hesabın var mı? giriş yap

  • have a hunch: (fiil) içine doğmak. örn: a kişisi: "blah blah blah" b kişisi: "oh, i had a hunch." (biliidim böyle olacağını)

    snitches get stitches: (cümle) birisini çocuksu bir şekilde tehdit etmek için kullanılan "cümle". "birini ispiyonlarsan, bıçaklanırsın ve sonucunda dikiş attırmak zorunda kalırsın" gibi bir anlama sahip.

    rest one's case: (fiil) genelde lafı gediğine koyacak bir şey söyledikten sonra kullanılıyor bu ve aşağı yukarı "söyleyeceklerim bu kadar" veya "ben diyeceğimi dedim" gibi bir anlamda kullanılıyor. örn: maç trt'de izlenir.... i rest my case!

    bring a gun to a knife fight: (fiil) "aşırı tedarikli davranmak" anlamında bir deyim. gerçek anlamı; "bıçakla yapılan bir kavgaya silah getirmek". 2 günlük tatile üç valizle gelen arkadaşınıza söyleyebilirsiniz.

    bring a knife to a gun fight:(fiil) "aşırı tedariksiz davranmak" anlamında bir deyim. tam anlamı "silahla yapılan bir kavgaya bıçak getirmek".

    unbeknownst to (him): (sıfat/zarf) "filancanın haberi bile olmadan, ruhu bile duymadan" şeklinde komple özneli yüklemli bir yan cümle yapmak yerine bu kullanılabilir. örn: unbeknownst to him, we have helped his family. (onun haberi bile olmadan, ailesine yardım ettik). yalnız bu kalıbı kullananlar entel dantel addedilirlermiş ha ona göre :)

    rub off on: (fiil) (birisini) etkilemek. örn: you're rubbing off on him. (sen onu etkiliyorsun.)

    cut me some slack: (deyimsel cümle) "bi rahat bırakın beni yav! iki dakka rahat ver be!" komple bu şekilde kullanılır. sakın ha bir özneye yüklem filan yapmayasınız!

  • merhaba,

    erişim engeli konusunda yine bir karar olduğunu gördük ancak ayrıntısı hakkında bilgi sahibi değiliz. henüz tarafımıza tebliğ edilmiş bir kararın bulunmadığını bilmenizi isteriz.

    bir önceki engelleme sürecinde yaşadığımız gibi, yine sözlük'te algı çalışması yapan bir grup kullanıcıya yaptırım uygulamamızı takiben sözlük'e erişim engeli getirildi.

    ekşi sözlük'ün etkisi içeriklerin ve gündemin her fikirden kullanıcılar tarafından organik olarak oluşturulmasından gelmekte. bu etkiyi algı çalışmalarına malzeme ederek kötüye kullanmaya çalışan organize ekiplere her zaman müdahalede bulunuyoruz.

    tüm bu hukuksuz engellemelere rağmen, kendi düşüncesini paylaşmak ve başka düşünceleri okumak isteyen tüm kullanıcılarına alan sağlamaya devam edeceğiz.

  • merhabalar!

    ben ali atay, ben feyyaz yiğit, ben doğu demirkol. şu sıralar vizyona giren filmimiz ölümlü dünya hakkında konuşmak üzere karşınızdayız. siz sorun, biz cevaplayalım...

    kanıt

    edit: soru-cevap bitti. herkese çok teşekkürler.

    sorulara verdiğimiz cevaplara buradan ulaşabilirsiniz: https://goo.gl/9sehqo

    not: soru cevap etkinliğini mobil ve web tarayıcınızdan takip edebilirsiniz.

  • galerici ve müşteri..
    m: iyi günler bilader..
    g: iyi günler buyurun..
    m: kaça bu porşe?
    g: 250 milyar..
    m: yav destur!.. geçen hafta 240 milyardı?
    g: peki ondan önceki hafta ne kadardı?
    m: ee.. o zamanda 230 du..
    g: demek kiii?
    m: demek ki her hafta soruyorum..
    g: fakaaat?
    m: fakat almıyorum..
    g: demek kiii?
    m: demek ki yürüyüp gitmem lazım yavaştan..
    g: fakaaat?
    m: fakat yüzsüzlük edip kalıcam galiba..
    g: demek kiii?
    m: şş tamam lan sıkıldım ben..
    g: fakaaat?
    m: fakat sen betermişsin be!!
    g: demek kiii?
    m: şimdi oturtuyorum yumruğu..!
    g: fakaaat?
    (polis müşteriyi yakalar)
    m: fakat sen çoktan polise haber vermişsin..
    g: demek kiii?
    m: demek ki içerden çıkınca ben senin ananı..
    g: fakaaat?
    m: fakat ben içerdeyken sen benim anamı.. bırakın laaan!

  • başlık: otobüsle eve giderken daha önce

    "yapmadığım bişey yaptım ve sessiz bi şekilde osurdum. ortama yayılan kokunun farkındaydım ama kimse benim yaptığımı bilmiyordu. kulaklıklarımı taktım ve çevreyi süzdüm. yüzü ekşiyen kızlar, suçu birbirine atan liseliler, eşarbıyla ağzını kapatan teyzeler...
    bir anda popüler olmuştu osuruğum ve ıkınarak bi tane daha çıkardım. cam açanlar, daha çok rüzgar gelsin diye gaza basan şoför, nefesini tutmaktan mosmor olmuş bi kaç amca...
    en sonunda bu zevki katlamak istedim ve allaaaaahhhhh nidalarıyla koltuğa sıçtım." (yarim altin)

    -------------------------------

    evet piçler yine sandalyeden düşürdünüz.

