hesabın var mı? giriş yap

  • hahahahahasektir! yukarıdaki aktroll döktürmüş de döktürmüş, evet akp öncesi ilk çağlarda yontma taş yaparak geçiniyorduk. elektrikler de yoktu karanlıkta tv izliyorduk amk. muhtemelen bir işe yaramayacak ama sen de beni dinle "@themanfromjupiter" adlı trol veya akp aşkından kör olmuş suser

    1- siyasetten ve ekonomiden anlamıyorsan neden akp'ye oy istiyorsun, bu iki alandan anlamadığını belirttiğine göre mevcut problemleri de görmekte haiz değilsin. dolayısıyla baştan yaptığın tespitler ve argümanlarının tamamı çöp.

    2- ülkenin gelişmesini emperyalist ülkeler değil yaptığı hatalı yatırımlar ve beslediği rant çevresiyle reisin ve partisi engelliyor.

    3- 2002 ekonomik krizinden reisin değil kemal derviş sayesinde kurtulduk. 2008'e kadar izlenen politika bir önceki hükümetin ülkeye getirdiği ekonomist ve imf yardımları ve takip eden sıkı bir ekonomi politikasıyla gerçekleşti. eğer 2002 krizinden sonraki süreç akp'nin başarısıysa şuan içinde olduğumuz süreç de akpnin başarısızlığı ve beceriksizliğidir. yok öyle hemen dış mihraklara, emperyalist devletlere sıgınmak, boş mazeretler üretmek. nerde bir başarı görseniz akbaba gibi hemen üzerine konuyorsunuz. bunu yaparken bir de başarısızlıklarda sorumluluk alsanız dişimi kırarım.

    4- yapılan onca soygunu, hırsızlığı, yolsuzluğu, 2'li üçlü dört maaşlı yandaşları, kokainmanlarınızı, ihale manyağı yaptığınızı 5'li çeteyi, sömürdüğünüz ülkeyi, yanmasına göz yumduğunuz ormanı, kurdu, kuşu, ülkedeki yönetilemezliği, ekonomik krizi, marmaray, yol ve köprü yaptı diye sineye mi çekelim. yaptıysa benim paramla yaptı, üstelik halen geçmediğim köprünün parasını ödüyorum. neden? yandaşlarınız akp döneminde ve sonrasında da kazansın diye mi

    5- kiralarla imamoğlu'nun bir alakası yok, hayat pahalılığı, doların yükselişi gibi konular için seni beştepeye alalım.

    6- şimdiye kadar ki iyi hizmetler için teşekkürler ama iyi hizmetler yapılanların, yaratılan sorunların yanında güdük kalıyor. yol, köprü ve beton bu ülkenin problemlerini çözmekte yetersiz. ve ülkenin problemlerinin kaynağı olan bir parti ve lider bu sorunlara çözüm bulamaz. ek olarak artık akp bitmiş bir partidir, ne davası ne de anlatacağı hikayesi ve geleceğe dair söyleyeceği bir şey kalmıştır. bunu zamanı geldiğinde sen de anlayacaksın sayın troll veya aşırı derecede akp aşığı kişi...

    edit: sözlüğe gün içinde girmedim entry patlamış, bazı eklemeler yapmama dair mesajlar aldım.

    7- istanbul'daki kiraların pahalanması özellikle mülteci sorunu, istanbuldaki 3.5 milyon mültecinin eve ihtiyacı olması ve arap zenginlerinin istanbul'dan ev almasıyla da ilgili (@bir kiz on the clouds)

    8- dördüncü maddeye ek olarak (bkz: 128 milyar dolar nerede?) (@cranberry)

  • kendimde gözlemlediğim korkunç bir dönüşüm. en tıfıl, en beybi çağlarımda bile deli gibi sıcak suyla banyo yapardım. hala da öyle... şimdi şöyle bir durum var: insan sıcak suyla banyo yaptıktan sonra hayata bakışı değişiyor aslında. daha bir sakin, daha bir mülayim oluyor. misal sıcak banyo öncesi kapıma aidat artışını haber vermek için kapıcı (aka apartman görevlisi) geldi... ne oluyor? üzülüyorum, geriliyorum, neyin zammı lan bu şimdi diyorum, içim içimi yiyor, sinirden titreme geliyor. oysa aynı adam, ben sıcak bir duş aldıktan sonra karşıma geldiğinde ona kurtlar vadisi'ndeki ömer baba gibi davranıyorum:

    - abi iyi akşamlar, yönetim kurulu karar aldı... aidatlara 50 ytl zam yapıldı.

