hesabın var mı? giriş yap

  • thomas vaughan adindaki bir ingiliz tüccarin kaleme aldigi ingilizce basilmis ilk türkce gramer kitabi. kapagindaki bilgilere göre vaughan izmir'de tüccarlik yapmis, kitabi ise 1709 yilinda londra'da yayinlamistir. eserde, önce türk dilinin grameri incelenir; ardindan, bildigim kadariyla, anadolu türkcesinin ilk olarak latin harfleriyle yazildigi örnek diyaloglara gecilir. vaughan'in dilbilimci olmamasinin getirdigi her zaman birbirini tutmayan imlayi, özgünlük bozulmasin diye, hic degistirmeden biraktim. bilinen ilk ingilizce-türkce diyaloglar ve ilk defa latin harfleriyle yaziya gecirilmis ücyüz yil önce konusulan türkce asagida sizleri bekliyor:

    turkche tekelumat (turkish dialogues)

    evelky tekelumat (the first dialogue)

    sabah kaldughy zaman suileshmec ichun (for discourse sake, when about to rise in the morning)

    -bre oglan sabah yakinmy? (ho boy, is it nigh day?)
    -ghyunash bile dogdy bir saatdan artik dur. (the sun hath been up above an hour.)
    -hich oile olurmy? ta bukadar chok oyudummy? (is that false? or have i slept so long?)
    -pengerelery achdugumzaman gurursenghiz. (you'll see when i have open'd windows.)
    -gercheksin. tez imdy bonga zibunimy ve koftanimy ghetur. (thou'rt in the right. bring me therefore presently my wastcoat and undervest.)
    -ishte, sanduk ustunde bashingiz yanínde dur. (see, they are on the chest nigh your head.)
    -var imdy bonga su ghetur, ellerimy ve yuzimy yuyaim. (go then, bring me water to wash my hands and face.)
    -isijakmy istersengiz? (will you have it warm?)
    -yok; ben o kadar hape deghilim. (no; i am not so chilly.)
    -silagec kande dur? bre murdar ne ile silinaim? (where is the towel? out you sloven, what shall i wipe with?)
    -sultanum temuz yok dur, ben onlary chamashire yaikamaghe virdim. (sir, there's none clean; i have given them to the washer.)
    -imdy ghymleghimle silinaim. (then i'll wipe with my shirt.)
    -shimdilic bu makrameyi alling, ke temiz dur. (this towel you make this moment, for 'tis clean.)
    -benim chorablerim nere dur? (where are my woolen socks?)
    -all, bende dur. (here they are, take them.)
    -pabuchlerimy sildingmy? (have you clean'd my shoes?)
    -daha silmadim emma siz gaininge ben silerim. (i have not yet wip'd them, but whilst you dress your self i will wipe them.)
    -tez ile imdy. (quickly then.)
    -emringhize moteim. (i'll obey your command.)

