hesabın var mı? giriş yap

  • saldırıyı yapan baş örtülü bir bayandır. ne acıdır ki 15 yıl önce bu baş örtülü bayanın hakları için mücadele eden insanlara da kelepçe takılıyordu. tartaklanıyordu.
    üniversite yıllarımda derme çatma barınaklarda başörtüsü çıkartılır veya peruk takılırdı. yağmurda çamurda içim sızlardı. okul girişlerinde isterlerse arabamda başörtülerini değiştirebileceklerini teklif ederdim. birçoğu reddetmezdi.
    benim gibi muhafazakar kesimden gelen ve sol kesimden birçok arkadaşım başörtüsü mücalesine destek oldular. fakat görüyorum ki üzerinden çok fazla yıl geçmeden mazlum, zalime dönüşmüş. kendisi gibi olmayanı yumruklayabiliyor. birazcık vicdan yahu....

  • debe'de ki yazıyı okuyunca benim de aklıma geldi.

    daha 1 yıl olmamıştır. vakıfbank atm'den para çekicez arkadaşla. bir tane abi var 40'lı yaşlarda, o seslendi. "gençler oğlum askerde para göndericem ama olmuyor, bir yardım edin" dedi. "tabi abi" dedik, geçtik yanına.

    kart numarası var sadece bir türlü biz de yapamadık. o sırada oğlu aradı, "oğlum gönderiyoruz, abilerin var burada onlar yardım ediyorlar. merak etme sen parasız koymam ben seni." aldım telefonu elinden, "kardeşim iban varsa iban at yapamadık bunu biz bir türlü dedim." oysa akıllı telefon yokmuş ondan vermemiş iban. kartın üzerindeki numaraları söylemiş. "iban yok mu?" dedim, "abi cüzdana yazmıştım, 5 dakika beklerseniz söylerim." dedi. "bekleriz kardeşim, biz buradayız acele etme sen." dedim kapadık.

    +abi buralı mısın?
    -yok kardeşim afyon'luyum. çalışıyorum burada şantiyede.
    +iyi abi iyi, allah kolaylık versin. hah arıyor oğlan, söyler şimdi iban'ı göndeririz.

    söyledi çocuk ibanı.

    +abi kaç para göndericez?
    -100 lira.
    +100 lira mı?
    -evet evet 100 lira.

    kaynar sular başımdan döküldü.
    arkadaşım kızardı yanımda.
    gurbette inşaat işçisi, oğlu askerde.
    içi içini yiyiyor para göndermek için, acele ediyor.
    göndereceği para sadece 100 lira.
    içimden diyorum ya bu çocuk sigara içse başka bir şeye para kalmaz.

    bir yandan da lanet ediyorum devlete. çocuğu ailesinin yanından al, belli bir süre tut ama ihtiyaçlarını bile karşılayama. babası buralarda pervane olsun. allah belanızı versin diyorum.

    neyse gönderdim parayı. abi diyor illa gelin çay ısmarlayayım size. biz diyoruz abi biz ısmarlardık ama valla işimiz var. kaç kere hakkınızı helal edin dedi. bir de çay ısmarlayacak bize. allahım yaa! arkadaşla biz de attık arkadan bir miktar para. en azından biraz yetmiştir çocuğa.

    hayat garibana zor abi.
    hele bizim memlekette hayat garibana çok zor.

  • neden bilmiyorum ama kendisinde çok pis karısını aldatan orta boy işletme sahibi tipi var. sonradan parayı bulmuşlardir bunlar. bmw ye falan binerler, arada bayi toplantısı ayağına taylanda gürcistan'a falan giderler.

    abi aynı ya, aynı tip.

  • salak salak milliyetçilik kasan iki ülke vatandaşlarının ve siyasetçilerin dışında iki ülke halkının da birbiriyle derdi yok ki. zorla düşmanlık çıkartıyorlar.

    tanım: katıldığım önermedir.

  • peşin söyleyim, 12 yıl deneyimli bir inşaat mühendisiyim. teknik terimlere girmeden herkesin anlayacağı şekilde yazacağım

    100 m2 evin maliyeti x lira demek yanlış bir cümledir. ev müstakil mi, bina mı, bina ise kaç katlı toplam kaç daire var, kullanılan malzemenin kalitesi nedir vs. diye bir çok etken vardır. aşağıda detaylıca açıklayacağım bazı örneklemeler yapacağım ancak en basit örnek, 100 m2 evde 100 m2 parke veya seramik ve mermer vardır zemininde. şu anda m2'si 80 tl'ye laminant parkede var 90 euroya laminer parke de var. 100 liraya seramikte var 2000 liraya granitte var.

    maliyetlere gelecek olursak, 90 m2 müstakil hafif çelik ve betopanla bir ev yaptırıyoruz. inşaat maliyeti 280 bin tl olabildiğince düşük kalitede diyebilirim, elektrik,su,izin vs. gibi konulara 150 bin tl harcandı. yani düşük kalite hafif çelik 90m2 müstakil bir evin maliyeti 430 bin tl, eğer betonarme yaptırsaydık yaklaşık olarak 480 bin tl tutardı.