  • bu adam premiership'in tarih boyunca gordugu en buyuk skandallardan birisidir. 1996 yilinda, ki kendisi 31 yasinda bir amator futbolcudur, bu futbolcunun menajeri graeme souness'i arayip "merhaba, ben george weah. benim bir kuzen var, super oynar kendisi, dene pisman olmazsin. paris saint germain'de oynamisligi var, 13 defa da milli oldu kendisi." demistir. souness da, "oha lan super adam bulduk sudan ucuz, oh oh." diye gobek atmistir muhtemelen. fakat bu gobek atisi sirasinda, ki yasli da adam yani, kafayi carptigi icin 3 haftalik bir gecici aptallik haline burunecektir. daha bir kere topa vurdugunu gormedigi ali dia adli sahis, leeds united macinin 32. dakikasinda oyuna girer; ve de ayni macin 53. dakikasinda oyundan alinir. rivayetlere gore kendisinin top kontrolu bir fil gibidir, ve bir sinek gibidir (hayir hizli degil, olu). 1 aylik kontrati aninda feshedilir, bir daha da kendisinden haber alinamaz. souness ise bu olaydan sonra torino'ya kacar, oradan kovulur benfica'ya gider, 2 sene hicbir sey yapamaz; "akdeniz havasi carpiyor lan beni" sonucuna varip blackburn rovers'a doner.

  • instagram başıma açtı türlü belayı. ben bu terörle instagram denen platformda yüzleştim a dostlar. feysbuk hesabımı uzun zamandır etkin kullanmadığım için twitter ve instagram denen platformlarda boy gösteriyordum. "babaanne hobisi" diye nitelendirilen kanaviçe, örgü, nakış gibi bilimum hobilerle ilgilendiğimden bir şekilde bu çevreden epeyce takipçi yaptım.

    yeni takipçi geldiğinde bazen kimmiş diye profilini şöyle bir görüntülüyorum, bio'da şunlar yazıyor:

    "kokoş gelin (burada gelin smaylileri var bolca),
    11 eylül 2013 gelini (umarım kap'a da bildirmişsinizdir bu tarihi),
    evinin hanımı (kocam beni çalıştırmıyor, ayrıca çok da zenginiz nihohoha),
    kocasının ilkgöz ağrısı (ilkgöz birleşik yazılmış, ayrıca en yüce aşk bizimkisi ve namusluluğa vurgu),
    mutfağında rengarenk bi bayan (çok da marifetliyimdir, sucuklu yumurta yapıp altına keçeden amerikan servisi koymayı aşçılık sanırım),
    (burada bolca kalp smaylisi) azra & tuğberk (burada bolca kalp smaylisi) + (bir kere de adınızın ayşe, mehmet olduğunu göreyim yaa.)"

    abartıyorsam allah belamı versin. şurada fotoğraf paylaşımı mümkün olsa da göstersem keşke.

    bazen de iyice gaza gelip paylaşımlarının altlarındaki yorumları okuyorum. aşık atışması yapıyorlar karı koca.

    bir yemek fotoğrafı var, borcam böyle. altında şu diyaloglar gelişmiş:

    -fırında kaşarlı makarnam pişmek üzere an itibariyle fırına girmiştirrrr
    +aşkım ellerine sağlık, senin elinden zehir olsa yerim (smayliler smayliler)
    -hadi soğutmayalım yemeğimizi (içinden kanlı ok geçen ah o smayliler)

    bir tanesinde de kadın kolye resmi paylaşmış nazar boncuklu.

    -aman nazar değmesin (kadın kendi kendine bunu söylüyor)
    +kim almış? (kocası bunu yazıyor.)
    -kocamın hediyesi :) (sevim koş, mal beyanı var)

    dostum siz aynı evde değil misiniz? niye birbirinizle buradan yazışıyorsunuz? çünkü siz çok mutlusunuz, çünkü en güzel aşk sizinkisi. çünkü onu pezevenklerin elinden siz aldınız. geçen vıcık vıcık aşktan bunalan bir arkadaşım feysbuka şey yazmış:

    “hepinizin karısı-kocası o kadar romantik, sürprizli ve şekilli; birbirinizi o kadar çıngıraklı seviyor ve gürül gürül beğeniyorsunuz ki bazen bizim beşik kertmesi olduğumuzu ve tarlalarla koyunlar yabancıya gitmesin diye zorla evlendirildiğimizi sanıyorum.”

    yoruldum, vallahi yoruldum. sizin o muhteşem hayatlarınız bende kalp çarpıntısı ve kıskançlık krizleri yarattı. evlenir evlenmez 89 parça porselenlerimi ve kıyısı pikolu dantellerimi instagram'da sergilemezsem daha gün yüzü görmeyeyim..

  • mesele sizin ne kadar üzüldüğünüz değil, kaybeden kişinin ne kadar üzüldüğü. giden can, kalan için ne ifade ediyorsa - evlatsa evlat , dostsa dost - yarattığı yıkım da doğru orantılı oluyor. evlat dediğiniz şey bir insan olmak zorunda değil. insan olsa, bu defa da biyolojik bağ ararsınız. hem kimin neye ne kadar üzülmesi gerektiğini belirleyecek had ve hakkı kendinizde nasıl buluyorsunuz?

    bence ıslah edilmesi gereken sizsiniz.