    -oghlan iskemyly ghettur. (boy bring a chair.)
    oturunguz sultanim kerem aileng. (pray, sir, sit down.)
    ya sultanim ne dir halingiz? (well, sir, how goes the world with you? (or how do you?))
    -shuker, alhemdulillah. (well, god be prais'd.)
    -hizmettinghiz varmy? bir shei lazimmy? (have you any service? have you need of any thing?)
    -ben size bir rige itmeghe gheldim. (i came to beg a favour of you.)
    -haman tec buyurung. (then freely command.)
    -agher ishingiz yokise benim'le charshuye gheling; sizing'le bir cauch shei satun alsem gherec ke bildighim deghil. (if you have no business come with me to the bazar (or shops) i need you to buy some things which i don't understand.)
    -ne satun almak istersin? (what will you buy?)
    -agem sejadelery ve kilimlery, ve dulbendleri, ve bugasilery. (persian carpets, striped ones, muslins and callicoes.)
    -nola, bash ustune, neshekil akchanguz var dur? (well, on my head be it, what sort of money have you?)
    -ufak akche. (small money.)
    -ufak akche gedgmez, zera agemar arslanidan ve ya altundan gairy akche almazler. (small money will not pass; for the persians will not take other money than lyon dollars or gold.)
    -nichun? (why?)
    -zera ufak akche aresinde zuyuf akche chok dur. (because among small money there is much false.)
    -korkarim bende aldandim. (i fear i have been cheated.)
    -nige? (how?)
    -dun on besh rial grush buzdum; bilmem akche eyumydur, fanamy dur. (yesterday i receiv'd 15 ryal or weighty dollars; i don't understand money, whether it be good or bad.)
    -kimdan buzdunghiz? (who did you receive them of?)
    -onuny bir tchufudan beshiny mehanegidan. (ten of a jew, and five of a taverner.)
    -ghyuster, bakaim, puh ne guzel akche, yarisy kelp dur. (show it, i'll look on it, puh, what brave money, half is false.)
    -ya nige ideim shimdy? (and how shall i do now?)
    -ne chare, zarar chekersinghiz, gecheni bazarde harge idersinghiz, ghegemainy saklarsiz. ya yine sherab alub mahanegiye virirsinghiz. (what remedy, you must stand by the loss, what passes, spend at the bazar; what will not, keep: or when you buy wine again, give it to taverner.)
    -varaim imdy evve, gairy akche alaim. (i will go home then, and take other money.)
    -varinghiz, emma tez ghellinghiz, zera koshluk gedgdy, oile yaklashdy. (go, but come quickly, because the morning is past, and noon draws nigh.)
    -ben tez ghelurum, haman yabane ghitmenghiz. (i will come presently only don't go abroad, (or be out of the way.))
    -yok ghitmem, sizy bunde beglerim. (no i will not go away, i'll stay for you here.)
    -imdy allah ismarladic. (then god be with you. adieu.)
    -var saglikile. (go in safety.)

    -oglan. (boy.)
    -leppec sultanum. (command sir.)
    -ghettur bonga divity, ve kelemlery, hem bir iki tabac kyahid o ghellinge, ben bir mectub yazaim. (bring me an inkhorn, and pens, and a sheet or two of paper whilst he is coming, i'll write a letter.)
    -divit hazir, emma ichinde ne lika var, ne murekkeb. (the inkhorn is ready, but there is neither lika, (that is cotton or silk or the like) nor ink in it.)
    -ya nige oldu? (and what's become of it?)
    -bilmem, zahir kurudy, yuvarlek oldy, ichinden chekdy. (i know not; sure 'tis dry'd up, become a pellet, and rolled out.)
    -ya nichun gyuzetmazin? (and why don't you look to it?)
    -ne ecsighim benim? ben yazigy deghil im. (what is't to me? i am no writer.)
    -gyundan gyune bir az su kosang ne olurdy? (if daily you put a little water to it, what trouble would it be?)
    -katerime ghelmez. (i don't remember it.)
    -ya akling nerade dir? (and where are your brains?)
    -benim gairy khidmetlerim chok dur. (i have a great deal of other business)
    -var imdy murekeb shishe sen ghettur. (go then, bring the ink-flask.)
    -ondade hitch bir shei yok dur. (there's nothing at all.)
    -otaghy gyun iki akchelik murekeb aldim idy; nige oldy? (the other day i bought two aspers worth of ink; what's become of it?)
    -ne asil otaghy gyun? iki ay ghedgdy, belky dahy ziyade. (what other day? 'twas two months ago, and perhaps longer.)
    -hala ghettur bakaim. (bring it now, i'll look, or see.)
    -ishte bak, hem gyuflammish hem kurumish dir. (look, see 'tis both mouldy and dry'd up.)
    -var imdy dugandan bir akchelik al. (go then, buy an asper's worth at the shop.)
    -vir imdy akche. (give me money then.)
    -yaningde bir akche bulunmazmy? (have you not an asper about you?)
    -kalmady. (no; (or none remains.))
    -benimde ufak akche yok dur. (i have no small money.)
    -var viresy al, sungre viruruz; yokse bize inanamzmy dersin bir akchelik murekebe? (go take it upon tick, we'll pay hereafter; or do you say he will not trust us for an asper's worth of ink?)
    -inanur, emma aiepdur. (he'll trust, but is's a shame.)
    -var, chok suileme. (go, don't prate so much.)
    -ishte ghetturdum. (see i have brought it.)
    -duc imdy divite, ne pec suluimish. (pour it then into the inkhorn, how watry it is.)
    -gairisy yok dur. (there's no other.)
    -ricdan nerede dir? (where's the sand box?)
    -divit yaninde gurmezmysin? (don't you see it by the inkhorn?)
    -ya balmumy nige oldy? (well, what's become of the wax?)
    -bakaim, raflarde idy; daha dururmy bilmem. (i'll look; it was on the shelf; whether it be there still, i know not.)
    -bak, hem bir mum yak, muhurleyejek zamande hazir olsun. (look, and light a candle, let it be ready against sealing.)
    -daha atesh yakmadim. (i have not yet kindled the fire.)
    -kav chakmak yokmy dur? (have you not a steel and tinder? (kav is leather us'd as tinder))
    -var; emma ghibrit yok dur. (yes; but there's never a match.)
    -yok olasin bulaiky: heb yok, hep yok. (i wish thou wert not: all's no, all's no, (with you.))
    -var imdy kungshilikde yakiver. (go then to the neighbourhood, and light it.)
    ghel, ghel, bu gyun aying cauchingy gyunidir? (come, come, what day of the month is this?)
    -bonga sorarsenghiz, ne ay bilurum ne gyun. ( if you ask me, i know neither the month, nor the day.)
    -hai eshec, hai. (away ass, be gone.)