    gelelim binalara, 5 katlı 10 daireli bir bina yapalım her katında 100 m2'lik 2 daire olsun. bir daire için maliyetlerimiz neler, elektik,su,doğalgaz tesisatları, bims-tuğla bloklar,alçı,sıva,boya, zemin kaplaması, kapı,dolap, doğrama camlar vitrifiye malzemeleri

    ortalama bir kalitede yaptığımızı düşünelim. tahmini metrajlara göre fiyat vermek gerekirse

    bims,tuğla malzeme artı işçilik 20 bin tl
    alçı sıva boya malzeme artı işçilik 25 bin tl
    zemin kaplaması malzeme artı işçilik 25 bin tl
    kapı-dolap malzeme artı işçilik 50 bin tl
    doğrama ve camlar malzeme ve işçilik 30 bin tl.
    vitrifiye malzemeleri ve montaj işçiliği 20 bin tl
    bina ortak alanlarında ki ince işin daireye düşen payı 15 bin tl

    elektrik mekanik tesisatlar, kombi ve işçilikler 80 bin tl (daha fazlada olabilir)

    kaba inşaat hariç bir evin maliyeti ortalama olarak, 265 bin tl tutuyor. kaba inşaat fiyatları binanın kapalı otoparkı yani bodrum katı var mı, zemin toprak türü, temel türü, deprem bölgesi vs. gibi durumlara göre değişkenlik gösteriyor. çok kaba bir hesap yaparsak bir daireye bina ortak alanlarıyla birlikte düşen beton 75 m3 demir 8 ton desek, 180 bin tl gibi bir rakam çıkıyor. bina yapılırken ki harfiyat vs eklersek 200 bin tl alabiliriz.

    yani ortalama olarak 100 m2 dairenin kaba+ince iş maliyeti 465 bin tl gibi bir rakam çıkar. imar izni yapı izni elektrik su doğalgaz bağlantıları vs için daire başı maliyete 40 bin tl eklersek rakamımız yaklaşık 500 bin tl.

    eğer bir müteahhid, arsa sahiplerine %50 veriyorsa bir dairenin maliyeti 1 milyon tl'ye ulaşmış olacak. böyle bir yatırım yapacağı yerde en az %30 kazanmıyorsa zaten böyle bir işe girmez bu durumda fiyatımız 1.3milyona ulaşmış durumda...

    ancak sorun şudur ki, bu maliyet yozgatta'da böyle, kadıköyde'de böyle...

    ek not: herşeyi en kötü kalitede yaparsa, evi dolapsız vitrifiyesiz vs. teslim ederse tabiiki bu maliyet daha da azalır.

    bir diğer ek not: şu an büyükşehirlerde yapılan lüks toplu konutlarda emin olun bu maliyetler yazdıklarımın 2 katı. ankara'da inşaatı devam eden bir sitede kullanılan parkenin m2 fiyatı 60 euro, banyodaki seramiğin m2 fiyatı 450 tl, kullanılan boya (jotun marka) fiyatı emsallerinden 2 kat pahalı, amerikan kapı yerine mdf kapı kullanılıyor bir kapının fiyatı 9000 tl . sadece duş bataryası 4000 tl. ayrıca çok lüks ortak alanlar yapılıyor. böyle bir sitede bir dairenin maliyeti 800 bin tl'leri bulmaktadır.

  • favorim olan iki grubun karşılaştırması. madem bugun gündeme gelmiş, bir şeyler de ben yazayım.

    gitarlarda iron maiden üstündür. dave murray de, adrian smith de kirk hammett'tan çok daha iyi gitaristlerdir, hem stüdyoda, hem de canlı olarak. ancak, sadece teknik olarak karşılaştırmak yanlış olur. kirk, metallica'nın tek lead gitaristidir, gruba katkısı sadece gitar çalmaktan öte, bütün şarkıların soloları kendisine aittir ve birçoğu efsanedir. yalnız yanlış anlaşılmasın, burada iron maiden'ın soloları kötüdür demiyorum, hepsi muhteşemdir ve dave ve adrian'ın birçok solosunu kirk de muhtemelen sadece ağzı açık izliyordur. riff olarak kirk hammett'ın yaratıcılığını daha başarılı buluyorum. ayrıca şarkı yazarlığı konusunda da kirk grubuna daha fazla katkıda bulunmuştur. bu arada, janick gers'i atlarsam ayıp ederim, kendisi de en az kirk kadar iyi bir gitaristtir ve yazarlık konusunda da oldukça başarılıdır. birçok iron maiden fanının aksine ben kendisini de çok severim. kısacası, iron maiden gitaristleri teknik olarak üstündür, ancak kirk daha yaratıcıdır. ayrıca iron maiden sayıca bire karşı üçtür, ohadır. dave mustaine metallica'da kalsaydı o zaman bu karşılaştırma çok farklı olabilirdi, ama o da halamın tşakları olsa muhabbeti zaten, geçiyorum.

