ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sokratik tartışma
-
burdaki amac ogrenciye bildigi seyin aslinda hic bilmedigini gostermektir. boylece ogrenci eksik ve yanlis bilgiye sahip oldugunu dusunur ve arastirmaya yonelir. kalabalik siniflarda uygulanmasi guc olabilir. bana gore ideal kisi sayisi en fazla 5 kisi sinirli olmalidir.
ozellikle saglam matematik bolumlerinde uygulanir. birinci kisim olan ironide ogrencilerde bilmiyorum hissi uyandirilan asamadir. ogrenci sorulara bogulur. burda ogrenci tabiri caizse bilgi anlaminda yerden yere vurulur. ogrenci aslinda hic bir sey bilmedigini anlar. ornegin, matematik testinden full cekerek matematik bolumune yerlesmis bir ogrencinin ispatlar karsisindaki hali gibi. ikinci bolum olan dogurtmacada ise ogrenci soru ve yonlendirme ile dogru bilgi sahibi olur. (bkz: ogrenmeyi ogretmek)
sonuc olarak, ogrenci aklini kullanmayi ogrenir. (bkz: ogrenmeyi ogrenmek)
yaran facebook durum güncellemeleri
-
i phone 6 plus mı alsam, 92 şahin mi? karar veremedim.
clubhouse
-
9 sayfa davetiye dilenciliğinden ne sikim olduğunu zerre anlayamadığım uygulama. sorsan bilgi kaynağı, pratikte eyüpsultan camii avlusu.
80 bin lirayla 10 yıl çalışmadan yaşamak
-
yiğit özgür'den gelsin.
optofobi
-
optofobi, kişinin gözlerini açmaya korkmasıdır. bu korkuya sahip kişilerin, gözlerini açmadan günlük aktivitelerini gerçekleştirmesi oldukça zor olduğu için fobiden oldukça etkilenirler. optofobisi olan kişiler, karanlık veya loş ışıklı alanlarda kalmayı tercih ederler. bu fobi genellikle yaygın bir anksiyete bozukluğu ile ilişkilidir. diğer pek çok nadir fobi gibi, bu fobi de genellikle travmatik bir olayın sonucunda ortaya çıkar.
anneanne evindeki 30 kiloluk beton yorgan
-
bir buçuk metre uzunluğunda, yirmi santim yüksekliğindeki beton yastığın mütemmim cüzüdür.
madem kural yok gidip 20 tane mercedes kiralayayım
-
"çok iyi olur" şeklinde cevap verilesi
28 şubat 2015 torku konyaspor fenerbahçe maçı
-
2 büyük rezalete sahne olan maç
1. konyaspor ceza sahasında yoğun buzlanma vardı. içeri giren fenerli düşüyordu ve hakem buna rağmen maçı oynattı. en azından maça ara verip zincir taktırabilirdi.
2. yine aynı hakem uzatmaların ikinci devresini oynatmadan maçı bitirdi.
aziz yıldırım'dan 3, mahmut uslu'dan 2 tane basın toplantısı bekliyorum
başkasına aşık oldum diyen sevgili
-
siz hiç kalbinizden taşan sevgilinizin bir başka aşk için ağladığını gördünüz mü?
ben gördüm, bir kere.
çok ağlanırsa kör olunur mu? bilen vara yazsın bana, neyse.
bir aylık bir amerika tatili idi sadece. gözleri parlamıştı böyle bir imkan doğdu gitmeli miyim sence derken. hayatımda hiç kimseyi öyle yüreklendirmemiştim sanırım, kendim de dahil.
her şey bu tatille başladı, hayatımın bu kadar boka saracağı hiç aklıma gelmezdi, felaketlerin bir alıştırma dönemi olmalıydı bana göre, böylesi zalimlikti.
siz hiç alkolle arası iyi olmayan sevgilinizi zil zurna sarhoş bir bar köşesinde ağlarken buldunuz mu?
ben buldum, bir kere.
ıslak suratını omzuma gömüp "çok canım yanıyor" dedi. bende can kalmadı diyemedim.
ellerimi tutup "ben başkasına aşık oldum" dedi. ben bir daha sevemem diyemedim.
tüm renkler soldu, etraftaki tüm ışıklar söndü, ben karanlıktan korkuyordum ve elimi bir başkasına aşık bir adam tutuyordu. dramın dibi.
tekrar omzuma gömülüp hıçkırıklarla ağlarken "sana bunu nasıl yaparım, ama aşık oldum, nasıl yaparım" diye boğuk bir sesle nefesini gömleğimden içerilere kadar üflüyordu hırsla.
fıtı fıtı fıtı, çok duygusallaştım, tamam neyse, git ve mutlu ol dedim, evet ellerimle ittim onu, başta direndi sonra bir kelebek gibi süzüldü canını yediğim.
bazen aşk gider, anılar kalır. bazı sevgililer başkalarına aşık olabilir ve siz bir daha sevemeyebilirsiniz.
elimi tutabilirsiniz.
japonların depreme o kadar da hazır olmaması
-
evladım. tsunami o. napsınlar deniz kenarlarına 1 km yüksekliğinde tsunami geçirmez duvar mı örsünler. 9.5 depremde bina yıkılmıyorsa yapılması gereken yapılıyor demektir. biz de japonlar kadar hazır olmasak şuan 41000 insan yaşıyor olabilirdi.
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
ankara'da bir avmde magazalar arasındaki plastik ağaçların kenarına oturan bir baba, 4-5 yaşlarındaki oğluna koton'u göstererek;
- oğlum git annene de ki "yeter anneee, yeter annnneeciiiim, yeter artık"
command & conquer red alert 2
-
zamanında fazla oynayıp, gerçek dünyadan kopmama neden olmuş oyundur..
örneğin bir seferinde sovyetlerle oynuyorum..
üssümü kuvvetlendirmek için gerekli olan en temel savunma binasını yani tesla coili dikiyorum.
ama power plantlere dikkat etmemişim..
önce bir low power uyarısı geldi..sonra da bilgisayar kapandı !
ilk önce durumu idrak edemedim..
tüh..keşke bir power plant daha yapsaydım dedim..
sonrasında elektriklerin gitmiş olduğunu farkettim..
marmaray'daki grafitilerin temizlenmesi
-
ya kardeşim amk grafitisini marmarayın camlarına kadar yapmış annesizler. kalkmış saygıdan bahsediyorsun. devletin malına zarar vermek bu. kimden izin aldın be amk evladı desen bunu yapan kişiye alınır.
yap kadıköydeki gibi koca binaya izin alinmiş bir şekilde bizde geçerken hayranlıkla bakalım. gece vakti suikast düzenler gibi vagonlara abuk subuk isim yazmak sanat değil.