  • büyüdüğünde büyük ihtimalle dünya üzerinde 2 tür müzik olduğunu sanacaktır:

    1- hareketli çalışmalar
    2- duygusal çalışmalar

  • davut: bu ne böyle?!
    tertip: noel baba, amca..
    davut: noel de kimmiş?
    tertip: o da bizim bir büyüğümüz amca.

  • ben geldim!
    var mı içerde biri?
    duyuyorsan beni başını salla sadece...
    acaba var mı biri evde?

    hadi... yapma ama böyle!
    duydum ki keyfin değilmiş yerinde...
    acını hafifletebilirim istersen,
    ayaklarını bastırabilirim tekrar yere...

    sakinleşsene!
    biraz bilgiye ihtiyacım var öncelikle,
    sadece basit gerçeklere:
    acıyan neresi göstersene...

    aslında acımıyor hiçbir yerim...
    ama sen kaçırıyorsun dumanını ufukta kaybolan geminin
    artık sadece dalgalarla boğuşarak kurtulabilirsin!
    dudakların kıpırdasa da duyamıyorum ne dediğini...
    çocukluğumda... bir gece ansızın fırlamıştı ateşim...
    ellerim büyümüş, büyümüş... ve taşlaşmıştı sanki!
    aynı duyguyu yine hissediyorum şimdi...
    açıklayamam, açıklasam da sen anlayamazsın nedenini
    hem zaten ben hep böyle değildim ki...
    son zamanlarda halinden memnun bir uyuşuk oluverdim...

    tamam... peki!
    sadece ufacık bir iğne deliği,
    ve sonra geçecek hepsi!
    ahhhhhh!
    ama kendini biraz kötü hissedebilirsin...

    ayağa kalkabilecek misin?
    sanırım işe yaradı. iyi!!
    bu sağlayacak gösteriyi devam ettirmeni.
    hadi ama... gitme vaktimiz geldi!

    aslında acımıyor hiçbir yerim...
    ama sen kaçırıyorsun dumanını ufukta kaybolan geminin
    artık sadece dalgalarla boğuşarak kurtulabilirsin!
    dudakların kıpırdasa da duyamıyorum ne dediğini...
    çocukluğumda... bir bakış yakalamıştım ani,
    gözümün ucuyla bir an için...
    ama tekrar baktığımda o çoktan gitmişti!
    ne olduğunu bile hatırlamıyorum oysa şimdi...
    o çocuk büyüdü... kurduğu hayallerse yitip gitti...
    halinden memnun bir uyuşuk oluverdi şimdi!

