hesabın var mı? giriş yap

  • ''belki de şimdi gökte 3 elmacı (steve jobs, newton ve adem) oturmuş, hangi elmanın insan hayatını ne kadar değiştirdiğini konuşuyorlardır.''

  • evimize hem pratik hem de çekiş gücü yüksek bir süpürge almak istiyorduk. şarjlı süpürgeler dikkatimizi çekti. philips speedpro max isimli ürün hoşumuza gitmişti. çok iyi yorumları vardı, herkes memnundu. bugün yorumlara bakarken hepsiburada.com, media markt ve teknosa sitelerinde çoğu yorumun aynı olduğunu gördüm.

    örnek olarak:
    örnek 1

    örnek 2

    örnek 3

    örnek 4

    ve daha diğerleri. sitelere girip bakabilirsiniz.

    insanlar bu yorumlara güvenip alacakları şeyleri satın alıyor ve siz sahte yorum yapılmasına izin vererek insanları kandırıyorsunuz. türkiye'de işini ahlaklı, düzgün yapan kaç firma var ki siz yapacaksınız. yazık, sizden bir çöp bile alınmaz.

    edit: yorumlara bakılıp ürün mü alınır ya gerizekalılar diyen çok zeki sevgili yazarlar: sen ben almıyor olabiliriz ama insanlar yorumlara bakıp ürün alabiliyor ve aldanabiliyorlar. burda bir yanlış var, burada kandırmaca var diyeceğinize hala dalga geçmeye çalışıyorsunuz.

    edit 2: bütün firmalar bunu yapıyor gibi şeyler yazan arkadaşları görüyorum. lütfen bunu normalleştirmeyin. bu tüketiciyi kandırmaya yönelik ciddi bir konu. philips sadece bir örnek, gerçektende bunu yapan bir çok firma var. burada daha vahim olan hepsiburada, teknosa ve media markt gibi internet üzerinde satış yapan sitelerin sahte yorum gibi tüketiciyi yanıltıcı şeylere izin vermesi.

    edit 3: hepsiburada yorumları kaldırmış. 35 yorum vardı 24 yorum kalmış.

  • helal olsun lan bize. 5 yıl önce piyasanın bu hale geleceğini kim bilebilirdi? adamlar şarkı sözleriyle devlet adamlarını korkutuyor daha ne olabilir ki? gurur duyuyorum gurur!

  • anasinin karninda 9 ay durup da hiz tumsegine gelindiginde kisilik bozuklugu gosterenlere inat ozellikle yapilmasi gereken eylemdir. gerekirse geri vitese takip heyecan yaratmak da bir alternatiftir. arabada yasli, hasta, bebek vs olabilir. ayrica o hiz tumseginin konma amaci yayaya yol da verilebiliyor olabilir. ama memlekette hiyar bol.

  • kpss'den bir türlü atanabileceği kadar yüksek puan alamamış özel sektör kölesi bir garibanın tespiti. amk sanki özel sektörde çalışınca dünyayı keşfediyorsunuz. atomu parçalıyor, meteorlara söz geçiriyorsunuz. keşke memur bari olabilseniz...

  • (bkz: mal beyanı)

    hatırlıyorum da, sevgilim askerden yeni gelmiş ve işsizdi, benim iş çıkışıma geliyordu 1'er çay içiyorduk, evim ve işim arası yürüme mesafesiydi, sevgilimin evi de çok uzak sayılmaz*
    bazı akşamlar beni eve bıraktıkdan sonra evine kadar yürüyormuş, sonradan öğrenmiştim ben bunu, daha da güzel oldu öğrendikten sonra o çayın tadı...

    şimdi nerde istersek orada içeriz çayı, nereye istersek gideriz... ama hiç biri o günlerin yerini tutmaz. yine mutluyuz tabi fakat o günlerin fedakarlığı ayrı...

    bunu düşünen hiç sevmemiş ve sevilmemiş, ya da sevilse de farketmemiş... 1 simiti ikiye bölüp tıkınmamış, kara kışta 5 liralık kestane kebapla ellerini ısıtmamış...
    yazık...