    - olur evladım...

    - bu ay bir de bakım masrafı var 50 ytl... yönetici "kat maliklerinden ikisini birden tahsil edin" dedi...

    - hay hay... yönetici oğluma da çok selam söyle... ona de ki zamanında bir derviş ormanda gezerken yaralı bir ceylan görmüş... ceylanı acı çekmesin diye öldürmüş... o gece rüyasında ceylan dile gelmiş, demiş ki...

    - benim işim var, başka katlara gidecem... eyi akşamlar...

    - hayırlı akşamlar evladım... güle güle git...

  • sevgili erkek okuyucu,

    sevgilisi olsun, yakın arkadaşı olsun, aileden biri, iş arkadaşı ya da herhangi biri olsun çevresindeki erkeklerin hal ve tavırlarına dikkat eden bir kadın olarak nacizhane bazı fikirlerimi paylaşmak istedim... ister saçma bulur hemen okumayı bırakırsın, ister anlamlı bulur hayatına uygularsın orası sana kalmış... hepsini uygulamasan bile kafana yatanları bile uygulasan emin ol kadınların gözünde pirim yapacağın kesin... fazla uzatmayım özetle benim gözümde bir erkekte şık duran davranışları sıralamaya başlayım.

    1 - kapılardan geçerken yol vermek: çok standart, genel bir görüştür esasında bu... emin olun yanınızdaki her kim olursa olsun, yaşı kaç olursa olsun ve aranızdaki ilişki tipi ne olursa olsun ( sevgili, arkadaş, aile..) bu davranış her zaman yanınızdaki dişi üzerinde etki yaratır ve size puan kazandırır. eğer geçtiğiniz kapı kapalı ise bu kapıyı açmanız gerçekten de bir kadın için herşeyden de öte gerçekten müteşekkirlik uyandıracak bir tavırdır da aynı zamanda... bazen kapılar çok ağır olabiliyor ve gücünüz yetemeyebiliyor o nedenle kapıyı açarak size dostça bir yardım elinin uzanması gerçekten de çok şık bir davranış... tabi bunun karşılığında karşınızdaki kadının da size teşekkür etmesi de bir kadın için şık bir davranıştır.

    2- araba kapısı açmak: bu biraz farklı. bu her kadına yapılmaması gereken bir davranıştır bence. bu sadece sizin için özel olan bir kadına yapılmalı; sevgiliniz veya anneniz gibi. aslında bunun herzaman yapılması da gerekmiyor ama örneğin özel bir gece dışarı çıkıyorsanız, özel bir yemeğe gidiyorsanız, bir düğüne gidiyorsanız ya da o gün sevgiliniz çok özenerek giyinmiş ve çok şıksa, arabaya binerken önce kadına kapıyı açmak ve dinmesine yardımcı olduktan sonra kapısını kapatmak her zaman çok şık bir davranıştır. hoşluk verir, sevgiliyi daha bir çok sevdirir..

    3- dik merdivenlerden inerken veya yüksek bir yerden inmesi gerektiğinde elinden tutmak: bunun için illa bir kadının sevgiliniz olmasına gerek yok... bunu tamamen iyi niyetle ve yardım amaçlı yaptığınız sürece karşınızdaki kadını tanımasanız bile, karşınızda rahatsızlık uyandırmazsınız, bilakis çok şık duran bir hareket olur. bazen merdivenler çok dik oluyor ve özellikle topuklu ayakkabınız varsa inmeniz çok zorlaşıyor ama sizn elinizi tutarak destek veren biri olduğu taktirde inişiniz daha kolaylaşıyor ve düşme riskiniz de azalıyor. tabi burana elini tutmaktan kastım el ele yürümek değil son bir kaç basamak bile olsa önden inip avuç içinizi açmanız ve kadının elini sizin elinizin üzerine koyarak destek alması..

