ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sandığın olduğu yerde diktatörlük olmaz
-
akıllara stalin'in "oyu kimin verdiği değil, kimin saydığı önemli" sözünü getirmektedir.
erkekleri çileden çıkartıp işte gerçek yüzün demek
-
bu olay kadınlara default olarak geliyor sanırım. nasıl bir erkek olursanız olun bir kadın, karşısındaki erkeği çıldırtmayı çok iyi biliyor. siz çileden çıkıp böyle aşkın ızdırabını demeye başladığınız anda da yapıştırıyor cevabı işte gerçek yüzün. tamamen ince düşünen ve detaycı oluşunuzdan mütevellit bir şey söylersiniz ama onlar bunu evirir çevirir öyle çok başka yerlere getirirki allahta benim belamı versin dersiniz (bkz: ben bir turizm katiliyim allah benim belamı versin). kısacası ne söylerseniz söyleyin yada ne yaparsanız yapın karşınızda resmen çileden çıkarmaya programlanmış biri olduğunu unutmayın.
kadın : canım çok beklettim mi?
erkek : önemli değil aşkım, ben de gazetemi okudum.
kadın : merak etmedin mi?
erkek : neyi?
kadın : tam bir saat geç kaldım ve sen beni merak etmedin öyle mi?
erkek : aslında merak ettim, hem de çok.
kadın : o yüzden mi oturup gazeteni okudun? ölüm ilanımı falan mı görmeyi umuyordun?
erkek : ne yapsaydım, seni beklerken tırnaklarımı mı yiyecektim?
kadın : tabii. bir telefon etmek aklına gelmedi değil mi? öldüm mü, kaldım mi, tinerciler mi saldırdı?
erkek : tinerciler falan saldırmamış işte.
kadın : pek bir kinayeli söyledin. keşke saldırsalarmış der gibi.
erkek : şimdi benim anlamadığım, geç kalan sensin ama suçlu nasıl ben olabildim?
kadın : şöyle ki; sen beni merak etmedin, arayıp sormadın. aynen böyle oldu.
erkek : benim bildiğim geç kalacak olan arar, haber verir.
kadın : ıyi ki de aramamışım. beyefendinin gazete keyfini bölecekmişim baksana.
erkek : gazete okumasaydım ne saçmalayacaktın merak ettim şimdi.
kadın : o zaman kesin arardım.
erkek : yuh! iyice saçma sapan konuşmaya başladın sen.
kadın : işinne gelmedi galiba.
erkek : bak garson geliyor, ne içersin?
kadın : canım bir şey istemiyor.
erkek : çay?
kadın : istemiyorum.
erkek : ıhlamur?
kadın : istemiyorum dedim ya.
erkek : kök?
kadın : ne kökü?
erkek : zıkkımın kökü.
edit: taze naftalin geldi uyardı. bu dialog yılmaz erdoğanın "haybeden gerçeküstü konuşmalar" kitabından bir alıntıdır.
sahibinden.com'da 399 tl'ye satılan iphone 6 plus
-
yanında bal olmadığı için ciddiye almadığım tekliftir.
dolmuşta ineceğim deme şekilleri
yine duşa soktun kardeş
-
içinde tatlı bir sitem barındıran cümle. duşa girmeye üşenmesine karşılık, malzemenin kalitesi karşısında kendine hakim olamayan kardeşimizin haklı sitemini içeriyor.
sibel can
-
hayatını kararttığı karahan çantay gurbet ellerde öldü ve cenazesi türkiye'ye getirilemiyor. nuriş gibi itlerle adamı buralardan sürdü, sonra da masum ve vefakar anne rolünü oynadı. her yerinden arabesk akan kadın.
30 mayıs 2018 habertürk muharrem ince canlı yayını
-
muharrem ince’nin “zekeriya öz”demesinin saniyesinde nagehan alçı’yı ekrana getiren yönetmen, sen harika bir detaysın. vicdani reddine kurban olduğum.
eylem tok ve oğlunun new york'ta ortaya çıkması
-
çakma bir yazar ve katil bir velet tüm ülkeye yüzsüzlük nedir nasıl yapılır konusunda ders veriyor.
pes
yazarların cüzdanlarında taşıdığı garip nesneler
-
durex: henüz ne işe yaradığını öğrenemedim :(
ışid'in türkiye ile savaş hazırlığına başlaması
-
düzenli bir ordu düz bir arazide hava ve kara kuvvetleri ile üzerinize gelecekse hendek kazmazsınız. "gel burayı bombala" diye işaret fişeği yakmaktan farkı yoktur bunun. haberi yapanı da, eğer varsa hendeği kazanı da tebrik ediyorum
tanım : kolpa haber
edit : özelden ve umumdan "o hendekleri tanklara karşı kazıyorlar" diye yazanlar oldu
1. türkiye suriye sınırı yüzlerce km. uzunluğunda, bizim mekanize kuvvetlerimiz istedikleri yerden girer çıkarlar. hendek kazmakla o iş olmaz.
2. eğer mevzilendiginiz mevkiyi tanklara korumak için kazdıysanız, iyi bir de hava savunmanız ve topçu desteğiniz vardır umarım, çünkü bunlar yoksa tankları yollamadan sizi tepenizden ve uzaktan bombalarlar. parçanız kalmaz.
1. madde için (bkz: maginot hattı)
2. madde için (bkz: ikinci körfez savaşı)