    basçılara gelelim. jason newsted iyi bir basçı, başarılı bir back vocal ama steve harris ile karşılaştırılması harris'e hakaret olur. robert trujillo teknik olarak müthiş kabiliyetli ve müthiş hızlı/güçlü bir adam, bu konuda steve harris ile karşılaştırılabilir, ancak yaratıcılık, işte bu konuda karşılaştırmak da harris'e hakaret olur. steve harris için ne anlatılabilir ki zaten, iron maiden'ı iron maiden yapan adam. ancak bir de cliff burton gerçeği var. metllica'nın en iyi albümlerinde imzası olan adam, mükemmel bir basçı, mükemmel bir müzisyen, karizmanın vücut bulmuş hali, vefatı kanımca müzik tarihindeki en talihsiz kayıpların başında gelmektedir. steve harris'e çok büyük saygı ve sevgi duysam da, iron maiden'daki patronluk halinden dolayı hafiften antipati duymuyor da değilim. bu konuda karar vermek zor ama cliff=steve>rob>jason diyorum.

    davullara geçelim. lars ulrich dünyanın en antıpatik adamlarından biri, davul çalma şekli de bi acayip, kazma gibi. ama hakkını da yemeyelim, o da papa het'le birlikte metallica'yı metallica yapan adam. şarkılarda katkısı çok fazladır. lakin ki teknik olarak nicko mcbrain her türlü eline verir, beline dolar, ezer geçer. ayrıca lars'ın tam tersine, dünyanın en sempatik adamlarından biridir.

    vokal kısmı biraz daha karışık. rock tarihinin en iyi frontman'lerinden ikisi, james hetfield ve bruce dickinson. tabi ki bruce dickinson'un sesi çok daha kuvvetlidir, sahneyi de çok iyi kullanır, seyirciyi azdırır. çok yönlü bir müzisyendir. ancak, bruce çalmaz, papa het, hem iyi çalar, hem de iyi söyler. kirli (hatta balgamlı) sesi ve yeah'ları imzasıdır. sahnede bacakları açıp askısı iyice uzatılmış gitarı aşağıdan tutup çalması ve aynı anda söylemesi şahanedir. hetfield'ın en büyük artısı, muhteşem söz yazarlığıdır. sanırım diğer bütün iron maiden ve metallica üyelierini toplasak bu hususta bir james hetfield etmezler. ayrıca, metallica'yı bırakıp 10 sene solo takılmışlığı da yoktur. bruce'a karşı çok büyük bir sevgi beslesem de, james hetfield'ı her zaman, her yerde, her karşılaşmada alır en tepeye koyarım.
    blaze bayley için olumsuz bir şey söylemeyeyim, iron maiden'a katılması çok büyük bir hataydı, kanımca kendisi kötü bir vokal değildi ancak iron maiden'ın tarzına uyum sağlayamazdı, sağlayamadı da. paul di'anno'yu severim ama. bir bruce değil tabi ki ama ilk iki albümdeki tüm şarkıları bruce'tan değil de ondan dinlemeyi tercih ederim.

    genel bir kaşılaştırma da yapayım. iron maiden daha üretkendir (bunda daha kalabalık olmalarının ve eleman değişikliklerinin de etkisi var tabi), ancak değişik şeyler denemez, kaliteyi de düşürmez, bu ne amk diyeceğiniz şarkı ya yoktur ya da yok denecek kadar azdır. ha, yeter amk dedirtecek kadar tekrar eden nakaratlı şarkıları da yok değil orası ayrı. iron maiden seviyorsanız tüm albümlerini seve seve dinlersiniz (blaze'in sesine uyuz oluyorsanız onun dönemini istisna sayabilrsiniz bu konuda).

    metallica yeniliklere açıktır, st. anger gibi solosuz ucube bir albüm yapmışlıkları vardır, garage inc. gibi cover albüm yapmışlıkları da ve muhteşem bir s & m albümleri de... . nothing else matters gibi şarkıları da vardır. hatta baya bildiğin kötü şarkıları da vardır. ilk albümlere göre yumuşadıkları ve davayı sattıkları için eleştirilseler de ben bunu anlayabiliyorum. adamlar hem yeni şeyler denediler, hem de tanınırlıklarını arttırdılar. bugün metallica dünyadaki en bilinen metal grubuysa ve bu işten tonla para kazandılarsa bunlar sayesinde başardılar. death magnetic'le aslında o kadar da yumuşamadıklarını kanıtladılar.

    konser performansı olarak iron maiden çok daha iyidir, o kadar iyidir ki bazı şarkılarını stüdyodan daha başarılı çalıp söyleyebilmektedirler. ayrıca dünyada en çok konser vermiş gruplardan biridir. görsel olarak da, gaza getirme açısından da seyircileri doyurur. maiden konserine giden fan kendini hacı olmuş gibi hisseder. (bkz: scream for me)

    sonuç olarak, karşılaştırmadan illa bir galip çıkarmak isterseniz, bu tamamen sizin zevkinize kalmış bir olaydır. karşılaştırılacak binlerce kriter vardır ve bu kadar üst düzeyde iki grubu karşılaştırırken 'şu daha iyidir' diyebiliyorsanız bu tamamen sizin o grubu daha çok sevmenize bağlıdır.