ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
frontotemporal demans
-
beyindeki frontal ve temporal loblardaki protein birikmesi (tau proteini) sonucu ortaya çıkan ve bu nedenden ötürü ilerleyen zamanlarda nöronların düzgün çalışmamasıdır. çokca vakanın 45-65 yaş aralığında görüldüğü ayrıca da daha genç ve de erken yaşlarda da görülebilen rahatsızlıktır.
öncelikle frontal lob için (bkz: #9437220)
temporal lob için ise (bkz: #63246379)
diğer demans türleri gibi uzun ve yavaş gelişim sürecinden sonrasında gittikçe daha kötüye giden bir durum ile karşılaşılır.
semptomları ise;
-davranışsal değişim: bencilce düşünme, kişisel hijyene dikkat edememe ya da etmeme, aşırı yeme ya da belli bir şeye düşkünlük (tatlı, alkol, sigara),
-dil problemleri: uygun kelimeyi hatırlamama, konu ile ilgili alakasız kelimeleri söyleme ya da belli bir kelime ya da cümleyi sürekli dile getirme, konuşulan şeyleri tekrar etme
-bilişsel yetenek kaybı,
-motivasyon kaybı, tekrar edici davranışlar (fiziksel bir hareket ve/veya bir kelime ya da cümle)
-idrar ya da dışkı kontrolü kaybı, yutmada zorluk ve/veya sofra adabına dikkat edememe.
hafıza problemleri bu problem ise daha sonra gözükme eğilimindedir.
hastalık belirtileri genel olup, belirtiler kişiden kişiye değiştiğinden dolayı teşhis etmesi oldukça zor bir hastalıktır.
teşhisten önce ortalama 7-8 yıllık bir gelişim süreci olduğu tahmin edilir.
ailede hastalık görülmüş ise genetik olma ihtimali olduğundan risk grubu içinde yer alınabilir.
teşhisi ise oldukça zorlayıcı olan bu hastalığın tıpkı alzheimer gibi tedavisi yoktur.
korunma için ise alzheimer için alınması gereken önlemlerin alınması önerilir.
(bkz: #79692889)
bu lanet hastalık nedeniyle anneannem hakk'ın rahmetine kavuştu. buradaki belirtilerden bazısı görülmedi, bazısı ise çok belirliydi. tabi biz bunları teşhisten sonra farkettik. teşhis konması da oldukça uzun sürdü. bu giriyi yazmayı da neredeyse 3 ay bekledim.
hastalıkla ilgili ise söylenebilecek tek şey daha önce yazılmış yine yazacağım "keşke bu hallerini görmeseydik" dedirtiyor.
son bir not olarak şunu da ekleyeyim, hastalığın son evrelerinde dahi kişileri tanımaya devam etti ta ki konuşma yetisi kaybolana kadar.
kaynaklar;
https://www.nhs.uk/…itions/frontotemporal-dementia/
https://en.wikipedia.org/…i/frontotemporal_dementia
200 lira pahalı mı
-
cumhurbaşkanı erdoğan'ın çanakkale köprüsü açılışında halka sorduğu soru.
link
kalabalık "hayır" cevabı veriyor.
kalabalığın yarısının cebinde 200 tl olmadığına yemin edebilirim ama kanıtlayamam.
wesley sneijder
-
inter fırsatını şampiyonlar ligi kazanıp kaçırmış futbolcu asdfhgssdf.
türklere sorulan salak sorular
-
3 yil once bir perulu tarafindan turkiyede internete istediginiz zaman girebiliyor musunuz sorusuna simdi cevap veriyorum: (bkz: allah belani versin turk telekom)
türbanlının hayırcıları katliamla tehdit etmesi
ekşi itiraf
-
bugün benim için özel bir gün.
üniversite yıllarından tanıdığım biri ile çok uzaklardan görüşme fırsatım oldu. çocuk 20'li yaşlarının başlarında.
"cf" oldum, "cf'yim" tarzı bir şey dedi. dikkat bile etmedim. sonra baktım google'dan, cystic fiberosis(sp) diye bir şeymiş.
"akciğer nakli yaptılar bana" dedi. "geçen sene tam bugün saat 15:xx'te".
bir an şaşırdım, fotoğraflarını gördüm. çocuğun göğsünün altından boydan boya kesmişler. ameliyattan ~bir hafta sonra hastanede her tarafına borular bağlı iken çekilmiş fotoğrafları vardı. gülüyordu.
sormadım bile neden "bir yılı kutluyorsun" diye. dinledim sadece. ve sonra baktım google'a...
akciğer nakillerinden sonra 1 sene yaşama oranı %80, 5 sene yaşama oranı ise %25'lerde imiş.
çocuk nasıl derseniz, içi içine sığmıyor. nasıl tutunuyor hayata, nasıl değer veriyor her geçen saniyesine. ilk işini de kapmış, nasıl mutlu....allah değil 30'unu, 90'ını, 100'ünü göstersin diye dua ettim...
ve düşündüm, ulan iki gün öncesine kadar ufak ufak sorunlar yüzünden kendimi dünyalar şanssızı ilan eden ben değil miydim?
şehir fırsatını kaçırdı diye bütün gün ağlayan iş arkadaşım değil miydi?
şu an sol frame'de dikkat çeken başlıklardan biri sevgiliden ayrıldıktan sonraki ilk gece değil mi?
bazı şeyler beynimin içimde dolanıp durdu. hayatı sorguladım, hepimizin elinde olan ve dönüp bakmaya bile tenezzül etmediğimiz rutin "şanslar", "fırsatlar" o çocukta olsaydı neler yapardı diye sordum kendime.
utandım.
siz siz olun, kıymetini bilin sahip olduklarınızın. aşk acısıymış, şuymuş buymuş...değmez. insan böyle anlarda anlıyor işte.
ders dolu bir gün geçirdim.
kariyer.net'teki fantastik yazılımcı ilanı
-
hepsini biliyorum ama ms office yok bende diyerek kaçırdığım ilan.
havaalanında her şeyin iki kat pahalı olması
-
bu durum jerry seinfeld tarafından şu şekilde betimlenmiştir:
"bence tüm o havaalanı, havayolları kavramı sadece bize 9 dolara ton balıklı sandviç satmak için yapılmış kocaman bir dolap. bence sağlanan o kar, tüm havayolları sektörünü ayakta tutuyor. yani bir düşünün. terminaller, uçaklar hepsi dikkat dağıtmak için, siz de böylece ton balıklı sandviçten yediğiniz kazığı anlamıyorsunuz."
kepler-452b
-
biz onlarin 1400 yil onceki halini goruyorsak onlar da bizim 1400 yil onceki halimizi goruyorlar. tam da hz muhammed donemine denk geliyor. cekip gondersinler bize hd bi video. ogrenelim gercekleri. kurtulalim su dertten amk.