  • louisa may alcott’un klasik romanının yeni greta gerwig uyarlaması, kitapların filmler ile nasıl daha iyiye değiştirilebileceğinin harika bir örneği. alcott’un romanı ilk olarak 1868 ve 1869'da iki cilt halinde yayınlandı, ilk cilt march kız kardeşlerini (jo, mary, beth ve amy) çocuklukları boyunca takip eder, ikinci cilt ise aynı karakterleri yetişkinliklerinde yakalar.

    greta gerwig, hikayeyi iki parçada sunmak yerine film boyunca geçmişi ve bugünü iç içe geçirir, karakterleri hayatlarının iki farklı döneminde karşılaştırır. bunun sonucunda ise muazzam gerçeklikte ve duygusallıkta bir hikaye anlatımıyla karşılaşırız. çocukluğun naifliği ve sonsuz olanakları ile yetişkinliğin sert gerçeklerinin ne kadar farklı olduğunu izleriz.

    filmin kitaptan farklılaştığı noktalar sadece yapısal değişikliklerle sınırlı kalmamış; yönetmenin filmin sonuyla ilgili de radikal bir değişiklik yapıp ana karakter jo march için alternatif bir yol sunduğunu görürüz.

    alcott’un kitabının sayfalarının çoğunda ana karakter jo march sürekli olarak nasıl asla evlenmek ve çocuk sahibi olmak istemediğinden bahseder ancak hikayenin sonunda profesör bhaer ile evlenir ve çocukları olur.

    gerwig'in filminde, jo tıpkı kitapta olduğu gibi profesör bhaer'a aşık olacak gibi görünür, ancak film tam o anda jo'yu bu sonu kitabı basacak yayıncıya önerirken gösterir – yayıncı bu yeni son ile birlikte artık kitabı basmayı kabul eder. yayıncı, ana kahramanının evli ve çocuklu olmadan hikayenin sona ermesi fikrine karşı çıkar ve jo'dan bunu değiştirmesini ister. jo da kitabın kârının daha büyük bir yüzdesi karşılığında bu sonu kabul eder.

    böylece gerwig’in filminde her şeye sahip olunur: jo march karakteri filmi evlenmemiş ve çocuksuz bitirir, ancak romanını mutlu bir şekilde yayınlar ve kitabında kendine dayandırdığı karakteri evli ve çocuklu bir sona sahip olur ve böylece kitabı çok satar.

    filmin sonu da kitabın sinematik uyarlanmasının mükemmel bir örneğidir: final sahnesinde jo’nun yeni okulunda ailenin toplandığını görürüz, ancak dikkatli bakıldığında bu sahnenin filmde geçmiş sahnelerinde kullanılan sıcak renklerde olduğunu fark ederiz. bu, bize filmin gerçek son sahnesinin aslında jo march’in romanını basılırken izlemesi olduğunu gösterir; yönetmenin kitabı uyarlamadaki başarısının başka bir örneğine tanıklık ederiz.

    ve gerwig’in yarattığı bu son, kitabın yazarı alcott'un en başından beri istediği son olabilir. gerwig bir röportajında louisa may alcott'u araştırırken kitabın sonunda evlenen ve çocuk sahibi olan jo march'ın aksine, louisa may alcott’un hiç evlenmediğini ve çocuğunun olmadığını, yazarın kitabının basılması için jo'nun evlenmesine ve çocuk sahibi olması gerektiğine ikna olduğunu ancak temelde kitabının kahramanı için bu sonu asla istemediğini öğrenmiş ve alcott'a istediği little women sonunu 150 sene sonra vermek istemiş.

    bunun dışında greta gerwig’in vizyonu ve yönlendirmesini senaryo detaylarında yakalamaya devam ederiz. kadınların temsil ettiği tüm mücadelelerin yansıtılışını jo march’ın gözünden ama march kardeşlerin dördüne de odaklanarak, dört farklı kadına kendi bakış açılarını vererek herkesin kendinden bir şey bulabileceği bir hikaye sunulur. bir 19. yüzyıl hikayesinde modern, akıcı ve doğal diyaloglar ile kadınların günümüzde de sürekli hissettiği çelişkileri izleriz.