  • " virüs çin'deyken allah belalarını verdi, aynı virüs bize gelince alllah bizi imtihan ediyor "

    son zamanlarda gördüklerim arasında en iyilerden *

  • edit: "kirpi" ile ilgili bilgi değiştirildi.
    güncel bilgiler ile ilgili şöyle bir faydam olabileceğini düşündüğüm sınav. tabii tutup da 2006 olayını güncel diye sormazlarsa;

    güncel bilgiler
    a… ilk yerli helikopterimiz
    f… euro 2016 şampiyonası
    a… insansız hava aracımız
    h… milli savaş gemimiz
    a… yerli tankımız
    b… 2014 dünya kupası
    i… 2014 yılında unesco tarafından dünyaya
    tanıtılacak yazarımız
    h… 2014 yılında unesco tarafından dünyaya
    tanıtılacak bayan yazarımız
    m… 2014 yılında unesco tarafından dünyaya
    tanıtılacak minyatürcümüz
    b… ımf borcumuz ne zaman bitti
    e… 2013 dünya başkenti ilimiz
    m… 2015 expo fuarı nerede yapılacak
    i… türkiye’de 2014 yılı ne yılı olarak kutlanacak (ülke)
    a… türkiye’de 2015 yılı ne yılı olarak kutlanacak (ülke)
    f… uzaydan atlayan ilk adam
    k… ilk plastik paraya geçen ülke
    h… ilk eğitim uçağımız
    m… ilk nükleer santralimiz nereye kurulacak (şehir)
    s… ikinci nükleer santralimiz nereye kurulacak (şehir)
    b… petrol ve doğalgaz arama gemimiz
    a… zırhlı ve yüzebilen ilk dozerimiz (dünyada bir ilk)
    k… mayına dayanıklı ve pusuya karşı koruma sağlayan türkiye tarafından üretilen askeri zırhlı araç
    g… en eski mezar olarak kabul edilen urfa’ya bağlı bölge
    i… ordusu olmayan nato üyesi
    c… halkın ilk kez 2014 yılında doğrudan seçeceği kurum
    p… dünyanın ilk demokratik meclis binası – antik kent
    b… kyoto’nun yerine geçen iklim değişikliğiyle mücadele
    protokolü
    i… islam konferansı teşkilatı yeni sekreteri (2014)
    m… ab ismini hangi antlaşma ile almıştır
    b… ab merkezi
    i… dünya ekonomik formu nerede toplanır

    cevaplar: atak – fransa – anka – heybiliada – altay – brezilya – ismail gaspıralı – halide edip adıvar – nasuh matrakçı – 2013 – eskişehir – milano – iran – avusturalya – felix baumgartner – kanada – hürkuş – mersin – sinop – barboros hayrettin paşa – azmim – kirpi – göbeklitepe – izlanda - cumhurbaşkanı – patara – bali – iyad medeni – maastricht – brüksel – isviçre…

    edit: teşekkür eden arkadaşlara teşekkürü borç bilirim, fakat "bilgi paylaşma, rakip onlar" diyen arkadaşlara da bu sadece bir sınav demek isterim. hırsımınızın kurbanı olmayalım derim. hak eden, yeter ki çalmadan çalışıp da kazansın

    edit:

    o… (2014) anayasa mahkemesi kaç üyeden üyeden oluşacak
    n… 2014 yılında mayıs ayında kıbrıs barış gücüne atanan ilk kadın orgeneral kristin lund nerelidir
    c… türkiye’nin üyeliğe kabul edildiği isviçre bilim merkezi
    w… 2014 pulitzer ödülünü alan abd gazetesi
    t… 2014 pulitzer ödülünü alan ingiliz gazetesi
    t… ilk kadın başbakanımız
    u… 14 ocak 1990’da yıkılan berlin duvarı
    ö… basmacılık adı verilen mücadele nerede başlamıştır
    g… gorbaçov’un izlediği açıklık siyaseti (bkz: mihail gorbaçov)
    a… ermeni terör örgütü
    f… türk – yunan meselesi
    a… rum iç işleri bakanı yorgacis’in adayı yunanistan’a bağlama planı ve türkleri imha etme
    e… 2005 - 2014 islam konferansı teşkilatı genel sekreteri
    c… abd'nin başlattığı mekik diplomasisi mısır – israil dostluğu
    d… 2007 – 2013 arası uygulanan kalkınma planı