    4- restaurantta masaya otururken veya kalkarken sandalyesini tutmak: bu da özellikle şık bir akşam yemeğine gittiyseniz çok şık duran bir davranıştır. elbette garsonlar da bunu yaparlar ama sizin kendi kadınınızın sandalyesini tutmanız ve onu rahat ettirmek istediğinizi ona göstermeniz bir kadin için önemlidir.. özellikle düğün dernek gibi cicili bicili kıyafetler ve yüksek topuklularla sizin o sandalyeyi itmeniz ve çekmeniz hem çok zor oluyor hem de sizinle ilgilenen ve size kendinizi iyi hissettiren biriyle birlikte olduğunuzu hissetmek gerçekten insanı daha da fazla karşısındakine aşık ediyor..

    5- montunu tutmak: bu da her zaman olmasına pek ihtiyaç olmayan bir durum olsa da ara ara kadınınızın montonu/mantosunu/ceketini tutmanız ve giydikten sonra hafifçe sarılıp öpmeniz çok çok çok şık!!!

    6- yemeğe aynı anda başlamak: yemek siparişleri genellikle masaya aynı anda gelir ama bazen arada 1-2 dakika da olsa bir zamanlama farkı olduğu zaman eğer yemeğiniz önden gelmişse ve cok açsanız yine de mümkünse sabredin derim. henuz kadının yemeği gelmeden sizin yemeğinize başlamanız hiç hoş durmuyor gerçekten. aslında bu genel geçer bir kural... yanınızda sevgiliniz, arkadaşınız (kadın,erkek fark etmez) her kim olursa olsun bu dikkat edilmesi gereken bir davranıştır.

    7- kadeh vurmak: içtiğiniz bir bira da olsa 500 liralık bir şarap da olsa ilk yudumdan önce göz göze gelerek kadeh vurmak önemlidir...

    8- çiçek almak: belki de en önemlilerinden biri... en azından benim için çok ama çom önemlidir!!! her kadın sevmez çiçek bu da bir gerçek ama kadınların %80 i için çiçek önemlidir... değerlidir... her daim prim yaptırır!!! utanmayın çiçek erkeğin elinde çirkin duran bir obje değildir... yolda elinde çiçekle yürüyen bir erkek bile etraftaki kadınların gözünde şıktır!! ha şunu da söyleyim kadın da çiçek alır... erkeğine çiçek verir... ama bu hayat boyu 1 kere olabilecek bir duygu yoğunluğuyla yapılabilecek kadar ender bir olaydır çoğu zaman... yani eğer bir kadın size çiçek almışsa ne şaşırın, ne utanın sadece o kadını sevin arkadaşlar!!