    filmdeki sahnelerden birinde jo'nun konusu yeterince önemli olmadığı için little women’ı yazmakla ilgili şüpheye düştüğünü görürüz. kardeşi amy ile kısa bir tartışmaya girerler, amy bir şeyin başkaları tarafından nasıl karşılandığının değil içeriğinin ve ne anlattığının önemli olduğunu söyler. günümüzdeki 'kadın' filmlerinin nasıl sırf kadınlarla ilgili olduğu için küçültülüp erkekler tarafınadan önemsenmediğine dair net bir alt metindir bu, greta gerwig'in bu sahnede kendi hayatında düştüğü şüphe ve hayal kırıklıklarını verdiğini derinden hissederiz.

    film, alışık olduğumuzun dışında çok yönlü feminist mesajlar vererek bu anlamda daha önce karşılaştığımız tek düzeliğin dışına çıkar. jo karakteri kadının evliliksiz de var olabileceğini vurgularken, amy karakteri kadının bu konuya ekonomik açıdan yaklaşıp evlenme kararı alabileceğini, meg karakteri ise evlilik ve aile istemenin kötü bir şey olmadığını bizlere anlatır, her kadının gitmek isteyeceği yolun farklı olabileceğini ve günün sonunda hepsinin doğru yollar olabileceğini görürüz. feminizmin bütün yönleriyle ortaya konulması gibi örneğine az rastlanan ve herkesin kendinden bir parça bulmasını sağlayan önemli bir sinematik detaydır bu.

    yönetmenin vizyonunu ortaya koymada oyuncuların olağanüstü performanslarının etkisi yadsınamaz. saoirse ronan, neden jenerasyonumuzun en iyi oyuncusu olduğunu bir kez daha kanıtlar nitelikte bir performans sergilemiş. jo march'in tutkusu, toplum beklentilerine karşı öfkesi, kendi yolunu çizmek istemedeki arzusunu izlemeyi günümüzde bile ilham verici hale getirmiş.

    florence pugh ise amy march gibi çok kolay bir şekilde klişe, tek boyutlu, sinir bozucu birine dönüşebilecek karakterini kompleks, gelişen ve olgun olarak çok başarılı bir şekilde canlandırmış. iki oyuncunun da hak ettikleri gibi oscar'a aday edilmeleri beni mutlu etti.

  • mükemmel olmasa da kaba ayarı kulakla yapmanız mümkündür. yapmanız gereken telin 12. perde harmoniği ile 12. perdeye parmağınız basılı haldeyken verdiği notanın aynı olmasını sağlamaktır. 12. perde harmoniği her zaman telin tam yarısında ve baz frekansının iki katı olacağından size iyi bir fikir verecektir. 12 perde basılıyken duyduğunuz ses harmoniğe göre daha ince ise teli kopruden esigini ayarlarak uzatmanız yada daha pes ise kısaltmanız gerekir. bu işin uyuz noktası ise yaptığınız her değişiklikten sonra telin toplam uzunluğunu değiştirdiğiniz için tekrar normalde kullanmak istediğiniz noktaya akort etmeniz gerekmesidir. her zaman en son yapılan ve en uzun süren ayardır, neyse ki kolay kolay bozulmaz ve sık sık yapmanız gerekmez. yalnız kullandığınız tel ağırlığını değiştirdiğiniz zaman kesinlikle enstonasyonu da tekrar ayarlamanız gerekir.

    floyd rose olsun olmasın hareketli köprü* donanımına sahip bütün gitarlarda peygamber sabrı gerektiren bir hadisedir. difransiyel denklemler dersinde gördüklerinizi çözemeseniz bile dersin anafikrini anlamış olmanız böyle bir durumda en büyük yardımcınız olacaktır.