    17– norveçli – cern – washington post – the guardion – tansu çiller- utanç duvarı – özbekistan – glasnost ve yeniden yapılanma ise perestroyko) - asala (ermenistan’ın kurtuluşu için ermeni gizli ordusu) - fır hattı (ege hava – uçuş bilgi)- akritas planı- kıbrıs barış harekatı bunun üzerine yapıldı - ekmeleddin ihsanoğlu – camp david antlaşması - dokuzuncu kalkınma planı

    sinir içeren edit: hala "aman kpss kaçış ya" diyenler, bunlar çıkma ihtimali olan bir kaç soru. bize kapak hep zaten, amman size kapak olmasın

    avrasya kolluk kuvvetleri: türkiye, azerbaycan, kırgızistan, moğolistan

    a… 1974 kıbrıs barış harekatı üzerine türkiye’ye 90 milyon euro ceza kesen kurum
    e … 2014 mayıs türkiye askeri tatbikatı
    c… klasik batı müziğinin kurucusu, adına bugün kültür merkezi vardır. onuncu yıl marşının bestecisidir
    d… osmanlı’da ilk resmi müzik okulu
    m… müzik öğretmeni yetiştirme okulu
    o… nutuk hangi cümle ile başlar
    i… jön - türklerin siyasi teşekkürü
    ş… bayburt – hart isyanı
    t… mustafa kemal’i sis, ferda ve rücu adlı şiirleri ile etkileyen aydın
    c… halk - millet
    e… gençliğin atatürk'e cevabı hangi başlık ile başlar
    ç… muassırlaşma
    c… ulusal egemenlik – milli irade
    k… atatürk’ün devletçiliği

    avrupa insan hakları mahkemesi – efes - cemal reşit rey – darülelhan - musiki muallim mektebi - 19 mayıs 1919’da samsun’a çıktım - ittihat ve terakki - şeyh eşref – tevfik fikret – cumhur - ey büyük ata – çağdaşlaşma - cumhuriyetçilik - karma ekonomi

    ayrıca: bm genel sekreteri ban ki-mun, 2016 dünya insani yardım zirvesi'nin türkiye'de yapılacağını açıkladı( ilk defa düzenlenecek, istanbul'da o da)

    kpss sonrası edit: 1 tane bile çıkmadı lan

    edit: siz hala yazılı sınava mı çalışıyorsunuz. (soru işareti bile koymadım) öpüyorum cidden. gelen mesaja cevaben; ben teşekkür ederim okuduğumu paylaştığım için. ve size tavsiye; güncel bilgi diye çalıştığınız yerden soru çıkmaz. adamlar güncel kısmında yamulmuyorsam 2015 kpss'de "mesnevi kimin eseri" diye sordular. hea "benim güncelde eksiğim çok" diyen adama sesleniyorum.

  • telefonu sessize almayan hocayı suçlayan salakları gösteren başlıktir. bu amk telefonunu bu saatte aramaya hakkı olmayanlar için değil, acil ve hayati durumlar için seslide tutuyorum, saygısız denyolarin keyfi için değil.

    edit: kimisi de mesaj patrondan gelse ses edemezsiniz diye salak duyar kasmis embesiller de var. bir önceki çalıştığım üniversitede bölüm başkanının ısrarla darlamasindan mütevellit telefonu hiç açmamış, ertesi gün de "elimdeki telefon kişiseldir, senin telefonunu açmak zorunda değilim. resmi iletişim yolu e-posta'dir, çok istersen e-posta yollarrsiniz ben de sabah bakarım, aksi takdirde bana mobbing yaptığınız için şikâyette bulunacağım!" demisligim de varsdir.

    yani özetle kendi sindirilmiş embesil hayatlarinizdan yola cikarak duyar kasmaya kalkmayın. insanların istirahat hakkına tecavüz etmeye kimsenin hakkı yoktur.

  • maç esnasında muslera'nın suyunu içtiği için 10 dk sonra bir korner atışında spiker muslera'nın yedek kulübesinde su takviyesi yaptığını söyledi ve şaşırdı. ama ben şaşırmadım çünkü gördüm nando'nun suyunu içtiğini. oynamadığı yetmiyormuş gibi bir de oynayıp terleyenin suyunu içiyor faydasız.