    9- baska kadinlari kesmemek: simdi, sevgili erkek okuyucu, umarim biliyorsundur ki biz kadinlar sizin yaptiginiz bir cok davranisi genellikle fark ediyoruz, kimisinde olay cikartsakta kimisini gormezden geliyoruz ya da anlamamisliktan geliyoruz ama emin olun siz etraftaki bir kadina caktirmadan da bakmaya calissaniz biz bunu fark ediyoruz. karsiliginda aldiginiz tekpilerimiz sadece tolerans seviyelerimizle alakali oluyor genellikle.... ve biliyoruz ki tum erkekler etraflarindaki kadinlara bakarlar! kimse kimseyi kandirmasin :))) bunu bu kadar emin soyleyebiliyorum cunku tum kadinlar da ayni sekilde etraflarindaki erkeklere bakarlar ve flort de ederler... hatta kadinlar genel olarak yuzdeye vuruldugu zaman erkeklerden daha fazla bile cevrelerindekilerde zararsiz flort ediyor olabilir...bu anlamda aslinda erkek ve kadin birbirinden cok da farkli degildir sadece olayi yonetme ve sinirlandirma sekilleri farkli olabilir... tabi bu elbette kisiden kisiye de farklilik gosterir o net!!! ancak ve ancak en onemli konu sudur ki, bu durum her iki taraf icin de gecerlidir ki yaninizdaki kadin sizin kankaniz yakinliginda bir kadin olmadigi takdirde ister sevgiliniz olsun iste herhangi bir kadin olsun, onunla birlikteyken etrafinizdaki kadinlari lutfen kesmeyin , ozellikle bastan asagi suzup, kalcalarina bakmayin!!! bu gecekten bir kadin gozunde cok yakisiksiz ve kotu bir izlenim uyandiran bir davranis oluyor ve emin olun karsinizdaki kadinin gozunde baya! bir puan kaybediyorsunuz... yaninizda bir kadin varken ve onunla konusurken etraftaki kadinlar ilgi alaniniz disindaymis gibi davranmaniz emin olun sizin karizmanizi cok daha fazla arttiran ve kadinin gozunde saygi uyandirmanizi saglayan birsey oluyor..

    10- ev ziyaretlerinde el bos gitmemek: evet diyelim ki bir kadinla flort etmeye basladiniz ve isler yolunda gitti sizi evine davet etti ya da bir arkadasiniz yeni bir eve cikti ve siz de hayirli olsun a gidiyorsunuz ya da bir arkadasiniz dogum yapti ziyaretine gidiyorsunuz vs vs vs... kadinlar konu olunca bir ev, hastane ziyareti varsa sizin icin şık duracak davranis giderken bir cicek, cikolata, ev hediyesi, sarap vs vs artik o anki durum ne getiriyorsa o ama mutlaka kibarlik amacli buna dikkat etmek gerekir, hostur, guzeldir, şık durur...

    11- esya tasirken yardim etmek: kadinlari bilirsiniz pek minimalist olmayi beceremeyiz biz.. o yuzden hep cantalarimiz agirdir bizim... bazen etrafima baktigimda eli kolu canta, poset, laptop ile dolu bir kadin ve yaninda elini kolunu sallaya sallaya yuruyen erkekler goruyorum ve aklim gercekten bu durumu almiyor.. nasil olabilir de bir erkek bu kadar kayitsiz ve kaba olabilir diye düşünmeden edemiyorum... bunun centilmenlikle bile alakasi yok... bu kabul edilemez bir durum bence... yaninizda bir kadin 15 kilo esya tasirken lutfen bu kadar kayitsiz olmayin ve elinden bir iki parca esya alip yardimci olun derim...

    evet buraya kadar okuduysan eger demekki azicik olsun ilgini cekti bu soylediklerim diye dusunuyorum :) o halde simdilik bunlari uygulamakla basla o zaman, ben aklima geldikce eklemeler yapacagim, su anda sarap kafasiyla ancak bu kadar yazabiliyorum idare et ;)

    kib optm bye..

  • 2015 haziran ayının ortalarından itibaren otomobil severlerin yüzleştiği acı gerçek.

    http://i.imgur.com/ygovpqo.png

    95.100 liraya dayanan fiyatı ile premium olmayan bir markanın c segmenti aracı neredeyse 100 bin lira bandına oturmuş durumda. 2 bin lira maaş alan bir insanın tam 48 ayına tekabül ediyor. 48 ay fotosentez yapan bir insan, bu 4 yıllık süre sonucunda 1200 kg dolaylarında bir metal yığını elde ediyor. daha iyi ihtimalle düşünürseniz 4 bin lira maaş alan bir insan 24 ayda fotosentez ile bu aracı satın alabiliyor. fotosentez yerine yemek falan yemeyi tercih ederse bu süre 3000 yıla kadar çıkabilir.

    insan gerçekten hayret ediyor.

