir darbe olur. laiklik inanançsızlardan çok inananların sigortasıdır.
sedat simit sat onurlu yaşa
-
(bkz: kanzuk simit ye onurlu yaşa)
sahibinden.com'daki özel ders ilanı
-
kendi çocuğunu yetiştirmekten aciz ebeveyn ilanıdır. yazık o çocuklara.
atatürksüz anayasa istiyorum
-
atatürksüz anayasa isteyen anasından am beklesin hadi.
9 haziran 2015 diyarbakır olayları
-
devletin kontrgerilla mantığının hızlıca işlemeye başladığının göstergesi. verilmeyen 400 vekilin karşılığı bunlar.
erkeklerin evlenince haberdar oldukları nesneler
-
bazıları için dolgulu sütyen. *
miss world 1964
-
herkes sağdan dönerken türk kızının soldan dönmesi, acemi askerlik günlerimi hatırlatarak yarmıştır.
nihat doğan'ın tuğçe kazaz ile evlenmesi
-
nikah şahidi r.o.k olsun. nikahı da melih gökçek kıysın söz cumhuriyet altını takıcam.
çocukken hayal edilen tanrı şekli
-
durgun zekam sonradan olmayıp vakumla doğmanın yan etkisi olduğundan çocukken hele hele soyut kavramlara kafam asla basmazdı. nerde bu allah gidelim görelim soruma o dünyada değil cevabını aldığımda oluşan zincirleme reaksiyonu utanmadan yazıyorum aşağı
1 allah dünyayı yarattığına göre yaşlı-> yarattığı şeyin içinde olamayacağına göre uzayda-> uzayda ne var? gezegenler-> ben hangisinin adını biliyorum? satürn-> demek ki allah satürn'de
2 banyodan açılmamış bir permatik bulunur babaya gidilir. baba burda ne yazıyo? (baba) satürn*-> üzerinde ne var? bi adam resmi-> baba satürn'de insan var mı? (baba) yok.
sonuç: tanrı nerde? satürn'de-> permatik'in üzerindeki adamın suratında kocaman beyaz bişey var* ne bu? sakal. allah yaşlı mı? yaşlı. sakalı var mı? muhtemelen-> baba bu resimdeki allah mı? (baba) hayır oğlum.
yıllarca nerde yanlış yaptığımı düşünüp durdum sonra.
hiç kimsenin işini düzgün yapmaması
-
2 yıl sonra edit: hiç bir şey bahane sayılmıyor evet. son 1 aydır ben de bu grup içerisindeyim. evet kötü hissediyorum. hayata pause tuşu istiyorum. kişisel meselelerini hallettikten sonra işe devam etmek istiyorum. neyse.
düzeldim editi: 1 ayın farkını günde 15 saate yakın çıkararak telafı etmeye çalışıyorum. vicdanım rahat aslında, yaptığım işi kötü yapmadım, kişisel ciddi bi kaç problemden dolayı erteledim diyebilirim. memnuniyetsizlikleri de bi kaç güzellik yaparak telafı ettim. iyi bir çalışan oldum sözlük, mutluyum.
son 6 - 7 aydır istisnasız her gün şu cümleyi kuruyorum. kodugumun memleketinde bir tane mı işini düzgün yapan adam olmaz?
her gün bir şeylerle karşılaşmak zorundasın. otobüs şoförü mal taşır gibi otobüs kullanır, garson seni sikine takmadan siparişini alır eksik getirir, paketçi evdeki kızlara sulanır taciz eder, klimacı her defasında bir şeyleri yanlış yapmıştır.
bu böyle uzar gider ve bu memlekette her şey bir yerden boka sarmaya devam eder.
edit: işini düzgün yapmayan sadece yukarıdaki meslek grupları değil. yanlış anlamak istemiş yine işini iyi yapan çok şeker insanlar. yukarıda yazdıklarım 18 saat içinde yaşanan ufak şeyler. buraya her gün yazacak olsam geçen haftadan itibaren babamı öldürmeye çalışan bir doktor, bir yazilimciya verilen 3 aylık işin 10 günde tamamlanmasını bekleyen iş sahibi ( o da yazılımcı- en iyisi olduğunu iddia edenlerden-), her gün işyerine gelen ve kovulunca çıkarmakla tehdit eden gerizekalı bir mülk sahibi, dönerden kıl çıkınca sizin saçınız yok mu diyip para isteyen bir dönerci, imzasını satmak isteyen bir mühendis eklenebilir. ki bunlar hatırladıklarım.
polislerle girilen ilginç diyaloglar
-
based on a true story..
kahramanımız otoyolda makas atarken* bariyerlere çarpar. olay mahallinden geçmekte olan ekip otosundan bir polis iner, yaklaşır:
- sen mi yaptın bu kazayı?
- evet abi.
- ulan bu nasıl kaza? böyle kaza mı yapılır? sana ceza kesmek yetmez, kursa da gönderecem seni.
- abi yapma etme babam sıçar ağzıma, zaten öğrenciyim vaktim yok...
- kes lan!
- abi hiç olmazsa biri olsun, hem kurs, hem ceza.. insaf ama..
- seç birini o zaman..
- seçemem ben abi, sen seç.
- peki, kura çekelim o zaman..
polis iki parça kağıt koparır, birine "kurs", diğerine "ceza" yazar.
- çek şunlardan birini..
kahramanımız olayın yavşamakta olduğunu farkeder..
- abi, bir tane de benim hakkım olsun, bir kağıda da "af" yazıp koysan..
- hadi lan!
- abi yapma etme..
- peki lan
polis bir kağıda da "af" yazar.
- çek bakalım.
şanslı kahramanımız "af" yazılı kağıdı çeker..
- bak abi allah da istemiyormuş.
- allahın adını karıştırma, sittir ol git şimdi..