  • zenginin rezaleti bilem buram buram kalite kokuyor yeminle.

    bir de bizim rezaletlere bak amnk, neymiş dominos 30 dakikada getirmemişmiş, yurtiçi evde bulamamışmış, 50 kuruşluk yoğurtlu sos...
    fakirliğimden tiskiniyorum, tiskiniyorum..

  • vardır böyle insanlar. ama benim başıma bundan daha ağırı geldi.

    bir gün aynı ofiste çalıştığım bir kızla iş için beşiktaş'a gittik. arabayı kadıköy'de park edip vapurla geçtik karşıya ve bir saat verip beşiktaş iskelesi'nde buluşmak üzere sözleştik.

    ben saat yaklaşırken başladım beklemeye. sonra saat 5-10 dk geçince aradım bunu ve bana; ayh yoldayım geliyorum, çok sıcak, şöyle oldu, böyle oldu gibi şeyler söyledi. ben de beklemeye devam ettim. 10 dk oldu 20 dk, 20 dk oldu yarım saat... ben bunu tekrar aradım, ne kadar sürer gelmen diye ve yine aynı rahatsız ifade ile 10-15 dk sonra oradayım dedi.

    ben de beklemekten sıkıldığım için barbaros bulvarı'ndaki starbucks'a kadar yürüyeyim hem bir kahve alırım hem de vakit geçer dedim.

    starbucks'a bir girdim ki ne göreyim. bu, masasında bitmiş bir kahve bardağı elinde bir dergi oturuyor. yanına gidip selam verdim sakince.

    beni görünce şeytan çarpmışa döndü ama öyle bir hale geldi ki açıklama bile yapamadı. nedenini bile sormadım çünkü bu kötücüllükte olan insanlara asla "neden" diye sorulmaz.

  • william blake'in ingiliz romantik dönemini en iyi temsil eden eserlerinden birisi, bir şiir koleksiyonudur. ayrıca sanayileşmekte olan dünyadaki insan hayatının metaforudur bu eser. iki bölümden oluşmaktadır ve ilk bölümdeki hemen her eserin ikinci bölümde karşılığı bulunur. ilk bölüm olan "songs of innocence" bir insanın henüz teknoloji ile tanışmadığı, hayatın kötülüklerini öğrenmediği dönemini sembolize eder. "little lamb" şiiri bu masumiyetim en belirgin şiirlerinden biridir. kuzucuk seni kim yarattı diye başlar ve tanrının ona verdiği güzellikleri sıralar. orijinal metni şu şekildedir :

    little lamb who made thee
    dost thou know who made thee
    gave thee life & bid thee feed.
    by the stream & o’er the mead;
    gave thee clothing of delight,
    softest clothing wooly bright;
    gave thee such a tender voice,
    making all the vales rejoice!
    little lamb who made thee
    dost thou know who made thee

    little lamb ı’ll tell thee,
    little lamb ı’ll tell thee!
    he is called by thy name,
    for he calls himself a lamb:
    he is meek & he is mild,
    he became a little child:
    ı a child & thou a lamb,
    we are called by his name.
    little lamb god bless thee.
    little lamb god bless thee.

    "songs of experience" , tecrübe bölümü ise insanın hayatın kötülükleri ile çarpıştığı, saflığı kaybettiği ikinci evresini temsil eder. "the tyger" şiiri kuzunun güzellikleri ve tatlılığının aksine bir kaplanın sertliğini, vahşiliğini ürkütücülüğünü anlatır.

    tyger tyger, burning bright,
    ın the forests of the night;
    what immortal hand or eye,
    could frame thy fearful symmetry?

    ın what distant deeps or skies.
    burnt the fire of thine eyes?
    on what wings dare he aspire?
    what the hand, dare seize the fire?

    and what shoulder, & what art,
    could twist the sinews of thy heart?
    and when thy heart began to beat,
    what dread hand? & what dread feet?

    what the hammer? what the chain,
    ın what furnace was thy brain?
    what the anvil? what dread grasp,
    dare its deadly terrors clasp!

    when the stars threw down their spears
    and water’d heaven with their tears:
    did he smile his work to see?
    did he who made the lamb make thee?

    tyger tyger burning bright,
    ın the forests of the night:
    what immortal hand or eye,
    dare frame thy fearful symmetry?