hesabın var mı? giriş yap

  • en bilineni 1518 dans vebası.
    bir temmuz günü frau troffea adında kadının sokaklarda çılgınca dans etmesiyle başlamış. müzik yok, kadının yüzünde dansın verdiği bir neşe yok ancak bir hafta hiç durmadan dans ediyor. insanlar eklenmeye başlamış artık. kimsenin nedenini tam olarak hala açıklayamadığı bu olaya sonunda 400’den fazla kişi dahil olmuş.

    bu olay dans vebasında bir ilk değil.:
    1020'li yıllarda, almanya'nın berburg şehrinde bir grup çiftçi sebepsiz yere çılgınlar gibi dans etmeye başlamış, şehir meydanındaki bir kilisede yapılan noel duasını bozmuşlardı. tabii dönemin ruhuna uygun olarak hadise şeytanın işi olarak görülmüş, ancak olay büyük çaplı olmadığı için unutulmuş.

    1237 yılında yine almanya'da yaşanan olayda büyük bir grup çocuk, neredeyse bilinçleri kapalı bir şekilde zıplayıp dans ederek erfurt şehrinden komşu kasaba arnstadt'a yürümüş. olay, fareli köyün kavalcısı'na ilham olmuş.

    1278 aziz vitus dans salgını belgelemiş dans salgınlarının ilk büyük ölçekli örneği, maas nehri üzerinde yaşanmış. 200 kadar insan ortada bir müzik veya etkinlik yokken sebepsiz yere dans etmeye başlamış. bir köprünün üzerine çıkan ve danslarına hız kesmeden devam eden topluluk, sonunda köprünün çökmesine sebep olmuş, yaralananlar hadiseye ismini veren aziz vitus manastırında tedavi edilmişti. yine dansın kıvılcımının nereden çıktığı bulunamamış, insanlar iyileştikten sonra neden öyle davrandıklarını açıklayamamış.

    bu hadiseden sonra yaşanan benzer hadiselere, hastaların tedavi edildiği aziz vitus manastırından esinle aziz vitus ateşi de dendiği olmuştur.

    http://www.nolm.us/…uploads/dans-salgini-nolmus.jpg

    1374'de sınırları aşan ilk salgın olmuş. yine sebepsiz yere bir grup insan dans etmeye başlamış, ardından yüzlercesi onlara katılmış. danslara bu kez manastır rahipleri de katılmış. kısa sürede köln, yakınlardaki flaman şehri utrecht, fransız şehri metz ve strasbourg, ve sonunda luxemburg'a kadar yayılan dans salgını can alıcı boyutlara ulaşmış. dans etmekten yorgun düşüp ölenler rapor edilmiş, olay 1375 ve 1376 yılına kadar artçı şoklarla devam etmiş. kilise yaşanan bu hadiselere anlam verememiş. herkes işin içinde ilahi bir dokunuş olduğunu düşünmüş. bu uzun süreli salgın bir görünüp bir kaybolarak 1381 yılına kadar sürmüş.

    http://tojuzbylo.pl/…0-480/medieval-dance-mania.jpg

    1418-28 arasında strasbourg'da uzun süren kıtlık döneminin ardından bir anda başlayan bu dans salgını, insanların çileli bir dönemin ardından yaşadıkları rahatlamayla, kolektif histeri ile açıklanmaya çalışıldı. 1428'de almanya'da yaşanan olayda bir rahip ölene kadar dans etmişti. aynı yıl zürih'te bir grup kadın sebepsiz yere sokaklarda çılgınlar gibi dans etmeye başlayınca cadılıkla suçlandı.

    otoriteleri harekete geçiren ve en çok katılımın olduğu olay 1518 dans vebası, bu nedenle de en çok bilineni. bundan sonra 1536'da basel'de yine çocuklarda görülmüş ancak çok yayılmadan sonlanmış. 17. yüyzyıldan bu yana da bir daha görülmemiş.

    http://www.webteresan.com/…1naro5_1280-1024x754.jpg

    neden?
    bir teoriye göre dans salgınlarına arpa gibi tahıllarda görülen bir çeşit mantar yol açmış olabilirdi. bu o yıl aynı ürünü hasat eden insanların aynı durumdan muzdarip oluşunu da açıklıyordu. buradan hareketle küçük çaplı, sadece aileleri ve bir mahallenin sakinlerini kapsayan küçük 'dans-mania' hadiselerine de doğadan toplanan vahşi mantarların yol açmış olabileceği söylenebilirdi.

    17. yüzyılda bu vakalarla karşılaşan tıp profesörü gregor horst şu notu almıştır;
    “her yıl, farklı farklı kadınlar aziz vitus gününde, aziz vitus şapelini ziyaret ediyordu… bütün gün bütün gece yorulana kadar dans ediyorlardı. ”
    neyin sebep olduğuna gelince, ilk başlarda bu laneti aziz vitusun gönderildiğine inanılıyordu. ancak 17. yüzyılda bu salgın epilepsinin bir kolu olarak kabul edildi ve aşağıda resmi olan thomas sydenham tarafından sydenham dansı olarak tanımlandı.

    şöyle örnekler var: 1 2

    günümüzde bazı uzmanlarsa bunun gibi olayların toplu histeriyle açıklanabileceğini düşünüyor.

    daha fazla bilgi: https://line.do/…i-hadiseleri/mjv/vertical/moment/1

    (bkz: choreomania)

  • sahilyolunun ibb'nin yetki alaninda oldugunu bilmeyenlerin kadikoy belediyesine sallamaya calistigi kale. kadir abinin boklarini kadikoy belediyesinin ustune atmaktan vazgecmek lazim.

  • evvelce yazıldı mı bilemiyorum fakat benim en cok dikkatimi ceken nitelikleri; her turlu patavatsızlıgı ve densizligi yapıp agzına geleni soyledikten sonra dobrayım ben demeleri...

  • yıllardır 50 farklı platformda üyelik almışımdır. youtube premium kadar hakkını veren olmadı henüz.

  • gönderi altına yazılanların çoğu "gavur" "yunan" "ermeni" "kafir"

    dinlerinden çıktılar haberleri yok

  • düşük maliyetli havayolu kavramını bize öğretebileceğini sanan gerizekalılar tarafından savunulan şirket.

    anlamadığınız şu güzel kardeşim, kimse neden düşük maliyetli havayolu politikası uyguluyorsun diye kızmıyor pegasus'a. kötü hizmet verdiği ve fiyat politikalarını kötüye kullandığı için kızıyor.

    1. ucuz hizmet almak kötü hizmet almak demek değildir. görece ucuz bilet satman, bazı gerizekalıların dediği ''lan bu paraya daha ne istiyorsun?'' deme hakkını ancak çerkeş otogarında verir sana, havalimanında değil. bak dünyadaki lowcostlara anlarsın ne demek istediğimi.

    2. low-cost'san eğer bir görelim 1 euroluk kampanyalar şöyle delikanlı gibi, 49 euro'dan başlayan fiyatlarla diyip 99 euro kaktırarak low cost olunmaz.

    3. çalışanlarını eğit. terbiye ver. çayıra salınmış gibi çalışmasınlar.

    4. çağrı merkezinden para almak ne lan değişik? uçağa giriş parası da isteyecek misin yakında?

    5. rötar yapma. yapacaksan sorumluluk al. yolcularını adam yerine koy, mağdur etme.

    6. bagaj kaybetme. evet kaybetme. 10 seyahatte 3 kez bagaj kaybetme.

    pegasus ucuz diye değil, kötü bir firma olduğu için eleştirilmektedir, ki en çok kullananlardan biri olarak kesinlikle katılıyorum.