  • türkiye birileriyle gurur duyarken ben o tadı alamıyorum. gurur duyulanlar değişiyor; bazen bir katil bazen bir siyasi bazen bir sporcu. gurur duyanlar değişmiyor. elvan söz konusu olunca gurur duyan kitle değişiyor ve açıkçası elvan ile gurur duymanın en güzel tarafı bu..

    kabul etmeliyiz, bu zamanın başarılı türk sporcularına benzemiyor, uzaktan türk olduğunu düşünmeyenler yakınlaştıkça böyle bir ihtimali kaale almıyorlar. başarılı olmuş türk sporcusunun temel özellikleri vardır. başarılı olduktan sonra uzatılan mikrofonları affetmezler. allah affeder rambo affetmez diyenler bizim sporcuların zafer sonrası demeçlerini hiç dinlememiş kişilerdir. türk sporcusu; önce devlet büyüklerine teşekkür eder daha sonra bir tarihteki başarısızlığından dolayı o'nu eleştirenlere sallamaya başlar. ikinci olan sporcumuz ise birinciyi geçebileceğini lakin hakemin, zeminin, rüzgarın, sakatlığının bunu engellediğini söyler. doping kontrolünden kaçıp bütün dünyanın kendine düşman olduğunu iddia eder.

    elvan ise yarışma bittikten sonra süratinin bu kadar olduğunu söylüyor. geçen sene dünya şampiyonasında ikinci olduğu için kimse karşılamaya gitmedi. onlara laf söylesen bir daha yapamazlar ama yok söylemiyor. yahu "devlet bana destek olsun birinci olurum bu daha ne", diye açıklama yap geleceğini kurtar, dört sene yatarsın sonra sakatlanırsın.. bunu da demiyor.

    bir iş yapmanın saadeti ile türk bayrağı ile pisti turluyor ve baklava istiyor, mümkünse..

    zeki,çevik ve ahlaklı sporculara benziyor.. o koşarken mutlu oluyorum, kazanınca seviniyorum, benimle beraber sevinmeyip aaa bu türke benzemiyor diyenleri görünce daha da seviniyorum.. benim milli atletim bu.. ay yıldızlı forma, madalya, baklava.. hepsi helal olsun.

  • 1 ay önce 12,15 tl'ye aldığım 10'lu sade marka organik yumurta 17,65 olmuş. korusu damacana 9 tl'ydi 11 lira oldu son zamlarla. adidas, nike'lara yanaşılmıyor zaten.

  • ülke adına güzel olay ama juventus maça siyah-beyaz formasıyla çıkarsa beşiktaş sanıp ona küçük tatsız sürprizler yapabilir cüneyt. varsa tanıdığı olanlar söylesinler de başka forma giysinler.

  • yeterli sermayeyi toplar toplamaz acmayi dusundugum dugun salonudur. olay butonu her yandiginda bir isi daha kacirdigimi dusunerek kahroluyorum.

  • evet takside de değişim olacak, bugün taksi plakası sermaye için bir spekulasyon aracına dönüşmüş durumda. bir plaka başına bugün 3 milyon tl sermaye bağlanıyorsa ve bunun karşılığında sadcece bir adet (2, gece mesaisi) şoför istihdam eidiliyor ise bu sermaye istihdam artışı ve cari açığı azaltan üretim ve hizmet için kullanılamıyor demektir.

    en kısa zamanda 90'lardan beri gerçekleşmeyen taksi plaka ihalesi açılmalı ve plaka sayısı en az ikiye katlanmalı. aplikasyon çıkartılmalı ve isteyen yolcu eğer taksi boş ise aynı gzergahtan bekleyenleri taksiye alıp ücreti paylaşabilmeli, yollarda boş gezip boşa mazot yakan taksilerin birim zamandaki geliri arttırlmalı, maliyeti daha çok yolcuya paylaştırılmalı.

    bunun adı komunizm değil "gelecek" , uyanın.