hesabın var mı? giriş yap

  • sevmek senede üç bölüm izlicem diye bütün yıl sherlock holmes'u beklemek gibidir.

    olm adamlar resmen sevmenin en doğru tanımını yaptılar

  • bence herkesin matematiğe veda ettiği bir an var. kimi ilk x’i, y’i gördüğünde, kimi ilk türevleri gördüğünde çekip gidiyo. benim matematiği anlamadığımı iliklerime kadar anladığım an ilkokul 1.sınıfta 7'şerli çarpım tablosuna geldiğimiz andı hala antipatiğimdir bu dangalak 7'li tabloya. 8x7 bilirdim, söyledim ama 7x8 de ne oluysa kitlenir mala bağlardım

  • 10 mart editi: çok uzun bir süredir 1.90 tl'ye satılan yemek henüz resmi olarak açıklanmamış bilgilere göre 2.80 tl oldu. 1.90 rüyası yakında sona erecek.

    yıldız teknik üniversitesinin, öğrencilerine sunduğu yemek hizmetidir. öğlen ve akşam olmak üzere günde iki öğün çıkar. 1.90 tl'lik ücretiyle (0,16 dolar) tam anlamıyla rakipsizdir.

    fransız devlet üniversitesindeki öğrenci yemeği başlığını gördükten sonra ne zamandır bu başlığı açmak aklımdaydı. bugün yemekhanede güzel yemek çıkınca paylaşayım dedim.

    görsel
    görsel

    her gün et çıkmıyor tabii. fakat arada bir de olsa boğazımızdan et yemeği geçiyor. bugün de onlardan biriydi. havuç tarator yerine istersem salata ya da ayran da alabilirdim. bir çeşit isteğe bağlı kısaca. ekmek ve su ise sınırsız.

    ön edit: evet üniversite yemekleri genel anlamıyla ucuzdur. fakat ytü yemekhanesi ucuzun da ucuzu ve lezzeti genel anlamda öğrenciler tarafından beğeniliyor. entry'mi yazma sebebim de ortaya çıkan fiyat-performans.

  • ön bilgi: bu dört sayılı entry'dir. ilk yazanlar yazdıklarını silerse diye peşinen yazıyorum.

    1. parti binası önünde cılız bir kalabalık "kaybetsen de seviyoruz." içerikli gösteri yapacaktır.
    2. akp merkezinin ışıkları erkenden sönecek ve herkes evine gidecektir.
    3. erdoğan aynı gece ankara'dan üsküdar'daki evine geçecektir.
    4. kısıklı'da da bir iki kişi sevgi gösterisi yapacaktır. ama uzatmadan onlar da evlerine dönecektir.
    5. sonra türkiye'de her şey çok güzel olacaktır.

  • bu sene ki şampiyonluk inanın bana hiç bir galatasaray'lının skinde bile değildi, zaten ömrümüzün yarısı gs şampiyonlukları ile geçmiş. ama bu sezon öyle belden aşağı vurdunuz, bizlere öyle öfke birktirttiniz ki o arkasında durduğunuz ağzı bozuk, kenafir gözlü zübbeyi sezon sonu bizzat sizlere gönderteceğiz, sokaklarda yürüyüş yapacaksınız istifa etsin diye.

  • ne laga luga yapıyorsun hocam? samimiysen çık bildiğini anlat sonra da davutoğlu'na söylediklerim yalan mı? diye sor. bu siyasiler hep böyle.

  • çoğu zaman bana nasıl bu kadar sabırlı, sakin, tahammüllü olduğum soruluyor. sanıyorum bunun sebeplerinden biri üniversite okumamış olmam. türkiye'de sarsılmaz ast üst ilişkisiyle, statükocu yapısıyla, kraldan çok kralcılığı ile, kayırmalarıyla, kaydırmalarıyla, entrikalarıyla tam bir ortaçağ derebeyliği zihniyetiyle yönetilen bu kurumlarda örselenmediğimden cebimde bolca tahammül kaldı diye tahmin ediyorum.

    savcılığa verdiğim her 10 ifadeden 7'si öğretim üyelerinin şikayetleri üzerine oluyor. asker değil, adnan hoca değil, milletvekili değil. bu öğretim görevlileri "eleştirel düşünce", "fikir ifade özgürlüğü", "mantıksal çözümleme" öğretecekler.

    siz kimsiniz yahu? kendinizi ne zannediyorsunuz? kim sizi bu kadar havalara çıkardı? paper'larınızı alsam, önce intihalleri ayıklasam, sonra da yerel, ucuz, parayla makale yayınlayan mecralardaki yayınlarınızı elesem, h-index'inizi hesaplasam bir avuç düzgün insan kalırsınız. onlar da zaten öğrenciyi düşmanıymış zannetmeyenler çıkar. geri kalanınız hayata daha iyi bir akademisyen, daha iyi bir eğitim adamı, daha iyi bir insan olarak tutunmak yerine zamanında bedelini biat ederek ödediğinizi düşündüğünüzden aynı bedeli ödetmeyi hak gördüğünüz o çürük sistemin boktan çarklarını yağlamaktan başka bir iş yapmıyorsunuz.

    o çarkın içinde onunla beraber kül olup gideceksiniz. yerinize yepyeni aklı beyni açık bir nesil gelecek. sizi ne kimse hatırlayacak ne de kimse size minnet duyacak. tarih sizi ufak puntoyla ufak utanç dolu bir paragrafa sıkıştırdığıyla kalacak.

    sizin vereceğiniz eğitimin bende eksik olmasından dolayı da son derece memnunum. gelecekteki tercihlerimi de sizin gibilerin olmadığı bir dünyadan yana yapmaya devam edeceğim.

  • 20-25 yıl önceki şehir ve şehir hayatı. trafiğin az ya da hiç olmadığı, bisiklet kullanımının daha fazla olduğu, insanların daha fazla yürüdüğü, daha az arabaya bindiği, nüfusun daha az olduğu, fastfood restoranların en az sayıda ya da hiç olmadığı, sanayinin daha az ya da hiç olmadığı, tarım ve el sanatlarının daha fazla olduğu, asfaltdan ziyade doğal taş parke yolların olduğu, çevre kirliliğinin olmadığı şehirler için daha doğrusu bu hayale yakın şehirler için kullanılan tanımdır cittaslow.

    çocukların internet kafelerden ya da evindki bilgisayarlardan ziyade sokakta vakit geçirdiği şehirlerdir. çocuklara bu alanlar bırakılmıştır. bu şehirleri 20-25 yıl önce yaşadık, bitirdik ve kirlettik. ne kadar sahici bilmiyorum ama bu özlediğimiz şehirleri yeniden meydana getirme hevesi var cittaslow'da.